ASAYİŞ - 25 Eylül 2017 Pazartesi 17:14

FETÖ’nun Muğla Çatı Davası İddianamesi kabul edildi

A
A
A
FETÖ’nun Muğla Çatı Davası İddianamesi kabul edildi

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik hazırlanan Muğla Çatı Davası İddianamesi Muğla 3.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik hazırlanan Muğla Çatı Davası İddianamesi Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. FETÖ’nün Muğla’daki çatı iddianamesinde bir numaralı sanık olarak S.D. yargılanacak. İddianame 360 sayfadan oluşuyor.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29 Nisan 2015 tarihinde ifadesine başvurulan gizli tanık ‘Burak’ın Muğla’daki FETÖ yapılanmasına ilişkin ifadesine başvurulması üzerine dosya Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 8 Eylül 2017 tarihinde 22’si tutuklu, 41 şüpheli hakkında ‘silahlı terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak ve Bankacılık Kanunu’na muhalefet suçlarından dolayı iddianame hazırlandı.


İddianame kapsamında FETÖ terör örgütü kapsamında Muğla’da faaliyet gösteren ve örgütün kontrolünde olduğu değerlendirilen Bereket Özel Eğitim Hizmetleri A.Ş. ve Çağlayan Dağıtım Pazarlama Basım Yayın Özel Eğitim Hizmetleri A.Ş.’nin ortakları, örgütün sözde il imamı ve onların yardımcısı olan kişiler ile mütevelli heyeti soruşturmaya dahil edildi.


Hazırlanan iddianamede, Muğla’daki FETÖ örgütüne ait okul, dershane ve yurtların Bereket Özel Eğitim Hizmetleri Ticaret A.Ş. üzerinden faaliyete geçirildiği, örgüt üyelerinin bu şirket üzerinden sigortalanarak okul yurt, dershane hatta örgüte ait öğrenci evlerinde faaliyet gösterdikleri, himmet, kurban, bağış gibi paraların toplandığı, örgüt liderinin talimatlarının örgüt üyelerine iletildiği faaliyetler olan örgüt toplantılarının buralarda yapıldığı, bu şirketin örgütün diğer il ve ilçelerde örgütün kontrolündeki diğer şirketler ile irtibatlı olduğu, her birinin örgütün sözde il imamına bağlı olarak faaliyetlerini yürüttükleri iddianemede yer aldı.



“Öğrenciler ’Rambo Şakirt’ olmuşlar”


Hazırlanan iddianamede 29 Ocak 2016 tarihinde ByLock kullanıcısı bir örgüt elemanının il imamı itirafçı İ.K.’yi arayarak örgütsel faaliyetlerden söz ettiği ve “Abi Köyceğiz’den F. Hocalar pansiyondan öğrencileriyle İzmir’e gelmiş. Akşam namazında Burç yurdunda hasbelkader görüştük. Allah nazarlardan saklasın, öğrenciler ‘Rambo Şakirt’ olmuşlar maşallah" dediği ortaya çıktı.



Örgütün mali yapısına ilişkin deliller temin edildi


Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 360 sayfalık iddianamede, örgütün mali yapısına ilişkin deliller de ortaya konuldu. Örgüte ait çek, senet ve himmet gelirlerinin güvenilir örgüt üyelerinin adlarına kayıtlı banka hesapları üzerinden nakde çevrilerek örgütün para kuryesine verilerek, kurye tarafından da örgütün bağlı bulunduğu Denizli veya İzmir’deki daha üst düzey yöneticilere elden teslim edildiği öğrenildi. Bu yöntemle adlarına açılan hesaplara yatırılan himmet gelirleri ile ilgili olarak bilirkişi incelemesinde 4 örgüt üyesinin hesabında 3 milyon TL’nin örgüte kazandırıldığı, örgüte senet veya çek olarak himmet yardımında bulunan kişiler ile ilgili ise incelemenin devam ettiği belirtildi. Soruşturma kapsamında şüpheli olarak yer alan bir iş adamının 2014 yılı Ocak ayında sözde il imamı İ.K.’nin emri ile 1 milyon 63 bin ABD doları nakit parayı altı örgüt üyesine teslim ettiği, bunların da bu parayı Bank Asya’ya destek olunması için paraları bankaya yatırdıkları tespit edildi.



Sözde il imamı ile il ablası arasında telefon yazışmaları ortaya çıktı


Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede sözde il imamı İ.K. ile il ablası A.Ç. arasında 19 Şubat 2016 tarihinde terör örgütünün gizli haberleşme sistemi ByLock üzerinden yaptıkları yazışmalar ortaya çıktı. İ.K. ve A.Ç. arasında geçen yazışmada, A.Ç.’nin ilçelerde bulunan örgütün bölge mesulleri ile Fethiye’de tanıdık bir otelde bir veya 2 gün kalınmasına ilişkin talebine sözde il imamı İ.K. tarafından, “A. hocam, şu anda her taraf karışık. Siz mümkün mertebe hareket etmeyin. Yapabileceğiniz en iyi iş, ilden çıkarken tedbirli bir şekilde çıkalım. Gideceğimiz yeri kimseyle paylaşmayalım. Müessese değil, ablaların evini kullanalım. Tel kesinlikle götürmeyelim, ekip 7 kişiyi geçmesin” şeklindeki yazışmalar ortaya çıktı.



Sözde il imamı itirafçı oldu


FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hazırlanan FETÖ’nün Muğla Çatı İddianamesi’nde sözde il imamı olan İ.K.’nin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini açıklamasının ardından, tutuklu bulunan şüphelilerin bunu öğrenmesi sonrası tutuklu şüphelilerden O.Ö.’nün yakınlarına cezaevinden bir pusula gönderdiği ortaya çıktı. Pusulada, “Bir de benim rehberde Okan, ABD, Amerika gibi birinin nosu varsa onu arayıp selam söyleyip Ertuğrul abinin itirafçı olduğunu da bir ara söyleyip, özel not var mı sorulabilir. Benim hapiste olduğum söylenebilir. CheryHill denilen yerin abisi ve çok iyi biri, oradaki benim tanıdıklara selem etsin” şeklinde ifadeler bulundu.



Şüphelilerden K.A. ByLock’tan uyarıda bulunmuş


Soruşturma kapsamında yer alan şüphelilerden K.A. isimli şüpheli ByLock hesabından 31 Aralık 2015 tarihli mesajında, “Konu: Çok Acil Hayat Bulması Gereken Tedbir Gündemleri” ile örgüt üyelerini uyardı. Mesajda, “İllerde 1 Mart’a kadar çok ciddi tedbir gündemi ve takibi yapılmalı. Şu anda kullandığımız bütün USB kırılmalı, bilgisayarımızın harddiski kırılmalı, eskiden kullandığımız tuşlu telefonlar kırılmalı, şu anda kullandığımız akıllı telefonlara en az üç kere CTA uygulanmalı, telefonlar en güvenli şifreleme ile şifrelenmeli. Şu anda kullandığımız telefonlara yanlış şifre ile girilmesi durumunda resetleyecek şekilde ayarlanmalı. Cemaatimiz dahil hiç kimse ile normal GSM üzerinden konuşulmayacak. Rabbim bütün bela ve musibetlerden muhafaza buyursun” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mustafa Bozbey: “İnegöl’ün raylı sistemle tanışmasını istiyoruz” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanışmasını istiyoruz. İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Burada İnegöl’ün sorunlarına değinen Bozbey, “Mobilya sanayisi önemli. 2019’da da söyledim ama o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadı. Nitelikli ve İnegöl’e yaraşır bir fuar alanı ihtiyaç var. Uluslararası rekabet üst düzeyde. Mobilyacı esnafımızın bu konuda büyük emeği ve çabası var. Uluslararası ilişkiler kurarak burada gençlerin yetişmesini sağlamamız gerekiyor. Bu konuda da projemiz var. Bugüne kadar bu konuda adım atan bireysel bazı fabrikalar oldu ama bunu bütünsel düşünmek lazım” şeklinde konuştu. “Kimseyi ötekileştirmeden hizmet edeceğiz” “Gençlerin dizayn ve tasarım konusunda daha ön plana çıkacak bilgi birikimine sahip olması gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Mustafa Bozbey, “Bu sayede de çok daha farklı ürünlerin ortaya çıkması söz konusu olacak ve daha fazla ihracat yapacağız. Daha fazla ihracat demek bu ülkeye daha fazla döviz girmesi demektir. Birçok gencin de daha fazla kazanması demektir. Bunları yapmak zorundayız. Onun için sizlerden ricam tanıdıklarınıza, iş insanlarına, dostlarınıza bizi anlatın. Bizim niyetimiz kimseyi ötekileştirmeden hizmet etmek. Nilüfer’de bunu nasıl başardıysak hiç merak etmeyin İnegöl’de de başaracağız. Ali başkan ile birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Sanayi ile merkezi arasında raylı sistem İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanıştıracaklarını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor. BursaRay’a binecek Kestel’e gelecek, Kestel’den İnegöl’e gelecek. Bunun gibi projeler ile İnegöl daha fazla gelişecek. İnegöl insanı daha fazla ve ucuza hareket etme kabiliyeti olacak ve Görükle’ye kadar kesintisiz ulaşımı da sağlamış olacağız. Projelerimiz hazır. İnegöllülerden destek bekliyoruz. Sizlerden isteğimiz bu değişimi yapalım. Bu değişim İnegöl’den başlasın. Bursa’yı sarsın istiyorum. Bursa 4 milyon nüfusa yaklaşmış ama üretim kabiliyeti ve önemli gelirlere sahip bir kent. Yeter ki siz çalmayın çırpmayın. Çünkü çocuklar için yapılan her proje, her hizmet büyükler için de geçerlidir. Çocuklar bizim geleceğimizi oluşturuyor. Onların iyi yetişmesi, nitelikli mahallelerde oturması, sosyal, kültürel ve spor alanları olan yerlerde yetişmesi bizi en büyük arzumuz ve isteğimiz” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.