YEREL HABERLER - 08 Nisan 2016 Cuma 10:20

Şehir Merkezinde Yayla Serinliği

A
A
A
Şehir Merkezinde Yayla Serinliği

Osmaniye’de yükselen Osmaniye Sarayları, şehir merkezine 7 kilometre mesafede yayla hayatı sunuyor.
Keten İnşaat’ın Osmaniye’de gerçekleştirdiği ve lüks kavramını yeniden tanımlayan Osmaniye Sarayları Projesi, 160 şanslı aileye konforlu ve huzurlu yaşamın kapılarını aralıyor.
Keten Proje Mimarı Buket İraöz, 7 bloktan oluşan Osmaniye Sarayları’nın, kentin yaşam stiline yeni bir soluk getireceğini söyledi. Bunaltıcı şehir hayatının konut almak isteyenlerin beklentilerini artırdığını ifade eden İraöz, konut alan ailelerin tercihlerinde, artık konforun yanı sıra sakin ve huzurlu bir yaşam sürme hayalinin de etkili olduğunu belirtti. Buket İraöz, Osmaniye Sarayları’nın, insanlara, hayallerini çalışırken de gerçekleştirebilme fırsatı sunduğunu ifade etti.
KENTTE YAYLA SERİNLİĞİ
Yaz aylarını çok sıcak geçiren Osmaniye’de bir yayla kültürü bulunduğunu, kent halkının büyük çoğunluğunun yaz aylarını Zorkun yaylasında geçirdiğini belirten Buket İraöz, Osmaniye Sarayları’nın, şehir merkezine sadece 7 kilometre mesafede bulunan doğa harikası konumuyla, yayla serinliğini Osmaniyelilerin ayağına getirdiğini söyledi.
Saray konseptli projede, insanlara ihtiyaçları olan her şeyi sunacaklarını belirten İraöz, ’’Osmaniye Sarayları öncelikle üst düzey bir kontrol ve koruma sistemine sahip olacak. 7/24 güvenlik, kontrollü araç tanıma sistemi ve tüm dairelerden izlenebilir iç kamera sistemi bulunacak’’ dedi.
Osmaniye’de daha önce benzeri yapılmamış sosyal donatılar düşündüklerini vurgulayan Keten Proje Mimarı Buket İraöz, şöyle devam etti:
“Sitenin içinde oluşturulacak gölet, şelale, su kanalları ve süs havuzları, incelikli mimariyle birleşince görsel bir şölen oluşturacak ve bu manzara tüm dairelerden panoramik olacak izlenebilecek. Peyzaj çalışmaları içinde yer alacak olan amfi, kamelya, dinlenme terasları, açık alan satranç, site sakinlerine keyifli anlar yaşamaları için imkân sunacak."
LÜKS ALGISI DEĞİŞİYOR
Projenin, Osmaniye’de lüks algısını bir üst kademeye taşıyacağını ifade eden İraöz, birinci sınıf malzemelerin kullanıldığı yaşam alanlarının yanı sıra, teknolojinin de nimetlerinden faydalandıklarını dile getirdi. İraöz, "Her blokta çift asansör bulunacak. Tüm sitenin elektrik ihtiyacını karşılayacak şekilde jeneratör, site sakinlerinin güvenlikle ve diğer dairelerle konuşabilmesine uygun görüntülü interkom, çağrı merkezi ve teknik servis gibi imkânlar da insanların hayatlarını kolaylaştıracak” şeklinde konuştu.
DAİREDE HAMAM KEYFİ
Saray yaşamının vazgeçilmez simgelerinden hamamın da büyük dairelerin tamamının banyolarında bulunduğunu ifade eden Buket İraöz, spa ve fitness merkezinde de site sakinlerinin tamamına hitap eden sauna, hamam ve buhar odasının olduğunu dile getirdi. İraöz, sosyal donatıları da en üst seviyede tasarladıklarını bildirdi.
Tasarladıkları yaşam alanlarında konforun ve güvenliğin önemine dikkat ettiklerini belirten Keten Proje Mimarı Buket İraöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Osmaniye Sarayları’nda çocukların rahatça vakit geçirebileceği kapalı ve açık oyun alanları, kreş, top havuzu ve trambolin de bulunacak. Ebeveynler evlere kurulan interkom sistemi ile bu alanlarda bulunan kameraları görebilecek ve çocuklarını kontrol edebilecekler. Ev sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri market, keyifli vakit geçirip yemeklerini yiyebilecekleri kafe, görüşmelerini gerçekleştirebilecekleri, özel günlerinde de kullanabilecekleri toplantı salonu, cep sineması, kuaför ve mescit projeyi emsalsiz kılan özelliklerden."
KONUTTAN DAHA FAZLASI
Kışla Mahallesi, Yağankaş mevkisinde yükselen Osmaniye Sarayları, 210 metrelik rakımıyla 7 kilometre mesafedeki kent merkezinin havasından bunalanlara yayla serinliği sunuyor. Osmaniye Sarayları, OSB’ye 2,5 kilometre, Toprakkale ilçe merkezine 3 kilometre, Devlet Hastanesi’ne 1 kilometre, Türkiye’nin Rotterdam’ı olarak bilinen Adana’nın Ceyhan ilçesine 20 kilometre, Hatay’ın Erzin ilçesine 10 kilometre mesafede bulunuyor. Tüm bölgeye hitap eden proje bir konuttan çok adeta saray yavrusu özelliği ile görenleri hayran bırakıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dilan ve Engin Polat hakkında ara karar: Tutukluluk devam Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, Dilan Engin ve Sezgin Polat’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dilan Polat kızına “seni çok seviyorum” diyerek ağladı. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Dilan ve Engin Polat çiftinin ardından savunma yapan Engin Polat’ın babası Sezgin Polat suçlamaları kabul etmeyerek “Banu hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla bir alakam yok” dedi. Banu Parlak’ın iş yerini kurşunlayan sanıklardan biri olan Nizamettin Bilgili ise, “Bu insanları burada ilk defa görüyorum. Olay günü evde alkollüydüm. Yunus Emre geldi. ‘İş yeri kurşunlanacak yapar mısın?’ dedi. Alkolün de etkisiyle çekindiğim için kabul ettim. Konumu alıp gittim. Silah ilkinde tutukluluk yaptı. 4 el ateş ettim” dedi. Tutuklu sanık Yunus Emre Yıldız ise, “Polat ismini sadece televizyondan biliyorum. Banu Parlak’ı da tanımam. Küçük yaşta babamı kaybettim. Evin yükü benim üstümdeydi. Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği söylendi. Sadece camların aşağı indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu işi sadece para için yaptık. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık” dedi. İfadelerin alınması sırasında Dilan Polat kızına dönüp “seni çok seviyorum” diyerek ağlamaya başladı. Sanıkların ardından müşteki Banu Parlak beyanda bulundu. Parlak şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, dükkanının kurşunlandığı akşam Dilan Polat’ın kendisini aradığını anlattı. Banu Parlak, “Dilan bana, ‘Sıla’yı içeri aldılar. Engin’i ve beni de alacaklar bak yapma’ dedi. O gece benim dükkanım kurşunlandı. Story çekip dükkana gittiğimi söyledim. Tekrar kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum” dedi. Engin Polat’ın kendisini tanımadığına yönelik ifadesine değinen Parlak, “Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var Engin’le birlikte mahkemeye sunabilirim” dedi. Dilan Polat ile 2019 yılına kadar arkadaş olduklarını söyleyen Banu Parlak, “Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlama olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum” dedi. Banu Parlak’ın beyanlarına karşı diyeceği sorulan Dilan Polat, “Ben şaşkınlık içerisinde izledim. Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. 130 şube işleten göz önünde bir insanım” dedi. Engin Polat ise, “Benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum” dedi. Öte yandan müşteki beyanlarının ardından Dilan Polat duruşma salonunda kızına sarılarak ağladı. Duruşma hakimi Polat’a peçete verilmesini istedi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Barış Boyun, Batın Can Gökdemir ile Beratcan Gökdemir’in yakalama emirlerinin infazının beklenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşmaya ara karar için ara verildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Öte yandan tutukluluk devam kararını duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi. Polat ‘Nida’ diye çığlık atarak duruşma salonundan jandarma ile ayrıldı.
Bursa Yıldırım’da ‘Dönüşüme cam, doğaya can’ projesi hayata geçti Yıldırım Belediyesi, ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde, 7 ayda 90 ton atık cam toplayarak bunları yeniden üretime kazandırdı. Yıldırım Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek veriyor.2019 yılından bu yana ilçe geneline yerleştirdiği 208 cam kumbarasından 6 bin ton atık cam toplayan Yıldırım Belediyesi, vatandaşlarda farkındalık oluşturacak bir projeye imza attı. Eylül ayında hayata geçirilen ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde ilçedeki kahvehane, çay ocağı ve kafeteryalarda sıfır atık masaları oluşturuldu. İşletme sahipleri ve vatandaşlar sıfır atık konusunda bilgilendirilirken cam atığı toplayan işletmelere masa örtüsü, çay, kesme şeker, çay bardağı gibi hediyeler veriliyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri tarafından belli periyotlarla toplanılan atık camlar geri dönüşüme kazandırılıyor. 90 ton atık cam dönüştürüldü İlçenin dört bir yanına yerleştirilen atık cam kumbaraları ve gerçekleştirilen kampanyalar ile çalışmaların kesintisiz devam ettiğini söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Atıkları kaynağında ayrıştırma noktasında gerek belediyemizde gerekse düzenlediğimiz kampanyalarla ilçemizde önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz proje çerçevesinde 240 işletmeye 4 bin 700 masa örtüsü dağıtımı gerçekleştirdik ve hemşehrilerimizi proje ile ilgili bilgilendirdik. İlerleyen süreçte projemizi sitelerimizde de devam ettireceğiz. Cam doğada 4 bin yılda yok olmakta. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir kent bırakmak adına hayata geçirdiğimiz projemiz ile 7 ayda 90 ton cam atığını toplayarak geri dönüşümünü sağladık. Gerçekleştirdiğimiz geri dönüşüm çalışmaları sayesinde hem çevremizi koruyor hem de ekonomimize artı değer katıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, Yıldırım’ı tam anlamıyla çevre dostu bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Çorum Taşkından korkan köylülerden ıslah talebi Çorum’un Dodurga ilçesindeki Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını belirterek, köy merkezinden geçen derenin ıslah edilmesini talep etti. Çorum’un Dodurga ilçesine bağlı Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, köyden geçen 1,5 kilometrelik dere sebebiyle taşkın korkusu yaşıyor. Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını söyleyen vatandaşlar, köylerinden geçen derenin taşkına karşı ıslah edilmesini istedi. ’Karadeniz’de yaşanan sel baskınları korkutuyor’ Sel tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istemediklerini belirten Köy Muhtarı Ali Ekber Sever, “Dere yatağı ile ilgili sıkıntılarımız var. Köyümüz büyük tehlike altında. Dere yatağı yok, yağmur yağdığı zaman sel gelecek diye köylü dışarıda bekliyor. Karadeniz’de sellere neden olan ani dere taşkınlarının köyümüzde yaşanmamasını istiyoruz" dedi. "Korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz" Muhtar azası Mustafa Ertaş ise, köylüler tarafından yapılan geçitlerin de tehlike saçtığını belirterek, “Köyümüzde yaşayan 300 kişi için dere yatağı tehlike arz ediyor. Dere yatağının köyden geçen bölümünün ıslah edilmesini kalan bölümün ise temizlenmesi gerekiyor. Dere üzerinde bulunan yaya geçitleri köy halkımız ve önceki muhtarlar tarafından yapılmış. Ahşap olan köprüler de tehlike arz ediyor. Her an birileri düşebilir. Dere kenarına korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz. Mevcut araç köprülerinin de dayanıklı olup olmadığını incelemesini, derenin ıslah edilmeyen kısmının üzerine de en az bir köprü daha yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "Ahşap köprüler sağlam değil" Derenin üzerinde bulunan yaya köprülerinin sağlam olmadığını belirten köy sakinlerinden Arif Doğar da, “Dereden sel geldiği zaman mağdur oluyoruz. Çocuklarımız taşımalı olarak servis ile okula gidiyor. Sel geldiği zaman ya yolda kalıyor eve geçemiyor ya da evden okula gönderemiyoruz. Yağmur yağdığında sel gelir diye korkuyor, evde kalamıyoruz. Acil bir durum olsa, hastamız olsa evde kalıyor, dereden atlatamıyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.