SAĞLIK - 17 Şubat 2021 Çarşamba 11:18

Karaciğer naklinde şans 23'üncü vericide güldü

A
A
A
Karaciğer naklinde şans 23'üncü vericide güldü

Samsun’da yaşayan ve karaciğer yetmezliği rahatsızlığı olan Abdullah Atmaca, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yeğeninden nakledilen karaciğer dokusuyla hayata tutundu. Acil nakil olması gereken Atmaca’ya 7 oğlu da verici olamadı, şans sıraya giren 25 akrabasından 23. kişi olan yeğeninde güldü.

Samsun’un Çarşamba ilçesinde yaşayan 7 çocuk babası inşaat ustası Abdullah Atmaca (55), 6 ay önce üşüme ve halsizlik şikayetiyle Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurdu. Atmaca’ya burada yapılan tetkik sonucu karaciğerinde sorun olduğu belirtildi.Daha sonra oğlunun düğünü için Antalya’ya gelen Abdullah Atmaca, yakınlarının önerisiyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördü. Atmaca’ya karaciğer yetmezliği teşhisi konularak acil nakil yapılması gerektiği söylenildi. Bunun üzerine Atmacan’ın eşi ve çocukları nakil için hastaneye geldi.

Birinci derece yakınlardan uygun verici çıkmaması üzerine devreye Abdullah Atmaca’nın yeğenleri ve yakın akrabaları girdi. 25 kişinin verici olmak için yaptığı başvurudan 22. sıradaki yeğeni Hakan Atmaca (30) uygun donör çıktı. Yapılan tetkiklerde karaciğerin nakle uygun görülmesi üzerine Hakan Atmaca’dan alınan karaciğer dokusu, Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından Abdullah Atmaca’ya başarıyla nakledildi. Atmaca, nakil sonrası sağlığına kavuştu.

"Yeğenim başımın tacıdır"

Yeğeninin bağışladığı karaciğer ile hayata tutunan Abdullah Atmaca, “Rahatsızlığım geçtiğimiz yılın aralık ayında ortaya çıktı. Üşüme hissettim, halsizliğim oldu, Samsun’da doktora gittim. Karaciğerimin rahatsız olduğu söylendi. Oğlumun girişimleri ile Antalya’ya geldim. Yeğenim donör oldu. Sağlığıma kavuşurum inşallah. Yeğenim her zaman başımın tacıdır. Ameliyatımı gerçekleştiren herkese teşekkür ediyorum, alınlarından öpüyorum. Şu an bir sıkıntım yok” dedi.

"Şimdi bir de organ kardeşi olduk"

Dayısına bağışçı olan Hakan Atmaca, “Dayımın rahatsızlığını duyunca Antalya’ya geldim. Uygun verici olabileceğimi öğrendim. Verici oldum, çok şükür şu an dayım iyi. 25 kişi dayıma donör olmak için gelmiş ama 22’inci kişide ben uygun çıktım. Diğerleri uymamış. Dayım sağlığına kavuştuğu için mutluyum. Bize çok iyi bakıldı. Nakil vermeden önce çok iyi bilgi verildi, göz açıp kapayıncaya kadar her şey bitti. Ağrı sızım falan olmadı. Hiçbir şey olmamış gibi uyandım. Ağrı sızı yok, herkes nakil bekleyenlere verici olsun. Dayımla akrabalığım vardı, şimdi organ kardeşi olduk” diye konuştu.

Karaciğer naklinde şans 23'üncü vericide güldü

"Herkes bu hastamız kadar şanslı değil"

Operasyonu gerçekleştiren Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ise pandemi dönemi de olsa Sağlık Bakanlığının yönlendirmeleri doğrultusunda nakillere devam ettiklerini bildirdi. Karaciğer nakli gerektiren hastaların beklemesinin daha büyük risk oluşturduğunun altını çizen Aydınlı, “Hastamız Samsun’dan geldi. Hastamız seveni çok olduğu için birçok vericisiyle birlikte geldi. Yaptığımız tetkiklerde yeğeninin uyumlu olduğunu gördük ve oradan işlemlere devam ettik.

Hastamızın kriptojenik karaciğer siroz denilen sebebi belli olmayan bir rahatsızlığı vardı. Bundan dolayı bir nakil yaptık. Verici taburcu oldu, kendisinin de durumu gayet iyi, birkaç gün sonra taburcu olacak. Canlı vericili operasyonlar yaklaşık 10 saat sürüyor. İki ameliyat eş zamanlı yapılıyor. Verici şu an gayet iyi, vericinin çok özenli işlem görmesini istiyoruz. 25 vericiden bir tanesini seçebildik. Hem veren hem de alanda sıkıntı olmaması gerekiyor. Bütün tetkikleri en üst seviyede yapıyoruz. Herkes bu hasta kadar şanslı değil” ifadelerini kullandı.

İsa Akar - Gazi Taş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler’de öğretmene "kötü not" dayağı Esenler’de iddiaya göre bir veli, çocuğu sınavdan kötü not aldığı için okulda öğretmeni darp etti. Olayda öğretmen hafif şekilde yaralanırken, taraflar birbirinden şikayetçi oldu. Olay Esenler’de Esenler Ayvalıdere Ortaokulu’nda 23 Nisan kutlamaları öncesi meydana geldi. İddiaya göre, okulda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Ozan Kaya’nın öğrencini sınavdan kötü not aldı. Bunun üzerine sinirlenen veli, okula gelip öğretmeni darp etti. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaşı ve dudağı patlayan öğretmen ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Kavga nedeniyle öğretmen hafif şekilde yaralanırken, taraflar birbirinden şikayetçi oldu. “Öğretmenin kaşı açılmıştı” Öğretmeni darp edildikten sonra gören esnaf Erkan Sevinç, “Dün iş yerini açtık. Önce polis sonra ambulans geldi. Gidip baktığımızda öğretmenin darp edildiğini gördük. Öğretmenin kaşı açılmıştı. Sonra veli gitmiş herhalde. Öğretmeni ambulansa aldılar. Öğretmen biraz yerde hırpalanmış, üstü başı tozdu. Öğretmenin durumu iyiydi. Araca yürüyerek gitti. Biraz boğuşmuşlar” dedi. “Ambulans öğretmeni hastaneye götürmüş” Olayla ilgili konuşan esnaf Habip Sabancı, “Biz saat 12 gibi iş yerlerimizi açıyoruz. Okul içerisinde hengame var dediler. Bir velinin bir öğretmenle tartışıp darp ettiğini söylediler. Daha sonra ambulans ve polis ekipleri geldi. Öğretmenin kaşının patladığını, gözünden yaralandığını bize söylediler. Sonra ambulans öğretmeni hastaneye götürmüş. Birbirlerinden şikayetçi olmuşlar. Sebebini bilmiyoruz” şeklinde konuştu. “Bir öğrencinin notunu sıfır girdi diye velisi gelmiş” Darp edilen öğretmenin öğrencisi Öznur Güneyli, “Ayvalıdere Ortaokulu’nda okuyorum. 23 Nisan’da gösteriden önce bir kavga oldu. Ozan hocamı çok severim. Hocalara ve öğrencilerle bir sorunu yoktu. Notlarımızda da bir problem olmuyordu. Bize bağırıp kızmıyordu. Kime sorsam Ozan hocayı çok seviyor. Bir öğrencinin notunu sıfır girdi diye velisi gelmiş. 2 erkek öğretmene vurmuşlar. Ozan hocanın sadece kaşı ve dudağı patlamış” ifadelerini kullandı. “Aldığımız notları hep fazlasına tamamlayan bir öğretmendi” Öğretmen Ozan Kaya’nın öğrencisi Beril Öz, “Ozan hocanın bir öğrenciye sıfır verdiği söyleniyor. Daha sonra 2 veli 23 Nisan gösterisinin başlangıcında Ozan hoca ile kavga ettiği söyleniyor. Bu kavga sonucunda kaşının patladığı ve gözünün morardığı söyleniyor. Ozan hoca çok iyi birisiydi. Sıfır vermeyi bırak sınıftan geçirmemezlik bile yapmıyordu. Aldığımız notları hep fazlasına tamamlayan bir öğretmendi” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’u erguvan ağaçları süsledi Yeşil, Mavi ve Pembe tonlarının İstanbul Boğazını adeta bir tabloya dönüştüren erguvan ağaçları çiçek açtı. Boğaz manzarası ile birlikte havadan çekilen erguvan ağaçları pembeye boyadığı kıyılar kartpostallık görüntüler oluşturdu. Baharın müjdecisi olarak bilinen erguvanlar İstanbul’u süslemeye başladı. İstanbul Boğazının her iki yakasında zarif dallarıyla şehre ayrı bir güzellik katıyor. Her yıl Nisan ve Mayıs ayları arasında çiçek açan erguvan ağaçları kenti adeta bir tabloya dönüştürüyor. Vatandaşlar tarafından oldukça ilgi gören pembe çiçekli ağaçlar Ahmet Hamdi Tanpınar, Edip Cansever gibi şairlerin de mısralarında yer aldı. İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu erguvan ağaçlarının her yıl takip ederek, ağaçların daha çok tanıtılması için birçok proje hayata geçiriyor. “Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor” Bahar geldiği zaman erguvan ağaçlarının çiçek açtığını dile getiren İstanbul Erguvan Gönüllüleri Kurucusu Hüseyin Emiroğlu, “ Erguvanın bir zamanı var Nisan 15 ila mayıs ayının 15’i arasıdır. Bu zaman dilimi bazen nisanın başına doğru bazen mayısın sonuna doğru kayabiliyor. Bir 15 günlük zaman içerisinde çiçekler açıyor. Kahverengi dalların üzerinde birden önce kırmızı sona çiçekler açınca pembe çiçekleri olan bir ağaçtır. Bu ağaç İstanbul boğazının yeşil yamaçlarının üzerinde sanki birisi fırça ile pembe lekeler atmış gibi bir görüntü çıkıyor. Bu izlemesi çok hoş bir manzara oluyor. Erguvanın boğazdaki görüntüsü böylece insanlara bir seyir keyfi veriyor. Osmanlı döneminde şairler fark ediyor erguvan ağaçlarının çiçeklerini. Modern ve klasik dönemdeki şairlerimiz de erguvan ağaçlarının çiçeklerin bir metafor olarak kullanıyor. Erguvan İstanbul gönüllüleri diye bir gurup oluşturup, İstanbul’dakilere sürekli olarak bunu anlattık. 20 sene önce herkes erguvanı tanımazken şimdi biliyorlar. Osmanlı Padişahlarından 3. Selim’in bir fermanı var “Erguvan ağaçları azaldı biraz erguvan ağaçları dikin” diye. Erguvan ağaçları bizim bütün Marmara ve Akdeniz kıyılarında var” diye konuştu. (AFS-SB-
Tokat Toz bulutu sandılar, gerçek sonra anlaşıldı Tokat’ta Yeşilırmak Mahallesi’nde bulunan sanayi yolunda beklenmedik bir olay meydana geldi. Bir arı kolonisi, yolda sürü halinde görüntülendi. Mobilya mağazasının önündeki süs bitkisinde toplanan arılar, çevredeki esnaf ve vatandaşlar arasında tedirginliğe yol açtı. Durumu fark eden esnaf, arılara sakinleşmeleri için su vererek yardımcı oldu. Ancak arı sürüsünün dağılma belirtisi göstermemesi üzerine bölgedeki arıcılar devreye girdi. Bölgeye özel kıyafetlerle gelen arıcılar, arı sürüsünü kontrol altına almak için harekete geçti. Şerbet ile birlikte bir karton koliye yerleştirilen arılar, bölgeden uzaklaştırıldı. Yetkililer, koloninin daha güvenli bir alana taşınarak bal üretimi için kullanılacağını belirtti. “Arılar saldıracak sandık” Arıların toz bulutu gibi cadde üzerinden geldiğini söyleyen Tuğrul Eray, “Arılar toz bulutu halinde gelerek mağaza önünde durdu. Biz bir şey mi oldu diye korktuk. Erkek arı oğul verdiği için bunlar sokmuyormuş. Süs ağacında durdular. Arıcı arkadaşı çağırdık. Kendisi de geldi 10 dakika içerisinde arıları topladı. Ama arılar ilk geldiğinde buradan geçenler korktu. Vatandaşlar arılar saldıracak sandı ama bir şey olmadı. Biz de su verdik” dedi. Arıcılıkla uğraşan Serkan Arslan ise arıların oğul verdiği için tehlikeli olmadığını söyleyerek şerbetle toplayarak götürdü.