- 15 Kasım 2017 Çarşamba 17:33

Başkan Yılmazer’den Sapancalı hemşerilerine teşekkür

A
A
A
Başkan Yılmazer’den Sapancalı hemşerilerine teşekkür

Sapanca Belediye Başkanı Doç.

Sapanca Belediye Başkanı Doç. Dr. Aydın Yılmazer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması çağrısına uyarak ülke ekonomisine destek veren Sapancalı hemşerilerine teşekkür etti.


Yastık altındaki altınlar milli ekonomiye kazandırıldığını belirten Başkan Yılmazer, “Biliyoruz ki yastık altında duran altının kimseye faydası yok. Fakat ülke ekonomisine faydası büyük olacaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın; Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan çağrıya cevap verilmesi neticesinde, ekonomiye yeni kaynak yaratırken, yastık altı altınlar riskten korunacak ve yüzde yüz devlet garantisinde saklanma imkânı bulmuş olacaktır. Çağrıya duyarsız kalmayan Sapancalı hemşerilerimize, bu meseleyi milli mesele olarak kabul edip önemseyen ve Türkiye’de en çok destek veren ilçe olarak ülkenin gelişmesine katkı sağladıkları için Sapanca halkına teşekkür ediyorum” dedi.



“Sapanca milli meseleye sahip çıktı”


Önceki gün Sapanca Belediye Başkanı Doç. Dr. Aydın Yılmazer’i makamında ziyaret eden Sapanca Ziraat Bankası Şube Yöneticisi Dr. Zafer Sezgin yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Sayın; Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını milli bir mesele olarak önemseyen Başkan Yılmazer’e ülkem adına teşekkür ediyorum. Diğer şubelerden aldığımız bilgiler doğrultusunda Sapancalı halkımızın bu çağrıyı milli mesele olarak önem veren, sahip çıkan ilçe olduğu gözlendi. Bu başarıda Sapanca Belediye Başkanı Doç. Dr. Aydın Yılmazer’in desteği kuşkusuz ki göz ardı edilmeyecek kadar fazla, başkanımızın geçtiğimiz günlerdeki çağrı desteğinin ardından şubemize gelenlerin sayısı artmış ve Türkiye’de en çok destek veren ilçe Sapanca olmuştur” şeklinde konuştu.


Yapılan görüşmede, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması çağrısına destek verilmesiyle Sapanca Ziraat Bankası Şubesinden yaklaşık 20 kilo altın toplandığı bilgisi verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.