GENEL - 15 Ocak 2018 Pazartesi 12:35

Mersin, ağaçlandırmada Türkiye birincisi

A
A
A
Mersin, ağaçlandırmada Türkiye birincisi

Mersin Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz, ağaçlandırma çalışmasında 2017 yılında Türkiye birincisi olduklarını belirterek, "Mersin’de geçtiğimiz yıl 15 milyon 750 fidan ürettik.

Mersin Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz, ağaçlandırma çalışmasında 2017 yılında Türkiye birincisi olduklarını belirterek, "Mersin’de geçtiğimiz yıl 15 milyon 750 fidan ürettik. Bu fidanlardan 13 milyon 554 binini toprakla buluşturduk. Şu anda Mersin’in yüzde 54’ü ormanlık alandır" dedi.


Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’nde basın toplantısı düzenleyen Müdür Mahmut Yılmaz, 2017 yılında yaptıkları çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, orman teşkilatının Türkiye’nin en eski teşkilatlarından biri olduğunu söyledi. Mersin il sınırları içerisinde çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, "İlimizin yüzde 54’ü ormanlık alandır. Türkiye geneli yüzde 27 ormanlık alan. Son verilere göre ormanlık alanlarımızın yüzde 23’ünde verimli bir artış söz konusu. Sivri kültür çalışmalarımız devam ediyor. Burada da doğal, suni gençleştirme, ormanların rehabilitesi, gençlik ve kültür bakımları gibi çalışmalarla 2017 yılı içerisinde yaklaşık 28 bin hektar alanda ormanlara bakım yaptık. 2017 yılında yaklaşık 14 bin 744 hektar sahada gençlik ve kültür bakımları yaptık. Bakım yaptığınız zaman en fazla ürünün, en fazla değeri alıp ülke ekonomisine katkı sağlayabiliyorsunuz. 2017 yılı içerisinde yaklaşık 400 hektar alanda bir budama çalışması yaptık. Geçtiğimiz yıl 720 ton kozalak topladık. Bu kozalakları işledik, bunların tohumlarını çıkardık ve ormanlarımıza attık. Mersin sedir denizi desek azdır. Orman teşkilatının eliyle 120 bin hektardan fazla genç sedir sahaları oluşturduk" diye konuştu.



"13 milyon 554 bin fidan toprakla buluştu"


Ağaçlandırma çalışmalarının Mersin ilinde çok fazla olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Ağaçlandırma çalışmalarında dünya üzerinde sayılı ülkelerden bir tanesiyiz. Dünyada orman alanları azalırken, ülkemizde orman alanlarında ciddi artışlar var. 81 il içerisinde en fazla ağaçlandırmayı yapan il biziz. Geçen yıl yaklaşık 4 bin 600 hektarlık bir alanda ağaçlandırma çalışması yaptık. 2017 yılı içerisinde 13 milyon 554 bin fidanı toprakla buluşturduk. Erozyon kontrol çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık bin 500 hektar sahada erozyon kontrol çalışması yaptık. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalarda yıllık 500 bin ton toprağın kaybolup gittiğini, denizlere aktığını görüyorduk. Son yapılan bu ağaçlandırma çalışmaları neticesinde bu oranın 168 bin tona düştüğü, önümüzdeki yıllarda yapacağımız çalışmalarla bu oranın daha da aşağılara düşeceğine inanıyoruz. Ülkemizin bir karış toprağının başka yerlere taşınmasına gönlümüz razı gelmiyor. Gerçekten zor coğrafyada çalışıyoruz. Toroslar’ın zirvesinde ağaçlandırma çalışmaları yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde diktiğimiz fidanlarda yüzde 95 başarı oranı yakaladık. Rehabilitasyon çalışmalarında bin 306 hektar alanda iyileştirme çalışması yaptık" ifadelerini kullandı.


Çalışmalarıyla ilgili eylem planları olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:


"Bizim 2015’den 2019 yılına kadar yapacağımız faaliyetler belli. 5 bin köye 5 bin gelir gelir getirici ağaçlandırma çalışması var. Bunun içinde 36 köyümüzde çalışmalar yaptık. Yöreye en uygun ağaçları dikip, 3 yıl bakımlarını yapıyoruz ve halkımıza bunları veriyoruz. 2017 yılı içerisinde 497 hektarda yaklaşık 120 bin adet zeytin aşıladık. Bunların bakımlarını yapıyoruz ve 3 yıl sonrada bunları 49 yıllığına halkımıza vereceğiz. Ceviz ağaçlandırması yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl 25 bini aşkın aşılı olmak üzere 365 bin adet ceviz ürettik. Bunları da gelir getirici tür kapsamında ağaçlandırma sahalarına dikiyoruz. Bu 36 köyümüzde yaklaşık 138 bin 436 adet zeytin, ceviz, badem türlerinde fidan dikilerek gelir getirici tür ağaçlandırması yaptık. Bugüne kadar 58 köyümüzde de bin 255 haneye yaklaşık 216 bin adet ceviz, badem, zeytin türlerinde sertifikaları dağıttık. Biz sadece ağaçlandırmayı dağlarda, yüksek kesimlerde yapmıyoruz aşağılarda da endüstriyel plantasyon ağaçlandırması da yapıyoruz."



"2017 yılında 15 milyon 750 bin fidan ürettik"


Ormancıların artık sadece ormanlarda çalışmadığına dikkat çeken Yılmaz, "Artık Türkiye’nin tamamında çalışıyoruz. Sosyal ormancılık dediğimiz okul, cami, hastane bahçelerinde ağaçlandırma yapıyoruz. Mersin ilimizde de 105 adet cami, mezarlık, sağlık ocağı, hastane bahçesine 12 bin 609 adet fidan diktik. Bu fidanların tamamını kendi fidanlıklarımızda üretiyoruz. Mersin’de 6 tane fidanlığımız var. 2017 yılı içerisinde 15 milyon 750 bin fidan ürettik. Fidan dikimlerinin yanı sıra dağıtımlarda yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl 152 binin üzerinde kayıtlı fidan dağıttık. İsteyen her vatandaşımıza fidan veririz. Tek şartımız aldığı fidanı toprakla buluşturması" dedi.



"Türkiye’de en çok bal ormanı Mersin’e kuruldu"


Orman yolları konusunda da büyük ilerleme kat ettiklerini altını çizen Yılmaz, "Mersin’de ormanlara yaklaşık 126 kilometrelik yeni yol yaptık. 123 kilometrelik eski yollarımızın bakımını yaptık. Köprü ve menfez çalışmaları yaptık. Bu yollar özellikle orman yangınlarına müdahalede çok önemli. Bu yaptığımız yollarla birlikte orman yolları ağımız yüzde 65’ler seviyesinde. Orman ürünlerinin dışında bir de odun dışı ürünlerimiz var. Bununla ilgili keçi boynuzu, defne bu yörede çok fazla. Yaklaşık yöre halkına 5,5 milyon liralık bir gelirde hedefleniyor. Bunun içinde 19 kalemde satışlarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra bal ormanları kuruldu. Türkiye’nin her bölgesine bal ormanı kuruldu. Türkiye’de en çok bal ormanı Mersin’e kuruldu. 29 bal ormanımız var. Bu çalışmalar sonucunda ülkemiz dünyadaki bal üretimi sıralamasında 6.’lıktan 2.’liğe yükseldi. Yaklaşık 21 bin dekar üzerinde ve 45 milyon kapasiteli, yıllıkta 1,5 milyon ton bal üretimi kapasiteli. Bu yörede 55-60 milyon liralık bir gelir elde ediliyor. Ayrıca Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) var. ORKÖY kapsamında geçen yıl 208 ailemize yaklaşık 3 milyon 100 bin liralık kredi desteğimiz oldu. Bununda yaklaşık yüzde 20’si hibe, 2 yıl ödemesiz, sonraki 4 yılda eşit taksitle ödüyorlar. Son 5 yılda da bin 837 ailemize yaklaşık 15 milyon liralık kredi desteğimiz olmuş" diye konuştu.



"Yanan ormanların ağaçlandırmasını hemen yapıyoruz"


Yangınla mücadelenin sadece orman teşkilatının işi olmaması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Gerçekten yangınla mücadelede dünyada sayılı ülkelerden bir tanesiyiz. Dünyanın birçok ülkesine biz destek veriyoruz. 2017 yılında 54 tane orman yangınımız çıktı. Bu yangınlarda 927 hektarlık bir alan zarar gördü. Bunun yanı sıra 323 tanede orman dışı yangın çıktı ve onlara da müdahale ettik. Yanan alanları ağaçlandırıyoruz. Kamuoyunda yanlış bir algı var, birileri için bu alan yakılıyor diye. Kesinle böyle bir şey yok. Yanan alanlar yıl içerisinde hemen ağaçlandırılıyor. Bu seneki yanan alanlarında yüzde 85’i ağaçlandırıldı. Şubat sonu, Mart başında bütün alanlar ağaçlandırılmış olacak" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.