YEREL HABERLER - 21 Ekim 2016 Cuma 17:10

SAÜ’de “Lozan’dan geriye kalmayanlar” isimli konferans gerçekleşti

A
A
A
SAÜ’de “Lozan’dan geriye kalmayanlar” isimli konferans gerçekleşti

Sakarya Üniversitesi Ab-ı Hayat Öğrenci Topluluğu ve Sosyal İlim Medeniyet ve Araştırma Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Lozan’dan Geriye Kalmayanlar’ isimli bir konferans düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe araştırmacı-yazar Mustafa Armağan konuşmacı olarak katıldı. Armağan, öğrencilere Lozan Antlaşmasını ve tarihi süreci hakkında bilgi verdi. Ortadoğu’da şuan yaşanan kaosun düğümü Yavuz Sultan Selim Han’da çözülüyor diyen Armağan, “Yavuz Sultan Selim Han tüm Ortadoğu’nun coğrafyasını, kaderini ve akışını 29 ayda değiştirmiştir. Türkiye’nin İran toprakları olmasını engelleyen 1514 yılında Çaldıran’da Yavuz Sultan Selim’dir. Bugün bu topraklar bize Yavuz’un armağanıdır. Bugün birçok devletin bir araya gelip almaya çalıştığı Musul’u ise Yavuz Sultan Selim bir paşasıyla almıştı” şeklinde konuştu. Yavuz Sultan Selim’in Ortadoğu seferine çıkmasının tarihin kaderini değiştirdiğini söyleyen Armağan, “Portekizli tarihçilerin belgelerine baktığımızda Hindistanlı bir amiralin Cidde Limanı’na baskın yapıp Mekke ve Medine’yi fethederek, Peygamberimizin mezarını Portekiz’e götürmek istediğini görüyoruz. Osmanlı o bölgeleri 400 sene yabancı düşmanlardan korumuştur” diye konuştu.
Mısır, Kıbrıs, Musul, Kerkük ve birçok Osmanlı toprağı Lozan Antlaşması ile kaybedildiğini söyleyen Armağan, “Osmanlı’nın Ortadoğu’da bulunan toprakları Lozan ile verildi. İngilizler, Ortadoğu’da işgalciydi, o toprakların tapusu bizdeydi. Biz Lozan’da Misak-i Milliyi bile gerçekleştiremedik. Lozan’da aslında Osmanlı’nın iki önemli silahı olan Ortadoğu petrolleri ve hilafet silahı elinden alındı. Bugün Osmanlı devam ediyor ve Ortadoğu toprakları, bugün yine bizde olsaydı, dünyada Amerika, Rusya, Çin gibi süper güç olacaktık. Sevr’in geçerli olması için, devletler hukukuna göre üç aşamanın gerçekleşmesi gerekiyordu. İlk aşama gerçekleşti antlaşma imzalandı fakat meclis ve padişah imzalanmadı. Sultan Vahdettin’in Sevr’e direnişi bir kahramanlıktır. Sevr’in onaylanmaması için meclisi feshetmiştir. Sultan Vahdettin, Sevr için ölürüm de imzalamam demiştir” şeklinde konuştu.
“Batı Trakya, Yunanlılara hediye edildi”
Lozan’a katılan Türk heyetinin diplomasi tecrübesi olmadığını dile getiren Armağan, “Lozan’da, Yunanistan’dan 5 milyar Osmanlı Lirası savaş tazminatı talep edildi. Tazminata karşılık, Karaağaç gibi ufak bir mahalle aldık. Yunanlılardan temsili dahi olsa bir kuruş savaş tazminatı alamadık. 1923’te Batı Trakya’nın nüfusu, Doğu Trakya’dan daha fazlaydı. Batı Trakya’nın yüzde 80’i, Doğu Trakya’nın yüzde 70’ini Türk nüfusu oluşturuyordu. Misak-ı Milliye göre Türk nüfusunun çoğunluk olduğu yerler alınacaktı fakat Batı Trakya maalesef Yunanlılara hediye edildi” diye konuştu.
“Yunanistan tek kurşun atmadan 12 Ada’yı aldı”
Yunanistan’ın tek kurşun atmadan 12 adayı almasından da bahseden Armağan, “12 Ada, Lozan Antlaşmasına kadar Osmanlı toprağıydı. İtalyanlar bunu kabul ediyordu. Fakat Lozan’da 12 Adayı İtalyanlara bıraktık. İkinci Dünya Savaşı’nda İtalyanlar savaşı kaybetmeye başladığında, adaları boşaltma kararı aldı. Ankara’ya telgraf çekildi; 12 Ada’yı boşaltıyoruz burası sizindir dendiğinde, Ankara’dan, bizi ilgilendiremez, diye cevap verildi. Sonra Hitler Almanya’sı 12 Adayı ele geçirdi. Almanya’da savaşı kaybetmeye başlayınca, adaları terk etmek zorunda kaldı. Bu sefer Almanya, Ankara’ya telgraf çekti bu adalar sizin geri alın diye maalesef Ankara’dan yine aynı yanıt geldi bizi ilgilendirmez dediler. 1946 yılında, 12 Ada’nın durumu için İngiltere, Amerika, Yunanistan ve Türkiye’nin olacağı dörtlü heyet toplanacaktı. Fakat Ankara buraya bir heyet yollamadı. Bizim atalarımız 12 Ada’yı Yunanlılardan almadı ama Yunanlılar tek kurşun atmadan 12 Adanın sahibi oldu” diye konuştu.
“Kıbrıs’ta garantörlük hakkını Menderes kazandı”
Kıbrıs’ı da Lozan’da kaybettik diyen Armağan, “Bugün Kıbrıs’ta garantörlük hakkı kazandıysak, Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu sayesindedir. 1958-1959 yılında yapılan Kıbrıs için yapılan müzakerelerde, Kıbrıs’ı Yunan adası yapmak istiyorlardı. Fakat Fatin Rüştü Zorlu Lozan’da verilmeyen mücadeleyi o müzakerelerde vererek büyük bir başarıya imza attı. Bugün Kıbrıs’ı Andan Menderes’in ve Fatin Rüştü Zorlu’nun kahramanlıklarına borçluyuz. Misak-ı Milliden taviz verildiğini gören Gazi Meclis Lozan’ı reddetti. Ancak II. Meclis’te Lozan kabul edilebildi. Bizim meclisimizden geçen Lozan, Türkiye Hilafeti kaldırmadan İngiliz Meclisinden geçmedi. Lozan’dan 13 ay sonra İngiliz Kral’ı antlaşmayı imzaladı. Hilafetin kaldırılması ile Musul’u da kaybetmiş olduk” şeklinde konuştu. Lozan Antlaşması ile tek kazancımız olan husus bağımsız bir devlet olma imkânımızdır diyen Armağan, “Lozan bana göre bir hezimettir. Misak-ı Milli Lozan’da delik deşik edilmiştir” dedi.
Etkinliğinin sonunda SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Armağan’a hediye takdim etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.