EĞİTİM - 20 Ekim 2017 Cuma 09:51

SAÜ’de, ABD’deki Türk Diasporası değerlendirildi

A
A
A
SAÜ’de, ABD’deki Türk Diasporası değerlendirildi

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği Çarşamba Konferanslarının bu haftaki konuğu, SAÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği Çarşamba Konferanslarının bu haftaki konuğu, SAÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. H. Musa Taşdelen oldu.


SAÜ Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen programda “ABD’de Yaşayan Türk Diasporasının İslam ve Kimlik Algısı Üzerine Değerlendirmeler” başlıklı konu ele alındı. Amerika’ya gidiş anısından ve yaptığı anketlerden bahsederek konuşmasına başlayan Musa Taşdelen, “Diasporanın Türkiye ile olan ilgisi açısından baktığımızda, Avrupa Türk diasporasını dikkate aldığımızda, onlar her yıl Türkiye’yi ziyaret ederken, hatta Türkiye’ye yıl içinde bir kaç defa ziyaret edenleri mevcutken, her yıl ABD’den Türkiye’yi ziyaret etme oranı daha düşük görünmektedir. Türkiye ile ilişkiler Avrupa’daki Türk diasporası kadar yoğun değil. Biraz da mesafenin daha uzun olmasının etkisi söz konusudur. Amerika’daki Türk Diasporasında kimlik tanımlaması çok katmanlı olup üç kategori kullanılmaktadır; Amerikalılık, Müslümanlık ve Türklük. Bu arada dördüncü bir kategori olarak yerel kimliklerin de kullanılabildiği görülmektedir. Uygur olmak, Özbek olmak, Karaçay olmak, Kıbrıs Türkü ve Makedonya Türkü olmak veya Giresunlu ya da Rizeli olmak gibi. Bu kategorilerden en yüksek oranda tercih edilenleri Müslüman ve Türk olmaktır. Amerikan doğumlularda ve Türkiye dışı Türklerde Amerikalılık kimliği daha yüksek oranda benimsenmektedir” dedi.



“Amerika’da Türk olmak”


Türk Diasporasının önemli bir kesiminin ise Müslümanlık ve Türklük kavramını özdeş gördüğünü belirten Taşdelen, İslam inancı ile örf, adet, gelenek ve göreneği kapsayan kültürün iç içe olduğunu, dindarlık derecesine bakılmaksızın hemen hemen bütün Türklerin büyük çoğunluğunda bunun gözlemlendiğini dile getirdi. ABD’deki Türk Diasporasının çoğunluğunun Türklüğü hem soy hem de kültürel aidiyet olarak gördüğünü ifade eden Taşdelen, “Türk Diasporasının mensupları Türklük tanımlaması yaparken, bu terimi büyük oranda Türk soyundan olmak anlamında kullanmamaktadır. Kültürel aidiyet en yüksek oranda tercih edilmiştir. Amerika’da Türk olmak mevlit okumaktır, Yunus Emre’nin ilahilerini dinlemek, onları seslendirmektir. Türk kadınlarının bir araya gelip haftada bir mukabele okumasıdır. Amerika’da Türk olmak kahvehanede cebindeki son kuruşu arkadaşına çay ısmarlamaktır. Amerikalı komşusuna aşure tatlısı götürmektir, mahallesinde yalnızlık çeken siyah komşusunun derdiyle dertlenmek, Camiinin önündeki gönderde Amerikan bayrağının yanında asılı duran Türk bayrağının her gece indirilmesine karşın her sabah sabırla onu göndere çekmektir” diye konuştu.



“Mezhepler ve ibadetler”


Mezhep ve ibadetler konusuna bakıldığında da Türklerde mezhep taassubunun görülmediğini kaydeden Taşdelen, Türkiye ortalamasına göre ibadet etmenin daha düşük oranda göründüğünü aktararak, “Türk diasporasının en yüksek oranda uzak olduğu kimlik ateistlerdir. Kıbrıs Türkleri ve Balkan Türklerinde bunun oranı oldukça yüksek görünmektedir. Amerika’daki çalışma ve hayat şartlarının bunda etkili rol oynadığı söylenebilir. Türk diasporasının en dindarları kadınlar, kadınların da en dindarları ev hanımlarıdır. Bazı ilahiyat hocalarımızın dillendirdiği Müslüman azınlıkların fıkhı konusunun ele alınmasına ihtiyaç vardır. Bu konu Müslüman Diasporaların karşı karşıya kaldığı fıkhi meseleleri olarak daha kapsamlı bir şekilde gündeme getirilebilir” şeklinde konuştu.


Program Prof. Dr. H. Musa Taşdelen’e hediyelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.