GENEL - 16 Kasım 2017 Perşembe 13:46

Arabulucuk zorunlu hale getiriliyor

A
A
A
Arabulucuk zorunlu hale getiriliyor

Kanunla, ‘Dava şartı olarak arabulucuk’ kurumu ilk kez hukuka girdi ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren zorunlu kılınıyor.

Kanunla, ‘Dava şartı olarak arabulucuk’ kurumu ilk kez hukuka girdi ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren zorunlu kılınıyor. Muğla’da ilk Arabulucu-Avukat belgesi alan avukatlardan Canan Karaosmanoğlu, ‘Arabuluculuk’ kurumunun 2018 yılından itibaren kapsamının yasa ile daha da genişletildiğini belirtirken, arabuluculuğun, günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğunu açıkladı.


Arabulucu kimdir?


Arabulucu hakkında bilgi veren Arabulucu-Av. Karaosmanoğlu, “Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini ve aralarındaki iletişim sürecinin kurulmasını sağlamaya çalışan tarafsız üçüncü kişidir. Arabuluculu olabilmek için Hukuk Fakültesini bitirmiş en az 5 yıllık mesleki deneyimi olma şartı var. Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı arabulucu olabilmek için Bakanlıkça lisanslanan eğitim kurumlarından teorik ve pratik en az kırk sekiz saat eğitim alınması gerekir. Türkiye’de arabulucular sicil ve denetim bakımından Adalet Bakanlığı’na bağlıdır. Arabulucular her yıl maliyeye aidat öderler. Arabuluculuk mesleğini yapanlar her yıl sekiz saat yenileme eğitimi de almak zorundadır” dedi.


Arabulucu tam olarak Ne iş yapacak?


Arabulucunun karar veren kişi olmadığını belirten Karaosmanoğlu, “Taraflar uyuşmazlığı kendileri uzlaşarak çözerler. Arabulucu, tarafların aralarındaki asıl uyuşmazlığı ve menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve çözüm bulmalarını sağlamaya çalışır. Burada taraflar kendi çözümlerini kendileri üretirler ve bunu yaparken birbirlerini anlamaya çalışırlar. Eğerki taraflar herhangi bir çözüm üretemezler ise arabulucu taraflara son bir çözüm önerisinde bulunabilmektedir. Ama yinede taraflar bu öneriyi kabul edip etmemekte serbesttirler”


Arabuluculuğun kapsamı nedir?


Arabulucuğun kapsamı hakkında açıklama yapan Karaosmanoğlu, “Arabuluculuk ancak tarafların serbest iradeleriyle karar verebilecekleri hukuk davalarındaki konularda mümkündür. Daha açık bir ifadeyle; kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda taraflar arabulucuya gidebilirler. Arabuluculuğa uygun davalar kanun ile 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan kanun ile genişletilmiştir bu kapsamda İdareler ile ilgili olan bazı davalarda da arabuluculuğa başvurulunabilinmektedir” dedi.


Arabulucu seçimi nasıl olacak?


Arabuluculuk konusunda 2 seçenek bulunduğunu söyleyen Karaosmanoğlu, “Taraflar arabulucuyu, birinci seçenek olarak Arabuluculuk Daire Başkanlığımızın resmi web adresi olan www.adb.adalet.gov.tr adresinde yer alan güncel arabulucular listesinden seçebilirler. Davacı kendi isteği ile arabulucuya başvurabileceği gibi ayrıca 2. seçenek olarak dava açmadan önce Adliyelerdeki arabuluculuk merkezine başvurarak kendilerine bir arabulucu atanmasını talep edebilirler. Kendisinin seçmesi ile devlet tarafından atanan arabulucu ile devam etmesi arasındaki fark birinde kendi tercihi olan arabulucuyu istemekte diğerinde ise devletin seçip görevlendirdiği arabulucu ile uyuşmazlığını çözümlemeye çalışmaktadır” dedi.


Arabuluculuğun avantajı nelerdir?


Arabulucuk ile dava boyunca yapmak zorunda kalınan tüm masraflardan (posta gideri, bilirkişi, keşif vb. masraflar, yol giderleriniz gibi) ve yargılama nedeniyle zamandan tasarruf edileceğini ifade eden Karasomanoğlu, “Arabulucuk mahkemeye göre daha kısa sürer. Zira yeni kanun ile birlikte arabulucuların görevlerini 3 hafta içerisinde yapması ve bir kereye mahsus 1 haftalık süre uzatma talebi ile en geç 1 ay içerisinde olumlu-olumsuz sonuçlandırılacağı düşünülecek olunur ise arabuluculuğa konu problemin anlaşması sağlandığı takdirde yargılamaların aksine çok kısa bir sürede sonuçlanacağı ve tarafların ortak kararı sonucunda sorunun çözümlenmiş olması her iki tarafında menfaatine olduğu görülecektir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.