GENEL - 17 Nisan 2018 Salı 11:21

Mersin’de ‘Sosyal Medya Etkileri’ semineri

A
A
A
Mersin’de ‘Sosyal Medya Etkileri’ semineri

Mersin Barosu ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde, Büyükşehir Belediyesi desteğiyle 5 bin lise öğrencisine, ‘Yargıtay Işığında Suç Sayılan Davranışlar’ ve ‘Sosyal Medya Etkileri ’ konularında seminer düzenlendi.

Mersin Barosu ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde, Büyükşehir Belediyesi desteğiyle 5 bin lise öğrencisine, ‘Yargıtay Işığında Suç Sayılan Davranışlar’ ve ‘Sosyal Medya Etkileri ’ konularında seminer düzenlendi.


Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Mersin Barosu arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından, Mersin merkez ve ilçelerdeki lise öğrencilerine yönelik düzenlen eğitim çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında 5 bin öğrenciye, ‘Suç Sayılan Davranışlar’ ve ‘Sosyal Medya Etkileri ve Mobil Yaşam’ konulu seminer verildi.


Eğitim-öğretim faaliyetlerini okullarda en iyi şekilde yapma gayreti içerisinde olduklarını belirten İl Milli Eğitim Müdürü Adem Koca,"İletişimde bağımlılık noktası haline gelen sosyal medyanın, hangi ölçülerde ve nasıl kullanılacağına dair çocuklarımızın bilinçlenmesi çok önemli. Her öğrencinin okul içinde, dışarıda, evde, serviste, araçta kamerayla yaşamaları konusunda okul yöneticilerimiz sıkıntı çekmektedir. Elimizdeki aletlerin hepsi bir araç, amaç değil. Bu araçları kullanırken başkalarının hakkına, hukukuna tecavüz edilmemesi konusunda dikkat edilmesi gerektiği, bu çalışmalarla çocuklarımıza anlatılıyor" dedi.



"Bazı davranışlar suç teşkil edebilir"


Öğrencilere, ’suç sayılan davranışlar’ konusunu anlatılarak evde, okulda ya da günlük yaşamda gerçekleştirdikleri bazı davranışların suç teşkil ettiğini onlara öğretmeyi amaçladıklarını belirten Mersin Barosu Başkanı Ali Er ise eğitimde anlatılan suç sayılan davranışların, baro avukatlarının meslek hayatları boyunca takip ettikleri davalardan, içtihatlardan ve Yargıtay kararlarından yola çıkılarak hazırlandığını söyledi. Söz konusu eğitim çalışmalarının çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade eden Er, "Çocuklar için aynı derecede önemli olan ve dikkatli kullanılmazsa birçok tehlikeyi barındıran sosyal medya kullanımı eğitimi de önemlidir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın suç sayılan davranışlardan kaçınmaları ve suç işleyerek kendilerine ve topluma zarar vermelerini önlemek hepimizin görevi ve sorumluluğudur” şeklinde konuştu.


Günlük hayatta çok sık kullanılan cümlelerin ve davranışların suç teşkil edebileceğini belirten Çocuk Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Kamil Ekinci de ceza kanunlarını bilmemenin mazeret sayılmayacağını belirterek, bazı suçları öğrencilere örneklendirerek anlattı.



“Sosyal medya ile insani duygularımızı yitiriyoruz”


Sosyal Medya Uzmanı Deniz Unay sunumunda, Türkiye’de sosyal medya kullanım oranı hakkında bilgiler vererek, 46.3 milyon internet kullanıcısı, 46.1 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı olduğunu kaydetti. Sosyal medyanın insan hayatındaki olumsuz etkilerini anlatan Unay, “Sosyal medya insanları birbirinden uzaklaştırıyor, bizi giderek yalnızlaştırdı. Artık her şey sanal. İnsani duygularımızı yitiriyoruz, arkadaşlık ilişkilerimiz köreliyor. Ailemize bile vakit ayıramıyoruz. Argo kelimelerin kullanımı sosyal medya ile daha da yaygınlaştı. Bunların yanı sıra, kültürel ve ahlaki yozlaşma, bilgi kirliliğine maruz kalma, özel bilgilerimizin satılması gibi olumsuz etkilerine maruz kalınıyor. İnsanlar bir yılda, yaklaşık 540 saatini sosyal medyada geçirmektedir. Bir yılda sosyal medyaya ayırdığımız bu zaman zarfında, yabancı dil öğrenmemiz mümkün. Sosyal medyada geçirdiğimiz zamanı kitap okuyarak ya da enstrüman çalarak geçirebiliriz. Sosyal medya bize hayal gücü sağlamaz. Terör örgütleri, dolandırıcılar, dini ve siyasi hareketler, uyuşturucu ve mafya, organ ticareti ve uygunsuz içerik, yönlendirici yanlış bilgiler, sosyal medyada beklenen tehlikelerdir" ifadelerini kullandı.


Sosyal medya kullanımında dikkat edilmesi gereken konulara da değinen Unay, sunumunda şu ifadelere yer verdi: “Profilinizin tüm ayrıntılarıyla raporlanıp bir veriye dönüştürüldüğünü, legal kuruluşlar tarafından kayıt altına alınırken milyonlarca verinin saklandığını, siz silseniz bile internete yüklediğiniz hiçbir şeyin silinmediğini, profillerinizde kullandığınız kayıtlar üzerinden bankacılık bilgilerinizin bir kısmına erişebileceğini, belli belirsiz yönlendirmelerle yaptığınız paylaşımların kaynağına dikkat ettiniz mi?.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.