ASAYİŞ - 20 Mart 2018 Salı 21:22

Mersin’deki darbe girişimi davası

A
A
A
Mersin’deki darbe girişimi davası

Mersin’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin aralarında eski Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile eski 3.

Mersin’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin aralarında eski Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de bulunduğu 18’i tutuklu, ikisi firari 32 sanığın yargılanmasına devam edildi.


Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 5. celsesinin ikinci gününde de cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına ilişkin sanıklar savunma yaptı. TSK’dan ihraç edilen eski Deniz İkmal Binbaşı İlhan Tabur, FETÖ’yle bağlantısının olmadığını savunarak, "Bir kişinin benimle ilgili iddiası var. Bu kişi daha sonra beni tanımadığını söylemiştir. Daha önce Balyoz davasından sorunlar yaşadım şimdi FETÖ’den sıkıntı yaşıyorum. Ben o gün suçluyu korumadım sadece 2 silah arkadaşım mezara girmesin diye uğraştım. Bütün uğraşımı ölüm olmasın diye yaptım. Sırf bu yüzden 20 aydır içeride yatıyorum. Bu olayla ilgili 5 iddianame var ve 4’ü benim o gün karargaha girmeden önceki olaylara ait. Ben sıkıyönetim toplantısına da katılmadım. Amirali o gün teslim olması yönünde ikna eden de benim. Benim FETÖ ile hiçbir bağlantım yoktur, olmamıştır. Söz konusu iddiaların hepsi asılsızdır" diye konuştu.


Eski TCG Taşucu Gemisi’nin Komutanı Yüzbaşı Zekeriya Kayalar ise kendisiyle ilgili FETÖ ile bağlantılı bir belge, bilginin bulunmadığını iddia ederek, somut bir delilin ortaya konulamadığını, bu yüzden tahliyesini talep etti.


Eski İstihbarat Astsubay Mehmet Emin Toker de emir gereği birliğe geldiğini vurgulayarak, "Emir subayı izinli olunca beni o gün emir subayı yaptılar. O yüzden de elime cerideyi verdiler. Örgütle bir bağlantım yok. Ben sadece emirleri uygulamadım" şeklinde konuştu.


Eski Harekat Şube Müdürü Kurmay Yüzbaşı Ali Gül, eski emir astsubayı Hakan Öğüt ile tutuksuz yargılanan Demirhan’ın şoförlüğünü yapan Kadir Nevzat Yontkan, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti.


Sanıkların avukatları da müvekkillerinin beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, oturumun yarın devam etmesine karar verdi.


Mersin’deki darbe girişimine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in bir numaralı sanık olduğu, dönemin Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve eski 3. sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de aralarında bulunduğu 29 sanık hakkında 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 78’er yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 20 Haziran 2017’de başlayan davada, yargılama boyunca 8 sanık hakkında tahliye kararı verilmiş, farklı dosyaların bu dava dosyasıyla birleştirilmesiyle sanık sayısı 32 olmuştu. Savcı, esasa ilişkin mütalaasında aralarında Demirhan ve Dağdelen’in de olduğu 12 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, biri eski asker, 11’i eski polis 13 sanık hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.