GÜNDEM - 26 Mart 2021 Cuma 17:19

Park cezaları kabusu oldu

A
A
A
Park cezaları kabusu oldu

Muğla'nın Menteşe ilçesi Recai Güreli Caddesi üzerinde işletme sahibi Mehmet Hamamcı, son bir yılda 200'ün üzerinde park cezası yedi.

İşletme yakınında yük indirme alanı olmadığını söyleyen Hamamcı, cezayı emniyette halen görevli olan ve aynı zamanda fahri trafik müfettişi olan birisinin yazdığını tespit etti.

Cezayı yazanı güvenlik kamerası ile tespit etti

Sürekli ceza yemesine anlam veremeyen Hamamcı, cezayı kesen kişiyi tespit etmek için işletmesinin güvenlik kamerasını aracına çevirince gerçek ortaya çıktı. Servis araçlarına park cezası yazan kişinin görevde olan polis memuru ve fahri trafik müfettişi olduğunu tespit etti.

"Park cezası rekoru peşinde değilim"

Her gün kendisine trafik ceza tutanağı tebligatı geldiğini belirten Hamamcı, kendisinin ceza ödemekten, fahri trafik müfettişinin ise ceza yazmaktan bıkmadığını belirtirken, yediği ceza tutanaklarının boyunun 5 katını aştığını açıkladı. Türkiye’de park cezası rekoru kırmak peşinde olmadığını, fakat gelen tebligatların elinde olduğunu, kırılacak bir rekor varsa bu tebligatlar ile rekor kırmaya hazır olduğunu söyledi.

“Son iki yıldır ceza yiyorum”

Bugüne kadar servis araçlarına 200’ün üzerinde park cezası yazıldığını, bunlardan çoğunu hala ödeyemediğini belirten Hamamcı, pandemi öneminde hem trafik cezaları ile hem de işletmesini ayakta tutmak için çabaladığını açıkladı. Hamamcı, “4 yıldır bu caddedeyim. Son iki yıldır ceza yiyorum sürekli. İlk başlarda ayda bir iki tane yazıyordu. Haftalık ikiye çıktı. Aylık 10’a çıktı. Derken her gün ceza yiyorum. Esnaf olduğum için üç tane servis aracım var. Bu servis araçları ile mecburen yük indirme, bindirme yeri olmadığından dolayı bu araçlar ile dur kalk yaparak malzememi alıyorum, müşteriye ölçü almak için gidiyorum, tekrar geri geliyorum, fiyatlandırmasını yapıyorum ve bu uzun bir süreç. Aracın zaten aynı yerde kalması imkansız. Devamlı hareket halindeyiz. 15-20 dakika durduğu oluyor araçların. O da mecburiyetten. Bu cadde üzerindeki sıkıntımız, yük indirme bindirme yeri iş yerime 250 metre uzaklıkta olması. Bu bizim için zaman kaybı. Zaten pandemi var ve sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz” dedi.

“Güvenlik kamerası ile takip ettim”

Hamamcı sürekli park cezası yemesi sonrası cezayı kimin yazdığını tespite etmek için işletmesinin güvenlik kamerasını aracına çevirdiğini belirterek, “Kimin ceza yazdığını tespit etmek için kamerayı araçtan tarafa çevirdim. İşyerinden aracın yanından geçenleri takip etmeye başladım. Cezanın saatlerine baktım. Sabah 11.00 ve akşamüzeri yediyi çeyrek geçe o bantta gidiyor. Bir gün akşam saat 7.30 sıralarında bir bisikletlinin kamerayı yan çevirip ağır ağır videolar çekerken gördüm ve yanına giderek durdurdum. ‘Beyefendi ne yapıyorsunuz? Niye aracımın videosunu çekiyorsunuz’ dedim. Bisikletinden indi ‘Ben polisim’ dedi. Fahri trafik müfettişi olduğunu söyledi. Hem normal memurmuş, hem de fahri trafik müfettişi imiş. Kendi geçişini engellemese de yayaların geçişini engellediğini düşünüyormuş. Tek yönlü aynı cadde üzerinde ikinci sırayı park eden araçlar onu rahatsız etmiyormuş, sadece benim araç rahatsız ediyormuş” dedi.

Savcılığa suç duyurusunda bulundu

Mehmet Hamamcı her gün araçlarına park cezası gelmeye başlayınca savcılığa başvurduğunu belirterek, “Şahıs olarak değil, fahri trafik müfettişleri hakkında suç duyurusunda bulundum. İncelemeye aldılar. Daha önceden normal trafik ekiplerinin yazdığı cezalar olduğu için savcılık aşamasında davayı kaybettik. Haklıyım demiyorum ama bu kadar ceza yemeyi düşünmüyordum. Biraz haksızlık olduğunu düşünüyorum kendi açımdan” dedi.

Neden bu kadar ceza yediğini merak edenler işyerine geldi

Bu kadar sık park cezası yemesi sonrası Emniyetten kendisini merak edip gelenlerin olduğunu belirten Hamamcı, “Benim bu kadar ceza yemem sonrası Emniyette de Mehmet Hamamcı kim, niye bu kadar ceza yiyor diye merak edenler olmuş. Cezayı yazanları da sormaya başladılar. Her gün ceza tutanağı gelince ‘Emniyet ile bir problemimi var bu çocuğun’ diye yanıma gelenler oldu. Bana niye bu kadar ceza yazıldığını sordular. Ben haftada bir ikiye razıyım dedim. Ama ayda 30 tane, 25 tane cezalar da artık pandemi sürecinde sıkıntıya soktu” dedi.

Türkiye’de bu kadar park cezası yiyen başka birisinin olmadığını belirten Hamamcı, “Rekor peşinde değilim. Ama kırılacak bir rekor varsa kırmaya hazırız. Yediğimiz park cezası evrakları tam” dedi.

Mustafa Altar Zeyhan - Bekir Tosun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.