EKONOMİ - 21 Ağustos 2017 Pazartesi 09:22

Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor

A
A
A
Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor

Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor.

Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor. MEŞBAŞ Genel Müdürü Edvar Mum, Mersin Serbest Bölgesi’nde 2017 yılının ilk 7 ayında ticaret hacminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 azaldığını, son 5 yılda yıllık 3,8 milyar dolar olan ticaret hacminin ise 2,8 milyar dolara kadar daraldığını bildirdi.


Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminde Ortadoğu ülkelerinin payı büyük. Ancak, uzun zamandır Ortadoğu ülkelerinde yaşanan karışıklık ve savaş ortamı, hem güvenlik boşluğuna hem de ticaret yollarının kapanmasına neden oldu. Bu durum Mersin Serbest Bölgesi’ni de olumsuz etkiledi.



“Ticaret hacmi yüzde 4 azaldı”


Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, Serbest Bölge’deki gelişmeleri İHA muhabirine değerlendirdi. 1987 yılında Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olarak açılan Mersin Serbest Bölgesi’nde 2017 yılının ilk 7 ayında 1,6 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştirildiğini belirten Mum, “2016 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen 1,7 milyar dolar işlem hacmine göre bu yıl ticaret hacmi yüzde 4 oranda azalış gösterdi. Son 5 yılda yıllık 3,8 milyar dolar olan ticaret hacmi 2,8 milyar dolara kadar daraldı. Bu daralmadaki en büyük etken, bölgenin ticaret hacmindeki Ortadoğu ülkelerinin önemli payıdır. Son yıllarda Ortadoğu ülkelerindeki güvenlik boşluğu sebebiyle ticari işlemler daralmış ve bölgenin ticaret hacmini önemli derecede etkilemiştir” dedi.



“Kuruluştan bugüne kadar toplam ticaret hacmi 58,2 milyar dolara ulaştı”


Mersin Serbest Bölgesi’nin 2016 yılında gerçekleştirdiği 2,8 milyar dolar işlem hacmi sayesinde Türkiye’deki serbest bölgeleri içerisinde Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’nci sırada yer aldığını ifade eden Mum, sağladığı 8 bin 300 kişilik doğrudan istihdamla da Ege ve Bursa serbest bölgelerinden sonra 3’üncü sırada olduğunu dile getirdi. Mum, “Mersin Serbest Bölgesi’nde 1988 yılından bugüne kadar gerçekleşen ticaret hacmi toplamı ise 58,2 milyar dolara ulaştı. Öte yandan, 2016 yılı Temmuz sonu itibarıyla bölgede 456 ruhsatlı firma faaliyet gösterirken, 2017 yılı aynı döneminde firma sayısı yüzde 1 artışla 459’a yükseldi. Aynı dönemde yerli sermayeli firma sayısı yüzde 2 azalırken, yabancı sermayeli şirket sayısı yüzde 7 arttı. İstihdamda da geçen yıla göre artış söz konusu. 2016 yılı Temmuz sonu itibarıyla 8 bin 152 kişi istihdam edilirken, 2017 yılı aynı döneminde bu sayı yüzde 3 artışla 8 bin 372 kişiye çıktı. Bölge, doğrudan istihdamın yanı sıra dolaylı istihdam ile yaklaşık 9 bin kişiye sağladığı çalışma imkanları sayesinde gerek Mersin gerekse ülkemiz için önemli bir istihdam merkezi konumunda olma özelliğini devam ettirmektedir” diye konuştu.



“112 ülkeyle ticaret yapılıyor”


Bölgede çok yönlü ticaret gerçekleştirildiğini ve 112 değişik ülke ile 682 değişik malın ticaretinin yapıldığını vurgulayan Mum, “Bu rakamlar, Mersin Serbest Bölgesi’nin dünya ülkeleri ile ticaretinde çok yönlü etkinliğini göstermektedir. Yapılan ticaretin yüzde 60‘ını sanayi ürünleri, yüzde 40’ını tarım ürünleri oluşturmaktadır. Bölgeden en fazla ticaret yapılan ülkeler arasında ABD, Irak, İran, Ekvador, İspanya, Suriye, Çin, Suudi Arabistan, Hollanda ve Mısır ilk sıraları alıyor” ifadelerini kullandı.


Üretici firmaların yatırım talepleri ve ticari işlem yapan firmaların depolama alan taleplerinin arttığına da işaret eden Mum, şunları söyledi: “Üretim faaliyetleri için gelir ve kurumlar vergisi istisnası ile kaliteli iş gücü temininin mümkün olması; ticaret ve lojistik işlemleri açısından önemli coğrafi konumu, özel limanının bulunması ve Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanı’nın hemen yanında kurulmuş olması, bölgede faaliyetlerinin çeşitliliğini devam ettirmiş ve bölge yüzde 100 dolulukla çalışmıştır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 101 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı davasında mütalaa açıklandı Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti. Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici’nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Ekici’nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu. Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran’a erteledi.