GENEL - 11 Ekim 2016 Salı 15:49

FETÖ’nün Şeker kumpası çöktü

A
A
A
FETÖ’nün Şeker kumpası çöktü

2008 yılında 51 kişinin çete suçlamasıyla gözaltına alındığı şeker operasyonunun, FETÖ’nün Adapazarı Şeker Fabrikasını ele geçirmek için yaptığı kumpas olduğu ortaya çıktı.
FETÖ’nün 2008 yılında Adapazarı Şeker Fabrikasını ele geçirmek için fabrika ve kooperatif yöneticileri ile bürokratlara yönelik gerçekleştirdiği kumpas operasyonun karar duruşmasında 51 kişiye beraat kararı çıktı. Mahkeme, iddianamede yer alan çetenin olmadığına hükmetti.
2008 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla yürütülen ve dönemin Sakarya Vali Yardımcısı Haluk Nuri Ballı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Rıdvan Duran ile birlikte 51 kişinin çete suçlamasıyla gözaltına alındığı Şeker operasyonu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Adapazarı Şeker Fabrikasını ele geçirmek için yaptığı kumpas olduğu ortaya çıktı.
Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün karara çıkan davada, FETÖ kumpası ile yargılanan isimlerden 51 kişi beraat etti. Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasının ardından Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 12. celsesinde karar çıktı. Mahkemenin kararına göre yargılanan aralarında dönemin vali yardımcısı Haluk Nuri Ballı, dönemin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Rıdvan Duran ve diğer yöneticilerin de aralarında bulunduğu sanıkların tümü örgüt kurma suçu ile açılan kamu davasından beraat etmelerine karar verildi. Mahkeme kararında, “İddianamede düzenlenen diğer suçlar ile ilgili suçlarını işleme ve bu suçları örgüt kapsamınsa işleme kapsamında kamu davası açılmış ise de; olayda herhangi bir örgütün bulunmadığı ve tüm sanıkların bu suçtan beraatlerine” ifadesi yer aldı. Dava da yargılanan 5 kişi ise, münferit olarak işlenen ve örgüt ile ilişkilendirilmeyen tehdit suçlarından cezalandırılmasına karar verildi.
Dava sürecinde neler yaşandı?
2008 yılında başlayan kumpas, FETÖ’nün Adapazarı Şeker Fabrikasının arazisini ele geçirmek üzerine kuruldu. Bu kapsamda 65 bin çiftçinin sahibi olduğu Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi (APEK) Bank Asya’dan aldığı kredi borcunu ödeyerek fabrika üzerindeki ipoteği kaldırmak istedi. Bunun üzerine harekete geçen FETÖ’cüler paralel olarak sızdıkları devlet kadrolarını kullanarak kamuoyunda Şeker Davası olarak adlandırılan süreçte, arazinin satışını engelleyebilecek yönetici ve bürokratları çete soruşturması başlattı ve 51 kişiyi gözaltına aldı.
Ancak soruşturmada adı geçen kişiler hakkında isnat edilen suçlara yeterli delil bulunamadı. Dönemin Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Rıdvan Duran hakkında İçişleri Bakanlığından soruşturma istendi. Ancak bakanlıktan gelen "İsnat edilen suçlara ilişkin yapılacak işlem bulunamadı" raporuna rağmen mahkeme devam ettirildi. 15 Temmuz soruşturmasında hakkında tutuklama kararı çıkan ve halen firari olan dönemin savcısı Hikmet Usta, Duran hakkında istediği raporu işleme sokmadı ve yargılamasını devam ettirdi. Operasyonu gerçekleştiren Fetöcü emniyet görevlilerinin Duran’la ilgili ses kayıtlarıyla oynayarak delilleri kararttığı da ortaya çıkmıştı.
Öte yandan, dava devam ederken, 2008 yılında Şeker Operasyonunu gerçekleştirilen bazı emniyet mensupları hakkında yapılan soruşturmalar neticesinde FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla bir kısmı açığa alınırken bazı isimler ise tutuklandı.
Şeker kumpasında FETÖ fabrikayı ele geçirdi
Özel Yetkili mahkeme tarafından görülen dava, yargılananların çete suçlaması ile ilgili delillendirilememesine rağmen devam etti ve ilk duruşma operasyondan 19 ay sonra yapıldı. 19 ay boyunca tutuklu kalan isimler hakkında "tutuksuz yargılama" kararı verildi. Özel yetkili mahkemede uzun bir süre devam süren davada, sanıklar hakkında delil sağlanamadı.
Dava süresinde APEK araziyi satamadığı için Bank Asya’ya olan borcu katlanarak arttı ve 2012 yılında bankanın eline geçti. Bank Asya fabrikayı 2013 yılında Yıldız Holdinge satarak süreç sonunda tam 120 milyon TL kar elde etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."