EĞİTİM - 03 Haziran 2018 Pazar 12:50

Niğde’nin tercihi Eğitim-Bir-Sen oldu

A
A
A
Niğde’nin tercihi Eğitim-Bir-Sen oldu

Niğde Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Niğde’de ve bütün Türkiye’de eğitim çalışanlarının tercihi yine Eğitim-Bir-Sen olduğunu söyledi.

Niğde Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Niğde’de ve bütün Türkiye’de eğitim çalışanlarının tercihi yine Eğitim-Bir-Sen olduğunu söyledi.


Niğde Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, 2018 Mayıs ayı yetkili sendika belirleme süreciyle alakalı bir basın açıklaması yaptı.


Orhan yaptığı basın açıklamasında: “Niğde’de ve bütün Türkiye’de eğitim çalışanlarının teveccühü yine Eğitim-Bir-Sen oldu. Bu yılda üye sayısını artırarak Niğde ’de ve Türkiye’de genel yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen oldu’’dedi.


Eğitim-Bir-Sen ülkesinin geleceğini düşünür


Faaliyetlerini sadece özlük haklarıyla sınırlandırmayan Eğitim-Bir-Sen’in ülke geleceği için mücadele edildiğini vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Orhan, ; ‘‘Örgütlenerek dayanışma, eğitim çalışanlarının haklarını koruma, geliştirme, yasaklarla mücadele etme, özgürlük alanlarını genişletme mücadelesinde çeyrek asrı geride bıraktığımız bu Mayıs ayında özgün sendikacılığımızın eğitim çalışanları tarafından yine teveccühe mazhar olduğuna şahit olduk. Faaliyetlerini sadece özlük haklarıyla sınırlandırmayan, üyesinin geleceği kadar ülkesinin geleceğini de önceleyen mücadele anlayışını; millet iradesinin ayakta kalmasını, kazanımlarımızın hayatta kalmasını, millî kültürümüzün gençlere miras olarak aktarılmasını, eğitimin bir maarif davası olarak algılanmasını çevreleyen bir dönemin sonunda daha da büyüdük, mevcuda yeni değerler kattık ve kazandık. Böylece dünden bugün değişmeyen bir anlayışla yazılan bir büyüme hikayesi daha tarihe geçti. Kadim medeniyetimizin kök değerlerine bağlı kalarak çalışma hayatının verimliliğinin artması, emeğin hak ettiği değeri bulması, maddi gelişim kadar manevi önceliklerimizin de gündemde kalması için mücadele vermek, istikametin doğruluğu dolayısıyla eninde sonunda başarıya ermektir. Kuruluşumuzdan itibaren vesayetçi yapıların zorlamalarına, ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortamların zorluklarına rağmen bu istikametten asla sapmadığımız, milletimizin hiçbir değerine asla karşı çıkmadığımız, bilakis elimizi onların elinin üzerine koyarak, onlarla ortak kadere yazıldığımız için bu ülkenin gerçeğinde, tarihinde kendimize büyük bir yer açıyor, çalışma hayatı söz konusu olduğunda en önemli misyonu üstlenmeye devam ediyoruz’’diye konuştu.


Üye sayısı 3 bin 023


Niğde’de tüm sendikaların toplamının yaklaşık 3 katı kadar üye sayısıyla 3 bin 023 oldularını aktaran Orhan açıklamasına şu şekilde devam etti: ‘‘Eğitim-Bir-Sen, hak arayanların en güçlü buluşma ve örgütlenme adresi olmanın da ötesinde ülkemizin düşünen aklını, entelektüel duyarlılık ve cesaretini temsil eden en büyük sivil toplum örgütü; başta eğitim çalışanlarımız olmak üzere, gördüğü yoğun teveccühle kitlesel birleşmenin, bütünleşmenin merkezi; bir çeyrek yüzyılı aşan çalışmalarla ülke ve toplumun aktif, canlı bir değeri, insan hakları ve demokrasi mücadelesinin güvencesi; önemini tarihine, kültürüne, ülkesi ve milletine bağlı olmaktan alan, dinamizmi millî varlığımıza mal olmuş kurumsal bir değerdir. Birlerle başlayan sendikal yolculuk, hak ve özgürlük mücadelesi yeni üyelerle daha da güçlendi. İmzalanan mutabakat metinlerine göre üye sayımız Türkiye geneli toplamda 426 bin 647’ye, Niğde’de tüm sendikaların toplamının yaklaşık 3 katı kadar üye sayımızla 3023 ’e çıktık. Bu, sadece bir başarı değil, başarının, başarmanın destanıdır. Bu, Eğitim-Bir-Sen’in sadece önde ve öncü olduğunun değil, aynı zamanda büyük bir imkân, büyük bir çözüm, büyük bir çıkış olduğunun da tescilidir. Bu başarı, hiç kuşkusuz inancın, güvenin, azmin, doğruluğun, yapıcı olmanın, disiplinli çalışmanın sonucu; ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını öne alarak sorunlara çözüm arayan anlayışımızın, sorunları teşhisle yetinmeyip alternatif öneriler sunan, bilimsel çalışmaları, araştırma ve incelemeleri eksik etmeyen bir yaklaşımın karşılık bulmasıdır. İddiası ve idealleri olan bir camia olarak, yetkinin bize yüklediği tarihi, kültürel, vicdani sorumluluğumuzun bilincinden hiçbir zaman gafil olmadık, olmayacağız. Sayımızın fazlalığıyla birlikte esas gücümüz davamızın haklılığı, istikametimizin doğruluğudur. Ancak haklı bir dava etrafında bir araya gelip, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenen insanların birlikteliği anlamlı olabilir. Nitekim sendikamızın birlerden bine, binlerden on binlere, yüz binlere ulaşma başarısının özünde saklı olan gerçek, doğruluk ve Türkiye gerçekliği ile bütünleşmektir. Bizim gücümüz haklılığın, doğruluğun ve Türkiye’nin gücüdür. Bu birbirinden ayırmadığımız bütünlüğün gücüdür bizi çoğaltan. Doğru zamanda, doğru yerde olmaya, hak, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde en önde olmaya özen gösterdik. Bugünlere yılmadan, yorulmadan, inançla, azim ve kararlılıkla geldik. Sahada ve masada üye ve çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuzun samimi bilinciyle hareket ettik. Özümüzle, sözümüzle, söylemimizle bir olduk. En önemlisi milletimizle, tarihimizle, medeniyet değerlerimizle bir olduk. Kendimizi her fırsatta değerlerimizin aynasında gözden geçirmeyi erdem bildik. Şimdi daha ileri hamleler için kendimizi bir kez daha gözden geçirmenin, safları sıklaştırmanın, mevzileri tahkim etmenin vaktidir. Eğitim-Bir-Sen’in bugünlere gelmesinde, zirveden yeni ufuklara yol almasında emeği olan herkese; şube başkanlarımıza, yönetim kurulu üyelerimize, ilçe temsilcilerimize ve yönetimlerine, işyeri temsilcilerimize ve bütün üyelerimize teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Hava değişimleri nedeniyle grip vakaları arttı, servisler doldu Trabzon’da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte” dedi. Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, “Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza’nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs’ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye’den Çin’e giden de var, Çin’den Türkiye’ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor” diye konuştu.
Bitlis Bölgenin ilk kapalı yöntemle tüp açma operasyonu Tatvan’da gerçekleştirildi Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan tarafından bölgede ilk olan kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştirildi. Tatvan Devlet Hastanesinde kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, hastane ve bölgede ilk olan bir operasyonu gerçekleştirdi. Özel hastanelerde yüksek maliyetlerle yapılan kapalı yöntemle tüp açma operasyonunu Tatvan Devlet Hastanesinde gerçekleştiren Op. Dr. Ceylan, büyük bir başarıya imza attı. Yaklaşık bir yıldır takipli hastası olan 34 yaşındaki 3 çocuk annesi H.E.’nin doğal yollarla yeniden gebe kalması için hastayla birlikte operasyon kararı alan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, devlet hastanelerinde nadir gerçekleştirilebilen bir yöntemle önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Daha öncesinde tüpleri bağlanan hastasına kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştiren Ceylan, hastasının yeniden doğal yollarla gebe kalmasına imkan sağlamış oldu. Gerçekleştirilen operasyon sonrası hastasını serviste ziyaret eden Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, yapılan operasyon ve süreçle ilgili hastasını bilgilendirdi. Yapılan operasyon ve operasyonun önemiyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, bölgenin kapalı yöntemle yapılan ilk tüp açma operasyonunu başarılı şekilde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Yapılan başarılı operasyon sayesinde son doğurduğu bebeğini kaybeden annenin yeniden doğal yollarla gebe kalabileceğini anlatan Ceylan, “Hastamız bize daha önce geçirmiş olduğu sezaryen sırasında tüplerinin bağlanması sonucu doğal yollarla çocuğu olmayacağı için başvurdu. Son doğurduğu bebeği maalesef hayatını kaybetmişti. Bebeğini kaybetmesi üzerine tekrar çocuk istemiyle bize başvurdu. Önceki sezaryenının üzerinden iki yıl geçmesi gerektiğini daha öncesinde iletmiştik. Bu hastamız benim bir yıldır kontrollerine gelen takipli hastamdı. Ardından da son sezaryenının üzerinden iki yıllık süre geçince birlikte tüpleri açma operasyonu yapmaya karar verdik. Hastamızın tüp bebek seçeneği yok muydu? Elbette vardı. Tüp bebekle de gebe kalabilirdi. Biliyorsunuz ki yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalmak, gebeliğe bağlı bütün hastalık risklerini arttırmaktadır. Bizim yapmış olduğumuz ameliyatta da elbette riskler vardı. Çok şükür sorunsuz ve başarılı şekilde yaptık. Biz hastamıza kapalı yöntem ile tüp açma operasyonu gerçekleştirdik. Operasyon sonrası 48 saatlik sürecin ardından hastamızı taburcu edeceğiz. Altı hafta sonra belli kontrollerini yapacağız. Hastamızı bu bir yıllık süreçte de takibe devam edeceğiz. Yine iletişim halinde olacağız kendisiyle. Yapmış olduğumuz operasyon ile hastamızın fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık” dedi. “Kapalı yöntemde cerrahi riskler azalıyor, iyileşme süreci hızlanıyor” Kaplı yöntemle yapılan tüp açma operasyonunun açık ameliyatlara nazaran daha üst bir cerrahi beceri ve tecrübe gerektirdiğini kaydeden Ceylan, şöyle konuştu: “Bu ameliyat bölgede açık yöntemle çok sık yapılabilen bir ameliyat. Ancak biz bunu daha üst bir cerrahi beceri gerektiren kapalı yöntem ile gerçekleştirdik. Bu operasyonu yapmak için sadece yeterli imkan olması yetmiyor aynı zamanda cerrahi beceri de gerekiyor. Nerdeyse mikro cerrahi kabul edilebilecek bir ameliyat ve bu ameliyat cerrahi el becerisi ve tecrübe gerektiriyor. Çünkü kapalı olarak yaptığımızda orta çaplı bir damar büyüklüğünde kesilmiş bir organı yerinden tekrar açıp uç uca dikmemiz anlamına geliyor. Kapalı yöntemin önemine gelecek olursak, tabi ki açık cerrahiye göre karnın bütün kaslarını kesmemize gerek kalmıyor. Sadece küçük üç tane delikle bu ameliyatı yapabiliyoruz. Bu yöntemde hastaların operasyon sonrası iyileşme süreci çok daha hızlı oluyor. Çünkü herhangi bir kesik olmuyor, ağrıya neden olabilecek bir durum olmuyor. Bizim hastamız da ameliyattan 6 saat sonra ayağa kalktı ve yürüdü. Günümüzde artık en az kesi ile ameliyatları yapmaya çalışıyoruz. Bu hastamız için de fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık. Ameliyatı kapalı yöntem ile yapıp kesi olayını ortadan kaldırdık, ağrı ve cerrahi risklerini azalttık, cerrahi süresini azalttık. Bu imkanı bize verdiği için hastamıza ve devletimize teşekkür ediyoruz. Ayrıca, bu beceriyi kazanmamda emeği geçen İstanbul’dan Onkolog Alpaslan Kaban Hocam başta olmak üzere tüm hocalarıma teşekkür etmek istiyorum.” “Tüplerin bağlanması yumurtalık kanseri riskini azaltıyor” Tüplerin bağlanmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığının kanıtlanmış bir durum olduğuna işaret eden Ceylan, “Normalde tüplerin bağlanmasını, tüplerin bağlanmasıyla korunmayı çok faydalı görüyorum. Sezaryenler sırasında ya da sezaryenlerden sonra ailelerini tamamlamış çiftler tarafımıza başvurarak tüplerini bağlatarak korunmayı talep ediyorlar. Bu en konforlu olanı ve üstelik çok kolay bir ameliyat. Tüpleri bağlamak neden faydalı diye soracak olursak; tüpleri bağlamanın kanıtlanmış bir şekilde yumurtalık kanseri riskini azalttığı bir gerçek var. O yüzden eğer kadınlarımız artık çocuk sahibi olmak istemiyor ve doğal yollarla korunmak zor geliyorsa tüplerini bağlatmayı tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı, Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Bilecik, Bolu, Düzce, Karabük, Zonguldak ve Bartın çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edecek. Rüzgar, genellikle güney, güneydoğu kesimlerinde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, İç Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu ile Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimlerinde güney ve güneybatı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-80 km/saat) şeklinde esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde ve akşam saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 23 İzmir: Parçalı ve çok bulutlu 26 Adana: Parçalı ve az bulutlu 38 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 Samsun: Parçalı ve az bulutlu 27 Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 29 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 25 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 32