GENEL - 07 Kasım 2017 Salı 15:58

Başkan Asya, muhtarlarla bir araya geldi

A
A
A
Başkan Asya, muhtarlarla bir araya geldi

MUŞ (İHA) – Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, merkez mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek, çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

MUŞ (İHA) – Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, merkez mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek, çalışmalar hakkında bilgiler verdi.


2014 yılında çıktığı hizmet yolunda istişare etmeyi gelenek haline getiren Belediye Başkanı Feyat Asya, merkez mahalle muhtarlarıyla aylık toplantılarını sürdürüyor. Her ay farklı yerlerde düzenlenen toplantının bu ayki adresi Muş Belediyesi tarafından yapımı tamamlanarak hizmete açılan Sunay Mahallesi Şehit Polis Murat Yılmaz Bilgi Evi oldu. Halk oylaması ile mahalle statüsüne geçen Güzeltepe ve Bağlar mahallesi muhtarları da ilk defa istişare toplantısına katıldılar.


‘Ortak Akıl Birlikte Yönetim’ ile ideal bir şehrin inşasını paydaşlarla istişare ederek gerçekleştirebileceklerini belirten Başkan Asya, bu anlayışı bugüne kadar sürdürmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Görev süresinin dördüncü yılına girmesine rağmen bu tür toplantıları hiç aksatmadıklarını kaydeden Başkan Asya, halkın kendilerini takdir ettiği zamana kadar istişare geleneği ile hizmet edeceklerini vurguladı. Başkan Asya, “Sizlerle bir araya geldiğimiz her dönemde bir önceki dönemde yaptıklarımız ile kıyas yaparak istişare ediyorduk. Bugün Allah’a şükürler olsun ki sizlerle paylaşarak yapmayı hedeflediğimiz projelerimizin büyük bir kısmını hayata geçirirken, diğer kısmını da an itibari ile uygulamaktayız. Bu çalışmalar yapılırken de yine sizlerle koordineli bir şekilde hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz. Muhtarlarımız da bizim gibi vatandaşların çoğunluk tercihi ile görev üstlenmiş seçilmişlerdir. Onlar da kendi bölgelerinde yapılan veya yapılması gereken hizmetlerle ilgili halka karşı sorumludurlar. Vatandaşların kamu kurumlarla arasındaki bağı kuran muhtarlarımız ile bu kadim şehre gerekli hizmetleri yapmaya devam edeceğiz” dedi.



“Sosyal sorumluluk projelerini de uygulamaya devam edeceğiz”


Yapılan çalışmalarla ilgili muhtarları bilgilendiren Başkan Feyat Asya, “Daha önce sizlerle paylaştığımız birçok tesisimiz şu an hizmet vermekte. Bunun yanı sıra şu an sizleri ağırladığımız bilgi evi projelerimiz hayata geçti. Muratpaşa ve Sunay mahallelerinde hizmete açtığımız bilgi evlerini bütün mahallelerimizde yapacağız. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun teşrifleri ile açılışını yaptığımız bu tesislerde çocukların, gençlerin ve bayan kardeşlerimizin bilgiye ulaşmalarını kolaylaştıracağız. Yaptığımız dev yatırımların yanında bu tür sosyal sorumluluk projelerini de uygulamaya devam edeceğiz” dedi.


Karni Deresi Rekreasyon Projesi hakkında konuşan Başkan Asya, “Yaklaşık iki yıldır yapımı devam eden Karni Deresi projesi tamamlandı. Atıl durumdaki bir alandan vatandaşlarımızın rahat nefes alabileceği bir projeyi hayata geçirmenin sevincini yaşıyoruz. 100 bin metrekare alan üzerine kurduğumuz yeşil alanı en ince ayrıntılarını göz önünde bulundurarak tasarladık. İnşallah Yeşilyurt Mahallesi’nde yapacağımız Kültür Park projesi, Karşıyaka’da yapacağımız 2023 Hatıra Ormanı ve Eski Devlet Hastanesi yerleşkesinin yerine yapacağımız Kent Meydanı projesi ile yeşil alan kapasitesini daha fazla arttırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Halkımızın yapılan hizmetlerden memnun olması bizleri daha fazla motive ediyor”


Mezarlıkların bakım ve onarımını düzenli olarak yaptıklarını kaydeden Başkan Asya, “Mahallelerimizde bulunan mezarlık alanlarını belirli periyotlarda bakımını yapıyoruz. İhtiyaç duyulan mezarlıkların da çevre düzenlemelerini yaptık. Şeyh Haşim Mezarlığı ve Şehir Mezarlığında bu yıl kapsamlı bir çalışma yaptık. Bu konuda sizlerin ve vatandaşların memnuniyeti sürekli alıyoruz. Halkımızın yapılan hizmetlerden memnun olması bizleri daha fazla motive ediyor. İnşallah bu konuda çok daha güzel işler çıkaracağız. Bununla beraber tarihi yapılarımızı korumak adına daha önce yıkılan Tarihi Muratpaşa Camii’nin araştırma kazısını yaptık. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile sürekli iletişim halindeyiz. İnşallah gelecek yıl yapım çalışmaları başlar ve 2019 yılında halkımızın ibadetini yapacağı tarihi camimizi birlikte hizmete açacağız. Yıldızlı Hanımızın da aslına uygun restore edilmesi için başlattığımız çalışmanın sonuna geldik. Tarihi hanın restorasyonu için ihale yaparak yüklenici firmaya yer teslimi yaptık. İnşallah en kısa sürede yapımına başlanacak. Aynı şekilde Kale Mahallesi Kentsel Dönüşüm projesi de tamamlanma aşamasına geldi. Çevre düzenleme çalışmasının tamamlanması ile hak sahiplerine evlerini teslim ederek önemli bir hizmeti daha halkımızla buluşturmuş olacağız. Kale Mahallesi’nde başlatılan yol genişletme gibi rutin çalışmaların tamamlanması ile şehir içi ulaşım ağını bu bölgeye de yönlendireceğiz. Bu mahalleye gidecek araçlar için güzergahlar belirleyerek vatandaşlarımızın rahat bir ulaşım imkanı sağlayacağız. Zafer Mahallesi’nde başlattığımız 18. Madde uygulaması da önümüzdeki günlerde tamamlanıyor. Bu çalışmadan sonra bu bölge için kabul ettiğimiz imar planına göre modern yapıların yapılmasını sağlayacağız. Bu proje ile sarı bloklarda kalan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermiş olacağız” şeklinde konuştu.



“İster istemez sıkıntılar yaşandı”


Son olarak altyapı projesine değinen Başkan Asya, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Malumunuz bu yıl şehrimizin içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının yenilenmesi için ilk kazmayı vurduk. Yaklaşık 5 aydır birçok noktada kazı ve döşeme çalışmaları yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. İster istemez sıkıntılar yaşandı. Biz bu projemize başlamadan önce yine sizlerle bir araya geldik. Yaşanacak sıkıntıları hep beraber göğüsleyerek şehrimizi büyük bir sıkıntıdan kurtaracağımızı söyledik. Bu konuda ciddi bir mesafe kat edildi. 3 ana güzergahımızdaki kazı çalışmaları tamamlandı. Geçici olarak asfalt kaplama yaptık ve halen yapmaya devam ediyoruz. Gelecek yıl geçici olarak yaptığımız üst yapı çalışmasını çok daha sağlam ve modern bir şekilde yaparak halkımızın hizmetine sunacağız. Bu konuda yine sizlerin de desteği ile başarıyı yakalayacağız. Niyetimiz hizmet, Rabbim bizi bu yolda önce kendisine sonra da bizlere güvenen halkımıza karşı mahcup etmesin.”


Başkan Asya, konuşmasının ardından mahalle muhtarlarının talep ve görüşlerini aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.
Trabzon Hava değişimleri nedeniyle grip vakaları arttı, servisler doldu Trabzon’da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte” dedi. Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, “Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza’nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs’ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye’den Çin’e giden de var, Çin’den Türkiye’ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor” diye konuştu.
Bitlis Bölgenin ilk kapalı yöntemle tüp açma operasyonu Tatvan’da gerçekleştirildi Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan tarafından bölgede ilk olan kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştirildi. Tatvan Devlet Hastanesinde kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, hastane ve bölgede ilk olan bir operasyonu gerçekleştirdi. Özel hastanelerde yüksek maliyetlerle yapılan kapalı yöntemle tüp açma operasyonunu Tatvan Devlet Hastanesinde gerçekleştiren Op. Dr. Ceylan, büyük bir başarıya imza attı. Yaklaşık bir yıldır takipli hastası olan 34 yaşındaki 3 çocuk annesi H.E.’nin doğal yollarla yeniden gebe kalması için hastayla birlikte operasyon kararı alan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, devlet hastanelerinde nadir gerçekleştirilebilen bir yöntemle önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Daha öncesinde tüpleri bağlanan hastasına kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştiren Ceylan, hastasının yeniden doğal yollarla gebe kalmasına imkan sağlamış oldu. Gerçekleştirilen operasyon sonrası hastasını serviste ziyaret eden Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, yapılan operasyon ve süreçle ilgili hastasını bilgilendirdi. Yapılan operasyon ve operasyonun önemiyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, bölgenin kapalı yöntemle yapılan ilk tüp açma operasyonunu başarılı şekilde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Yapılan başarılı operasyon sayesinde son doğurduğu bebeğini kaybeden annenin yeniden doğal yollarla gebe kalabileceğini anlatan Ceylan, “Hastamız bize daha önce geçirmiş olduğu sezaryen sırasında tüplerinin bağlanması sonucu doğal yollarla çocuğu olmayacağı için başvurdu. Son doğurduğu bebeği maalesef hayatını kaybetmişti. Bebeğini kaybetmesi üzerine tekrar çocuk istemiyle bize başvurdu. Önceki sezaryenının üzerinden iki yıl geçmesi gerektiğini daha öncesinde iletmiştik. Bu hastamız benim bir yıldır kontrollerine gelen takipli hastamdı. Ardından da son sezaryenının üzerinden iki yıllık süre geçince birlikte tüpleri açma operasyonu yapmaya karar verdik. Hastamızın tüp bebek seçeneği yok muydu? Elbette vardı. Tüp bebekle de gebe kalabilirdi. Biliyorsunuz ki yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalmak, gebeliğe bağlı bütün hastalık risklerini arttırmaktadır. Bizim yapmış olduğumuz ameliyatta da elbette riskler vardı. Çok şükür sorunsuz ve başarılı şekilde yaptık. Biz hastamıza kapalı yöntem ile tüp açma operasyonu gerçekleştirdik. Operasyon sonrası 48 saatlik sürecin ardından hastamızı taburcu edeceğiz. Altı hafta sonra belli kontrollerini yapacağız. Hastamızı bu bir yıllık süreçte de takibe devam edeceğiz. Yine iletişim halinde olacağız kendisiyle. Yapmış olduğumuz operasyon ile hastamızın fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık” dedi. “Kapalı yöntemde cerrahi riskler azalıyor, iyileşme süreci hızlanıyor” Kaplı yöntemle yapılan tüp açma operasyonunun açık ameliyatlara nazaran daha üst bir cerrahi beceri ve tecrübe gerektirdiğini kaydeden Ceylan, şöyle konuştu: “Bu ameliyat bölgede açık yöntemle çok sık yapılabilen bir ameliyat. Ancak biz bunu daha üst bir cerrahi beceri gerektiren kapalı yöntem ile gerçekleştirdik. Bu operasyonu yapmak için sadece yeterli imkan olması yetmiyor aynı zamanda cerrahi beceri de gerekiyor. Nerdeyse mikro cerrahi kabul edilebilecek bir ameliyat ve bu ameliyat cerrahi el becerisi ve tecrübe gerektiriyor. Çünkü kapalı olarak yaptığımızda orta çaplı bir damar büyüklüğünde kesilmiş bir organı yerinden tekrar açıp uç uca dikmemiz anlamına geliyor. Kapalı yöntemin önemine gelecek olursak, tabi ki açık cerrahiye göre karnın bütün kaslarını kesmemize gerek kalmıyor. Sadece küçük üç tane delikle bu ameliyatı yapabiliyoruz. Bu yöntemde hastaların operasyon sonrası iyileşme süreci çok daha hızlı oluyor. Çünkü herhangi bir kesik olmuyor, ağrıya neden olabilecek bir durum olmuyor. Bizim hastamız da ameliyattan 6 saat sonra ayağa kalktı ve yürüdü. Günümüzde artık en az kesi ile ameliyatları yapmaya çalışıyoruz. Bu hastamız için de fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık. Ameliyatı kapalı yöntem ile yapıp kesi olayını ortadan kaldırdık, ağrı ve cerrahi risklerini azalttık, cerrahi süresini azalttık. Bu imkanı bize verdiği için hastamıza ve devletimize teşekkür ediyoruz. Ayrıca, bu beceriyi kazanmamda emeği geçen İstanbul’dan Onkolog Alpaslan Kaban Hocam başta olmak üzere tüm hocalarıma teşekkür etmek istiyorum.” “Tüplerin bağlanması yumurtalık kanseri riskini azaltıyor” Tüplerin bağlanmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığının kanıtlanmış bir durum olduğuna işaret eden Ceylan, “Normalde tüplerin bağlanmasını, tüplerin bağlanmasıyla korunmayı çok faydalı görüyorum. Sezaryenler sırasında ya da sezaryenlerden sonra ailelerini tamamlamış çiftler tarafımıza başvurarak tüplerini bağlatarak korunmayı talep ediyorlar. Bu en konforlu olanı ve üstelik çok kolay bir ameliyat. Tüpleri bağlamak neden faydalı diye soracak olursak; tüpleri bağlamanın kanıtlanmış bir şekilde yumurtalık kanseri riskini azalttığı bir gerçek var. O yüzden eğer kadınlarımız artık çocuk sahibi olmak istemiyor ve doğal yollarla korunmak zor geliyorsa tüplerini bağlatmayı tavsiye ediyoruz” diye konuştu.