YEREL HABERLER - 21 Temmuz 2016 Perşembe 10:05

Vali Çakacak: “Bu yüce milleti kimse hafife almasın”

A
A
A
Vali Çakacak: “Bu yüce milleti kimse hafife almasın”

Mersin Valisi Özdemir Çakacak, 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminin, TSK’nın şerefli personeli, Emniyet Teşkilatının kahraman polisleri ve aziz Türk milletinin, hep birlikte bu kanunsuzluğa karşı gelmesiyle püskürtüldüğünü belirterek, “Bu yüce milleti kimse hafife almasın” dedi.
Vali Çakacak, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, Kamu kurum, kuruluş ve daire amirleri ile Valilik binasında bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin bilgi veren Çakacak, geçen Cuma akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yuvalanan bir takım çete mensubu darbeci tarafından, Türkiye’nin anayasal düzenini değiştirmek, devleti, hükümeti ve demokrasiyi ortadan kaldırmak adına darbe girişiminin, kanunsuz emri dinlemeyen TSK’nın şerefli personeli, Emniyet Teşkilatının kahraman polisleri ve aziz Türk milletinin, hep birlikte bu kanunsuzluğa karşı gelmesiyle püskürtüldüğünü söyledi. Türkiye’nin daha önce darbeler ve darbe girişimleri konusunda çeşitli badireler atlattığına işaret eden Çakacak, “Ancak, bu darbe girişiminde maalesef şimdiye kadar hiç görmediklerimizi gördük. Devleti, milleti ve milletin iradesini korumak isteyen masum insanlarımıza, acımasızca ve insanlık dışı bir şekilde hunharca ateş edildi, insanlarımız şehit edildi ve yaralandı. Bu tamamen Türk Devletine, hükümetine ve demokrasiye yapılmış bir kalkışma idi. Eğer başarılı olsalardı ülkemizin durumunu tahayyül etmek bile mümkün olamazdı ama çok şükür ki, başarılı olamadılar” diye konuştu.
Darbe girişimi karşısında vatandaşların bir sel gibi sokaklara akarak, milletin iradesinin üzerine hiçbir gücün çıkamayacağını bir kez daha kanıtladıklarını ve milli iradeye sahip çıktıklarını belirten Çakacak, “Böyle yüce bir millete, bu milletin parası ve vatandaşların vergileriyle alınmış uçaklardan, helikopterlerden, silahlardan kurşun sıkıldı. Bu davranışı hiçbir şekilde insanlığa sığdıramazsınız. Ama çok şükür ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinde bu kanunsuz emri dinlemeyen şerefli subaylarımız, emniyet teşkilatında kahraman polislerimiz ve yüce milletimizin mangal yürekli evlatları var. İnsanlar o günden bu yana sabahlara kadar meydanlarda devletine, hükümetine, milletine, demokrasisine ve kısacası milletin iradesine sahip çıkıyor. Bu yüce milleti kimse hafife almasın” ifadelerini kullandı.
“Güvenlik birimlerimiz kanunsuz emri dinlemedi”
Darbe girişiminde bulunanların Türk Adaleti önünde hesap vereceklerini vurgulayan Çakacak, kalkışma akşamında Mersin’de yaşananlara ilişkin de bilgi verdi. Kendini Sıkıyönetim Bölge Komutanı olarak ilan eden bir kişi tarafından Mersin’de, kendisi ve kaymakamların gözaltına alınması için bir takım talimatlar verildiğini anlatan Çakacak, şöyle devem etti: “O kişiyi komutan olarak adlandırmak istemiyorum, çünkü komutanlık şerefli ve yüce bir makamdır. Başından beri olaya hakim olduğumuz için güvenlik birimlerimiz bu kanunsuz emri dinlemedi ve ‘Sayın Valim emrinizdeyiz’ beyanında bulundu. İlk andan itibaren benim koordinemde Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik teşkilatlarımız, Cumhuriyet Başsavcımız ve Adalet Komisyonu Başkanımız ile sürekli iletişim halinde bulunarak, güvenlik güçlerimizle birlikte yapılması gerekenler yapıldı. Cumhuriyet Başsavcımız tarafından, ilgili kişiler hakkında ‘Anayasal düzeni bozmak ve darbeye teşebbüs’ suçlamalarıyla gözaltı kararı alınarak, kimsenin burnu dahi kanamadan o kişiler adalete teslim edildi. Bu darbe girişiminde bulunanlar Yüce Türk Adaleti önünde hesap verecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, hukuk kuralları çerçevesinde gereken her şey yapılacaktır.”
“Kamu kurumlarındaki örgüt yandaşlarının temizlenmesi gerekiyor”
Daire amirlerinden, kendi kurumlarındaki Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeleri ve yandaşlarına ilişkin çalışma yapmalarını isteyen Çakacak, şunları söyledi: “Darbe girişimine kalkışanlar kadar fiiliyatta görev almayan, kamu kurum ve kuruluşlarımızda çalışan örgüt müzahiri ve yandaşı olan birçok insan var. Bunların da bir şekilde temizlenmesi gerekiyor. Bu noktada tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız kendi iç muhasebesini yapacak, kurumlarda bulunan örgüt yandaşı personel hakkında gerekli idari ve adli soruşturmalar yapılacaktır. Vatandaşlarımız sivil toplum kuruluşları ile birlikte meydanlarda demokrasi nöbeti tutmaya devam etmektedir. Tabii ki bizler de gündüz işimizi yapacak, sorumluluklarımızı yerine getirecek, akşam da meydanlarda bulunacağız. Biz kamu görevlileri bu makamlarda bu yüce millete hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu nedenle kamu görevlileri olarak, hizmetlerin en iyisini hak eden bu millete en iyi hizmeti vermenin çabası içerisinde olacak, en üst düzeyde hizmet vereceğiz. Tüm daire amiri arkadaşlarımdan işlerine dört elle sarılmalarını, vatandaşa en üst düzeyde en iyi hizmet verilmesini sağlamalarını, bir yandan da güvenlik güçlerimizden gelen her türlü yardım talebinin anında ve hassasiyetle karşılanmasını istiyorum.”
“Bizim evlatlarımız birbirine silah sıkmaz, kurşun atmaz”
Vatan hainliğinin suçların en büyüğü olduğunun altını çizen Çakacak, “Bizim devlet geleneğimizde, millet kültürümüzde, örfümüzde birbirine silah sıkmak, kurşun atmak yoktur. Bu nedenle bizim evlatlarımız birbirine silah sıkmaz, kurşun atmaz. Bu insanlık dışı davranışı sergileyenleri insan olarak bile nitelendiremeyiz. Bizim insanımızdan kimseye zarar gelmez. Fakat bu kandırılmış, satılmış vatan hainleri bu milletin evlatlarına kurşun sıktı. Ama bu vatan hainlerine karşı hemen karşılığını veren bu yüce milletle hepimiz gurur duyuyoruz. Bu milletin birbirine olan bağlılığı ve yakınlığı çok iyi bilinmesine rağmen eskiden beri aramıza nifak tohumları ekilmeye çalışılmıştır. Bu milletin arasına tefrika girmeden, bu milleti birbirine düşürmeden dünyada hiçbir güç bu milletin boynunu aşağı eğemez. Bunu bildikleri için milletimizi her fırsatta bölmek istediler. Ama yüce milletimiz hiçbir zaman bunlara kanmamış, vakur duruşu ve sağduyusu ile bu birlik ve beraberliği bozmak isteyenlere asla izin vermemiştir. Bunun en yakın örneğini de bu darbe girişiminde net olarak gördük. Bu millet, birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere, tanklara, savaş uçaklarına, helikopterlere karşı, 79 milyon kişi bir ve bütün olarak ‘dur’ dedi” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Çerçioğlu, Başkan Arıcı ile bir araya geldi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde Koçarlı Belediye Başkanı seçilen Özgür Arıcı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Beraberinde CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi ile birlikte Koçarlı Belediyesine gelen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu burada Koçarlı Belediye Başkanı Özgür Arıcı, CHP Koçarlı İlçe Başkanı Hasan Akın, İlçe Kadın Kolları Başkanı Secem Kaplan, Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ve birim müdürleri karşıladı. Başkan Çerçioğlu’nu başkanlık makamında ağırlayan Başkan Arıcı, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na ve beraberindekilere nazik ziyaretlerinden ötürü şükranlarını sunarak, “Değerli büyüğümüz ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’nu belediyemizde ağırlamaktan onur duyduk. Koçarlı’ya sözümüz var. Büyükşehir Belediye Başkanımızın destekleri ile birlikte Koçarlı’mızın gelişmesi ve ilerlemesi konusunda çok çalışacağız” dedi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise yaptığı açıklamada Başkan Arıcı’yı tebrik ederek, “Koçarlı halkı kararını verdi. Ben sayın başkanımızı tebrik ediyorum, kutluyorum. İl Başkanımız, İlçe Başkanımız, meclis üyelerimiz ve yönetimimiz ile hayırlı olsun demeye geldik. Görevinde başarılar diliyorum” diye konuştu.
Zonguldak Kesikbaş cinayetinde tutuksuz sanıklar hakim karşısında Zonguldak’ta 70 yaşındaki emekli maden işçisi Mustafa Keleş’in başının kesilerek vücudundan ayrı bir yere gömülmesiyle ilgili tutuksuz yargılanan sanıklar hakim karşısına çıktı. Edinilen bilgiye göre, Çaycuma’nın Dursunlar köyünde emekli madenci 70 yaşındaki Mustafa Keleş’ın cesedi başından ayrılmış şekilde ormanda bulundu. Jandarma ekiplerinin yaptığı titiz çalışma sonucu Keleş’in baltayla kesildiği düşünülen başı, vücudundan yaklaşık 300 metre uzaktaki bir kuyuda bulundu. Köye giriş çıkışların sınırlandırıldığı ve olayla ilgili tüm şüphelilerin ifadelerinin yanı sıra parmak izlerinin de alınarak DNA örnekleriyle eşleştirildiği olayda bazı şüpheliler gözaltına alındı. 8,5 ay tutuklu kalan İbrahim K., 18 Mayıs 2023 günü görülen duruşmada somut delil bulunmaması ve sağlık durumu göz önüne alarak tahliye edildi. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargılamada "nitelikli şekilde kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanan 9 tutuksuz sanıktan 7’si hakim karşısına çıktı. Öldürülen Mustafa K.’nin yakınları da duruşmada hazır bulundu. İlçe Jandarma Komutanı da duruşmada tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Kemal T., olayı halasından öğrendiğini, eve gidip ailesine anlattığını söyledi. Mahkeme heyetinin sorusu üzerine tutuksuz yargılanan babası Cihan T.’nin daha önce ev satın alma konusunda maktul Mustafa Keleş ile tartışma yaşadığını anlattı. Ölen Mustafa Keleş’in yakınlarının avukatı; sanık İbrahim K.’nin kızı D.K.’nin hiçbir husumet yokken köy sakinlerinden N.A.’nın arkasından yaklaşarak başına balyozla vurduğunu öğrendiklerini, ailenin sinsice arkadan yaklaşarak bu tarz eylemlerinin olduğunu vurgulamak istediklerini söyledi. Olay günü, İbrahim K.’nin küfe yaktığına dair tanık beyanları olduğunu söyleyen taraf avukatı, tutuksuz sanığın söz konusu suçu işlediğine dair somut deliller bulunduğunu öne sürerek tutuklanmasını talep etti. Cezaevinde 8.5 ay kaldığını bu süreçte sadece gardiyanın kendisine hangi suçtan içeriye girdiğini sorduğunu anlatan İbrahim K., “Ben de gardiyana iftira sebebiyle cezaevine girdiğimi söyledim. Koğuştan hükümlü veya tutuklulardan herhangi birisi cezaevine neden girdiğime dair bana bir soru sormadı” dedi. Tutuksuz sanık İlyas A., olayın yaşandığı yere herkesin hayvanını otlatmaya getirdiğini söyleyerek kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 10 Temmuz 2024 tarihine erteledi.
Bartın Amasra sokakları Ruslarla doldu Rusya’nın Soçi kentinden kalkan "Astoria Grande" adlı kruvaziyer gemi 898 yolcu 438 personeli Bartın’ın Amasra Limanı’na ulaştı. Bartın’ın doğal güzellikleriyle ünlü turizm kenti Amasra ilçesine, 898 yolcu ve 438 kişilik mürettebatıyla gelen, 193 metre uzunluğundaki ve 30 metre genişliğindeki 11 katlı Astoria Grande gemisi, bölgeye Nisan ayının son seferini gerçekleştirdi. Amasra’nın tarihi sokaklarını dolduran turistler, güneşin ve denizin keyfini çıkardı. Sabah saat 08.00 sıralarında ilçeye gelen Rus turistler, rehberler eşliğinde Amasra Müzesi, Çekiciler Çarşısı, Büyük Liman, Amasra Kalesi ve Kemere Köprüsü gibi tarihi ve kültürel yerleri gezdi. Akşam saat 17:00 sıralarında gemiye dönen Rus turistler, Amasra’yı ve Türkiye’den çok etkilendiklerini belirterek, tekrar gezmeye geleceklerini ifade etti. Bartın Belediye Başkanı Recai Çakır ise, Rus turistleri taşıyan Astoria Grande gemisinin bu ayki son seferini gerçekleştirdiğini hatırlatarak, önümüzdeki ayda geminin her hafta Amasra’ya seferi olacağını kaydetti. Çakır, "Astoria Grande gemisi bayram sonrası tekrar ilçemize geldi. Nisan ayının son seferi 898 yolcu, 438 personel ile geldi. Amasra turizmini hareketlendiren ve Astoria Grande gemisinin yolcularını da mutlu eden bir sefer daha gerçekleştirildi. Mayıs ayı içerisinde de bir aksilik olmazsa her hafta gemi ile Amasra halkının buluşması sürecek" diye konuştu. Akşam saat 18.00 sıralarında hareket eden dev gemi, Amasra Limanı’ndan sahil güvenlik botu ve römorkör eşliğinde ayrıldı.