ASAYİŞ - 08 Mayıs 2018 Salı 13:55

Ordu’daki FETÖ davasında 18 sanık hakim karşısına çıktı

A
A
A
Ordu’daki FETÖ davasında 18 sanık hakim karşısına çıktı

Ordu’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ordu’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.


Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmalarda 4’ü tutuklu olmak üzere toplam 18 sanığın ifadeleri alındı. Duruşmalarda, 2 sanığın mütalaasına karar verilirken, 16 sanığın duruşması ise farklı tarihlere ertelendi.


Sanıklardan tutuksuz yargılanan Z.T., bildiği her şeyi anlattığını, dolaylı yollarla örgütün içerisinde yer almaktan dolayı pişman olduğunu ileri sürerek, örgütün terör eylemlerinden bilgisi olmadığını iddia ederek, tahliyesini talep etti.


Duruşmada tutuksuz yargılanan A.Y. de örgütün terör amacından haberdar olmadığını öne sürerek, dini duygular neticesinde zamanında çocuklarını dershaneye gönderdiğini ve gazeteye abone olduğunu belirtti. Örgütün haberleşme programı ByLock’u kullanmadığını iddia eden A.Y. tahliyesini talep etti. Sanığa, 6 yıl 10 ay 15 gün ceza verildi.


Sanıklardan tutuklu İ.A., örgütün içerisindeki eylemlere katılmadığını iddia ederek, tahliyesini talep etti. Eşinin de aynı suçtan yargılandığını öne süren İ.A., iftiraya uğradığını savundu. Duruşma, farklı bir tarihe ertelendi.


Sanıklardan tutuklu Astsubay S.Ç. ise suçlamaları reddederek, örgütle bir bağlantısının olmadığını ileri sürdü. İddianamede geçen telefon görüşmelerini bilmediğini savunan sanık, meslekten dolayı şahsi telefon numarasını birçok kişiye vermiş olabileceğini belirtti. Mahkeme heyeti, sanığın tahliyesine karar verdi.


Tutuklu yargılanan E.S. de ByLock programını kullanmadığını öne sürerek, suçlamaları reddetti. Sanık hakkında tanıklık yapan ve aynı soruşturmadan tutuklu olan S.A., sanığın ByLock programını kullanıp-kullanmadığına dair bilgisi olmadığını iddia etti. Yine tanıklar İ.T. ve F.K., sanığı tanıdıklarını ancak program kullanıp kullanmadığını bilmediklerini iddia etti. Tanıklardan F.K., sanığı 1-2 kere sohbetlerde gördüğünü, bu sohbetlerde terör konularının değil, dini konuların konuşulduğunu iddia etti. Duruşma farklı bir tarihe ertelendi.


Sanıklardan tutuklu polis B.B. ise Gümüşhane’de görev yaparken, dershanede çalışan E. isimli bir öğretmenin kendi telefonuna bir program yüklediğini ve ‘buradan görüşelim’ dediğini ileri sürdü. Programın ne olduğunu bilmediğini iddia eden B.B., dini içerikli sohbetler edildiğini savundu. Örgüte maddi bir destek sağlamadığını da iddia eden B.B., telefonuna programı yükleyen şahsın, bir hafta sonra, eşi G.B.’nin de telefonunu istediğini ve programı yüklemeye çalıştığını, ancak telefon eski model olduğu için yükleyemediğini öne sürdü. B.B.’nin tutuksuz yargılanan eşi G.B. ise, programdan bir bilgisi olmadığını öne sürerek suçlamaları reddetti.


Tutuksuz yargılananlardan Ö.Ş., Z.K., M.A., H.B., Z.A., A.H.B., B.D., Ş.Y., S.Y., H.G. ve D.G. ise suçlamaları reddederek tahliyelerini talep etti. Duruşmalar farklı bir tarihe ertelendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.