GENEL - 22 Ekim 2017 Pazar 09:02

Rektör Çamsarı: “Balık çiftlikleri oldubittiye getirilmemeli”

A
A
A
Rektör Çamsarı: “Balık çiftlikleri oldubittiye getirilmemeli”

Mersin’de, Muğla kökenli bir firma tarafından kurulması planlanan balık çiftlikleri ile ilgili tartışmalara Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof.

Mersin’de, Muğla kökenli bir firma tarafından kurulması planlanan balık çiftlikleri ile ilgili tartışmalara Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı da katıldı. “İnsanın, ‘bu da nereden çıktı’ diyesi geliyor” diyen Çamsarı, balık çiftliklerinin oldubittiye getirilmemesi, ilgili kurumlar ve fakültelerle tartışmaya açılması gerektiğini söyledi.


Mersin’de son dönemin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen ve başta çevreciler olmak üzere Mersinlilerin tepkisini çeken balık çiftlikleri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Muğla kökenli bir firmanın, Silifke, Aydıncık ve Anamur ilçelerinde 4 ayrı noktada balık çiftliği kurmak için hazırlıklara başlamasıyla kentte oluşan tepki giderek artıyor. Son olarak MEÜ Rektörü Prof. Dr. Çamsarı da tartışmalara katılarak, balık çiftlikleri konusundaki görüşlerini paylaştı.



“Bu iş biraz apar topar ve sanki oldubittiye getirildi”


MEÜ Rektörü Çamsarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersinlilerin balık çiftliklerini bir anda karşılarında bulduklarını belirterek, konunun tartışmaya açılmadan birden gündeme getirilmesinin kentte şok etkisine neden olduğunu dile getirdi. Hiç kimsenin böyle bir girişimden çok da haberinin olmadığının altını çizen Çamsarı, “İnsanın, ‘bu da nereden çıktı’ diyesi geliyor. Bundan kimsenin haberinin olmadığını bütün kurum amirlerinin açıklamalarından da yayınlanan haberlerden de görüyorum. Neticede bende şöyle bir endişe var bu konuda; bu iş biraz apar topar ve sanki oldubittiye getirildi. Yani bu bölgede yapılacak şeylerin başta üniversite olmak üzere ilgili kurumlara danışılması gerekir. Bizim bu konuyla ilgili çok güçlü bir Çevre Mühendisliğimiz, çok güçlü bir Su Ürünleri Fakültemiz, Denizcilik Meslek Yüksekokulumuz var. Bize herhangi bir şekilde danışarak, bu işin artısı eksisi konuşularak yapılan bir iş değil bu” dedi.



“İlgili dinamiklerle tartışılıp öyle karar alınması lazım”


Medyadan takip ettiği kadarıyla Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın da balık çiftlikleriyle ilgili rahatsızlığını ilettiğini ifade eden Çamsarı, “Çok ince eleyip sık dokumak lazım, artısıyla eksisiyle. Yapılacak bir yatırım veya bir işlem, o bölgenin halkına veya ekonomisine katkı sağlayacak ise bunun mutlaka ilgili dinamiklerle uzun uzun tartışılıp öyle karar alınması lazım. Burada zannediyorum insanların tepki göstermesinin ana nedeni de habersiz olmaları. Belki oturulup tartışılsa, örneğin ‘şu bölgelerin turizmle ilgisi yok, şu koyların yüzmeyle ilgisi yok, şurada deniz kirliliği şöyle engellenebilir’ gibi başlıklar geçse, kamuoyu yeterince bilgilendirilip de kararlar alınabilseydi böyle bir tepki olacağını da düşünmüyorum. Olumlu olumsuz tartışmaya açılmadan birden gördük olayı. Bu da biraz şok etkisi yarattı. Bence asıl infial habersiz yapılan işte oluyor. Kamuoyu ve kurumlar bu işin ne getireceği ne götüreceği konusunda bilgilendirilmedi. Belki uzun uzun tartışılsa insanlar da diyecek ki, ‘kurulsun ama şuraya kurulsun’. Ama biz bunu diyecek kadar bilgilendirilmeden önümüzde birden görünce ister istemez tepkiler doğuyor” diye konuştu.



“Fakültelerden bu konuda çalışma yapmalarını isteyeceğim”


“Bakanlık mutlaka halkının iyiliğini düşünür, bir şekilde istihdam artırma, ekonomisini düzeltme yönünde” diyen Çamsarı, “Üniversitemizde Çevre Mühendisliği ve Su Ürünleri Fakültemizde bu konuyla ilgili çok sayıda profesörümüz var. Onlardan da fikir alınabilirdi. Olaya müdahil olup, en azından yer belirlemede veya sosyal yapı olarak hangi bölge daha uygun bir katkı sunabilirlerdi. Bu bilgi azlığı nedeniyle de ister istemez infial oldu bence. Ben de bu konuda mutlaka fakültelere hem fikir soracağım hem çalışma yapmalarını isteyeceğim. Eğer eksik veya zarar verici bir şey de görürsek elimizden geldiğince, Lütfi Elvan zaten bu konuda hassas, yani Mersin’e yapılacak her işte mutlaka istişare etmek lazım, Bakanımızı da bilgilendirerek gerekiyorsa engel olunur buna, olunmalı. Ha yok ‘bölgeye katkısı olacak, çevre açısından da sorun yok’ raporu alırsak en azından kendi bölümlerimizden, o zaman da ‘yerleşim olarak şu bölge daha iyi olur’ fikrini belirtebiliriz” ifadelerini kullandı.



“Bölge seçiminde yerellere de sormak gerekir”


Özellikle çevre ve turizm açısından konunun kamuoyunda ne kadar tartışıldığının sorgulanması gerektiğine de işaret eden Çamsarı, bu konulara mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Çamsarı, “Örneğin, herhalde Çevre Bakanlığı bunu görmüştür, ama diyelim ki, Carrettaların çoğaldığı bir bölgeye yaptılar. Bunu yerelle ne kadar tartıştılar veya Çevre Bakanlığı bu konuda herhangi bir şeyi atladı mı, en azından buna dikkat etmek lazım. Şurası kesin, sonuçta oraya yakın bir turizm alanı varsa bu bile görüntü açısından çok hoş olmayacaktı. Bunu birçok ilde gördük biz daha önce. Bir de bu tür tesisler kurulurken, bizim o kadar uzun sahillerimiz var ki, daha uygun yerler bulunabilir, illa şehre ve turizme yakın yerler olması gerekmiyor. Bölge seçiminde yerellere de sormak gerekir, çünkü harita üstünden görüldüğü gibi olmayabiliyor her zaman. Tesisleşmenin ya da turizmin olduğu mesela yat turizmi, üstünde hiçbir tesis olmaz ama adamlar yatla girer o koya, oralara yapmak iyi bir şey değil. Hele hele arkeolojik kalıntıların olduğu bölgelere çok dikkat etmek lazım. İnşallah yetkililer etmiştir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.



“Komisyon oluşturulursa akademisyenlerimle destek veririm”


Balık çiftliklerinin bir sektör olduğunu ve balık ihtiyacının karşılanması için buralarda balık üretilebileceğini de kaydeden Rektör Çamsarı, ancak yer seçimi konusunda mutlaka tarafların, ilgililerin, bilim adamlarını fikirlerinin alınması gerektiğini vurguladı. konunun, sadece Çevre Mühendisliği değil, arkeoloji, turizm fakültesi gibi birçok tarafı bulunduğuna işaret eden Çamsarı, şunları söyledi:


“Gerekirse komisyon oluşturulur ilde. Biz de zevkle bu komisyonda yer alırız. Bu konuda bir araştırma olursa ben seve seve sonuna kadar bütün akademisyenlerimle destek veririm, çünkü olayla ilgili bölümlerimiz var. Merkezden verilmiş bazı kararları tabi ki biz şu an engelleyecek durumda değiliz ama elimizden geldiğince ne katkımız olursa yaparız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.