GENEL - 16 Ağustos 2018 Perşembe 14:55

THK gençler için kurban derisi bağışını bekliyor

A
A
A
THK gençler için kurban derisi bağışını bekliyor

Türk Hava Kurumu (THK) Mersin Şube Başkanı Zeynel Ravanoğlu, kurban derisi bağışında vatandaşlara büyük görev düştüğünü vurgulayarak, "Geçen yıl 24 bine yakın deri topladık.

Türk Hava Kurumu (THK) Mersin Şube Başkanı Zeynel Ravanoğlu, kurban derisi bağışında vatandaşlara büyük görev düştüğünü vurgulayarak, "Geçen yıl 24 bine yakın deri topladık. Bu yıl da hedefimiz 26 bin deri toplamak. Eğer üstüne çıkarsak bizim için çok iyi olacak" dedi.


THK Mersin Şube Başkanı Zeynel Ravanoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi deri toplama konusunda gerekli tüm hazırlıkları tamamladıklarını belirterek, yasanın kendilerine verdiği yetkiyi ve görevi en iyi şekilde yerine getireceklerini dile getirdi. THK’nın kurulduğu günden bu yana kurban derisi topladığını ve 92 yılın verdiği deneyimle bu yıl da kurban derisi toplayacaklarını kaydeden Ravanoğlu, "Son yıllarda deri toplama yetkisi elimizden alındı, artık ‘herkes deri toplayabilir’ dendi ve şu anda Kurban Bayramı’nda herkes kurban derisi peşinde dolaşır hale geldi. Önemli olan bu derinin satıldıktan sonra o paranın nasıl değerlendirildiğidir. THK 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ’İstikbal göklerdedir’ sözleriyle kurmuş olduğu ve hedef olarak havacılık sanayileşmesini gösterdiği bir kurumdur. Kurumumuzun en büyük geliri kurban derisi ile fitre ve zekat toplamaktır. Her sene olduğu gibi bu senede bu konuda faaliyetlere başladık. İyi bir çalışma yaparak geçen seneki rakamların üstünde bir deri toplayacağımızı düşünüyorum. Geçen yıl 24 bin civarında deri toplamıştık. Tabi deri fiyatlarının bundan 3-5 yıl önceki değerlerinin altına düşmesine rağmen bu sene biraz daha fiyatı arttı. Bu yıl 6 ile 6,5 lira arasında derilerimizi satacağız. Bu yıl ki hedefimiz 26 bin deri toplamak. Buda vatandaşın desteğiyle olabilecek bir şey. Bizim vatandaşlardan ricamız THK’yı yaşatmak amacıyla hayır adına kesmiş oldukları kurban derilerini kasaplara filan verme yerine bizim gibi yararlı bir kuruma vermelerini istiyoruz. Bizleri telefonlar aradıkları zaman, biz verdikleri adreslerden derileri toplayacağız. Ayrıca kendilerine yakın olan THK toplama merkezlerine de derilerini bırakabilirler. Bu yıl hava yine çok sıcak. Deriler bu sıcakta uzun süre bekletilmeye gelmez. Bu nedenle kurban kesilir kesilmez bu derileri bizlere teslim etsinler. Vatandaşların hem kendi derilerini hem de akrabalarının derilerini THK’ya yönlendirmelerini rica ediyoruz” diye konuştu.



"Havacılığı gençliğe sevdirmeye çalışıyoruz"


THK olarak derilerden gelen gelirle birçok çalışma yaptıklarını kaydeden Ravanoğlu, “Biz Türk gençliğine havacılığı sevdirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak Türkiye’de belirli merkezlerimiz var. Her yıl bu merkezlerde binlerce gencimize havacılığın değişik dallarında eğitim veriyoruz. Bunun yanında model uçak kursları, yamaç paraşütü eğitimleri veriyoruz. Bu tür çalışmalarla havacılık sektörünü, havacılığı gençliğe sevdirmeye çalışıyoruz. Dünyada Mustafa Kemal Atatürk 1925 yılında görmüştür istikbalin göklerde olduğunu. Bugün gökyüzünün, havacılığın ne kadar önemli bir sektör olduğu ortadadır” şeklinde konuştu.



"2020 Havacılık Olimpiyatları Türkiye’de yapılacak"


2020 yılında Türkiye’nin önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacağının altını çizen Ravanoğlu, "Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI) 2020 Havacılık Oyunları Olimpiyatını yapmak üzere ülkelerden müracaat istemiştir. 100’ün üzerinde FAI’ya üye ülke vardır. Bunlardan 8 tanesi müracaat etmiştir. 6 tanesi elendi. Son 2’ye Amerika ve Türkiye kaldı. Genel Başkanımızın yoğun çalışmaları neticesinde çok başarılı bir sonuç elde etti ve 2020 Havacılık Olimpiyatları Türkiye’de yapılacak. Bugün dünyada 2,5 milyonunun üzerinde lisanslı havacılık oyunları sporcuları var. Bu sporcuların yüzde 80’ı, 90’ı gelse 2 milyon insan Türkiye’ye gelecektir. Onların yanından birkaç milyon da izleyici gelecektir. Türk turizmi, Türk ekonomisi ve Türk havacılığı açısından çok önemli bir organizasyon olacak. En güzel taraflarından biri de bu olimpiyatların sloganı ‘İstikbal göklerdedir Mustafa Kemal Atatürk” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.