POLİTİKA - 24 Şubat 2018 Cumartesi 18:25

Erdoğan: "2019 ittifak yılı olacak"

A
A
A
Erdoğan: "2019 ittifak yılı olacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzde 2019 bizim için ittifak yılı olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzde 2019 bizim için ittifak yılı olacak. Allah bu birlikteliğimizi daim eylesin, ülkemizin geleceğine taşımaya vesile eylesin. O malum çevreler bu ittifakın ne olduğunu iyi görsünler. İnşallah o ittifakla birlikte Türkiye’de yeni bir dönemin tohumları atılacak" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmaniye’de AK Parti’nin 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Tosyalı Spor Salonunda düzenlenen kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin’de etkisiz hale getirilen terörist sayısının bin 951’e ulaştığını kaydederek, "Tam 38 şehit verdi Osmaniye 2015’den bu yana. 15 Temmuz’da FETÖ’ye, Doğu ve Güneydoğu’da teröristlere karşı ispat etti. Şanlı tarihimizi altın harflerle yazdırdı. Şuan itibariyle Afrin’de etkisiz hale getirilen toplam teröristlerin sayısı bin 951 oldu. Bir taraftan SİHA, İHA, F-16 tank ve toplarla yürüyoruz. Ne tüneller açmışlar, bu tünellerin paraları, beton mikserleri, çimentoları nereden geldi biliyoruz hepsini. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. İnşallah bizler onların emanetlerine gözümüz gibi bakacağız. Son terörist imha edilene kadar, operasyonlarımızı içeride ve dışarıda kararlılığımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.


"Reis bizi Afrine götür" sloganlarına karşı ise Erdoğan, "İnşallah o an geldiği anda önce ben sonra sizler birlikte gideceğiz" açıklamasını yaptı.


2019’un ittifak yılı olacağını söyleyen Erdoğan, "Her birinize sevdanız, aşkınız, ahde vefanız için şükranlarımı sunuyorum. Şimdi hamd olsun bir ittifakın temellerini atıyoruz. O ittifak meclise gönderildi. Önümüzde 2019 bizim için ittifak yılı olacak. Allah bu birlikteliğimizi daim eylesin, ülkemizin geleceğine taşımaya vesile eylesin. O malum çevreler bu ittifakın ne olduğunu iyi görsünler. İnşallah o ittifakla birlikte Türkiye’de yeni bir dönemin tohumları atılacak. Bu kongre, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olsun" şeklinde konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Osmaniye teşkilatındaki arkadaşlarıma en kalbi duygularımı sunuyorum. Osmaniye’den 2019’un ilk adımları atıyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde seçime hazırlanacaksınız. Kapı kapı dolaşacaksınız. Herkese projelerimizi anlatacaksınız. İnşallah ülke genelinde sayın Bahçeli olmak üzere bu ittifakla birlikte güçlenerek çıktığımız bu yolda hamdolsun çok daha büyük bir sinerjiyi elde edeceğiz. Ülkemizin geleceğine yönelik yeni temellerin atılmasına neden olacak. Herkes rehavete kapılsa bile biz kapılmayacağız. Herkes yorgun düşse bile bizim böyle bir lüksümüz yoktur. Biz aşkla çalışan yorulmaz kişileriz. Hizmet gibi bir aşkımız var. Ülkemizi 2023-2051-2071 vizyonlarımız var. Bizim geleceği dair hedeflerimiz var" dedi.


AK Parti hükümetinin Osmaniye’ye yaptığı yatırımlardan bahseden Erdoğan, "Osmaniye’ye 7,5 kat trilyon lira yatırım yapmışız 2002’den bu yana. Okullarımızın çehresi değişti. Üniversite ile Osmaniye bir eğitim şehrine dönüştü. Bu yıl bin 500 önümüzde yıl bin kişilik olmak üzere yeni okullar yapıyoruz. 600 yataklı Devlet Hastanesi ile 100 yataklı Kadirli Devlet Hastanesi ek binası yapılacak. 43 kilometre olan bölünmüş yol ve inşaat halinde yollar var. Osmaniye’yi hızlı tren ile tanıştırıyoruz. Toplam maliyeti 4 milyar lira olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren projesi hızla ilerliyor. Yolcu trenlerinin hızı saatte 120 kilometre yük trenleri ise 65 kilometre hızda olacak. Osmaniye sanayisini güçlendireceğiz" diye konuştu.



"Bir milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz?"


"Esed’le bir araya gelelim" diyenlere de sert sözlerle yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şam, Musul, Afrin, bunlar nasıl yeniden ayağa kaldırılacak. Kütüphanelerimiz yağmalandı, camilerimiz bombalandı. Hala ’Esed’le bir araya gelelim’ diyen zavallılar var. Bir milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz? 1 milyon konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Konvansiyonel silahlarla öldürüldüğü zaman meşru, kimyasal silahlarla öldürüldüğü zaman gayri meşru. Böyle sapıklık olur mu? Sen bana insandan bahset insandan. İnsanlar ölüyor, insanlar katlediliyor, sen buna bak. Füzelerle, tank, topla, böyle bir terör rejimi var. Buna basit kınama yapılabilir mi?" ifadelerini kullandı.


Doğu Guta’daki vahşetten de bahseden Erdoğan, "Doğu Guta’daki vahşete ciddi tepki gösteren bir ülke gördünüz mü? Doğu Guta’da öldürülenler asker mi? Diyoruz ki, Doğu Guta’dakileri bize verin diyoruz, vermiyorlar. Biz bunu insani yardım olarak istiyoruz. Verin bize, biz hastanelerimizle onları tedavi ettirelim diyoruz, ama vermiyorlar. İşlerine gelmiyor. Çünkü tarihe kayıt düşecekler, bunu biliyorlar" diye konuştu.


Türkiye’nin 18 milyon kilometre kareden 780 bin kilometre kareye gerilediğini bahseden Erdoğan, "Orta Doğu’nun petrolüne göz diken kan emiciler, sınırlarımız kan ve gözyaşıyla çizmek istiyor ama onların önünde ki en büyük engel Türkiye’dir. Türkiye 780 bin kilometre kareye sığdırılamayan bir ülkedir. 18 milyon kilometre kareden 780 bin kilometreye kareye geriledik" ifadelerini kullandı.


3.5 milyon Suriyeli’nin Türkiye’de olduğunu kaydeden Erdoğan, "3,5 milyon insan Türkiye’de. İstiyoruz ki bu insanlar memleketlerine dönsün. Gurbet iyi değil, gurbet zordur. Zeytin Dalı Harekatı’yla hem Afrin’de teröristleri kurutuyor hem de o insanları yurtlarına göndereceğiz. Avrupa şimdi bizi kurtarın diye yalvarıyor onlara hakkettiği dersi vereceğiz. Hiçbir şey bizi yolumuzdan alıkoyamaz" dedi.


Devlet Bahçeli’ye de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bahçeli’ye kendi memleketinden teşekkür ediyoruz. Kendi ismi gibi karakterli. Yeni sürecin kenetlenme süreci olmasını istiyorum" şeklinde konuştu.


Erdoğan’ın konuşmasının ardından kongreye geçildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.