GENEL - 05 Eylül 2017 Salı 12:43

Niğde’de adli yıl başladı

A
A
A
Niğde’de adli yıl başladı

Niğde’de yeni adli yılın açılışı törenle gerçekleştirildi.

Niğde’de yeni adli yılın açılışı törenle gerçekleştirildi.


Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nda düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Niğde Barosu Başkanı Avukat Hüseyin Demirbilek, Yeni adli yılda, yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olacağına, yargıda görev yapan insanların çok daha fazla gayret sarf edeceğine, adil yargılanma ilkesinden savunma hakkından taviz verilmeyeceğine, adalet duygusunun örselenmeyeceğine, halkımızda hukuka olan inancın katlanarak artacağına olan inancımla yeni adli yılın herkese hayırlı ve uğurlu olması dileğimi tekrarlıyor hepinize saygılarımı sunuyorum.”dedi.


Demirbilek törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hukuku ve hukukun üstünlüğünü savunmak adına gördüğümüz eksiklikleri dile getirmek bizim görevimizdir. Her adli yıl açılışında konuşmacılar yargının sorunlarından bahseder ve çözüm önerileri sunarlar. Ancak bir sonraki adli yıl açılışında yine sorunlardan bahsedilir ve yine konuşmacılar çözüm önerileri sunarlar. Bu yaklaşım yargının, adalet hizmetlerin adil ve verimli şekilde işlemesini sağlamak için önemlidir. Adli yılın açılması sadece avukatları hakim ve savcıları adliye personelini ilgilendirmemektedir. Asıl tıkanmış sorunlarının çözülmesini bekleyen vatandaşlarımız için önem taşımaktadır. Yargının varlık sebebi insandır. Yargı İnsanlar arasında doğan ihtilafların hukuka ve adalete en uygun olarak çözülmesini sağlamak için vardır. Yargı kararlını Türk milleti adına verir ve her karar bu açıdan tarihi birer belgedir. O halde görülen sorunların dile getirilmesi, çözüm önerilerinin sunulması ve çözümün talep edilmesi elbette öncelikle vatandaşlarımız için son derece önem arz etmektedir.”


15 Temmuz Darbe girişimine değinen Demirbilek, “15 Temmuz işgal girişimi yargıda açılan büyük yaraları gözler önüne sermiştir. 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleştirilmek istenen işgal girişimi ile adalet duygusu olmayan aklını kiraya vermiş insanların yargı içerisinde nasıl yer aldığını ve yetkilerini nasıl kötüye kullandıklarını hep beraber gördük. Bu açıdan her alanda olduğu gibi özellikle yargıda adalet duygusu güçlü, meslek ahlakı olan hukukun üstünlüğüne inanan tarafsız davranan olayları çabuk kavrayan muhakeme gücü yüksek insanlara ihtiyacımız var. Her şeyden önce kendisini sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gören, Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasası ve yasalarına bağlı, dolayısıyla ülkesini milletini seven kendisini iyi yetiştirmiş örnek insan ve hukukçulardan oluşacak yargı mensupları hiç şüphesiz milletin geleceğine de yön verecektir. Bu açıdan Liyakat yargıda vazgeçilmez biçimde önemlidir. Liyakat ilkesi gözden kaçırıldığında sorunlar çok daha büyük ve içinden çıkılmaz bir hal alır.”dedi.


Bir yerde adalet hizmetleri hantalsa zor ilerliyor ve adil değilse yargı yeterince çalışmıyorsa sadece yargıya değil devlete olan güven duygusunun azalacağını ifade eden Demirbilek, konuşmasının devamında şunları söyledi; “Bir yerde hızlı ve adil şekilde işleyen bir yargı varsa; Orada suç oranları düşer, suç ve suçluyla mücadele kolaylaşır, toplumun sosyo ekonomik refahı artar. Hukuka olan güven arttığından toplumun yaşam kalitesi yükselir. Bireylerdeki tedirginlik azalır ve hayata olan bağlılık artar. Yasaların güçlüğünden bahsedilir. Yasaya uygun hareket etme bilinci gelişir. İnsanlar daha mutlu olur.


Ancak bir yerde adalet hizmetleri hantalsa zor ilerliyor ve adil değilse yargı yeterince çalışmıyorsa sadece yargıya değil devlete olan güven duygusu azalır, yasaların zayıflığından bahsedilir. Daha çok suç işlenir ve mutsuz birey sayısı artar. O yüzden biz avukatlara hakimlere savcılara ve diğer yargı personeline düşen daha çok çalışmak ve Niğde’ de yargı en güzel şekilde çalışıyor dedirtmektir. Herkes evinin önünü temizlerse her yer temizlenmiş olur. Bizler Niğde’ de bunu başarmalıyız.”diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.