POLİTİKA - 26 Mart 2017 Pazar 19:41

Başbakan Yıldırım: “Bu ülkeyi renklere ayırarak en büyük kötülüğü yapıyorlar”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: “Bu ülkeyi renklere ayırarak en büyük kötülüğü yapıyorlar”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin bir daha demokrasiye yönelik bir saldırıya tahammülü olmadığını belirterek, “Bu ülkeyi renklere ayırarak en büyük kötülüğü yapıyorlar” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin bir daha demokrasiye yönelik bir saldırıya tahammülü olmadığını belirterek, “Bu ülkeyi renklere ayırarak en büyük kötülüğü yapıyorlar” dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylaması süreci kapsamında Muğla’nın Menteşe ilçesi açık oto pazar yeri meydanında düzenlenen mitingde halka hitap etti. Başbakan Yıldırım, “Dünyanın her bir ilçesi dünyada bir marka. Dünyada bu güzelliklere sahip başka bir il yok. Sahil uzunluğu Türkiye’nin en fazla olan, turizmin başkenti Muğla’dır. Muğla insanı Ege insanı sevgi insanıdır. Gönül insanıdır. Muhabbet insanıdır. Turgutreis’i yetiştiren bu toprağın insanları elbette gönlü açık, ufku açıktır. Biz asırlar boyunca bu coğrafyada, her canı aziz bilen, her inanca her kültüre saygı gösteren bir millet olarak var oldu. Farklı düşünebiliriz, yaşayışımız farklı olabilir. Ama insana bakışımız birdir, insan yaratılmışların en üstünüdür. Yaradanı severiz, yaratandan ötürü. AK Parti olarak 14 yıldır insanı merkez aldı. İnsanı yücelt ki, devlet yücelsin diyerek bu aşkla çalıştık. Türkiye’nin kardeşliği için, birliği, beraberliği için gür sesleri ile Bitlisliler haykırdı. Avrupa değerleri diyen ama milletvekillerimize, bakanlarımıza kapıları kapatan, atları ile itleri ile oradaki gurbetçilerimizi, kardeşlerimizi darp eden Avrupa duy sesimizi. Biz 81 ilimizin tamamına yakınıyız, çünkü biz bu ülkeyle sevdalıyız. 80 milyonun tamamının derdini dert edinmiş bir siyaset anlayışına sahibiz. Çünkü biz Recep Tayyip Erdoğan’ın ekibiyiz. Doğusu ile Batısı ile bütün Türkiye’nin hizmetkarıyız. Neye inanırsanız inanını, nasıl yaşıyorsa, nasıl davranıyorsa o şekilde olsun. Biz hiçbir ayrım yapmadık, yapmayız. Herkese aynı mesafedeyiz. Türkiye ortak paydamız, ay yıldızlı bayrağımız 780 milyon metrekare toprağımız ortak değerimiz. Büyük bir ailenin hepimiz bir ferdiyiz. Hiçbir zaman Türkiye haritasını renklere ayırmadık. En iyi bunu Muğla bilir. Muğlalının yolları havalimanları, hastaneleri, üniversitesi bilir. İstanbul’a ne yaptıysak Muğla’da daha fazlasını yaptık. Türkiye’nin dört bir köşesinde vatandaşlarımızı bağrımıza bastık. Bu yol milletin yoludur, bu yol sizin yolunuzdur” diye konuştu.



“Ellerinden geleni yapıyorlar”


Muğlalılardan 16 Nisan’da ‘Evet’ oyu kullanmalarını isteyen Yıldırım, şöyle devam etti:


“Bu ülke hepimizin, bu devlet, bu Cumhuriyet hepimizin. Şimdi mühür sizde, kara sizde. 16 Nisan’da sandıklara ‘Evet’ ile doldurmaya var mısınız? İstikrar için, istikbal için ‘Evet’ demeye var mısınız? Terör bu ülke topraklarından defolup gitmesi her şeyin önündedir. Son 15 yılda gerçekleştirdiğimiz atılımlar, büyüme bakıyorum bazılarını rahatsız etmiş. Daha çok rahatsız olacaksınız. Türkiye’yi güçlü olarak görmek istemeyenler, hep hasta adam olarak kalmasını hayal edenler, yine bu günlerde hortlardı. Biz de onlara inat daha ileri demokrasi, daha fazla ekonomi daha fazla yatırım yeni hedefler diyerek hızımızı arttıracağız. Türkiye’nin çökmesini isteyenler ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar. Bu ülkede kriz çıkarmak, meclisi, hükümetleri iş yapamaz hale getirmek adeta bir alışkınlık haline gelmiş. Hatırlayın Ege’nin evladı Rahmetli Menderes’in başına gelenleri hatırlayın. Vesayet odakları hareket geçtiler. 27 Mayıs’ta Adnan Menderes’i astılar. Yollar yapan, hizmetler yapan Menderes’i ve bakanlarını astılar. 12 Eylül’de darbe yaptılar. 2011 yılında ekonomide darbe yaptılar Türkiye ekonomisi yerle bir oldu. Bu darbe ve alışkanlığı vesayetçiler kumpasçılar boş durmadı. AK Parti iktidarında yine iş başına geçtiler. Bir şeyi hesap edemediler. Sandılar iki AK Parti diğerleri gibi olur mu? 2007 yılında elektronik muhtıra verdiler, geri postaladık. Cumhurbaşkanını seçemezsiniz dediler, size geldiler. Siz ‘biz seçeriz’ dediniz. Türkiye’nin Cumhuriyet’inin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtiniz mi seçtiniz. Baktılar olmadı Gezi olayları, 17-25 Aralık’ta hükümeti alaşağı etmeye çalıştılar. Bu da yetmedi, 15 Temmuz’da meydana çıktılar. Alçaklar eşkıya kılığına girmiş eşkıyalar meclisi lağvetmek istediler. Ama Muğla o gece onlara dünyayı dar etti. Bu alçaklar Muğla’da Marmaris’te Cumhurbaşkanını, Başbakanını yakalayıp hayatını kast etmek istediler. Ama bu millet ve sizler ülkenize, bayrağınıza, hükümetinize Cumhurbaşkanına sahip çıktınız. Şehitler verdik. Bizi sadece Rabbimizin huzurunda eğiliriz. 249 şehit verdik, binlerce insanımız gazi oldu. Ama Türkiye’nin istikbaline ve istiklaline zarar verdirmediniz. O gece Türkiye’yi can pahasına savunanlar arasında Muğlalı şehitler de vardı. Marmaris’te Cumhurbaşkanınızı korurken saldırıya uğrarken Mehmet Çetin ve Nedip Cengiz Eker kardeşimiz şehit şerbetini içtiler. Onlara bir kez daha rahmet diliyorum. Bu tabloların bir daha yaşanmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu aziz millet, bu şuur bu vatan sevgisi olduğu müddetçe bize içeride dışarıda hiç kimse bir şey yapamaz. Ancak, işimizi şansa bırakamayız. Tekrar bu sorunlarla karşılaşmayacağız diye bir garantimiz yok. O halde ne yapalım? Artık bu alçaklar demokrasiye kast edenler bir daha piyasaya çıkamasın. Önümüzde anayasa değişikliği, 16 Nisan önemli bir gün. İşte orada yaptığımız değişik ile şunu yapıyoruz. Diyoruz ki artık yetkili tamamen millete veriyoruz. Emanet millete geçiyor. İstediğine vereceksiniz. Pazarlıklar, kirli tezgahlar orada olmayacak. Siz kime yetki verdiyseniz, kime destek verdiyseniz memleketi o yönetecek. Ne kadar 5 yıl. Bu sürece ne vaat ettiyse yapacak. Bir 5 yıl daha yönetecek. Ondan sonrası yok. 16 Nisan çok önemli. Türkiye’nin bir daha demokrasiye yönelik bir saldırıyla tahammülü yok. Biz 14 senedir AK Parti olarak bu günlere geldik ama hangi badirelerden geçtik. Hem hizmet yaptık hem de engelleri atlaya atlaya, şeytan taşlamaktan iş yamaya zaman kaldı. Bu sürede hizmet yaptık. Bu engeller olmasaydı, bugünün üç katı daha hizmet yapardık. Bu engeller olmasaydı, bir Türkiye beş Türkiye olacaktı. 2013 Cumhuriyet’in 100. Yılı şimdiden hazır olacaktı. 16 Nisan’da millet iradesine kastedenlerin bir daha ortaya çıkmayacağı bir dönemi başlatacağız., Darbelerin istikrarsızlığını gölgesinden kurtulacak ve nefes alacak. Yönetenler de bütün enerjisini, kalkınma ve hizmete harcayacak.”



“Fitneciler bir araya geldi”


“Fitne kampanyası bir araya toplanmış ‘Hayır’ kampanyası başlattılar” diyen Yıldırım, “Bunlar Türkiye’nin geleceği için ne söylüyor, ne vaat ediyor. Bu ‘hayır’cıların söylediği bir şey duydunuz mu? Bunlar korku siyaseti yapıyor. Karamsarlık pompalıyor, bunlar halkı endişeye sevk ediyor. Ne diyorlar; ‘evet’ çıkarsa Türkiye bölünecekmiş. Hadi oradan. PKK ve Türkiye düşmanları ‘hayır’ diyor. Sen de onların kayığına binmişsin. Büyük hedefler var. Gazi Mustafa Kemal’ini gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için hayallerimiz var. Sağlık, yollar, tarım, insan, gençliğimiz ve kadınlarım yaşlılarımız için ne projeleri var? Laf laf laf. Lafla peynir gemisi yürümez. Bunlar hep işin kolayına kaçıyor. İftira, yalan dolan. Bu ülkeyi renklere ayırarak en büyük kötülüğü yapıyorlar. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, o kadar çok yalan söylüyor ki. Bozuk saat bile günde iki defa doğru gösteriyor. Bunda o da yok. Aşağı mahallede yalan söylüyor. Yukarıya gelmeden kendi de inanıyor. 1 Kasım seçimlerinde şehir şehir dolaştı; ‘Anayasayı değiştireceğiz’ dedi. Şimdi de ne diyor; ‘Anayasa değişikliği istemiyoruz’ diyor. Bizim hazırladığımızı beğenmiyor. Kendi hazırladığını getir, milletin önüne koyalım. İster seninkini, ister bizimkine onay versin. Onu da yapmıyor. Çünkü bu millete güvenmiyorlar. Kaçak güreşiyorlar, boş konuşmaktan başka bunların bu ülkeyle bir gaydası olmayacak. Üretene üretmemek için her şeyi yaptılar. Biz bu yolları tünelleri, havalimanların Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli’ni yaparken, Marmaray’ı üçüncü tüneli, şehir hastanelerin yaparken bunlar hep engel oldular. Hep ‘hayır’ dediler. Biz de dedik ki ‘Size inat bunları yapacağız’ Yaptık mı, yaptık. Farkımız bu. Marmaray’ı yaptık en önce onlar bindi, hızlı treni yaptık, en önce onlar bindi. Binsinler ama biraz da yardımcı olsunlar. Memleketin hayrına olan işlere biraz da ‘evet’ desinler. Gelin ‘Türkiye’yi darbe anayasasından kurtaralım’ dedik. Buna da ‘hayır’ dediler. Hiç kusura bakmayın o işler bitti. Rejim 1923’te Cumhuriyet kuruldu. Rejimin adı Türkiye Cumhuriyeti. 100. yıla yaklaşık. Vesayet odaklarına yaslanıp milletin sırtından geçindiler. O günler geride kaldı. Biz her zaman can kulağımızı milletin sesine verdik” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.