GENEL - 17 Şubat 2018 Cumartesi 09:36

Türkiye düşmanlığı skandalında fatura şehit ablasına çıkartıldı

A
A
A
Türkiye düşmanlığı skandalında fatura şehit ablasına çıkartıldı

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nde (OKÜ) okutman A.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nde (OKÜ) okutman A.S’nin, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne (TÖMER) Türkçe öğrenmeye gelen Suriyeli çocukları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin Suriye politikaları aleyhine kışkırttığı skandalıyla ilgili Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) yaptığı değerlendirme sonrası, olayın sorumlularının cezalandırılması yerine basına bilgi verdiği düşünülen şehit ablası Zahide öğretmen meslekten atıldı.


Osmaniye’de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Birleşmiş Milletler ve UNICEF’in de katkısıyla Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) bünyesinde kentteki mülteci kampında Suriyeli gençlere eğitimler veren üniversitenin Akademik Danışmanı ve Okutman A.S, iddiaya göre, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde paylaşımlar yapıp, gençleri de Cumhurbaşkanı aleyhinde örgütlemeye çalıştı. A.S’nin sosyal medya hesabında “Ne münafık kalmış, ne soysuz ve it soyu. Ben hesabı sizin gibi kula biat eden kula vermem. Ben hesabı Allah’a veririm. Ne zaman Türkmenler ilerledi, durdurdular. O dağları boşalttılar, Türkmenleri ağıllara doldurdular. Gardaşım dedi el etti, elini bıraktılar. Hatırını soran nerede, derdine derman yok. Rus iti gelir dalar Türk yurdundan ses yok. Çocuk bezi göndermekle vatan kurtarılmaz. İnanmamış adamla dava yaşatılmaz. Stratejik dengeniz yerin dibine batsın” şeklinde paylaşım yapıp, Muhsin Yazıcıoğlu’nun AK Parti iktidarı tarafından öldürtüldüğünü iddia etti.


Osmaniye’deki kampta kalan Suriyeli çocuklara da Türkçe eğitimi veren okutman A.S’nin bu söylemleri sadece sosyal medyada kalmayıp iddiaya göre Suriyeli çocuklara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı yönünde söylemlerde bulundu.



Skandalı basına bildirdiği düşünülen öğretmen meslekten atıldı


Osmaniye’de meydana gelen skandalla ilgili iddiaları Aralık ayında Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur köşesinde gündeme getirdi. Olayın basında yer almasının ardından Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), konu ile ilgili soruşturma başlattı. YTB yetkilileri olayın sorumlularını cezalandırmak yerine skandalı basına bildirdiğini düşündükleri aynı projelerde Türkçe öğretmeni olarak görev alan şehit ablası öğretmen Zahide Seydioğullarını meslekten attı.


Meslekten atılan Türkçe öğretmeni Zahide Seydioğulları, okutman A.S’nin bu siyasi söylemlerine bizzat tanık olduğunu belirterek, “A.S Suriyeli çocuklara ’sizin bu halde olmanıza Recep Tayyip Erdoğan sebep oldu. Bu hale düşmenize Türkiye sebep oldu’ şeklinde söylemleri vardı” dedi.


Basına bilgi verdiğini düşündükleri için meslekten atıldığını belirten Zahide Seydioğulları, “Belki de A.S’nin bu sözlerine tanık olduğum için bu olayı basına benim duyurduğumu düşündüler. Ben kesinlikle böyle bir şey yapmadım. Velev ki yapmış olsam dahi şu süreçte Cumhurbaşkanımız elini değil özellikle Suriye konusunda vücudunu taşın altına koyuyor. A.S. şu anda dahi Suriyeli çocuklara yine ileri düzeyde Türkçe eğitimi dersleri veriyor. Ben ise YTB tarafından mesleğimden atıldım, mağdur edildim” dedi.



YTB konuyla ilgili açıklama yaptı


Osmaniye’de yaşanan bu olayın sorumlusu okutman A.S’nin hala Suriyeli mülteci çocuklara Türkçe eğitimi vermeye devam ettiği, buna karşılık da olayı basına bildirdiği düşünülen öğretmen Zahide Seydioğulları’nın meslekten atıldığının, 6 Şubat tarihinde Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur’un tekrar gündeme getirmesinin ardından Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) yazılı bir açıklama yaptı.


Açıklamanın A.S ve Zahide Seydioğulları ile ilgili bölümünde A.S’nin skandal sosyal medya paylaşımları ile ilgili “siyasi görüşünü ön plana çıkarmış” denildi. Açıklamada öğretmen Zahide Seydioğulları ile ilgili de basına bilgi verdiğini düşündükleri için meslekten atıldığı kabul edildi. YTB’nin her iki öğretmen ile ilgili açıklaması şu şekilde:


"Başkanlığımızca yapılan değerlendirme neticesinde siyasi görüşünü uygun olmayacak şekilde ön plana çıkarması nedeniyle ve kişisel paylaşımlarının projenin kamuoyundaki algısını zedelemesine mahal vermemek için mezkur okutmanın proje kapsamındaki akademik danışmanlık görevine Aralık 2017 itibariyle son verilmiştir. Kişinin, Başkanlığımız tarafından korunduğu bilgisi gerçeği yansıtmamaktadır. Başkanlığımızca yapılan değerlendirmede ayrıca bahse konu yazılarda mağdur olduğu iddia edilen şahsın (Z.S.), izinsiz olarak basına bilgi verdiği, yanlış bilgi vererek ve Başkanlığımızın adını da kullanarak ülkemizin ve kurumumuzun Suriyelilere yönelik çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesini aksattığı tespit edilmiştir. Bu tespitler neticesinde yüklenici firmaya bildirilmiş ve iki aylık deneme süresi sona ermeden şahsın işine son vermiş olup, bahse konu şahıs projede sadece 2 ay görev almıştır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.