YEREL HABERLER - 09 Aralık 2016 Cuma 14:22

Toroslar Belediyesi, istiridye mantarı üretimine başladı

A
A
A
Toroslar Belediyesi, istiridye mantarı üretimine başladı

Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediyesi, çiftçileri yeni ürünler üretmeye teşvik etmek amacıyla başlattığı alternatif tarım çalışmaları kapsamında istiridye mantarı üretimine başladı.
Toroslar Belediyesi’nin alternatif tarımla ilgili ar-ge çalışmaları devam ediyor. Belediye, ejder meyvesinin ardından, besin değeri ve organik yapısıyla tüketimi son günlerde hızla artan ve kısa sürede ürün verebilen istiridye mantarı için üretim çalışmalarına başladı. Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesindeki ar-ge biriminde, kavak ağacı kütüğünün içerisinde bir oyuk açılarak hazırlanan istiridye mantarının üretim aşamalarını inceledi ve kendisi de mantarın ilk tohumlarını ekti.
Burada konuyla ilgili açıklama yapan Başkan Tuna, ilçe sınırlarının genişlemesiyle özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin bölgede fazla sayıda olduğunu, ancak narenciye ve türevi olan meyvelerin çok ucuz değerde satılması nedeniyle çiftçilerin sıkıntılı bir dönem geçirdiğini belirtti. Bu sıkıntıların aşılmasını sağlamak amacıyla belediye olarak alternatif tarım modelleri geliştirdiklerini ifade eden Tuna, istiridye mantarı yetiştiriciliğinin pratik ve kolay olması nedeniyle bu çalışmayı başlattıklarını kaydetti. Bu konuda da vatandaşları eğitime tabi tutarak yardımcı olabileceklerini dile getiren Tuna, “Bu çalışmamızı yaygınlaştırmak istiyoruz. Amacımız, çiftçilerimize ve vatandaşlarımıza alternatif bir gelir kaynağı oluşturmaktır. Bu ürün yetiştiriciliği zaman kaybı olmayan ve üretimini yapan vatandaşlarımızın günde bir defa depoya uğrayabilecekleri bir çalışmadır. Çiftçimizin bu anlamda ufkunu açacağımızı düşünüyoruz ve üretimimizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
İstiridye mantarının üretim aşamalarıyla ilgili bilgiler de veren Tuna, “Kavak ağacı kütüğünün içerisinde bir oyuk açarak istiridye mantarının tohumlarını yerleştiriyoruz ve ağzını bağladığımız poşetlere steril çivilerle delikler açıyoruz. Park ve Bahçeler Müdürlüğümüzün yan tarafında bulunan atıl haldeki depoyu da bu çalışma için düzenledik. Mantar üretmeye hazır hale gelen poşetleri de deponun içerisinde hazırladığımız ranzalara koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaptıkları araştırmalara göre üretim yapılan ortamın nemli ve karanlık olması gerektiğini bildiren Tuna, ürünün ayda bir kez toplanabileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Kavak ağacı kütüğünün içerisine yerleştirdiğimiz istiridye mantarının tohumları yaklaşık bir ay rutubetli bir ortamda kalacak ve tohumlar mantar şeklini alacak. Daha sonra bu poşetler çıkartılacak ve aynı tohumdan 3 yıl ürün alınabilecek. İstiridye mantarının kilosu şu anda 8 ile 10 TL arasında. Özellikle atıl haldeki eski köy evlerini düzenleyerek bu çalışmanın yapılmasını planlıyoruz. Su borusu, fıskiye ile ortamın biraz nemli olması gerekiyor. İstiridye mantarı, hiç gübre ve ilaç kullanmadan yetiştirildiği gibi lezzet açısından da çok güzel bir ürün.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sağlıklı yaşam için dedeler ve torunlar sporda buluştu Çorum’da sağlıklı bir yaşam için çocuklar aile büyükleriyle sporda buluştu. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde çocuklar, dedeleri ve nineleri ile birlikte egzersiz yaptı. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, gözetiminde gerçekleştirilen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken, egzersiz faaliyetlerin hem kalp hastalarının üzerindeki olumlu etkileri hem de insan yaşamında önemine dikkat çekildi. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nin kalp krizi geçiren, bypass olan, stent takılan, kalp pili takılan veya kalp kapakçığı değişen hastaların egzersizlerle yaşamlarına devam ettiği bir ünite olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, kardiyak rehabilitasyonun son yıllarda önemi daha fazla bilinen bir kavram olduğuna dikkat çekti. “Kalp hastaları egzersiz yapabilir” Geçmişte kalp hastaları için “bu kalp hastası egzersiz yapmasın, iş yapmasın, herhangi bir şey olur” kaygılarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karavelioğlu, “Kalp hastalarının kriz geçirdikten sonra 1-2 hafta sonrasında bile egzersiz yapabilmesinin güvenli olduğunu hem de uzun dönemde ölüm oranlarının azaldığını biliyoruz. Özellikle 1970 ve 1990’larda kalp hastalarının egzersiz yapabileceğine yönelik ivme daha da arttı. Avrupa’da ve Amerika’da kalp hastalarının işe dönüşlerinin de hızlandığını biliyoruz. Bu nedenle Kardiyak Rehabilitasyonu önemsiyoruz. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 40’lı yaşlardan başlayarak 80’le yaşlara kadar egzersiz yaptığımız hastalarımız var” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde burada çocukların aile büyükleriyle birlikte spor yapmalarını istediklerini anlatan Prof. Dr. Karavelioğlu, “Burada dedeler ve ninelerin kendi torunlarıyla egzersiz yapmasını istedik. Sadece çocukluk, gençlik döneminde değil ikinci bahar olarak tanımladığımız ileriki yaşlarda da egzersiz alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenledik. Kardiyak Rehabilitasyon bir ekip işi. Tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Fizyoterapistten, kardiyolojisi, fizik tedavi bölümü, kardiyak rehabilitasyon hemşireleri, diyetisyenden psikososyal danışmanımıza kadar büyük bir ekibin ortaya koyduğu özverili bir çalışma bu. Bu nedenle burada görevli ekip arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Merkeze egzersiz için gelen Fatma Doğan, merkezden memnun olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımız, başhekimimiz Sinan bey ve Yusuf hocamıza bu imkanı bize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu merkezde sosyal bir aktivitemiz oluyor. Bu bizi mutlu ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için egzersiz yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 7 yıla yakındır tedavi gördüğünü anlatan Fatma Tunç da, “Buradaki aktivitelere spor yapıyorum. Burada kendimi zinde hissediyorum. Yapılan aktivitelerle hasta psikolojisinden kurtularak hastalığımızı geri plana atıyoruz. Sporla sağlıkla yaşamımıza devam etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalp sağlığı ilgili büyük problemlerinin bulunduğunu anlatan Aylin Tura ise, “Oğlumu kaybettikten sonra Yusuf hocamızın büyük desteklerini gördüm. Bugünlere beni getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Spor yapıyorum ve şimdi iyiyim” dedi. Etkinlik sonunda Başhekim Prof. Dr. Sinan Zehir ve Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, programa katılan çocuklarla birlikte pasta keserek günlerini kutladı.
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK) , politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizildi. Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi. Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”