GENEL - 23 Temmuz 2018 Pazartesi 10:37

Korkmazyürek: "Bütün gelişmiş ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına bağlıdır"

A
A
A
Korkmazyürek: "Bütün gelişmiş ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına bağlıdır"

Toros Üniversitesi Rektörü emekli Albay Prof.

Toros Üniversitesi Rektörü emekli Albay Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasının asker yapısını bozmayacağını söyledi. Korkmazyürek, "Bütün gelişmiş ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına, yani sivil otoriteye bağlıdır. Asker işine bakar, verilen görevi vardır, görevini ve yerini bilir" dedi.


Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvetleri’nde görev yapan ve özellikle 1992-2000 yılları arasında kesintisiz Genelkurmay Başkanlığında görev yapan emekli albay Korkmazyürek, Türkiye’nin savunma sanayisinin gelişmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye 3 kıtanın kesiştiği bir noktada olduğunu kaydeden Korkmazyürek, bu coğrafyanın uzun yıllardır karışık olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu coğrafyada çok güçlü olması gerektiğine vurgu yapan Korkmazyürek, "Caydırıcılık için bu şart. Bunun en temel güç unsuru da savunma sanayidir. Askeri gücü sağlam ve güvenilir tutacak da savunma sanayidir. Savunma sanayimiz ne kadar güçlü olursa dışa bağlılığımız o kadar az olur. Dolayısıyla ülkenin strateji geliştirme ve geliştirdiği stratejiyi uygulayabilme erki ve iktidarı olur. Aksi takdirde başkalarının silahlarıyla, başkalarının yetenekleriyle bir stratejiyi uzun süre uygulayamazsınız. Savunma sanayinde başka ülkelere bağımlı olmak aynı zamanda sizin her türlü harekat kabiliyetinizi, askeri gücünüzü de kontrol altında tutmak anlamına gelir. Bir füze vermediği zaman uçağınız olur ama füzeniz olmaz. Tankınız olur ama mühimmat olmaz. O zaman bunlar demir yığınından öteye geçmez" diye konuştu.



"1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’nin aklı başına geldi"


1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’ye silah ambargosu uygulandığının altını çizen Korkmazyürek, "Türkiye o zaman anladı savunma sanayinde dışa bağımlı olmanın ülkenin geleceği ve bekası için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu. Yani Türkiye’nin aklı başına bu olaydan sonra geldi. O dönem kendi savunma sanayi sistemini kurma çalışmalarını başlattık. 1985 yılında da şimdiki adıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı kuruldu. Kendi ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımızdan karşılama amacıyla yola çıktık. Bu kapsamda 30 yılda çok ciddi mesafeler aldık. Türkiye şu anda yüzde 90-95 dışa bağımlılık yapısından yüzde 45’lere kadar düştü. Kara silah unsurlarında ve denizde dışa bağımlılık daha düşük. Türkiye artık ana silah sistemleri üretmeye doğru da gidiyor. Sürecimiz önce bunun bakımını yapmakla başladı, sonra bakım yaptığımız parçayı üretmekle devam etti, sonra ana silah sisteminde kullanılan bir silahı üretmek, ondan sonra ana silahı üretmeye başladık. Şimdi helikopter üretiyoruz, tank üretmeye başlayacağız, savaş uçağı yolda, savaş gemisi, deniz altı yapıyoruz. Bunlar çok önemli yetenekler. Bunların yanı sıra insansız hava aracını da artık biz üretiyoruz. Bunu hep başkalarından alıyorduk, aldığımızı kullanamıyorduk, yedek parça verilmiyordu, işletilemiyordu. Şimdi ise kendimiz ürettiğimiz için her türlü kontrolü yapabiliyoruz. Savunma sanayi çalışmaları devam etmek zorunda. Çünkü bir şeyi üretmeye karar verdiğiniz andan sonra en az 10 yıl sonra bunu üretebiliyorsunuz. Bu yarışı bir de teknolojisi yüksek seviyede devam ettirmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.



"Kendi silah ve mühimmatımız büyük bir güç oluşturuyor"


Sınır ötesi harekatların geniş kapsamlı bir çalışma sonucunda yapıldığını dile getiren Korkmazyürek, "Sınır ötesi harekatlar tek başına yapılan bir konu değildir. Bunlar ilgili yerlerle görüşülerek, belirli bir plan ve program dahilinde yapılan işlerdir. Başkalarının silah ve mühimmatlarıyla strateji geliştiremezsin, geliştirsen de uygulayamazsın. Son zamanlarda yaptığımız sınır ötesi harekatların temelinde kendi silah, teçhizat ve malzemelerimize olan güven yatıyor. Diyeceksiniz ki orada kullandığınız tank başkasının tankı. Evet biz daha tank üretmedik ama o tankın modernizasyonunu yapabiliyoruz artık. Hem Irak’ta hem Suriye’de kendi tüfeğimizi, kendi mühimmatımızı, kendi insansız hava araçlarımızı kullanabiliyoruz. Bunlar çok büyük güç oluşturuyor. Dolayısıyla strateji geliştirip, geliştirdiğimiz stratejiyi uygulayabilme erkini veriyor. Bundan 3-5 yıl sonra kendi tankını da yapabilir hale geldikten sonra sorun yok. Hatta o tanka kendi mühimmatımızı koyabiliyoruz. Savunma sanayi çok zor bir yoldur. Bugün karar verip de ertesi gün raftan alabileceğin bir şey değildir. Ayrıca savunma sanayi karlı bir iştir. O nedenle milli yeteneğimizi ne kadar geliştirirsek ona bağlı ihracat potansiyelimiz de o kadar artacaktır" şeklinde konutu.



"Gelişmiş bütün ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına bağlıdır"


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması da değerlendiren Korkmazyürek, "Askeri yönden hiçbir zafiyeti olmaz. Asker, askerdir. Asker işine bakar. Bağlantısı nereymiş, şuymuş, buymuş ona bakmaz. Normalde bu tür üst bağlantılar askerin kendi içindeki emir, komuta yapısını bozmaz. Verilen görevi vardır, görevini ve yeri bilir. Diğer taraf işin politik yönüdür. Asker o kısma bakmaz. Bu konunun askerin üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Olsa Amerika’da olurdu. Çünkü bütün gelişmiş batı ülkelerinde silahlı kuvvetler milli savunma bakanlıklarına yani sivil otoriteye bağlıdır. Bizde ilk defa bu uygulandığı için biraz farklı geldi insanlara. Bu bir geçiş, bir dönüşüm. Milli Savunma Bakanlığı’na daha yeni Genelkurmay Başkanlığından ayrılmış, yani kıdem olarak da şu anda silahlı kuvvetlerde en kıdemli kişi olan sivil olarak bakan oldu. Dolayısıyla emir komuta zafiyeti oluşmaması, silahlı kuvvetlerin iyi bilinmesi, nerede nasıl hareket edebileceğinin bilinmesi, silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının bilinmesi açısından bu karar önemli. Tabi bu şu anlama da gelmez. Bundan sonra her genelkurmay başkanı emekli olup, milli savunma bakanı olacak ve genelkurmay onun altında olacak. Yok sivil biri de olabilir. Burada şu açığa çıkıyor ki savunma konusunda bilgi, birikimi olan, gelişen sivil yeteneklere de ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Dönüşüm aşamasında böyle bir kararın verilmesi bence isabetli oldu" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’ta 23 Nisan coşkusu Çocuk Kent’te kutlandı Uşak Belediyesi’nin Çocuk Kent’te düzenlediği 23 Nisan Çocuk Şenliği unutulmaz anlara ev sahipliği yaptı. Bando ile başlayan renkli etkinlikler hız kesmeden devam etti. Alanda; palyaço ve maskotlar, kukla gösterisi, ateş adam gösterisi, çocuk oyunları ve halk oyunları gösterileri katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Ayrıca çocuklar; Resim Atölyesi’nde, Minik Bahçıvanlar Atölyesi’nde, Sünger Ayı Yapım Atölyesi’nde ve Maske Yapım Atölyesi’nde farklı etkinlikler yaparak güzel anılar biriktirdi. Birçok etkinlik çeşidiyle bu özel güne hazırlanan programda adeta festival havası esti. Çocuklar alan içerisinde halat çekme yarışması, çuval yarışması ve kum atma oyunu gibi birbirinden heyecanlı aktivitede vakit geçirirken, aileler güzel havanın tadını çıkardı. “Çocuklarımız için daha çok çalışacak, yarınlarında olmaya devam edeceğiz” Çocuklar ve aileleri ile yakından ilgilenen dolu dolu program içeriğiyle keyifli vakit geçiren Uşak belediye Başkanı Özkan Yalım ise konuşmasında; “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel günde siz değerli Uşak halkını burada görmekten mutluluk duyuyor, bu kalabalığa ve yoğun ilginize bir kez daha minettar olduğumu belirtmek istiyorum. Bugün geleceğimizin teminatı, aydınlık yarınlarımız olan çocuklarımızın günü. Bizlerde Uşak Belediyesi olarak, çocuklarımızın mutlu olmaları, gülümsemeleri için kentteki tüm yaşam alanlarını daha güvenli, eğlenceli, keyifli hale getireceğiz. Onlar için eğitici, öğretici, önemli projelere, çalışmalara imza atacağız. Her zaman daha iyisini yapmaya çalışacak ve hep yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bugün Uşak’ımızın güzel çocuklarıyla birlikte güzel etkinliklerde her beraber olarak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusunu paylaşacağız. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın 23 Nisan.“ ifadelerini kullanan Başkan Yalım, ayrıca programda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
İstanbul Bahçeşehir Koleji, FIBA Europe Cup’ta ikinci oldu Bahçeşehir Koleji, FIBA Europe Cup final rövanş maçında evinde karşılaştığı Alman ekibi NINERS Chemnitz’i uzatmalarda 105-95’lik skorla mağlup etti. İlk müsabakayı 85-74 kaybeden kırmızı-lacivertliler bu sonuçla sezonu 2. olarak tamamladı. FIBA Europe Cup final rövanş maçında Bahçeşehir Koleji, Ülker Etkinlik ve Spor Salonu’nda Alman takımı NINERS Chemnitz ile karşılaştı. Karşılıklı sayılarla geçilen ilk periyodu Chemnitz 19-18 önde tamamladı. İkinci periyotta savunmada rakibini durduran, hücumda daha etki olan kırmızı-lacivertliler bir ara farkı 19 sayıya çıkarsa da devreye 55-38 önde girdi. Üçüncü periyotta hücumda sayı bulmakta zorlanan Bahçeşehir Koleji farkı koruyamadı. Alman temsilcisi etkili hücumlarının yanında birçok kez de serbest atış noktasına geldi ve periyot 67-67 sona erdi. Son periyotta taraftarının da desteğiyle öne geçen kırmızı-lacivertliler istediği farkı yakaladı ve uzatma periyoduna geçildi (95-84). Bahçeşehir Koleji, uzatmalarda parkeden 105-95’lik skorla galip ayrılsa da Almanya’daki ilk maçı 85-74 kaybettiği için sezonu ikinci olarak tamamladı. Müsabakanın en skoreri Chemnitz’te 29 sayı ile oynayan Kaza Kajami olurken, Bahçeşehir Koleji’nde ise Jerry Boutsiele 24 sayı ile katkı verdi. Karşılaşmayı Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkan Vekili Ömer Onan, TBF yöneticileri ve Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan da tribünden takip etti. Salon: Ülker Spor ve Etkinlik Hakemler: Luis Castillo, Nicolas Maestre, Martin Horozov Bahçeşehir Koleji: Muhammed Baygül, George Earl Kell III 21, Jerry Boutsiele 24, Egehan Arna 3, Tony Taylor 20, Phil Scrubb 12, Berkay Candan 3, Tyler Cavanaugh 15, Axel Bouteille 7 Başantrenör: Dejan Radonjic Chemnitz: Aher Uguak 8, Jeffery Garrett 8, Wesley Van Beck 10, Jonas Richter 7, DeAndre Lansdowne 10, Kaza Kajami 29, Tylor Ongwae 4, Ousman Krubally 12, Dominic Lockhart 4, Kevin Yebo 3 Başantrenör: Rodrigo Pastore 1. Periyot: 19-18 (NINERS Chemnitz lehine) Devre: 55-38 (Bahçeşehir Koleji lehine) 3. Periyot: 67-67 Normal süre: 95-84 (Bahçeşehir Koleji lehine) 5 faul alanlar: Kevin Yebo (33.13), Jonas Richter (33. 32), Ousman Krubally (38.52), Jeffery Garrett (41.43) (NINERS Chemnitz)
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 2 - Fatih Karagümrük: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final İlk maçında Trabzonspor ile Fatih Karagümrük karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı bordo-mavili ekibin 2-1 üstünlüğü ile tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 15. dakikada sağ taraftan rakiplerinden sıyrılarak ceza sahası içine giren Visca, şutunda top Sirigu’nun sağından ağlara gitti. 1-0 21. dakikada Mendes’in ceza sahası dışından vuruşunda kaleci Uğurcan Çakır, topu kornere çeldi. 22. dakikada ceza sahası içinde Rohden’in pasında Mendes topu filelere gönderdi. 1-1 41. dakikada Mendy’nin penaltı noktasına gönderdiği topa gelişine vuran Denswill’in şutunda meşin yuvarlak kaleci Sirigu’nin solundan ağlarla buluştu. 2-1 Hakemler: Ali Şansalan, Murat Tuğberk Curbay, Süleyman Özay Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswill, Eren Elmalı, Berat Özdemir, Bardhi, Fountas, Visca, Pepe, Enis Destan Yedekler: Muhammet Taha Tepe, Baniya, Fernandez, Umut Bozok, Kerem Şen, Umut Güneş, Onuachu, Göktan Gürpüz, Arif Boşluk, Orsic Teknik Direktör: Abdullah Avcı Fatih Karagümrük: Sirigu, Veseli, Biraschi, Ceccherini, Levent Mercan, Rohden, Feghouli, Emre Mor, Eysseric, Mendes, Güven Yalçın Yedekler: Emre Bilgin, Can Keleş, Emir Tintiş, Nazım Sangare, Salih Dursun, Vinicius, Adnan Uğur, Paoletti, Adnan Uğur, Tarık Tuğyan, Teklic Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Goller: Visca (dk. 15), Denswill (dk. 41) (Trabzonspor), Mendes (dk. 22) (Fatih Karagümrük) Kırmızı kart: Enis Destan (dk. 44) (Trabzonspor) Sarı kartlar: Eren Elmalı, Fountas (Trabzonspor), Biraschi, Emre Mor (Fatih Karagümrük)