GENEL - 12 Ekim 2018 Cuma 16:48

Kapadokya’da yerli balonlar havalanacak

A
A
A
Kapadokya’da yerli balonlar havalanacak

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı sıcak hava balonculuğunun merkezi konumunda olan Kapadokya’da, NEVÜ danışmanlığında yürütülen Türkiye’nin ilk sıcak hava bolunu bakım ve onarımı yapan firmada incelemelerde bulundu.


NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı beraberinde Acıgöl Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Bülent Kurt, NEVÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemal Çarboğa ve Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Fizik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bayram Deviren ile birlikte Nevşehir merkeze bağlı Göreme Beldesi’nde bulunan Kapadokya Balon Üretim ve Bakım Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyaretlerinde kendilerini firma sahibi Murat Çoban ve yetkililer karşıladı.


Kapadokya Yerli Balon Bakım ve Onarım Merkezi Oldu


Rektör Bağlı ve beraberindekilere firmayı gezdirerek bilgi veren Murat Çoban, Türkiye’de tek sıcak balon bakım ve onarımının yanı sıra dünya standartlarına uygun balon imalat çalışmasına da başladıklarını söyledi. Çoban, “Bilindiği gibi bölgemiz ülkemizin en önemli balon turizm merkezlerinin başında geliyor. Bu balonların da uçması için bakım ve onarımlarının yapılması gerekiyor. Biz daha önce bu bakım ve onarımlar için kullandığımız ürünleri İngiltere ve Hollanda’da alıyorduk. Bu bizlere hem pahalıya, hem de büyük ölçü de zaman kaybına neden oluyordu. Örneğin balonun sepette ya da demir kısmında kırılma olduğu ve bunu yurt dışındaki firmadan temin etmemiz 2-3 ay sürdüğü gibi bizim burada 2 bin liraya mal edebileceğimiz malzemeyi bize 5 bin Euro’ya mal ediyorlar ve 3 ay gibi de zaman geçiyordu. Biz de bunları kendimiz üretelim düşüncesiyle yola çıkarak, Ulaştırma Bakanlığı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne müracaatlarımızı yaptık. Buralardan bakım ve onarım için yetkimizi aldıktan sonra da TÜBİTAK’a sunulan ve TUBİTAK-TEYDEB 1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı tarafından kabul edilince hem daha ucuza hem de yüzde yüz yerli olarak kendimiz üretime başladık. Artık bölgemizde ve ülkemizde kendi yerli malzemelerimizle sıcak hava balonlarının onarım ve bakımlarını yapıyoruz ” dedi.


Yerli Balonlar Kapadokya’dan Havalanacak


Kapadokya Teknopark Teknoloji Transfer Ofisi danışmanlığında ve TÜBİTAK desteğinde sıcak balon üretimine de başladıklarını belirten Murat Çoban, üç aşamadan oluşan projenin ilk aşaması olan sıcak balon taşıyıcı sepetinin prototipini yaparak üretim için onayını aldıklarını söyledi.


Çoban, “Firma olarak arkadaşlarımızla birlikte balonların bakım ve onarımı yaparken, ‘Biz bu balonu kendimiz yerli malzemelerimiz ile üretebiliriz’ dedik. Çünkü balonların onarım ve bakımlarını yaparken balonlardaki hasarları gördük ve bunlara bağlı olarak işleri de öğrendik. Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Fizik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bayram Deviren hocamızın bilgi ve tecrübelerinden de faydalanarak kendilerinin danışmanlığında taşıyıcı sepet, kubbe aksamı ve burner aksamından oluşan sıcak


hava balonu üretimi için projelerimizi hazırlayarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığına sunduk. İlk yerli balonumuzun üçte birini oluşturan taşıyıcı sepetimizin prototipini yaparak için onayını almış olduk. Şimdi ise balonumuzun kubbe aksamı ve burner aksamı için proje çalışmalarımızı tamamlayarak bakanlıklarımıza sunmuş bulunuyoruz. İnşallah en kısa sürede de bu onaylarımızı da almamız halinde hem Kapadokya’yı artık yerli balon üretim merkezi olarak da adından söz ettireceğimiz gibi, hem de dışa bağımlığı ortadan kaldırarak yüzde yüz yerli balonlarımız ülkemizde ve dünyada uçacak” diye konuşan Çoban ayrıca firma olarak üretim aşamasıyla birlikte projesini hazırladıkları tam donanımlı bir fabrika kurumu için de çalışma içerisinde olduklarını vurguladı.


Bağlı: Ülkemiz İçin Heyecan ve Gurur Verici


Rektör Bağlı, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan doğal ve tarihi güzellikleriyle birlikte sıcak hava balonculuğu turizmiyle de adından söz ettiren bölgede, yerli sıcak balon üretiminin heyecan ve gurur verici olduğunu söyledi. Bağlı, “Bilindiği gibi bölmeniz tarihi ve doğal güzellikleriyle gerek dünyanın gerekse ülkemizin önemli turizm merkezlerinin başında geliyor. Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin büyük oranı da Kapadokya’da kuş bakışı balon turlarına büyük rağbet gösteriyor. Bu da ister istemiz balonların yurt dışından temininin yanı sıra bu balonların onarım ve bakımlarının yapılması için en önemlisi ihtiyaç duyulan parçalarının teminini gerektiriyor. Bunun yanı sıra bunların temininde ortaya çıkan büyük maliyet ve zaman kaybı da işin ayrı bir yüzü. Bölgemizde sıcak hava balonu üretimine yönelik böyle bir çalışma olduğunu öğrendiğimde oldukça mutlu olmuştum. Projeye üniversitemiz bünyesinde faaliyet gösteren Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Fizik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bayram Deviren’in danışmanlığında yürütülmesi bize ayrı bir heyecan ve gurur verdi. Kapadokya Balon Üretim ve Bakım Merkezini ziyaretlerimizde ve yapmış olduğumuz incemeler dahilinde edindiğimiz bilgiler dahilinde artık Kapadokya uçan balonlarının yanı sıra yerli balon üretim, bakım ve onarım merkezi olacak. Murat beyin bu yönde ortaya koymuş olduğu bu girişimcilik ve başarısı da oldukça takdire şayan. Kendilerini bir kez daha kutluyor ve bu yönde göstermiş oldukları başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 2024 yılını ‘Kalite Yılı’ ilan etti Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesin ’de kalite eğitim programı düzenlendi. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), 2024 yılını "Kalite Yılı" olarak ilan etti ve bu kapsamda Ocak ayından itibaren çalışmalarına başladı. Üniversite, bu alandaki tecrübelerinden yararlanmak için Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile de iş birliği yaptı. TSE’den gelen eğiticiler, üniversitenin akademik ve idari kadrosuna Kalite Yönetim Sistemi ile ilgili alanlarda eğitim verdi. “Biz bütün işlerimizi fayda sağlayacağını düşündüğümüz şekilde yapıyoruz” “Kalite eğitiminde ki amaç sadece belge almak değil bunu özümsemek, süreçleri tanımlamak ve yaygınlaştırmak ve kurum geneline yaygınlaştırıp kurumsallaştırmaktır” diyen Sivas Bilim ve Teknoloji üniversitesi Mehmet Kul, “Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak 2024 yılını kalite yılı olarak ilan etmiştik. Bu kapsamda Ocak ayından itibaren çalışmalarımıza başlamıştık. Bu konuda tecrübeli bize yol gösterebilecek kuruluşlarla da temasa geçtik. Ülkemizde de bu anlamda en yetkili kuruluşlardan bir tanesi Türk Standartları Enstitüsü. Onlarla temaslarımız gerçekleşti. TSE başkanı, genel sekreteri ve diğer uzman personellerle görüştük niyetimizi belirttik. Özellikle bunu kalite belgesini almak değil özümseyerek bütün süreçlerimize adapte etmek istiyoruz. Bütün süreçlerimiz de hem eğitim hem araştırma hem toplumsal katkı ve bilişim sistemleri olsun, bu süreçlerinin Kalite Yönetim Sistemi Standardına uygun olarak oluşturulması koordine edilmesi ve geliştirilmesini amaçlıyoruz. Bununla birlikte fırsatları ve tehditleri tespit etmek ve bu süreç içerisinde bizim stratejik planımıza uygun kalite süreçlerini oluşturmak anlamında faydalı olacağını düşündüğümüz için Türk Standartları Enstitüsü ile görüşmelerimizi yaptık ve tamamladık. Bu eğitim kapsamında Türk Standartları Enstitüsünden uzman arkadaşımız geldi ve eğitime başladık. Hem akademik personelimiz hem idari personelimiz bu eğitimleri alıyorlar. İlerleyen süreçlerde ISO 9001 belgesini alıp, bu kalite süreçlerini denetleyici kuruluş tarafından denetimlerin gerçekleştirilmesini yapacağız. Bu eğitim o sürece hazırlık amacıyla gerçekleştiriliyor. Biz bütün işlerimizi mensuplarımıza, mezunlarımıza, kuruma ve topluma fayda sağlayacağını düşündüğümüz şekilde yapıyoruz. Amacımız bu kalite süreçlerini bütün akademik ve idari personelimizin özümsemesini sağlamak. Bu süreçlere uygun iş ve işleyişi gerçekleştirmek” dedi.
Gaziantep HKÜ’de ’Adölesan İdiopatik Skolyoz’ kongresi Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından, “Adölesan İdiopatik Skolyoz: Gaziantep” Kongresi, alanında uzman bilim insanlarının katılımıyla HKÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde doğa dostu bir yaklaşımla gerçekleştirildi. Adölesan İdiopatik Skolyoz konusunda geniş bir perspektifi kapsayarak, uzman konuşmacılar ile katılımcılara zengin bir bilgi paylaşım platformu sunmayı amaçlayan kongreye; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kezban Bayramlar, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yakut, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Usgu, hekim ve fizyoterapist kadrosundan oluşan 18 alanında uzman konuşmacı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan, Kongre Başkanı ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yakut, “Öncelikle, bu yıl düzenlediğimiz kongreyle ilgili bir geleneği başlatmak istediğimizi belirtmek isterim. Adölesan İdiopatik Skolyoz konusuna gönül ve emek vermiş, yıllarca bu alanda bilimsel katkıları olan hocalarımızla bir araya gelmek, bu alandaki gelişmeleri tartışmak ve paylaşmak amacıyla düzenli olarak gezici bir kongre oluşturma hedefimiz var. Bu yılki kongremizin konusu dar kapsamlı olabilir, ancak 300’ün üzerinde kayıtlı katılımcının bulunması bizleri son derece mutlu etti. Bu, alanımıza olan ilginin ve katkıların arttığının bir göstergesidir. Bu kongre, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşarak birbirimizi daha da ileriye taşıyacağımız bir platform sunuyor. Bilimsel açıdan verimli bir etkileşim ve iş birliği için kongrenin düzenlenmesinde başta HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi. Doğa dostu yaklaşım ile gerçekleşen kongrenin ilkini düzenlemenin heyecanını yaşadığını belirten Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kezban Bayramlar, “Skolyoz konusunda 2017 yılında Prof. Dr. Yavuz Yakut hocamızın koordinatörlüğünde Gaziantep ve çevre ilçelerini içine alan kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmiştik. Aynı şekilde bu önemli kongrenin; üniversitemiz, fakültemiz ve bölümümüzde güzel bir farkındalık oluşturacağına ve bilimsel içeriğinin yüksek olacağına inanıyorum. Bu sebeple Kongre Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yakut hocama, HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’ye ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. İlki düzenlenen Adölesan İdiopatik Skolyoz: Gaziantep Kongresi’nde kayıt ve bilimsel program detayları dijital ortamda katılımcılarla paylaşılırken, Adölesan İdiopatik Skolyoz konusunda cerrahi, kalp damar problemleri, ortopedik cerrahi, erken ortez tedavisi, farklı fizyoterapi uygulamaları, proprioseptif eğitim, vestibüler sistem, ağrı ve yaşam kalitesi, tedavinin nitel başarısı konularının yanı sıra okul taramaları, aile eğitimi, spor konuları ve 20 farklı sözel bildiri geniş bir kapsamda ele alındı.
Diyarbakır 77 kişinin hayatını kaybettiği Serin-2 Apartmanı’nın sanıkları hakim karşısına çıktı Diyarbakır’da geçen yıl 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Serin-2 Apartmanı’nda 77 kişinin hayatını kaybetmesi, 29 kişinin de yaralanmasına ilişkin biri müteahhit 4 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. İddianamede, sanıklar hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan binanın müteahhidi Hüseyin B, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. hazır bulundu, binanın statik proje müellifi Cihan U. da bulunduğu ilden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Diğer tutuksuz sanık olan bina fenni mesulü Ekrem B. ise duruşmaya katılmadı. Duruşma salonunda bazı mağdurlar ve avukatları da hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan sanık Hüseyin B, binanın müteahhitti olmadığını ve söz konusu proje hakkında bilgisinin bulunmadığını ileri sürdü. Mağdur olduğunu savunan Hüseyin B, "Söz konusu apartmanda herhangi bir mülküm yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Sanık Nasır Ç. ise, dava konusu binanın proje tarihinde İnşaat Odası Diyarbakır Şubesi’nde yönetim kurulu üyesi olduğunu bildirdi. Üyeleri tarafında uygulanmak üzere hazırlanan projelerin vize işlemleri ile yükümlü olduklarını öne süren Nasır Ç, şöyle devam etti: "Burada projeyi inceleme, onaylama, uygulamaya sevk etmek gibi bir görev ve sorumluluğum yoktur. Projeyi değerlendirmem söz konusu değildir. Tek yaptığımız işlem projeyi hazırlayan kişinin projeyi hazırlamaya ehliyeti olup olmadığına yöneliktir. Projenin kapağına imza atıyoruz. Ancak inceleme yetkimiz ve görevimiz bulunmamaktadır. Bu inşaatın yapımındaki eksiklikler ve deprem nedeniyle yıkılmasında kusurum bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." Sanık Cihan U. da, binanın sadece statik projesini hazırladığını ve inşaatın statik projesine uygun imal edilip edilmediğini denetleme görevinin belediyeye ait olduğunu savundu. İnşaat yapım aşamasında yıkılan binaya hiç gitmediğini ileri süren Cihan U, şunları kaydetti: "1999 yılında İzmir’e taşındım ve o zamandan beridir proje hakkında bilgim yoktur. Projemizin 1975 yönetmeliğine göre denetlenmesi gerekmektedir. Ancak biz kendimizi sağlama almak adına değerleri hep yüksek girerdik. Bu nedenle üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum." Mağdur olan müştekiler ise depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini, binanın yakınında köprülü kavşak yapılmasının sarsıntıya sebep olduğunu savundu. Binanın altında bulunan bankada ise kolon kesme iddialarının bulunduğunu aktaran müştekiler, bu konuların araştırılarak, kusuru bulunanların cezalandırılmalarını istedi. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında dosyadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti de savunmaların alınmasının ardından ilgili kuruma köprülü kavşak inşaatının bölgedeki yapılara zarar verip vermediğine yönelik araştırma yapılıp yapılmadığının sorulması, Bağlar Belediyesine bölgedeki zeminin bataklık olup olmadığının tespiti ve binanın altında bulunan bankanın da tüm tadilat projeleri hakkında bilgi verilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştırarak, duruşmayı 14 Ekim’e erteledi. Davanın iddianamesinde, tutuksuz sanıklardan binanın müteahhidi Hüseyin B, binanın statik proje müellifi Cihan U, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. ve bina fenni mesulü Ekrem B. hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis isteniyor.
Ankara 12 yaşındaki ressamdan şehit babası anısına resim sergisi 2012’de Muş’ta görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis memuru Hüseyin Gül’ün 12 yaşındaki oğlu Talha Gül, çizdiği yağlı boya resimlerini babası anısına düzenlediği sergide sanatseverlerle buluşurdu. Muş’ta 2012 yılında görev sırasında geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu Talha Gül, 50 tane yağlı boya resminin yer aldığı sergisinin açılışını, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara Fuaye alanında gerçekleştirdi. Babası ve tüm polislerin anısına düzenlediği sergisinde doğa ve manzara temalı resimlerine yer veren Gül’ün eserleri yoğun ilgi gördü. Bir buçuk senede çizdiği resimlerini sanatseverlerin beğenisine sunan Gül’ün sergisinde ailesi, yakınları, emniyet personelleri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. 12 yaşında ilk sergi tecrübesini yaşayan Gül’ün eserleri bir hafta boyunca ziyaret edilebilecek. “Resimlerimi babam için çizdim” Mutlu ve heyecanlı olduğunu dile getiren Talha Gül, “Resimleri bir buçuk sene içerisinde çizdim. Genellikle doğa resimleri yapıyorum. En sevdiğim resimler çiçek resimleri oluyor. Şu ana kadar 50 tane resim çizdim. Babamın ve bütün polisler adına sergi açmak istemiştim. Bu sergiyi de onlar için açtım. Fikrimi ilk annemle paylaştım. Sonra da sergimizi açtık. Bu benim ilk sergim. Heyecanlıyım, çok mutluyum. İnşallah güzel geçecek. Sergimde doğa ve çiçek resimleri var. Bir resmi ortalama 4 saatte çiziyorum ama bazen süre uzayabiliyor. Daha küçük yaşlardayken de resim çizerdim, ardından da daha çok çizmeye heves ettim. Çok eğlenceli ve güzel gelmeye başlamıştı. Sonra da çizmeye devam ettim. Yeni sergiler açmayı da düşünüyorum” dedi. Resimlerini şehit babasına armağan ettiğini söyleyen Gül, “Babam çok iyi birisiymiş. Dinine bağlıymış. O da resim çiziyormuş. Bu resimlerin hepsini onun için çizdim” ifadelerini kullandı.