GENEL - 15 Ocak 2012 Pazar 12:16

SPASTİK ENGELLİ ENES`E DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

A
A
A
SPASTİK ENGELLİ ENES`E DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, çocukları olmadığı için anne karnındayken evlatlık edinmeye karar verdikleri bebeğin daha sonra spastik engelli doğmasına rağmen 13 yıldır bu şekilde kabullenip büyük bir özveri ve fedakarlık içerisinde büyüten Türkan-Bayram Harmankaya çifti, Enes’in doğum gününü "İyi ki doğdun Enes" şarkısıyla kutladı.
Evlatlık edindiği spastik engelli çocuğunun 13 yaşına bastığı günde fedakar anne Türkan Harmankaya’yı eşi, dostları, komşuları ile Enes’in akranı çocuklar yalnız bırakmadı. Yaş pastalı kutlama öncesinde evde önce Kur’an-ı Kerim okundu, ardından sağlığı için hep birlikte dua edildi. Doğum günü için özel olarak hazırlanan 3 ayrı yaş pastanın birinin üzerinde Harmankaya çifti ile engelli Enes’in fotoğrafı yer alırken, diğerinde "Nice yıllara Enes" yazdırıldı. Doğum günü pastasındaki mumlar akranlarının hep
birlikte söylediği "İyi ki doğdun Enes" sesleri eşliğinde söndürülürken, kesilen pastadan hem eşine hem de spastik engelli oğluna yediren anne Türkan Harmankaya, adeta 13 yıl öncesine döndü. Harmankaya, yaşadığı tarifsiz duyguları gözyaşları içerisinde gazetecilere anlattı. Evlatlık edindiği çocuğun özürlü olduğunu öğrendikten sonra bağrına basıp onu bu şekilde kabullenip büyüttüğü için bugüne kadar hiç pişmanlık duymadığını ifade eden Harmankaya, şöyle konuştu: "İyi ki aldım. Onu çok seviyorum, canımdan
bile çok. Hep hayalim; bir gün ’anne-baba’ diyeceği ve yürüyüp okula gideceği günü görmekti. Ama akranları okula başladığında o gidemedi diye çok üzüldüm, oysa ne hayaller kurmuştum; ben okuyamayıp cahil kaldığım için onu okutup doktor edecektim. Ama şimdi tek istediğim Allah’tan onun sağlığı. Onun yaşındaki akranları okula gidiyor, inşallah bir gün ben de onunla birlikte okula gideceğim."
Enes’in aradan geçen yıllara rağmen sağlığında herhangi bir farklılık görünmediğini, aksine epilepsi nöbetlerinin fazlalaştığını da belirten Harmankaya, çocuğunun sağlığına kavuşması konusunda hiç ümidini yitirmediğini şöyle anlattı: "İnşallah bir gün iyileşecek, o benim tek yavrum. Dilerim ne kadar tüm hastalar varsa, Allah şifa versin. Allah kimseyi evlat acısıyla imtihan etmesin."
Özürlü de olsa onu canından çok sevdiğini anlatan Harmankaya, sözlerine şöyle devam etti: "Onsuz nefes bile alamıyorum ben. Kimse evladını engelli de, sağlıklı da olsa bırakmasın, bunu dilerim. Herkes evladına sahip çıksın. İleride ’keşke şunu yapmasaydım’ demesin. Evlat sevgisi hiçbir şeyle ölçülmez. Onun benim yüreğimde bambaşka bir sevgisi var. Tarif edilemez, hiçbir şeyle ölçülemez. Bugün, doğum gününde eve moral olsun, ’biz de mutlu olalım, bizim de mutluluk hakkımız’ diyerek tüm eş, dost ve
arkadaşlarımızı davet ettik. Hatta bazı dostlarımızın engelli çocukları da aramızda var. Gelenden de gelmeyenden de Allah razı olsun. Allah herkesin çocuğuna ve Enes’e de şifa versin. Allah’tan dileğim, hepsi hayırlı evlatlar olsunlar."
ENES’E AĞLAMAKTAN GÖZ TANSİYONU OLDU
Engelli çocuğunun sağlığına kavuşacağı günleri iple çekerken onca yıldır üzüntüden gözyaşı döken anne Türkan Harmankaya, ağlamaktan gözlerini de kaybetme noktasına geldiğini söyledi. Göz tansiyonu hastalığına yakalandığını ve gözlerinin artık daha az görmeye başladığını belirten Harmankaya, en büyük korkusunun ise gözlerinin tamamen kapanıp çocuğunun başkalarına muhtaç hale gelmesi olduğunu belirtti.
Enes’in kendisi olmadan yemeyip içmeyeceğini anlatan Türkan Harmankaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben olmadan ne yemek yer ne su içer ne mutlu olur. Beni gördüğü an bambaşka bir dünya olur o. İkimiz birlikte yatar kalkarız. Elimi bile bırakmaz. Gözünü gözümden ayırmaz. İkimiz de sanki birbirimiz için dünyaya gelmişiz. Onu evlat edindiğime hiç pişmanlık duymadım. Ben asla onu evlat olarak aldığımı kabullenmiyorum. Hep kendi yavrum olarak kabul ettim, yüreğimde de öyle seviyorum. İnşallah Allah acısını
göstermez. Bugün dünyaya yeni gelmiş gibi mutlu olduk. Enes iyi ki benim çocuğum diyorum. O bensiz, ben onsuz yaşayamam. Bir gün eğer ’anne’ deyip yürürse, konuşursa Allah’a söz verdim. Kapımın önünde 3 kurban kesip fakire fukaraya yemek vereceğim. Bunu adak adadım. Çünkü, hayattaki tek varlığımız Enes. Biz Enes için yaşıyoruz. Bizim, Enes için eşimizden, dostumuzdan herkesten tek isteğimiz sadece dua etmesidir."
Baba Bayram Harmankaya da Enes’i çok sevdiğini ve bir evlatlık gibi görmediğini dile getirerek, "Ben de ’baba’ diyeceği günü iple çekiyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.