YEREL HABERLER - 18 Mart 2017 Cumartesi 13:02

Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve şehitleri anma günü

A
A
A
Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve şehitleri anma günü

Muş’un Bulanık ilçesinde, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle bir program düzenlendi.

Muş’un Bulanık ilçesinde, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle bir program düzenlendi.


Bulanık Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başlayan program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Hükümet konağı önündeki çelen sunma programından sonra Bulanık İlçe Halk Eğitim Merkezi binası girişinde Bulanık Said Nursi Anadolu lisesi tarafından sergilenen Çanakkale şehitleri adlı resim sergisinin açılışı yapıldı. Resim sergisinden sonra Bulanık Turgut Özal Ortaokulu ve Bulanık Said Nursi Anadolu lisesi tarafından hazırlanan programa geçildi. Turgut Özal Ortaokulu öğretmeni Umut Taşkıran, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Şehitleri selamlayarak yaptığı konuşmasında Taşkıran, "Bastığımız yerde yatanlar, sınıflardaki haritaları bize vatan bıraktılar. Toprak kanla yoğrulmuşsa, canla ödenmişse bedeli artık vatandır. Vatan ay yıldızlı al bayraktır. Vatan ezandır. Vatan korkma diye başlayan İstiklal Marşı’dır. Geri dönmeyi düşünmeden giden, şehitlerimizin yattığı ve vatan kalbinin attığı sessiz yığın Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenler yani düşman değil; Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. Çünkü onların davası vatan davasıdır. Ve bir gün ihtiyaç duyarsak bu güç damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur. Şuan rahat bir şekilde nefes alıyorsak eğer, unutmayalım birileri, Çanakkale’de, İstiklal savaşında 15 Temmuz’da nefeslerini kaybettiği için rahatça yaşıyoruz ve o gidenler, o yüz binler, kefensiz yatıp toprağa vatan ismini vermiş yiğitler için; Yüce Yaradan Rabbim diyor ki: "onlara ölü demeyiniz, onlar diridirler". Tüm şehitlerimizin mekanları cennet olsun, hepsine selam olsun. Ruhları şad olsun" dedi.


Konuşmanın ardından şiirler okunması, tiyatro gösterimi ile program devam etti. Daha sonra 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere Kaymakam Hacı Arslan Uzan, Garnizon Komutanı Yüzbaşı Ömer Altaş ve İlçe Emniyet Müdürü Vekili Cihat Kayaer tarafından çeşitli hediyeler verildikten sonra program sona erdi.



- Şehit aileleri ve gaziler bir yemekte araya geldi



(Fotoğraflı)



MUŞ (İHA) - Muş’un Bulanık ilçesinde 18 Mart Çanakkale Zaferinin 102. yıldönümünü kutlama ve ’Şehitleri Anma Günü’ programı çerçevesinde yemek gerçekleşti.


Gerçekleşen yemeğe Bulanık İlçe Kaymakamı Hacı Arslan Uzan, Cumhuriyet Başsavcısı Velat Önel, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ömer Altaş, İlçe Emniyet Müdürü Vekili Cihat Kayaer, Askerlik Şubesi Başkanı Personel Teğmen Mehmet Metin, şehit aileleri, gaziler ve aileleri katıldı. Bulanık İlçe Kaymakamı Hacı Arslan Uzan, tüm masaları birer birer dolaşarak konuklarla yakından ilgilendi. Çanakkale savaşının dünya tarihinde dönüm noktası olduğunu belirten Bulanık Cumhuriyet Başsavcısı Velat Öncel, “Kurtuluş savaşına zemin hazırlayan bir azmin mücadelesidir. Çanakkale savaşı bizi zaferlere taşıyan Mustafa Kemal Atatürk gerçeğini ortaya çıkarmış, milletimiz 500 bin evladını bu savaşta şehit vermiştir. Mukaddes vatan toprakları için canlarını seve seve vererek, bir ulusun kaderini değiştiren vatanımızı, istiklalimiz ve sarsılmaz mihmandarı ve eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz aziz şehitlerimiz dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmışlardır” dedi.


Tüm şehitleri saygı ve minnetle andıklarını ifade eden Öncel, yemeğin gerçekleşmesine vesile olan ve emeği geçen herkese teşekkür etti.


Bulanık İlçe Kaymakamı Hacı Arslan Uzan ise yaptığı konuşmasında; “Bizler Türk milleti olarak tarih boyunca bulunduğumuz yerleri vatan yapmak için, vatan olarak koruyabilmek için binlerce, milyonlarca şehit vermişiz ve hala vermeye de devam ediyoruz. Bu bize tarih olarak miras olsa da bugün için söylüyorum coğrafyamızın getirdiği bir sonuç. Canlarını bu devlet, bu bayrak, bu vatan için feda etmiş tüm vatan evlatlarını şükran ve saygıyla anıyor, vatan kahramanlarının aileleri olarak sizlere bir kere daha Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına şükranlarımı iletiyor, saygılar sunuyorum” dedi.


Konuşmaların ardından dua okunurken, eller şehitlerin ruhu için açıldı. Yemek dua ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanan Rönesans Rezidans’ın müteahhitti: "Karadağ’a tapu devri için gidiyordum" Depremin vurduğu Hatay’da yüzlerce kişiye mezar olan Rönesans Rezidans ile ilgili dava kapsamında ilk duruşma gerçekleştirildi. Havalimanından kaçmaya çalışırken yakalanan rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Çoşkun, "Karadağ’a tapu devri için gidiyordum. Hatam varsa en üst cezayı almaya razıyım. Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 euro çektim” dedi. Asrın felaketinde Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezidans’ta yaşanmıştı. Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensans Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. Rönesans Rezidans ile ilgili yargı süreci bu gün görülecek mahkeme ile başladı. Duruşmada Rönesans Rezidans’ta yakınlarını kaybeden vatandaşlar da katılım gösterdi. Duruşmaya; rezidansın tutuklu olarak yargılanan müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun SEGBİS üzerinden, tutuklu kontrol elemanı Önder Artun, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Sekiçoğlu ve tutuksuz olarak yargılanan proje müdürü İ. D. mevcutlu olarak, tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi Ayhan Karan SEGBİS üzerinden katıldı. Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olma suçundan 22 yıl 6’şar ayla yargılanan davada sanıklar ve müvekkilleri kendilerini savundular. Tutuklu sanık Önder Artun, 22 yıldır esnaf olduğunu belirterek Rönesans Rezidans inşaatında çalışmadığını dile getirdi. Artun’un avukatıysa müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını belirterek şahsın beraatını istedi ve hastanede tedavi edilmesi gerektiğini söyledi. “Bu kadar yıkıcı bir depremi kimse tahmin edemiyordu, ben görevimi yaptığıma inanıyorum” Tutuklu yapı denetim şirketi sorumlusu Mehmet Haşim Eraslan, iddianamede yer alan kendisine yönelik suçlamalara karşı, "Proje aşamasında yer almadım. İnşaatın devam ettiği sürede İskenderun ilçesinde ikamet ediyordum. Ortağım O.Ç. Rönesans inşaatla ilgileniyordu. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum. Denetimlere ara ara gidiyordum, hiçbir olumsuzluk yoktu. Deprem dalgası değişkenlik gösterdi daha bilim adamları çözemedi. Bu kadar yıkıcı bir depremi kimse tahmin edemiyordu. Ben görevimi yaptığıma inanıyorum, beton dökülürken oradaydım” ifadelerini kullandı. Tutuksuz yargılanan proje müdürü İ.D., kendisine yönelik suçlamaları reddedip kendisinin inşatta amele işlerini yaptığını belirterek, "Müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un yanında 20 yıldır çalışıyorum. Proje müdürü olacaksın dediklerinde inşaat yüzde 80 seviyesindeydi. Yaşananlar için çok üzgünüm, orada ölen tanıdıklarım var. Vefat edenlere rahmet diliyorum. Biz 6 kişilik amele takımıyız; temizlik taşıma işlerini yapıyorduk. Beni şirket müdürü M.C. görevlendirmişti. Proje müdürünün görevini bilmiyordum. Binada hiçbir olumsuzluk görmedim. Kalıpçılardan birisi düşüp öldükten sonra görevlendirildim” dedi. “Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 EURO çektim” Tutuklu olarak yargılanan Rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, “Depremde ölenler için üzgün ve acılıyım. Yönetmelikte yer alan tüm prosedürleri yerine getirdim. En ufak hata ve kusur varsa cezamı çekmeye razıyım. Antakya’da 41 yıldır mimarlık yapıyorum. Bu güne kadar mesleğimde ilkeli ve dürüst olarak çalıştım. Binayı yaparken hazır beton olarak C-30 kullandım, elle beton dökmedik ve masraflardan kaçınmadık. Kaliteli malzemeler kullandık, daha öncede Antakya’da bir çok binalar yaptım ve hiç biri yıkılmadı. Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla ilgili bilir kişi raporları gerçeği göstermemektedir. Karadağ’a tapu devri için gidiyordum. Hatam varsa en üst cezayı almaya razıyım. Bankadan yüklü miktarda para çekmedim ihtiyacım olan kadar 2 bankadan toplamda 20 bin 700 euro çektim” dedi. Tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi A.K. kendisine yüklenen suçları ve ihmalleri kabul etmeyerek, projenin hiçbir aşamasında yer almadığını söyledi. Tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Seküçoğlu, “Projede hiçbir kusur olmadığı tarafımızdan onaylanmıştır. Uygulama denetçisi olmadığım için evraklarda imzam yoktur. Aplikasyon olarak denetleme yaptım. Evrak üzerinde denetleme yaptım” ifadelerini kullandı. Duruşmada rezidansın tutuklu olarak yargılanan müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun’un, tutuklu kontrol elemanı Önder Artun’un, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan’ın, tutuklu yapı denetim şirketi yetkilisi Bülent Seküçoğlu’nun tutukluğunun devam etmesi ve tutuksuz olarak yargılanan proje müdürü İ.D. ve tutuksuz olarak yargılanan yapı denetim şirketi yetkilisi A.K.’ nın tutuksuz olarak yargılanmasına devam edilmesi kararı verildi. Öte yandan dava sanıklarından B.M.’nin hakkında yakalanma emri düzenlenmesine ve rezidansın müteahhidi olan Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi olan firari Hüseyin Yalçın Coskun’un yakalanmasına yönelik emrin devamına kararına verildi.
Edirne Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Düzce Faruk Özlü ve Meclis üyeleri mazbatalarını aldı AK Parti’den Düzce Belediye Başkanı seçilen Dr. Faruk Özlü mazbatasını, Düzce Adliyesinde törenle aldı. Adliye çıkışında açıklama yapan Özlü önümüzdeki 5 yılda çok büyük ve önemli hizmetlere imza atacaklarını söyleyerek kazananın Düzce olduğunun altını çizdi. Mazbatasına almak üzere Düzce Adliyesi’ne giden Faruk Özlü’ye Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, Merkez İlçe Başkanı Buğra Alp Kocaman, yeni seçilen Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve teşkilat mensupları eşlik etti. Adliye binası toplantı salonunda gerçekleşen mazbata töreninin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faruk Özlü, seçim döneminde vaat ettiği 100 projeyi hayata geçirmek için hemen çalışmalara başlayacaklarını belirterek şunları söyledi, “AK Parti grubu olarak milletvekillerimizle birlikte mazbatalarımızı aldık. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’ye çok önemli ve büyük hizmetler yapacağız. Seçimden önce projeler kitabı yayınladık. Düzce’nin çehresini değiştirecek 100 projemiz var. Her projenin sorumlusu belli. Seçimler ile ilgili süreçte çok bir çalışma yürüttük. Gece gündüz çalıştık. Sonuçta kazandık. Düzce bu seçimde aklı selimle, sağduyu ile Düzce’nin 5 yılında hizmet edecek olana kadroyu belirlemiştir. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’de güzel hizmetler yapacağız. Düzce’mize hayırlı olsun” dedi. Toplu fotoğraf çekimi ile tören sona erdi.