KÜLTÜR SANAT - 06 Mayıs 2018 Pazar 22:02

Milli Mücadele Konferanslarının son durağı Rize oldu

A
A
A
Milli Mücadele Konferanslarının son durağı Rize oldu

Türk Tarih Kurumunun Düzenlediği Milli Mücadele Konferansları serisi Rize’de tamamlandı.

Türk Tarih Kurumunun Düzenlediği Milli Mücadele Konferansları serisi Rize’de tamamlandı.


Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen Karadeniz’de Millî Mücadele Konferansları serisi, 4 Mayıs Cuma günü Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ev sahipliğinde Rize’de düzenlenen konferansla tamamlandı.


Üniversitenin İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıyı çok sayıda akademisyen ve öğrenci takip etti. Konferansın öncesinde Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İstiklal Yaşar Vural tarafından açılış konuşmaları gerçekleştirildi.


Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık, Samsun’da başlayan konferans serisinin üçüncüsüne ev sahipliği yapan Üniversite yönetimine ve katılımcılara teşekkür ederek başladığı açış konuşmasında, Kurumun yüzüncü yıl etkinliklerine önümüzdeki aylarda da devam edeceğini belirtti. Filik-i Eterya’dan günümüze uzanan ve bugün uluslararası siyasette hala Türkiye’nin önüne çıkartılmaya çalışılan sözde Pontus soykırımı iddialarının ardındaki gerçeği bilmenin, tüm vatandaşların sorumluluğu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kırpık, konferans serisinin bu iddialara dair tarihi gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak amacıyla düzenlendiğini ifade etti.


Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İstiklal Yaşar Vural, katılımcıları selamladığı açılış konuşmasında, programın hazırlanmasında başta Türk Tarih Kurumu olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ederek, konferansın başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Güray Kırpık ve Doç. Dr. Zehra Aslan’ın konuşmacı olduğu konferansa geçildi.



“Pontusçuluk cereyanı 1815’te ilan edilen şark meselesinin bir alt projesidir”


Pontus soykırımı iddialarının dayandığı kaynaklara ve Pontusçu propaganda faaliyetlerine dair bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Güray Kırpık, Pontusçuların iddialarında delil olarak kullandığı temel kaynakların tutarsız olduğunu, daha çok propogandif yayınlar olduğunu ve bu kaynakların bölgedeki durumu tek yanlı olarak ele aldığını ifade etti. Pontus meselesinin temellerinin 1815 yılında toplanan Viyana Kongresi’nde tanımlanan Şark Meselesi (Doğu Sorunu) çerçevesinde, Türklerin Balkanlardan ve Anadolu coğrafyasından sürülmesi projesine dayandığını dile getiren Prof. Dr. Kırpık, Rumların bu proje doğrultusunda kullanılacak topluluklardan birisi olarak belirlendiğini söyledi. Millî Mücadele esnasında bu bir asırlık projeye karşı kadın-erkek mücadele edildiğinin altını çizen Prof. Dr. Kırpık, bugün hala dünyanın çeşitli ülkelerinde kurulan Pontusçu dernekler aracılığıyla propaganda faaliyetlerine devam edildiğine dikkat çekti.



“Memleketlerini terk etmek zorunda kalan muhacirlerden yaklaşık yüzde 44’ü geri dönememiştir”


Konferansın ikinci konuşmacısı olan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Aslan, Birinci Dünya Savaşı’ndan Millî Mücadele’ye Doğu Karadeniz’de gerçekleşen göçlere dair bir konuşma gerçekleştirdi. Anadolu’nun doğusundaki cephelerde alınan yenilgilerden dolayı ilk göçlerin doğudan batıya doğru yöneldiğini söyleyen Doç. Dr. Aslan, daha sonra gerçekleşen Rus işgali sırasında hızlanan kitlesel göçlerin güzergahı, muhacir komisyonlarının faaliyetleri, göçmenlere iaşe temini gibi konularda bilgi verdi. Göçler sırasında çeşitli asayiş sorunları, salgın hastalıklar, kıtlık gibi sorunlar yaşandığını söyleyen Doç. Dr. Aslan, Rusların bölgeden çekilmesinin ardından memleketlerine geri dönen nüfusa bakıldığında, göçmenlerin yaklaşık yüzde 44’ünün geri dönemediğini, geri dönenlerin de memleketlerini bıraktıkları gibi bulamadığını dile getirdi. Ahalinin işgal sonrasında açlık ve hastalık gibi sorunlarla yüz yüze kaldığını belirten Prof. Dr. Aslan, sadece 1919 yılında bu gibi sorunlar nedeniyle Müslüman ahalinin yüzde 30’unun telef olduğunu sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Üniversiteli gençlerden farkındalık eğitimi Tepebaşı Belediyesi tarafından verilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Eğitimi’ni tamamlayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardaki öğrencilere verdiği eğitim tamamlandı. Tepebaşı Belediyesi, kentteki çocuklar ve gençler için sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğine karşı farkındalık oluşturacak etkinlikler gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Tepebaşı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Semineri’ne katılan Osmangazi Üniversitesi Atık Yönetimi Kulübü öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardan olan Şehir Koleji ve Özel Çağdaş Okulları’ndaki öğrencilere de eğitim vererek konuyla ilgili farkındalık çalışması yaptı. Tepebaşı Belediyesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eko-Okul programı iş birliğinde gerçekleştirilen eğitim, 15 okulda bin 650 öğrenciye verildi. Eğitim veren öğrencilere ise önümüzdeki günlerde sertifika töreni düzenlenecek. Sürdürülebilir kalkınma konusunda farkındalık oluşturmayı ve toplulukları harekete geçirmeyi hedefleyen eğitim, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını öğrenme ve uygulama konusunda öğrencilere güçlü bir temel oluşturuyor. Pratik çalışmalarla birlikte öğrencilerin somut çözüm üretme potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçlayan faaliyetler, küresel amaçların temel prensiplerinin ve hedeflerinin anlaşılması ile etkili bir şekilde başkalarına aktarılması konusunda güçlü bir alt yapı sunuyor. Konuyla ilgili destekleyici görsellerin kullanıldığı eğitimde, katılımcı öğrencilerin soruları da yanıtlandı.
Adıyaman ’Yüzen adaları kurtarma projesi desteklenecek Adıyaman Üniversitesi tarafından Yüzen Adaları Kurtarmak amacıyla hazırlanan proje desteklenmeye değer görüldü. Adıyaman’ın Çelikhan ilçesi Çat Barajı’nda bulunan Yüzen Adaları yaşatmaya yönelik Adıyaman Üniversitesi tarafından hazırlanan proje, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından desteklenmeye değer görüldü. Çat Barajı’ndaki doğa şaheseri Yüzen Adaların yok olmasını önlemek ve yeniden canlandırılmasını sağlamak amacıyla hazırlanan proje ile ilk aşamada 300 metrekare alanda bulunan ada korumaya alınacak. Proje kapsamında Yüzen Adaların 1950’li yıllarda sahip olduğu su seviyesine ulaştırılması ve 30 dekarlık alana kadar genişletilmesi planlanmakta. Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Proje Koordinatörü Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Akca, Yüzen Adaların ihyası ile Adıyaman’ın ulusal ve uluslararası turizm potansiyelinin geliştirilmesinin hedeflendiğini ifade etti. Prof. Dr. Akca, “Yüzen Adaların korunması ve yeniden eski görkemine kavuşturulması, iklim değişikliğinin etkisinin azaltılmasına da ciddi katkılar sağlayacak. Bu adaların, iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki karbondioksiti organik karbonlar sayesinde tuttuğu ve bunun sonucunda atmosferin korunduğu belirlendi. Üniversite projeden elde edeceği deneyim ile diğer ülkeler için de referans bilgi üretmiş olacak. Projemiz estetikten ziyade iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacak, Türkiye’de benzeri olmayan örnek bir proje özelliği taşımaktadır” dedi. Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş ise, “Üniversitemiz akademisyenleri tarafından Çelikhan ilçemizdeki Çat Barajı üzerinde yer alan Yüzen Adaları korumak ve mevcut durumundan kurtarmak amacıyla hazırlanan projemizin bakanlık nezdinde kabul görmesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. İlimizin önemli turizm değerlerinden biri olan Yüzen Adaların yeniden hayata döndürülerek turizme kazandırılması elzemdir. Projemiz alanın turizme kazandırılmasının yanında iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması konusunda da önemli bir görev üstlenecektir. Bu önemli projede emeği geçen hocalarımıza ve desteklerini bizlerden esirgemeyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Adıyaman "Minik eller büyük hayaller” projesi Adıyaman’da devam ediyor Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü koordinesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile başlatılan proje kapsamında, ’Minik eller büyük hayaller’ temalı etkinliklerde çocuklar eğlenirken öğreniyor. 22-26 Nisan haftasında gerçekleşen etkinliklerde matematikten kodlamaya, kültür-sanattan eğitime birçok alanda sunulan etkinliklerle çocuklar hoşça vakit geçiriyor. 23 Nisan Çocuk Şenliği etkinlikleri kapsamında hafta boyunca Adıyaman’da halk eğitimi merkezlerince akıl zeka oyunları, bilim, sanat, seramik, ebru, çini, resim, mutfak atölyesi, geleneksel sanatlar ve kültürel mirasın tanıtılması, fotoğraf sergisi, ağaç dikimi ve spor faaliyetleri gibi birbirinden farklı etkinlikler düzenleniyor. Çocukların yenilikçi, problem çözen, farklı düşünen ve pozitif kişilik özelliklerine sahip olmalarının hedeflendiği "Minik eller büyük hayaller" programı kapsamında hafta boyunca gerçekleştirilen etkinliklerle, 4-14 yaş aralığındaki çocuklar ve gençlerin bireysel yeteneklerini fark etmesi ve doyasıya eğlenmesi bekleniyor. Konuyla ilgili bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında, geleneksel sanatlar ile kültürel mirasımızı çocuklarımıza tanıtmak, çocuklarda yeni ilgi alanları oluşturmak ve çocukların yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla yola çıkılan ’Minik eller büyük hayaller’ projesiyle Adıyaman’da çok farklı etkinliklere imza atıyoruz. Evlatlarımıza ebru, resim, çini, mutfak atölyesi, ağaç dikimi ve spor atölyeleri gibi pek çok alanda halk eğitim merkezlerimizin kapısını açarak geleceğimiz olan çocuklarımızla kültür ve sanatı buluşturuyoruz" ifadelerini kullandı.
Samsun Geleceğin mühendisleri için iş birliği Makina Mühendisleri Odası(MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde çalışmalarını yürüten Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği(MÜDEK) sayesinde ’daha iyi yetiştirilmiş ve nitelikli’ mühendislerin mezun edildiğini açıkladı. MMO Samsun Şubesi, Samsun Üniversitesi(SAMÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Paydaş Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantıya SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve MMO Samsun Şube yöneticileri katıldı. Toplantıda, SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Keleş, bölüm tanıtımını yaptıktan sonra MÜDEK başvuru hazırlıkları hakkında katılımcılara detaylı bilgi aktardı. Gürkan’dan MÜDEK’e övgü Toplantı ile ilgili basına bilgi veren MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, MÜDEK’in, farklı disiplinlerdeki mühendislik eğitim programları için akreditasyon, değerlendirme ve bilgilendirme çalışmaları yaptığını hatırlatarak, "MÜDEK, Türkiye’de mühendislik eğitiminin kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunuyor. Böylece güncel ve gelişmekte olan teknolojileri kavrayan, daha iyi eğitilmiş ve daha nitelikli mühendisler yetiştirilerek toplumun refahının ileri götürülmesine katkı sağlanıyor" dedi. Eğitim kalitesinde artış MÜDEK’in Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı (ENAEE-European Network for Accreditation of Engineering Education) ile International Engineering Alliance(IEA) Washington Accord’a üye olduğunu da hatırlatan Kadir Gürkan, "SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü, bu kapsamda başladığı çalışmalarını devam ettiriyor. Bu çalışmalar, öğrencilerimizin eğitim kalitelerinde önemli artışa yol açacaktır" diye konuştu.