YEREL HABERLER - 21 Ocak 2015 Çarşamba 15:59

53. Bölge Niğde Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Nihat Öztürk:

A
A
A
53. Bölge Niğde Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Nihat Öztürk:

53. Bölge Niğde Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Nihat Öztürk, ilaç tüketimi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İlaçların zararının faydasından çok olduğuna vurgu yapan Ecz. Öztürk, ilaçların netice itibariyle kimyasal madde olduğunu belirterek; “Her ilacın bir zararı vardır” dedi.
Geçmiş yıllara oranla vatandaşların çok daha fazla doktora gittiklerini ifade eden Ecz. Öztürk; “İhtiyacı varsa da, yoksa da hemen doktora gidelim, biz istediğimizi yapalım. Yani fazla yiyelim, istediğimiz gibi gezelim, istediğimiz gibi yaşayalım. Sonra da gidelim, doktor bize bir kaç ilaç versin, neticeye ulaşalım” diye konuştu.
Vatandaşların kendi sağlığı için öncelikli yapması gereken yürüyüş, dengeli beslenme, kendisine bakım gibi kendilerine özgü kararları uygulamadığını söyleyen Ecz. Öztürk; “Bunun gibi şeyleri bırakıyor, ben bunları yapmayım, doktora gideyim, herhangi bir hastalığım da olmasın. Vatandaşımızın özellikle böyle bir genel algısı var. Yaşama ve beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz lazım, sıkıntı bu” dedi.
Vatandaşların doktora çok gittiğine işaret eden 53. Bölge Niğde Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Nihat Öztürk, doktorun hastayım dilen şahsa muhakkak ilaç yazacağını, hastanın Eczaneden aldığı ilacı bir müddet kullandığını, kendisini iyi hissettikten sonra tedavi olduğunu zannederek ilacı yarıda bıraktığını, bu ilaçları evinin bir köşesinde saklayarak önemli bir miktarda stok oluşturduklarını söyledi.
Hemen hemen her evde ilaç stoku bulunduğuna dikkati çeken Ecz. Öztürk, stok edilen ilaçların zamanla son kullanma tarihinin geçtiği için kullanılmaz hale geldiğini, kullanma tarihi geçen ilaçların çöpe atıldığını, kullanılmayan ve çöpe atılan ilaçların Türkiye ekonomisine çok büyük zararlar vermesinin yanı sıra çevrede büyük çevresel sorunlar yaşanmasına yol açtığına vurgu yaptı.
İlaçların tehlikeli kimyasal atıklar olduğunu belirten Ecz. Öztürk, bunların yok edilmesi için mutlaka uygun atık yok etme yerlerinin olması gerektiğini, bunun ise Türkiye’de sadece Adapazarı’nda bulunduğunu vurguladı; “Bizler Eczacılar Odası olarak vatandaşımızı uyarıyoruz. Bütün yetkililere duyurduğumuz bir şey var. Vatandaşların elindeki atık ilaçları toplamaya hazırız” dedi.
Belediye ile birlikte işbirliği yaparak bunun imhası noktasında çalışma yapılması gerektiğine dikkati çeken Ecz. Nihat Öztürk, Niğde Belediyesi ve diğer Belediyelerin bu konuda sorumluluk almaları halinde Eczacılar Odası olarak atık ilaçları bir şekilde toplayıp Belediyeye teslim ederek çevreyi kurtarabilecekleri bildirdi.
Türkiye’nin sağlık harcamasının 16 Milyar TL olduğuna dikkati çeken Ecz. Nihat Öztürk; “Bu eski parayla katrilyondur. Çok büyük bir rakamdır” şeklinde konuştu. “Bir de vatandaşlarımız ihtiyacı olmadığı ilaçları başkasına tavsiye ederek büyük bir hata daha yapıyor” diyen Ecz. Öztürk; “Çünkü ilaç doktora muayene olduktan sonra yazılır. Bunu mutlaka Eczaneden sadece kendisi için alsın. Bunun dışındaki bütün işlemler Milli Piyangodan büyük ikramiye çıkması gibi tedavi olmaktır” dedi.
İlaç tüketimindeki israfın ülkemizin kanayan bir yarası olduğuna dikkati çeken Ecz. Öztürk; “Niğde Türkiye’nin en güzel kentidir. Çevresi en çok korunmaya ihtiyacı olan şehir Niğde’dir diye düşünüyorum. Bizler Eczacılar olarak bu konuda her türlü yardıma hazırız” diye konuştu.
Eczacıların vatandaşlar için bir Sağlık Danışmanı olduğunun altını çizen 53. Bölge Niğde Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Nihat Öztürk; “Gelsinler, eğer hiç bilmiyorlarsa kendilerine ilaç kullanmak yerine o ilaçların kullanılabilir olup olmadığını biz bizzat açıklayalım” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.