ASAYİŞ - 26 Nisan 2017 Çarşamba 23:17

Mahkeme başkanından itirafçı albaya "Bir doların faydasını gördün mü" çıkışı

A
A
A
Mahkeme başkanından itirafçı albaya "Bir doların faydasını gördün mü" çıkışı

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında ‘Şapka’ kod adlı gizli tanık Albay Hakan Bıyık ifade verdi.

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında ‘Şapka’ kod adlı gizli tanık Albay Hakan Bıyık ifade verdi. FETÖ elebaşının gönderdiği 1 doları 8 yıl taşıdığını söyleyince mahkeme başkanının, "Bari faydasını gördün mü?" diye çıkıştığı Bıyık, 6-9 Temmuz tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşen toplantıda Adil Öksüz’ün de bulunduğunu belirtti.


15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltına alınan Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı eski Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık, İzmir’de görülen FETÖ/PDY davasında ‘Şapka’ kod adıyla gizli tanık olarak itiraflarda bulunmuştu. Daha sonra deşifre olan Bıyık, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında SEBBİS üzerinden tanık olarak ifade verdi.


Fetullah Gülen cemaati ile yakın temasının bulunduğunu kabul eden Bıyık, darbenin 15-22 Temmuz tarihleri arasında yapılmasının planlandığını, ağırlıklı olarak 15 Temmuz’un ön plana çıktığını ve belirtilen saatten öne çekildiğini daha sonra öğrendiğini söyledi. Bıyık, “15 Temmuz’dan 10 gün önce 5 Temmuz gecesi geç saatlerde jandarmanın cemaat imamı ’Cihan’ kod adlı kişiden ‘Acil Ankara’ya gel’ mesajı aldım. 6 Temmuz tarihinde Ankara’ya gittim. Ama neden çağrıldığımı bilmiyorum. Ankara’da Tandoğan’dan bana mesajı gönderen kişi ile buluşarak Çayyolu üzerindeki bir villaya götürüldüm. Villada TSK’nın yönetime el koyma çalışmaları yapıldığını orada öğrendim. 6-9 Temmuz tarihine kadar o villada gördüğüm ve sonradan kim olduğunu öğrendim şu anda sanık olarak yargılanan Gökhan Şahin Sönmezateş de bulunuyordu. Bu toplantılarda grup çalışmaları yapılıyordu. Kimse kimse ile bilgi paylaşmıyordu. Sadece büyük salonda toplantı yapılıyordu. Gökhan Şahin Sönmezateş ile sadece bir kere konuştum. Darbenin 15-22 Temmuz gecesi yapılması ağırlıklı olarak konuşuluyordu. Ama 15 Temmuz tarihi ağırlıklı olarak görüşüldü. İki tarihte de saat 03.00 olarak düşünülüyordu. Daha sonra erkene çekildiğini öğrendim” dedi.



“Toplantıya katılanların hepsi Fetullahçı idi”


Hakan Bıyık, Ankara’daki villada yapılan toplantıya katılanların hepsinin Fetullahçı terör örgütüne mensup kişiler olduğunu kaydetti. Bıyık, ifadesine şöyle devam etti:


“Villaya gelen sivil imamların kod isimleri vardı. Sivil olarak gelen askeri personelin yanlarındaki kişiler imamlardı. Orada Gökhan Şahin Sönmezateş’in bire bir detaylı çalışmalarına vakıf değilim. Ama genel olarak konuşulan konu TSK’nın yönetime el koyması kara, hava kuvvetlerinin nasıl yol izleyeceği yönünde idi. Adil Öksüz o toplantının yapıldığı süre içinde oradaydı. O villada en büyük ‘Abi’ denilen kişi oydu. Namazları o kıldırıyordu. Herkes soruları ona soruyordu. Evin abisi bu herhalde demiştim. Daha sonra basından o kişinin Adil Öksüz olduğunu öğrendim. Adil Öksüz toplantılardan birinde salondan ayrılıp yan odaya geçip yaklaşık 10-15 dakika sonra yanımıza tekrar geldi. Bize yan odada ‘Sayın büyüğümüz ile görüştüm, hepinize selamımı var’ diye bir tabir kullandı. Bu selamı kimin gönderdiğini herkes biliyordu. Ben de bu kişinin Fetullah Gülen olduğunu biliyordum.”


Hakan Bıyık, ifadesinin ardından mahkeme heyeti ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları ve sanık avukatlarının sorularını cevaplandırdı. Mahkeme başkanı Bıyık’a "Villada yapılan toplantılarda darbe yapılırsa Cumhurbaşkanının durumu ile ilgili bir konu konuşuldu mu?" diye sordu. Bıyık, soruyu, “Salon toplantılarının birinde orada Cumhurbaşkanı ile ilgili kendisinin Huber Köşkü’nden bir ekiple alınarak hava yoluyla İstanbul’a getirileceği, oradan helikopterle denize açılan bir gemiye alınarak güvenliği sağlanacağı konuşuluyordu. Ama bununla ilgili olarak kimin görevlendirildiği konusu geçmedi. Sadece bir ara görevin Özel Kuvvetlere verilmesi konuşuldu. Ayrıca Özel Kuvvetlerde görevlendirilecek personel tek tek sıfırdan timler haline getirilerek oluşturulacağı ve bu kişilerin tamamının cemaatin üyelerinden oluşturulacağı konuşuldu” şeklinde cevapladı.


Mahkeme başkanının "Toplantılarda Yurtta Sulh Konseyi ile bir konuşma geçti mi" sorusuna ise Bıyık, “Toplantılarda Yurtta Sulh Konseyi ile ilgili bir konu konuşulmadı. Konseyin oluşturulduğu bir toplantı değildi. ’Konsey şu kişilerden oluşuyor’ diye isim verilmedi. Sadece konuşmalarda Yurtta Sulh Harekatından bahsedildiğini hatırlıyorum” diye cevap verdi.


Toplantılar konusunda Adil Öksüz’ün yurt dışına çıkıp çıkmadığı sorulan Bıyık, “Telefonla yan odadan çıktıktan sonra Adil Öksüz bir konuşmasında ‘Bu Cumartesi ya da Pazar İstanbul’a, ardından ABD’ye uçacağım. Salı günü sayın büyüğümüz ile görüşeceğim, Çarşamba günü Türkiye’ye döneceğim’ şeklinde ifade kullandı” dedi.


Bıyık, ByLock kullanıp kullanmadığı sorusuna ise şu cevabı verdi:


“2012 yılında Diyarbakır’da yanımdaki imam aracılığı ile yüklemiştim ‘bundan sonra haberleşmeyi buradan yapacağız’ dedi. Uzun süre kullandıktan sonra o kişi bana telefonumdan ByLock’u kaldırmamı söyledi. Daha sonra WhatsAap programı kullandım. Ama kullanılan programdan farklı ana yüzü bulunan bir programdı.”



“1 doların faydasını gördün mü”


Mahkeme başkanı, Bıyık’a "O villada 1 dolar dağıtıldı mı?" diye sordu. Bıyık’ın “8 yıl benden sorumlu imam bana 1 dolar verdi. Bu doların Fetullah Gülen tarafından gönderildiğini, yanımdan ayırmamamı, bana bereket getireceğini söyledi” cevabı üzerine mahkeme başkanı da, "Bir faydasını gördün mü bari?" şeklinde çıkıştı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının ‘O villada gruplara ayrılmanın kriteri neydi’ sorusuna Bıyık, “Havacılar bir odada denizciler ayrı odada bulunuyordu. Ben jandarma olarak o evde tek başıma idim. Asıl jandarma grubu oradaymış, onlar bayrama gitmişler o yüzden beni oraya çağırmışlar. 15 Temmuz için bana görev verilmedi” dedi.


Yine avukatların ‘Darbe teşebbüsünün başarısız olması konusunda alternatif planlama yapılıyor muydu’ sorusuna Bıyık, “Toplantılarda böyle bir konuşmaya şahit olmadım” dedi.


Cumhurbaşkanın alınması planlanan yerde olamaması durumda alternatif bir plan var mıydı sorusuna BIyık, “Hayır konuşulmadı” cevabını verdi.



“Adil Öksüz’ün kod ismi telaffuz edilmedi”


Hakan Bıyık, avukatların Adil Öksüz’ün kod adı neydi sorusuna, “Orada kendisine abi veya hocam diye hitap ediyordu. Kod ismi telaffuz edilmedi” derken, ‘Adil Öksüz dışında kamuoyunun tanıdığı bir isim var mıydı’ sorusuna, “İsmini daha sonra basından öğrendiğim at kuyruklu gözlüklü olarak gördüğüm Harun Bibiş isimli bir şahısta orada bulunuyordu” dedi.


‘Adil Öksüz ve Gökhan Sönmezateş bir arada mıydı’ sorusuna ise Bıyık, “Mutfakta Adil Öksüz ve Gökhan Sönmezateş ile adını bilmediğim kişilerin bir arada oturduğunu ve sohbet ettiğini gördüm. Ama ne konuştuklarını bilmiyorum” dedi.


Cumhuriyet Savcısının ‘toplantılarda yaklaşık kaç kişi vardı’ sorusuna Hakan Bıyık, “Her gün giren çıkan değişmekle birlikte orada bulunan kişi sayısı sivil şahıslar dahil olmak üzere 15’ten aşağı değildi. Ben kalacak yerim olmadığı için orada kaldım” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Çocuklar, bayramlarını Burhaniye’de doyasıya kutlayacak Burhaniye Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşku ile kutlanması için çeşitli etkinlikler planlandı. 23 Nisan Salı günü ilçede üç farklı noktada “Çocuk Şenliği” düzenlenecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği ve demokrasimizin sembolü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. Yılı Burhaniye’de çocuklara özel etkinliklerle kutlanacak. 20-21 Nisan Satranç Turnuvası ile başlayacak etkinliklerde Burhaniye’de çocuklar; satrançtan tiyatroya, uçurtma şenliğinden çeşitli gösterilere kadar birçok aktivite ile bayramlarını dolu dolu yaşayacak. Etkinlikler dahilinde 20-21 Nisan tarihlerinde Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde 8 ve 14 yaş arası çocuklar için satranç turnuvası düzenlenecek. 23 Nisan günü ise saat 11.00’de 8 Eylül Stadyumu’nda resmi kutlama ile başlayacak program; 13.30’da İskele Demokrasi Parkı’nda devam edecek. Burhaniye Belediyesi tarafından tüm etkinliklerin ücretsiz olarak düzenleneceği Çocuk Şenliği dahilinde İskele Mahallesi Demokrasi Parkı’nda çocuklar eğlenceye doyacak. Şişme oyun parkuru, belediye kreşleri ve gençlik merkezi öğrencilerinin gösterileri, pandomim ve jonglör gösterisi, baloncuk gösterisi, tahta bacak ile mini disco, yüz boyama ve sosis balon gibi eğlencelerin yanı sıra; resim, satranç ve kreş çocukları atölyeleri ile gün boyunca çocuklar açık alanda ücretsiz olarak eğlenebilecekler. 23 Nisan günü 16.00’da Öğretmenler Mahallesi Özgürlük Parkı’nda yapılacak uçurtma şenliğinde gökyüzü renklenirken çocuklar aileleriyle birlikte bayramı yaşayacaklar. Zoran Drvenkar’ın Çocuk Edebiyatı Ödülüne layık görülen eseri “Soğuktan Korkmayan Tek Kuş” eserinin sahneye uyarlanan kukla tiyatrosu, 23 Nisan akşamı saat 20.00’de Reha Yurdakul Salonu’nda çocuklar ile buluşacak.
Ankara Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni çerçevesinde Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. Sözleşme kapsamında Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçekleşen İnsanlı Hava Platformları imza töreni; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Türk Silahlı Kuvvetleri ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Nuri Demirağ Salonunda gerçekleşti. İmzalanan anlaşma çerçevesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. “Tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir” İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni’nden konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Etrafı adeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayii ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü ordu ve güvenlik kuvvetlerine sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmez bir husustur” ifadelerini kullandı. “Stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” Savunma sanayii alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Bakan Güler, “Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayii ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” diye konuştu. Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti: “Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı, aksine daha çok motive etti. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve millî teknoloji hamlesi ile ülkemiz, son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdi. Bu kapsamda her geçen gün geliştirdiğimiz yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayii ürünleri ile ordumuzun imkân ve kabiliyetleri, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydetti, kaydetmeye devam ediyor. Ordumuzun ve ülkemizin gücüne güç katan bu silah sistemlerimiz, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildi ediliyor.” Türk savunma sanayii tarafından üretilen milli ürünlere dikkati çeken Bakan Güler, “Şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı/silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız ‘HÜRKUŞ’, geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız ‘HÜRJET’, en zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip olan genel maksat helikopterimiz ‘GÖKBEY’ ile, savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5’inci nesil, ilk yerli-millî savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut nişaneleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye, artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu” açıklamasında bulundu. “Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var” Programda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise “Atılan bu kararlı ve cesur adımlarla artık kara, deniz ve hava araçlarımızın kahır ekseriyetini kendimiz karşılıyoruz. 22 yıl önce savunma sanayimiz yüzde 80 oranında dışarıya bağlıydı. Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var. Geliştirilen milli projeler, ülkemizin dışa bağımlığını her geçen gün azaltırken, teknoloji ihraç eden ülkeler sınıfına giriyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti: “80 binden fazla çalışanıyla savunma sanayimiz, yoluna devam ediyor, daha güçlü bir şekilde de devam edecek. 2023 yılında terörle mücadelede İnsansız Hava Araçlarımız, Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ve İnsanlı Keşif Uçaklarımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi. 2016 yılında ülkemiz genelinde 2 bin 322 terör olayı yaşanmışken, hava unsurlarımızın desteği sayesinde 2023’te bu sayı 88’e düşmüştür. Aklımıza gelen bir fikirle ilgili artık ‘Bunun için gerekenleri nereden temin ederiz’ sorusunu düşünmüyoruz. Onun yerine ‘Savunma sanayimiz ile konuştuk, yapabiliriz, hiç merak etmeyin’ sözü yer alıyor. Bu güç bizi her alanda, her noktada kendi kendine yetkin, dostuna güven, düşmanına da tasa ve endişe verecek bir hale getirdi.” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise savunma sanayiinin sahip olduğu birikime dikkati çekerek, “Savunma sanayiimiz sahip olduğu yetenek ve birikim ile günümüzde; muharip ve eğitim uçağı tasarım, üretim, kalifikasyon ve sertifikasyonunu, sistem ve alt sistem tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerini, millî mühimmat ve pod geliştirme ve üretimini, yapısal parça tasarım ve üretim faaliyetlerini ve farklı sınıflarda helikopter üretim, tasarım ve testlerini başarıyla yürütmektedir” ifadelerini kullandı. “40 adet Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz” Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda uçuş eğitim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütülebilmesi için 40 adet daha Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz. Bu sözleşme ile toplamda 55 adet Hürkuş-B uçağının envantere katılması imza altına alınmış olacak. 55’inci uçağın Haziran 2027’de Hava Kuvvetlerimize teslim edileceğini planladığımızı ifade etmek isterim.” Milli Muharip Uçak KAAN’ın projesine dair açıklamalarda bulunan Görgün, “İmzası bugün gerçekleşecek bir diğer önemli projemiz olan Millî Muharip Uçak KAAN kapsamında; Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında 2016 yılında imzalanan Millî Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi’ni, Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletiyoruz” şeklinde konuştu. Görgün konuşmasına şöyle devam etti: “İmzasını gerçekleştireceğimiz HÜRJET Projesi, 4 adet Blok-0 uçağa ilave olarak, 12 adet Blok-1 uçağı kapsama dahil ediyoruz. İmzasını gerçekleştireceğimiz Hafif Genel Maksat Helikopter Tedariki (GÖKBEY) kapsamında, ilk etapta 20 adet GÖKBEY helikopterinin tedariğini gerçekleştireceğiz.” Program hatıra fotoğrafı çekimi ve maket takdimi ile son buldu.