YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 18:41

Muş’ta ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye’ sempozyumu

A
A
A
Muş’ta ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye’ sempozyumu

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “15 Temmuz’da el ele, gönül gönüle, eşi ve benzeri görülmemiş büyük bir kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde topraklarımızı küresel çıkar çetelerine ve onların beyinsiz yerli işbirlikçilerine teslim etmedik” dedi.

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “15 Temmuz’da el ele, gönül gönüle, eşi ve benzeri görülmemiş büyük bir kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde topraklarımızı küresel çıkar çetelerine ve onların beyinsiz yerli işbirlikçilerine teslim etmedik” dedi.


Muş Alparslan Üniversitesinde (MŞÜ) gerçekleştirilen ‘15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye’ sempozyumu; Türkiye ve farklı ülkelerden 200 bilim adamının katılımıyla başladı. 2 gün boyunca devam edecek olan sempozyumun açılış töreninde bir konuşma yapan Başkan Feyat Asya, 15 Temmuz akşamı, bu topraklarda yaşayanlar olarak el ele, gönül gönüle verdiklerini ve hep beraber bir tarih yazdıklarını söyledi. Başkan Asya, "Bizleri muvaffak eden Allah’a binlerce şükürler olsun, 15 Temmuz akşamı bu toprakların tarihini, bu toprakların yiğit ve yürekli halkı yeniden yazdı. Her on yılda bir ruhunu şeytana satmış uğursuz ve onursuz darbecilerin hakaretlerine, işkencelerine, cinayetlerine ve zulümlerine maruz kalan halkımızın onurlu ve yürekli evlatları olarak imansız ve izansız cuntacılara geçit vermedik. Milletimiz, korkusuzca zorbalara, alçaklara, kalleşlere karşı dimdik durarak direndi. Onların o kirli emellerine ulaşmalarına imkan ve fırsat vermedi. 15 Temmuz’da el ele, gönül gönüle, eşi ve benzeri görülmemiş büyük bir kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde topraklarımızı küresel çıkar çetelerine ve onların beyinsiz yerli işbirlikçilerine teslim etmedik. Darbelerden epeyce canı yanmış bir halkın çocukları olarak haklarımıza, irademize, tercihlerimize, geleceğimize ve onurumuza sahip çıktık. İşbirlikçi, paralelci, cuntacı zalimleri birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla bozguna uğrattık. Adil ve aydınlık bir gelecek adına umutlarımızı tazeledik. Kardeşliğimiz daim olur inşallah" dedi.


"Gözü dönmüş bir çetenin tanklarına, tüfeklerine, hain saldırılarına ve baskınlarına boyun eğmeyerek ülkemiz üzerinde, bölgemiz üzerinde yürütülen şeytani hesapları ve kirli planları yerle bir ettik" diyen Başkan Asya, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Topraklarımız üzerinden alçakça uçuşlar yaparak bize gözdağı vermek isteyen alçaklara bu millet haddini bildirdi. Kendi yerelimizde de vatandaşlarımız Cumhurbaşkanımızın çağrısından önce milli iradesine sahip çıkmak için sokaklara çıkarak tepkisini ortaya koymuştur. Aynı şekilde bu yürekli halk 27 gün boyunca ülke genelinde olduğu gibi Muş’ta da sokakları boş bırakmayarak adeta dünyaya meydan okumuştur. 15 Temmuz sürecinde bütün dünyanın gözü bizdeydi. İnanın dünyanın bütün mazlum halkları bize gıpta ile baktı, bize özendi ve bize imrendi. Bu azmimiz, bu kararlılığımız, bu fedakarlığımız, bu vefakarlığımız bütün bir insanlık alemine örnek oldu. Bütün dünya mazlumlarına ilham kaynağı oldu. Şairler bu milletin 15 Temmuz’daki destansı kahramanlığından ilham alarak şiir yazıyorlar. Ozanlar halkımızın yiğitliğinden ilham alarak türküler yakıyorlar. Ve elbette ki tarih bu onurlu direnişi asla unutmayacak. Milletimiz sayesinde bütün ihanet çetelerinin ve şer şebekelerinin hevesleri kursağında kaldı. Artık bütün dünya biliyor ki, bu can bu tenden çıkmadıkça, bu topraklar küresel efendilerin işgal coğrafyası olmayacak."


15 Temmuz’un sadece devlete, devletin kolluk kuvvetlerine, onun anayasal düzenine yönelik bir saldırı olmadığına dikkat çeken Başkan Asya, "15 Temmuz aynı zamanda ülke olarak sahip olduğumuz tüm maddi ve manevi değerlerimize, imkânlarımıza, hayallerimize, geleceğimize yönelik çok amaçlı, çok planlı, çok yönlü sinsi bir saldırıydı. Bizi üzen, bizi candan vuran, bizi yürekten yaralayan şey, bu bozguncuların, bu hainlerin, bu küresel işgal senaryosunun taşeronlarının dindar görünümlü olması, din kisvesine bürünmüş olmasıydı. Bu nasıl bir acımasızlık, bu nasıl bir vahşet, bu nasıl bir kin ve ihtiras, bu nasıl bir gözü dönmüşlüktü. Bütün bir coğrafyayı üzülmeden, çekinmeden ateşe atmayı planlayan bu şebeke dindarlıkla uzaktan yakından ilgisi olmadı. Siyasetin, askeriyenin, güvenliğin, yargının en küçük birimlerine kadar sızmış, devleti ve toplumu tepeden tırnağa çepeçevre kuşatmış yalancı ve yabancı bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bu yapıyla başa çıkabilmek için cesaretli, kararlı ve iradeli olduk, olmaya devam edeceğiz. Bu tür yapılara karşı asla zaafa düşmemeliyiz. Onları hafife almamalıyız. Aksi takdirde çok pahalı bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Yeniden kurulan bir dünyada Ortadoğu’nun kadim halkları olarak irademizin emperyalizmin, Siyonizm’in güdümüne girmesine izin vermemeliyiz. Yeniden varoluş öykümüzü bu kirli ve kanlı kalemlerin yazmasına rıza göstermemeliyiz. Bu sürecin ardından yaygınlaşan karalamalara fırsat vermemeliyiz. Nasıl ki 15 Temmuz’da irademize sahip çıktıysak, bundan böyle de gerektiğinde bedel ödeyerek irademize sahip çıkalım. Adil ve özgür bir dünyanın kurulması adına her zaman, her yerde ve her şekilde hazır olalım. Zalimler için, caniler için, cuntacı ve darbeciler için yaşasın cehennem. Allah bir daha bize 15 Temmuzları yaşatmasın. Allah bu millete zeval vermesin. Allah, irademizi ve topraklarımızı darbecilere karşı korurken şehit olan vatandaşlarımıza ve güvenlik görevlilerimize rahmet eylesin. Yaralananlara acil şifalar versin. Bir daha milletimize ve milli iradeye namluları doğrultmak isteyen, tankla, topla, mermiyle, bombayla, uçakla saldırmak isteyen bedbahtlara, güdümlü hainlere, alçaklara asla fırsat vermesin" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sanayi Bakanı Kacır: “Geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde Yaşam Bilimleri KOBİ’leri İçin Küresel Rekabetçiliğe Doğru Ar-Ge Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi lansman programı düzenlendi. Lansmana Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve araştırma görevlileri katıldı. Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Global pazar büyüklüğü 2027 yılında 10 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen sağlık sektöründe yalnızca eski sorunlara yeni yaklaşımlar sunmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık sektörünü ve teknolojilerini yeniden tanımlayan, çözümler üreten, daha dinamik, gelişmelere hızlı yanıt veren bir sağlık ekosistemi oluşturan ülkeler etkili olacak. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için bu dönüşümü bir fırsat penceresi olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. “62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Yapılan yatırımlardan bahseden Bakan Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz” dedi. “17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık” Kacır, “Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda Ar-Ge ve yenilik konu başlıkları altında sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında son 22 yılda sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık. Sağlık teknolojilerinde nitelikli Ar-Ge çalışmalarına imza atarak sağlıkta yeni çözümlerin geliştirmesi yolunu açtık. Üniversitelerin akademik potansiyelini, insan kaynağını ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturarak, disiplinler arası işbirliğini harekete geçirdik” şeklinde konuştu.
Rize Gustavo Sauer: "Dışarıdaki maçlardan iyi skorlar alamadık" Çaykur Rizespor’un 30 yaşındaki futbolcusu Gustavo Sauer, deplasmanda oynadıkları maçlarda iyi skorlar alamadıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında 28 Nisan Pazar günü saat 19.00’da MKE Ankaragücü ile sahasında karşılaşacak olan Çaykur Rizespor, bu maçın hazırlıklarına devam ediyor. Çaykur Didi Stadyumu’nda gerçekleşen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Brezilyalı futbolcu Gustavo Sauer, "Süper Lig’de maçlar çok zor. Ankaragücü’ne karşı daha önce iki maç yaptık. İkisi de zorlu maçlardı. Taraftarımızın önünde oynayacağımız bir maç olacak. Onların gücüyle galibiyetle ayrılacağımız bir maç olacağını düşünüyorum. Tabii ki bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değil. Olumlu bir şey söyleyemem. İlk geldiğim andan itibaren bir adaptasyon sorunu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Son aylardaki performansımı beğeniyorum diyebilirim. Maçlarda vurduğum şutların yarısı kaleyi sıyırmayıp gol olsaydı farklı şeyler konuşuyorduk. Genel olarak memnun değilim ama son aylardaki performansımdan memnunum. Her maçın ayrı bir hikayesi oluyor. Her maça ayrı bir şekilde hazırlanıyoruz. Dışarıdaki maçlarda iyi skorlar alamadık. Hatta son maçta birçok fırsat yakaladık. Oyunu domine eden bizdik ama mağlubiyetle ayrıldık. Evde oynadığımız maçlarda taraftarımızın desteği kendimizi daha rahat hissetmemiz iyi skorları tetikliyor olabilir. Buna çözüm bulmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Bursa Bursaspor Divan Kurulu: “Fedakarlık istemek mecburiyetindeyiz” Bursaspor Divan Kurulu, yeşil-beyazlı kulübün eski günlerine dönebilmesi için birçok kişi ve kurumun fedakarlık yapması gerektiğini vurguladı. Bursaspor Divan Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Değerli futbol ailesi; Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizin bayrak takımı olan bir kulübün; 3. Lig’de mücadele vereceği sezonun arifesindeyiz. Geçmişin bonkör bütçelerinden, tesislerinde elektriklerin kesildiği ve personel maaşlarının ödenemediği günlerin dahi olduğu üzücü bir süreçten kulübü, hep beraber ayağa kaldıracağımız günleri de göreceğiz. Unutulmamalıdır ki 1.5 milyar liranın üzerinde borcu olan kulübümüz, gelinen noktada; yok denecek kadar az bir gelirle, son profesyonel ligde yer alacaktır. Ya herkesin fedakarlığı ile bulunduğumuz yerden tarihi bir çıkış başlatacak ya da yükün omuzlanamayacağı daha ağır bir döneme gireceğiz. Maddi imkansızlıkları derinden hissettiğimiz bu zor dönemleri atlatmak için; başta eski yöneticilerimiz ve geçmişte formamızı terleten eski futbolcularımız olmak üzere tüm alacak sahiplerinden toparlanacağımız müddete kadar, üzülerek ifade ediyoruz ki fedakarlık istemek mecburiyetindeyiz. Bu zor dönemi atlatarak yeniden Avrupa kupalarında mücadele vereceğimiz, kaybettiği kalıcı gelir kaynaklarını yeniden edineceğimiz, sürdürülebilir yapının tesis edileceği günlerin; iyi bir yönetişim ve uygulanacak mali planlama ile geleceğine inancımız tam. Tüm çabamız bu yönde. Ülke futboluna üst düzey sporcular yetiştirmeye devam edecek olan Bursaspor’u birlikte yaşatacağız!” denildi.