GENEL - 04 Ekim 2017 Çarşamba 16:41

Mersin’de Hayvanları Koruma Günü’nde kedi ve köpeklere mama dağıtıldı

A
A
A
Mersin’de Hayvanları Koruma Günü’nde kedi ve köpeklere mama dağıtıldı

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü kapsamında bir dizi etkinlik düzenledi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü kapsamında bir dizi etkinlik düzenledi. Marina ve Kültür Park’ta stant kuran Büyükşehir Belediyesi ekipleri, hayvan sahiplerine kedi ve köpek maması dağıttı.


Sahipsiz hayvanları koruma konusunda gösterdiği hassasiyet ve hayata geçirdiği projeler ile vatandaşların takdirini toplayan Büyükşehir Belediyesi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla düzenlediği etkinlikler kapsamında belirli noktalara stantlar kurarak vatandaşları bilgilendirdi. Stantta görevli personeller tarafından hayvan hakları, hayvan sağlığı ve sahipsiz hayvanlar için yapılması gerekenler konusunda bilgilendirilen vatandaşlara kedi ve köpek maması dağıtıldı.Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan ve sahipsiz dostların ağırlandığı kedi evlerine vatandaşlarla birlikte mama bırakan ekipler, hayvan severlerin sorularını yanıtlayarak, vatandaşları hayvan hakları ve sahiplenme konularında bilinçlendirdi.


Hayvanların ekolojik denge için önemine değinerek, vatandaşların hayvanlara hassasiyetle yaklaşmaları gerektiğini belirten görevli veteriner hekimler, hayvanların yaşam haklarına saygılı olunması gerektiğine değindi. Yalnızca evcil hayvanların değil doğal ortamda yaşayan hayvanları da koruma konusunda hassasiyetle yaklaşılması gerektiğine değinen veteriner hekimler, Mersin Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Dairesi Başkanlığı teknik ekiplerinin ve ekipmanlarının 7 gün 24 saat hayvanların ve hayvan dostlarının hizmetinde olduğunun altını çizdi.


Yaklaşık 20 yıldır hayvan aktivistliği yaptığını ve Başkan Burhanettin Kocamaz’dan bu konuda çok destek aldıklarını belirten Yasemin Azaz, “Mersin Büyükşehir Belediyemiz hayvan haklarını koruma konusunda süper çalışıyor. Biz çok belediye başkanı gördük, çok da mücadele verdik ama hiçbir şey yapmadılar. Burhanettin Başkan geldiğinden beri bu şehirde çok şey değişti. Hayvan haklarını koruma konusunda muhteşem işler yaptılar. Kedi ve köpek evleri yaptılar, sokak sokak mama dağıtıyorlar. Bunu şimdiye kadar hiçbir belediye yapmadı.Vatandaşlarımızın da hayvan dostlarımız konusunda hassas olmalarını rica ediyorum. Onların da bir canı var. Dinimizde hayvanlar için de ayetler var. Eğitim aileden gelir ve aileler çocuklarını bu konuda eğitsinler. Hayvan dostlarımızın bizlere hiçbir zararı yok. Mersin Büyükşehir Belediyemize bu konuda bu kadar hassas davranarak, farkındalık yaratığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.


Mersin’de daha önce hayvanlar konusunda hiçbir proje yapılmadığını belirterek, hayvanlarla ilgili hassasiyetin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile başladığını söyleyen Şükran Ezgimen ise “Büyükşehir Belediyesi birkaç yıldan beri o kadar güzel şeyler yapıyor ki, ben bunlara çok seviniyorum. Ben Burhanettin Kocamaz’ı çok seviyorum. Hayvanları seviyor diye ben kendisine seçimde oy vermiştim. Hiç pişman olmadım. Tam tersine bütün kedilerin dualarını Başkanımıza ve onunla birlikte hizmet veren çalışanlarına yolluyorum. Mersin’in her tarafında kurdukları kedi evleri için çok teşekkür ediyorum. Hayvanlarımızı ve hayvan haklarını korumak için öncelikle el ele birlik olmaya davet ediyorum. Herkes bu konuda hassasiyet gösterse hiçbir problem kalmayacaktır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bayraktar: “15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahası denetlendi” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlık olarak madenlere yönelik yaptıkları denetimleri artırdıklarını kaydederek “Bu yıl, 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi. Çalışanlarını öncelemeyen hiçbir işletmeyi bizim desteklememiz söz konusu olamaz” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ankara’da bir otelde Türkiye Kömür Üreticileri Derneği’nin (KÖMÜRDER) tarafından düzenlenen ‘Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Vizyon Organizasyonu’ programına katıldı. Programda konuşan Bakan Bayraktar; pandemi, deprem, tedarik zinciri problemleri ve devam eden savaşlara rağmen Türkiye ekonomisinin son 3,5 yıldır kesintisiz olarak büyüdüğünü söyledi. Gelişen ekonomi, üretim ve ihracatın büyümesiyle Türkiye’nin maden ihracatının her geçen gün arttığını ifade eden Bakan Bayraktar, sürdürülebilir kalkınma ve net sıfır emisyon hedeflerini gerçekleştirilebilmesi için gelecekte madenlere daha fazla ihtiyaç duyulacağını kaydetti. “Ülkemizi enerjide ve madende bağımsız kılmamız gerekiyor” Kullanılan enerjinin 3’te 2’sinin ithal edildiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Doğal gazın neredeyse tamamını dışarıdan alıyoruz. Petrolün yüzde 92’si, kömürün yüzde 40’ını ithal kaynaklardan karşılıyoruz. Bu da ciddi bir cari açık problemini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle ülkemizi enerjide ve madende mutlak suretle bağımsız kılmamız gerekiyor. Bunu yapabilmek için de elbette yerli kaynaklarımızı yeraltı zenginliklerimizi ve yenilenebilir kaynaklarımızı maksimum düzeyde ekonomimize kazandırmamız gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda 2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Milli Enerji ve Maden Politikamızı’ kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz. Bu politika çerçevesinde ülkemizin kaynaklarını, yüksek teknoloji ve uluslararası standartlarda geliştirerek gelecek nesiller için kullanmakta kararlıyız. Yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerinden bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı sürekli artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin, elektrik üretiminin yüzde 36’sını, birincil enerji arzının ise yüzde 26’sını kömürden sağlandığını sözlerine ekleyen Bakan Alparslan Bayraktar, 2022 yılında 39 milyon ton, 2023 yılında ise 41 milyon ton kömür ithalatı yapıldığını ifade etti. Dünyanın birçok gelişmiş ekonomisinin yoğun olarak kömür kullanmaya devam ettiğini kaydeden Bakan Bayraktar, ‘Kömürden çıkıyoruz’ diyen Avrupa’daki birçok ülkenin kömür tüketimlerinin arttığına şahit olduklarını söyledi. “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı” Türkiye’nin yıllık 150 milyon ton kömür üretim hedefine ulaşmasının sektörü daha ileri bir noktaya taşıyacağı değerlendirmesini yapan Bakan Bayraktar, “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Geçtiğimiz yıl bir miktar düşüş olsa da bu yıl maden ihracatımız yeniden artış trendine girdiğini gösteriyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 civarında bir büyüme sağladık. Nihai hedefimiz, madende de ülkemizi net ihracatçı konuma getirmek” ifadelerini kullandı. “3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi” Bakan Bayraktar, madenlere yönelik yapılan denetimleri arttırdıklarına vurgu yaparak sözlerini şu şekilde devam etti: “MAPEG, 2023’te maden ruhsat sahalarına ilişkin 8 bin 828 denetim yaptı. İncelemeler sonucunda 1 milyar 260 milyon liralık idari para cezası uygulandı. Tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle toplam 2 bin 421 faaliyet durdurma işlemi kararı verdi. Bu yıl ise 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi.”
Trabzon Fatih Sultan Mehmet Han’ın Karadeniz’e varış güzergahını tespit ettiler Trabzon’da "MÖ. 401-400 Yılında Onbinler’in ve 1461 Yılında Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e Varış Güzergâhlarının Tespit Edilerek Modellendirilip Coğrafi İşaretlerle Belirlenmesi" adlı çalıştay düzenlendi. Çalıştayda geçmişten günümüze elde edilen bulgular tartışıldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ev sahipliğinde Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ’MÖ. 401-400 Yılında Onbinler’in ve 1461 Yılında Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e Varış Güzergâhlarının Tespit Edilerek Modellendirilip Coğrafi İşaretlerle Belirlenmesi” etkinliğine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. "Amacımız turistlerin bölgemizde daha fazla kalması ve turizm gelirlerinden kırsaldaki vatandaşlarımızın pay almasını sağlamaktır" Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çalıştay Başkanı ve KTÜ Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Köse, "Adından da anlaşılacağı üzere projemizin amacı MÖ 400’lü yıllarda Trabzon’a ulaşan on bin paralı askerin geçiş güzergahını, denizi görüp anıt diktikleri olası noktayı ve Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılı ağustos ayında Trabzon’u fetih için kara ordusuyla gelirken kullandığı olası uluyolu bilimsel verilere dayalı bulgularla en doğru şekilde tespit ederek bölgemiz turizminin hizmetine sunup, 11. Kalkınma Planı ’Öncelikli Gelişme Alanları-Turizm’, ’Kültür ve Sanat’ başlıkları altında hedeflenen politika ve tedbirler çerçevesinde, turistik destinasyonları farklılaştırıp, turistlerin bölgemizde daha fazla kalmasını, turizm gelirlerinden kırsaldaki vatandaşlarımızın da pay almasını sağlamaktır. Onbinler’in Trabzon’a varış güzergahları ve denizi gördükleri nokta olan Thekes Tepesi ile ilgili çok sayıda farklı, spekülatif görüş olmasına karşın Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’a varış güzergahıyla ilgili birkaç sınırlı çalışma haricinde saha bulgularına dayalı araştırma yapılmamıştır. Proje çalışmaları kapsamında bütün bu eksikliklerin giderilerek, bilimsel verilere dayalı bulgularla güzergah ve lokasyon tespiti yapılması, bulguların haritalandırılarak modellendirilip bölge kalkınmasının hizmetine sunulması amaçlanmıştır. Pers taht savaşlarına katılan On bin paralı askerin günümüzden 2.425 yıl önce Bağdat yakınlarından başlayıp liman şehri Trabzon’a ulaşan zorlu, zorunlu, uzun yürüyüşlerinin Bayburt-Trabzon arasındaki kısmında olası geçiş rotasını ve aylar süren büyük yürüyüş sonrasında kurtuluşa ulaşmayı sembolize eden Karadeniz’in ilk defa görülebildiği Thekes Tepesi’nin yerini tespit etmek için bizim öncemizde gerek yerli gerekse Batılı araştırmacılar tarafından çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bununla birlikte şimdiye kadar hiçbir araştırmacı bizim kadar kapsamlı bilim dallarından oluşan bir ekiple, bütün olasılıkları ele alıp, değerlendirecek şekilde, erişilebilen birincil ve ikincil literatürü bütüncül bir anlayışla tarayıp, sahayı iki yıl gibi uzun bir süre araştırarak, her olasılığı değerlendirdikten sonra bir sonuca varacak yöntem bilim takip etmemiştir. Projede elde edilen bulgular ve modelleme çalışmaları Proje ekibi tarafından bütün ayrıntılarıyla bugün ele alınıp tartışılacaktır. Elde ettiğimiz bulgular maalesef topografik değişim ve kasıtlı alan müdahaleleri nedeniyle yüzde 100 doğruluk taşımamakta olmakla birlikte proje çalışma arkadaşlarımızın görüş birliğine vardığı, bilimsel verilere dayalı olası en doğru tespitler olarak belirlenmişlerdir" dedi. Olası geçiş rotaları tespit edildi Çalıştayda konuşan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ise "Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Köse yürütücülüğünde, Üniversitemiz Teknoloji Ofisi desteğiyle, Arkeolog, Tarihçi, Coğrafyacı, Haritacı, Kent Plancısı, hocalarımızın katkılarıyla hazırlanan ve TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görülen, bu proje sosyal bilimlerde proje üretip, yeni bulgu ve çıktılar ortaya koymanın da mümkün olabileceğinin en iyi göstergelerindendir. Gerek Trabzon’un gerekse komşu Gümüşhane ve Bayburt’un turizm potansiyeline katkı sağlayacak ve alternatif yeni turistik rotaların alt yapısını oluşturacak olan proje iki yıl sürmüş ve bugün itibarıyla başarıyla tamamlanmıştır. Araştırmacı hocalarımız, zorlu koşullarda Trabzon, Gümüşhane, Bayburt üçgenindeki araziyi 2 yıl boyunca tarayarak, Onbinler’in ve Fatih Sultan Mehmet’in olası geçiş rotalarını tespit etmeye çalışmıştır. Sahada elde edilen bulgular, literatür ve arşiv kayıtlarıyla karşılaştırılarak rota geçişlerinin örtüşmesi sağlanmış, bütün bu veriler dijital interaktif haritalara aktarılarak, araştırılan güzergahta ki tarihî, köprüler, kaleler, hanlar ve şehitlikler fiziki imkanlar doğrultusunda modellenerek işlenmiştir. Proje çalışmaları kapsamında elde edilen bulgular bugünkü çalıştay ile kamuoyunun bilgisine sunulacaktır" diye konuştu. Trabzon Valisi Aziz Yıldırım da, "Sahip olduğu zengin tarihi mirasla bölgesinde bir turizm ve kültür merkezi olan Trabzon, tarih içinde çok sayıda hadiseye şahitlik etmiştir. Bu hadiselerin belki de en önemlilerinden biri MÖ. 400 yılında Onbinlerin Karadeniz’e ulaşan yolculukları, diğeri Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fetih yürüyüşüdür. Her iki tarihi hadisenin detaylarının ortaya çıkarılması kadar, gerek Onbinlerin kurtuluşu yürüyüşü sırasında, gerekse Fatih Sultan Mehmet’in fetih yürüyüşü esnasında kullanılan rotaların belirlenmesi de şehir tarihi açısından çok önemli bir hizmet olmuştur. Söz konusu rotaların bilimsel metotlarla belirlenerek, bölge turizminin hizmetine sunulması, turizm imkan ve fırsatlarının çeşitlendirilmesine katkı sağlayacak, Trabzon ve komşu illerin turizmden aldıkları payı artıracak, ulusal ve uluslararası tanıtımlarına çok önemli bir katkı sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından çalıştay, ’Antik Yollar ve Geçiş Güzergahları Onbinler’in ve Fatih Sultan Mehmet’in Geçiş Yaptığı Olası Rota ve Sahadaki Gerçeklik, Modelleme ve Haritalandırma’ oturumları ile devam etti.