GENEL - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 16:54

MEDAV üyeleri Muş’ta toplandı

A
A
A
MEDAV üyeleri Muş’ta toplandı

Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Genel Koordinatörü ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof.

Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Genel Koordinatörü ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muhammed Halil Çiçek, topluma ahlaksızlığı bağışlayan kurumların başında üniversitelerin geldiğini savundu.


MEDAV, 15. istişare toplantısını Muş’ta gerçekleştirdi. Diwana Mela Derneği’nin ev sahipliğinde Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Vali Aziz Yıldırım, Belediye Başkanı Feyat Asya, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Muş Müftüsü Alettin Bozkurt, Bitlis Müftüsü Mehmet Faysal Geylani, bölgenin tüm illerinden gelen MEDAV Yüksek İstişare Kurulu üyeleri, âlim, akademisyen ve kanaat önderleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MEDAV Genel Koordinatörü ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muhammed Halil Çiçek, İslam ümmetinin çok yaralı olduğunu söyledi. Mescid-i Aksa’da yaşanan gelişmelere değinen Halil Çiçek, "Bugün İslam ümmeti olarak çok yaralı bir ümmetiz. Bugün, İslam coğrafyası kan gölü haline gelmiş, kanlardan da vazgeçtik, bizim için en acı olan şey, bizim için namus meselesi, şeref meselesi olan, bizim için bir kimlik meselesi olan, bizim her şeyimiz olan Mescid-i Aksa’nın bugün, bu esaret altında olması, namazın ondan men edilmesi ve Mescid-i Aksa’da geçen cuma günü, cuma namazı kılınmasına, terör devleti İsrail’in izin vermemesi. Bence bu hepimiz için en büyük bir yaradır. Tabi yine bunun yanı sıra, Arap ülkelerinin özellikle İslam merkezli bir sebep nedeniyle Katar’a uygulamış oldukları ambargo ve bu ambargonun gerekçeleri çok önemli. Katar’a gönderdikleri ültimatoma baktığınız zaman, sanırsınız ki bunu Netanyahu’nun genel sekreteri hazırlamıştır. Ümmetin bugün karşı karşıya olduğu, maalesef zilletin çok açık ifadesidir. O yönden kalbimiz yaralıdır, çok üzgünüz" diye konuştu.



"Alimler bu ümmette her zaman ışıktırlar"


Alimlerin kıymetlerinin ve rollerinin farkında olması gerektiğine vurgu yapan Çiçek, şöyle konuştu:


"Alimler bu ümmette her zaman ışıktırlar. Ama kıymetlerinin, rollerinin farkında olmaları lazım. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki medreseler çok önem arz ediyor. Çünkü, ülkenin geçirmiş olduğu bazı olaylardan sonra ülkenin diğer bölgelerindeki medreseler ne yazık ki kapatıldı. Ama bu bölgelerdeki medreseleri, her türlü ağır şartlara rağmen, her türlü tehcir, zulüm, imkansızlıklara rağmen direndiler ve hamdolsun bugüne kadar geldiler."



"Ateistler din derslerine verildi"


Tasavvuf medreselerinin kapatılma sürecine de dikkat çeken Çiçek, "Dünya çok hızlı değişiyor ve dönüşüyor. Bizim, bu hızlı değişim ve dönüşümlere karşı gözümüzü kapatmakla dünya yerinde durmaz. Ancak biz kaybederiz. Onun için bazı mantıklardan kurtulmamız lazım. Biz bu vakfı kurarken 3 temel hedefimiz vardı. Birincisi, İslam davetini köylere, taşraya götürmek. Tekke ve zaviyeler kapatılmadan önce tasavvuf medreseleri, irşad turları düzenler ve halkla bir araya gelinirdi. Bu halka yönelik eğitimi üstlenen, tasavvuf medresesi maalesef kapatıldı ve bugün toplumun İslami manada beslendiği, İslam’ı öğreneceği bir şey kalmadı. Bazı yerlerde, özellikle öğretmenlerin ders ücretleri dolsun diye ateist, dinsiz, dine inanmayan insanları din derslerine gönderiyorlardı" dedi.



"Topluma ahlaksızlığı bağışlayan en önemli kurumların başında üniversiteler geliyor"


Ortalığı tozpembe göstermenin anlamının olmadığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:


"Bugün bu topluma ahlaksızlığı bağışlayan en önemli kurumların başında üniversiteler geliyor, seküler eğitim sistemiyle. Dolayısıyla bizim bugün ortalığı çok pembe göstermenin anlamı yok. Dünya çok hızlı değişiyor ve dönüşüyor. Evet güzel gelişmeler var, bunun yanı sıra gençlerin heva ve hevesine hitap eden ortam, onları farklı dünyalara sürükleyen ortam, çok daha etkilidir. Son yapılan bir araştırmada, Türkiye’de dinsizlik oranı yüzde 10’lara varmıştır. Ateizm oranı, hiçbir dine ve Allah’a inanmayan oran yüzde 4-5 dolayındadır. Yani 100 kişiden 5 kişi hiçbir dine ve Allah’a inanmıyor. Bu bizim için tehlike çanları çalıyor demektir. Külahımızı önümüze koyup ciddi ciddi düşünmek gerekiyor. İnanların her şeyden haberdar olduğu bir dünyada kafamızı kuma sokarak bir yere varamayız."



"15 Temmuz, apoletlerin ve kravatların iflas ettiği dönemdir"


’İslam aleminde ve Türkiye’de cereyan eden olaylar karşısında alimlerin görev ve sorumlulukları’ konulu bir konuşma yapan MEDAV Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Ülfet Vakfı Başkanı Müderris Abdulah Taylan da, 15 Temmuz’un bir mesaj olduğunu söyledi. 15 Temmuz’u apoletlerin ve kravatların iflas ettiği dönem olarak tanımlayan Abdullah Taylan, "Çünkü her şey ortada. Bu vatanın yavrusu, milletin çocuğu bunlara müsaade etmedi. Alimler; zulümler ve zalimlere karşı susmamalıdırlar. Alimler, ‘Kur’an’sız bir ümmet anlamsızdır’ ruhunu ümmete işlemeliler. Alimler, ümmetin arasındaki tefrikayı ve fitneyi önlemeliler. Alimler, müminler arasında hakem olmalılar. Alimler; verasette, özel ve sosyal mekanlarda tavizsiz olmalılar" diye konuştu.



"Alimler peygamberlerin varisleridir"


Vali Aziz Yıldırım ise, alimlerin peygamberlerin varisleri olduğunu söyledi. Vali Yıldırım, "Alimler, peygamberlerin varisleridir ve siz değerli alimlerimiz, bize ne kadar doğruyu anlatırsa, hiçbir şeyden etkilenmeden, bize ne kadar güzel ve doğru bir yol gösterirseniz, Allah’ın izniyle bizler daha doğru kararlar ve daha güzel hizmetler yapmaya muvaffak oluruz. İlim, müminin yitiğidir ve onu nerede bulursa alır" dedi.


Yapılan konuşmaların ardından MEDAV yöneticilerine çeşitli hediyeler verildi. Toplantı, çeşitli konuların ele alınıp görüşülmesiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran’dan kafe ve restoranları boykota ilişkin açıklama Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, hafta sonunda yapılacak kafe ve restoranları boykota ilişkin, "Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yiyecek-içecek sektöründe son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin X hesabından paylaşımda bulundu. Baran, son dönemde dünyanın en büyük sorunu haline gelen fiyat artışlarına dikkati çekerek, "Ülkemizde tüm sektörlerimizi ve ticaretimizi etkiliyor. Hükümetimiz enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla yürütüyor. Enflasyonla mücadelenin bir süreç olduğunu biliyoruz. Bu dönemde sabırlı olmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Enflasyonla mücadele politikaları konusunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki hükümetimize, ekonomi yönetimimize güveniyor ve yürekten destekliyoruz" dedi. "Yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, ürünlerin tüketiciye ulaştığı son aşamanın temsilcileri durumundalar" ifadelerini kullanan Baran, şunları aktardı: "Her sektörde olduğu gibi yiyecek-içecek sektöründe de fırsatçılık yapanlar olabilir. Kötü örnek hiçbir zaman örnek değildir. Ticaret Bakanlığımız da fahiş fiyat uygulamalarına karşı denetimlerini yoğun bir şekilde sürdürerek, cezai yaptırımlarına devam ediyor. Sosyal medyada yiyecek-içecek sektörüne karşı başlatılan boykot çağrısı, sektördeki işletmelerimizin tümünü töhmet altında bırakarak hem yiyecek-içecek sektörüne hem de ilişkili tüm sektörlere ve ticaretimize zarar verecektir. Ayrıca bu yaklaşım binlerce işletme ve yüzbinlerce çalışanın mağduriyet yaşamasına yol açacaktır. Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir."
İstanbul İBB’den 4 milyar 200 milyon liralık borç yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, dün yapılan Nisan ayı ikinci oturumunda tam yetki alan Mecliste yapılan oylamada 4 milyar 200 milyon lira tutarında iç borçlanma dosyalarını kabul etti. Meclis toplantısında gündem maddesi olan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonunda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Nisan ayı ikinci oturumu İBB Meclisi Başkan vekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binası meclis salonunda yapıldı. İETT’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü mecliste iç borçlanma talepleri 160’ı kabul, 97’si ret oyuyla kabul edildi. Mecliste, İBB Başkanlığı Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün imar, çevre, kültür, kentsel dönüşüm, sosyal belediyecilik ile toplu ulaşım ve benzeri birçok alandaki yatırım ve hizmet faaliyetlerinde kullanılmak üzere 950 milyon lira iç borçlanma talebi konuşuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylama sonrasında İBB Başka Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. ‘2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi oy birliğiyle kabul edildi’ İkinci oturumda oylama sonrası borçlanma talebi görüşülen Meclis toplantısında Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün, köprü ve kavşak inşaatları, atık yakma ve enerji üretim tesisleri, termal bertaraf tesisi ile kentsel dönüşüm projelerinin etkinlik ve verimlilik çerçevesinde ilerlemesi ve yeni yatırımların yapılması için 2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu oylamasında 2020 yılından itibaren komisyonda bekleyen 2 milyar 250 milyon borçlanma talebi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi oylama sonucu kabul edildi. ‘1 milyar lira iç borçlanma oy birliğiyle kabul edildi’ Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün yapılan yatırım ve hizmet çalışmalarını Kovid-19 salgınına rağmen kesintisiz sürdürülebilmesi, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve bozulan nakit akışının iyileştirilmesi için 2024 yılı bütçesi çerçevesinde 1 milyar lira iç borçlanma maddesi de gündemde görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu, görüşünde 2021 yılından bu yana komisyonda bekleyen 1 milyar lira iç borçlanma isteği için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi de oylama ile kabul edildi. Öte yandan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki 5 yılda İBB’nin borçlarının 26 milyar 760 milyon 454 bin liradan 150 milyar 837 milyon 391 liraya çıktığı olduğu öğrenildi.
Bursa Başarılı çocuklar ödüllendirildi Bursa’da lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için Bursa Büyükşehir Belediyesi YKS serüveninde ücretsiz olarak deneme sınavı düzenledi. TYT ve LGS deneme sınavında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elinden aldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti. ’’Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz’’ YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi. Ödüller sahipleriyle buluştu Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.