YEREL HABERLER - 20 Ekim 2016 Perşembe 11:46

Yumuktepe Höyüğü dünyaya tanıtılacak

A
A
A
Yumuktepe Höyüğü dünyaya tanıtılacak

Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediyesi ile Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mimarlık Fakültesi’nin Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) projesi kapsamında hayata geçirdiği ‘Yumuktepe Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’ açıldı. Merkezde bir taraftan 9 bin yıllık geçmişe sahip Yumuktepe Höyüğü dünyaya tanıtılacak, bir taraftan da açılan kursta, höyükten çıkan tarihi eserlerin minyatürleri yapılacak.
Toroslar Belediyesi’nin, ÇKA tarafından ‘2014 yılı Üretim ve Çevre Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek Programı’ kapsamında MEÜ Mimarlık Fakültesi ile ortaklaşa yürüttüğü “Yumuktepe ve Çevresi Koruma, Sunum ve Turizm Altyapısını Geliştirme” projesinin sürdürülebilirliği sürecinde, 9 bin yıllık tarihi geçmişi ile Mersin için ulusal ve uluslararası öneme sahip bir kültür mirası olan Yumuktepe Höyüğü’nün dünyaya tanıtılması ve turizme kazandırılması amacıyla Ziyaretçi Merkezi açıldı. Alsancak Mahallesi Yumuktepe Höyüğü civarındaki Osman Muzaffer Koçaşoğlu parkında oluşturulan ziyaretçi merkezinin açılışını Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna yaparken, açılışa Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel, Yumuktepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. İsabella Caneva ile MEÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Proje Koordinatörü Nida Naycı da katıldı.
Merkezin açılış konuşmasını Yumuktepe Höyüğü’nde 20 yıldır kazı çalışmalarını sürdüren Kazı Başkanı Prof. Dr. Caneva yaptı. Caneva, dünyada ilk tarımın yapıldığı yer olarak tanımlanan ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Yumuktepe Höyüğü için böyle bir ziyaretçi merkezinin açılmasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bugüne kadar kendilerine gösterdiği tüm desteklerinden dolayı Başkan Tuna’ya ve MEÜ yetkililerine teşekkür etti.
“Yumuktepe’den çıkan eserlerin turistik eşyaya dönüştürülmesi için çalışma yapıyoruz”
Projenin Koordinatörü Naycı da ziyaretçi merkezinin Yumuktepe’nin turizme kazandırılması yönünde önemli bir adım olduğunu söyledi. Naycı, “Bu proje ile amacımız, Yumuktepe’yi tüm dünyaya tanıtmak ve kente yayılacak bir istihdam modelinin oluşturulmasıdır. Mersinimizin turistik değerlerinin en önemli lokomotifi ören yerlerimizdir. Bunların kent ekonomisine ve istihdama kazandırılması çok önemli. Biz iki yıldır bu mahallemizde bir çalışma yapıyoruz. Anketler yaparak, mahalle sakinlerimizle birebir görüşüyoruz. Buradan çıkan ürünlerin, ileride turistik eşyaya dönüşebilecek bir üretimin yapılmasını istiyoruz. Mahalle sakinlerimizin katılımıyla sürdürülebilir bir kurs atölyesi oluşturabilmek için Toroslar Belediyemiz bu merkezleri yaptı. Toroslar Belediyesi Teknik ve Mesleki Eğitim Kurslarında (TORTEK) deneyimli olan Sayın Başkanımızın da destekleriyle bunu hayata geçireceğiz” dedi.
“Burada bir tarih yatıyor”
Başkan Tuna ise ilçe sınırları içerisinde önemli bir kültür mirası olan Yumuktepe Höyüğü’nün bugüne kadar yeterince tanıtılmamasından büyük bir üzüntü yaşadıklarına, ancak bu proje kapsamında höyüğün turizme kazandırılacak olmasının çok anlamlı ve önemli olduğuna dikkat çekti. Tuna, Yumuktepe höyüğünün tarihi geçmişinin, amacının ve faaliyetlerinin zaman tüneli şeklinde halka ve gelen yerli ve yabancı turistlere anlatılacağı ziyaretçi merkezinin yanı sıra höyükten çıkan ürünlerin minyatürlerinin yapılacağı bir kurs merkezini de açtıklarını kaydetti.
Kurs merkezini, 12 yıldır başarılı bir şekilde gerçekleştirdikleri TORTEK kapsamında açıldığını belirten Tuna, “Yumuktepe Höyüğü, 9 bin yıllık tarihi bir geçmişi olan kültür mirasımızdır. Bu yer, ilk buğdayın yetiştiği, ilk ekmeğin yapıldığı, ilk mührün kullanıldığı, demir ve bakır dökümün yapıldığı, zeytinin yetiştirildiği önemli bir merkezdir. Aynı zamanda höyükte 6 bin yıllık ekmek kalıntısı bulundu. Arkeoloji uzmanlarımızın ifadelerine göre, dünya literatüründe böyle bir bulgu yok. Yumuktepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. İsabella Caneva, 20 yıldır burada kazı yaparak önemli bulguları ortaya çıkardı. Burada bir tarih yatıyor. Bu tarihi maalesef turizm anlamında yetirince değerlendiremedik. Turizmci arkadaşlarımızın da ifadesine göre, özellikle kurvaziyer turizminin gelişmesi ile birlikte kent merkezine yakın olan Yumuktepe’nin doğru tanıtıldığında turizme katkı sağlayacağına inanıyorum. Mersin Üniversitesi ile ortak hayata geçirdiğimiz ve ÇKA’dan aldığımız destek kapsamında bu binaları yaptık. Yumuktepe Höyüğü’nde çıkan eserlerin minyatürlerini TORTEK kapsamında açtığımız kurs merkezinde öğretilmesini sağlayacağız. Açtığımız bu kurs merkezimizde çevre halkımız, Yumuktepe Höyüğü’nden çıkan ürünlerin minyatürlerini yaparak ve bunları satarak ev ekonomilerine katkı sağlayabilecekler. Yumuktepe Höyüğü ziyaretçi merkezimiz ve açtığımız kurs merkezimizin bölgemizin ve özellikle bu mahallemizin sosyal dokusunu da çok farklı noktalara getireceğine inanıyoruz. Amacımız, Yumuktepe Höyüğü’nün ulusal ve uluslararası ölçekte hak ettiği tanınırlığa ulaşmasını sağlamak ve sürdürülebilir turizm kalkınmasına katkı sunmaktır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Yumuktepe Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’ne geçildi. Burada bir sunum yapan Prof. Caneva, Yumuktepe Höyüğü’nde 9 bin yıllık katmanlarda çıkan kazı çalışmalarına göre yaşanan dönemlerle ilgili bilgiler verirken, Naycı da höyüğün tarihi geçmişini, projenin amacını, hedef ve faaliyetlerini anlattı. Daha sonra katılımcılara Mersin Uluslararası Müzik Festivali tarafından “Mersin, Yumuktepe İçin Müzik Arıyor” sloganıyla gerçekleştirilen beste yarışmasında dereceye giren eser dinlettirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat İSG uzmanı uyardı: “Baza ve koltuk altlarını doldurun” İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, “Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım” dedi. İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; “Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir” dedi. “Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin” Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, “Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir” diye konuştu. “Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir” Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor” dedi. Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, “Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Konya Konya’ya 2 gün saatte 60 kilometre hızında fırtına uyarısı Konya ve çevresinde geçtiğimiz hafta sonu etkili olan kuvvetli fırtınanın ardından, uzmanlar önümüzdeki çarşamba ve perşembe günü için tekrar fırtına uyarısı yaptı, hafta sonu ise yağış müjdesi verdi. Konya, Orta Akdeniz’den gelen fırtınalı hava dalgasının etkisi altına giriyor. Haftanın en rüzgarlı günlerinin, Konya ve çevresinde çarşamba ve perşembe günü yaşanacağı tahmin ediliyor. Konya Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezinin hava tahmin raporlarında rüzgarın hızının zaman zaman saatte 60 kilometreye kadar çıkması bekleniyor. Hafta içinde de hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde ve bulutlu hava dalgalanmasının devam edeceğinin altını çizen Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezi Teknik Şefi Hayati Alkan, “Geçtiğimiz hafta sonu yurdumuz ve bölgemiz Orta Akdeniz üzerinden gelen yağış sisteminin etkisi altında kaldı. Aynı zamanda kuvvetli fırtına etkisini bölgemizde gösterdi. Konya merkezde saatte 85 ila 90 kilometre hıza ulaşan rüzgar değerleri gerçekleşti. İlçelerde de saatte 110 ila 120 kilometre hıza kadar esen güneyli rüzgar etkili oldu. Aynı zamanda toz savrulması olayı da gerçekleşti” dedi. “Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyrediyor” Önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarının 30 derece seviyelerine çıkacağını ifade eden Teknik Şef Hayati Alkan, “Bu hafta bölgemizde hava genellikle hep parçalı ve az bulutlu. Cumartesi günü hafta sonu yine Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı sistemin etkisi olacak. Cumartesi günü bölgemiz genelinde sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlar görülecek. Hafta içerisinde genellikle parçalı bulutlu bir hava bizi bekliyor. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Özellikle bugünden itibaren 28 ila 30 derece bandına sıcaklıklar yükseliyor. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyrediyor. Gece sıcaklıkları ise 10 ila 15 derece arasında değişiyor” şeklinde konuştu. “Rüzgar çarşamba, perşembe günleri yine saatte 50 ila 60 kilometre hızına varabilecek” Çarşamba ve perşembe gününe dikkat çeken Hayati Alkan, “Hafta içerisinde yine rüzgarlar güney yönlerden orta kuvvette ve yer yer kuvvetli olarak esmesi bekleniyor. Özellikle çarşamba, perşembe günleri yine saatte 50 ila 60 kilometre hızına varabilecek şekilde güneyli rüzgarlar görülecek. Yağış durumlarına baktığımızda Konya için yüzde 21 oranında uzun yıllara göre normallerin altında seyrediyor şu anda. Yağış durumlarında bir azlık söz konusu. Ancak hafta sonu cumartesi günü bir yağışın etkisi olacak. Onun haricinde hafta içerisinde sıcaklıklar zaten mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Kuvvetli rüzgarla ilgili dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. Özellikle alerjik rahatsızlıkları olanlar bu dönemde toz savrulması, toz taşınımı gibi hadiseler de gerçekleşeceği için alerjik rahatsızlıkları olanlar artı ağaçların ve direklerin devrilmesi veya tabela ve çatıların uçması gibi olaylara karşı vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” diye konuştu.