GENEL - 14 Şubat 2018 Çarşamba 16:34

Sultan Abdulhamid 100’üncü yılında anıldı

A
A
A
Sultan Abdulhamid 100’üncü yılında anıldı

Adapazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Orhangazi Kültür Merkezi’nde “Sultan Abdulhamidhan ve Mücadelesi” konulu konferans düzenlendi.

Adapazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Orhangazi Kültür Merkezi’nde “Sultan Abdulhamidhan ve Mücadelesi” konulu konferans düzenlendi.


Sultan Abdulhamidhan ve Mücadelesi konulu konferansa konuşmacı olarak sunucu Pelin Çift ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Teyfur Erdoğdu katıldı. Pelin Çift’in sunumu ile gerçekleştirilen konferansta Prof. Dr. Teyfur Erdoğdu tarafından Abdulhamid’in hayatı ve verdiği mücadele anlatıldı. Programı Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, Adapazarı İlçe Jandarma Komutanı Cafer Güneş, Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak ve çok sayıda izleyici katıldı.


Abdulhamid’in bu güne kadar hep yanlış tanıtıldığını belirten Prof. Dr. Erdoğdu, “Tarihte Abdulhamidhan döneminde yaşayarak onu ağır ifadelerle suçlayanlar Abdulhamid tahttan indirildikten sonra hepsi pişman olmuştur. Tevfik Fikret, Abdulhamid düşmanlığını Yıldızsarayı’na yapılan suikasta Abdulhamid’in Cuma Namazı çıkışında vatandaşla konuşurken anlık gecikmeyle hayatta kalmasına içerlenen Tevfik Fikret duygularını yazdığı “Bir Anlık Gecikme” şiiriyle dile getirmiştir. Ancak yine aynı Tevfik Fikret, devlet elden gidince pişmanlığını ‘Tarihler ismini andığı zaman, Sana hak verecek, Ey koca Sultan; Bizdik utanmadan sana iftara atan, asrın en siy Padişahı’na adlı şiiriyle dile getirmiştir” dedi.


1842 yılında doğan Sultan Abdulhamid ve babası Abdulmecit’in Osmanlı’nın modernleşme dönemini ifade ettiğini belirten Erdoğdu, “Babası Abdulhamid belki de en modern padişahtı. Onun kadar modern bir padişah gelmedi. Musiki ve hat sanatını çok sever ve iyi bir marangozdu. Arapça, Farsça ve Fransızca biliyordu. Savaş dışında Osmanlı sınırlarını geçen ilk padişahtı. Bilim adamlarını ülkeye getirir ülkesinin hiçbir konuda dünyadan geri kalmasını istemezdi. İngiltere Abdulhamid gelene kadar Osmanlı’nın dostuydu. Abdulhamit olmasaydı Osmanlı’nın sonu daha hızlı gelirdi. Osmanlı’nın itibarını düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlattı. Çoğu şahsi parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü olmak üzere toplam 1552 eser yaptırdı. Ülkenin dört bir yanını demiryolu ile döşedi. Dünyanın en büyük demiryolu Bağdat-Haydarpaşa demiryolu ile Şam-Hicaz arası demiryolu Osmanlı döneminde yapılmıştır. Abdulhamidhan tıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi kendimize güvenmeyi öğretti” diye konuştu.


Erdoğdu, “1877’de Ruslara yenildik Savaş tazminatı verecektik. Ruslar Ağrı’yı sat dedi ama satmadı. Ancak 31 Mart Vakası ile suçlandı. Kendisi bu konuyla ilgili meclis kurulmasını ve mahkeme açılmasını istedi ancak suçsuz olduğu kesin olduğundan açmadılar.Yazık ki, tahtan indirilmesi çok acımasız oldu. İçinde hiç Türk olmayan bir grup “Biz Meclis-i Mebusan tarafından geldik. Millet seni görevden aldı” diyerek tahtan indirmişlerdir. Abdulhamid Atatürk’ün de sevdiği padişahtır. Ancak aralarına İngilizler başta olmak üzere tüm düşman devletler duvar örmeye çalıştı. Abdulhamid’i sevmek için Atatürk’ten vazgeçmek zorunda değilsiniz. Veya Atatürk’ü sevmek için Abdulhamid’ten vazgeçmek zorunda değilsiniz” şeklinde konuştu.


Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, program sonunda Sunucu Pelin Çift ve Tarihçi Prof. Dr. Teyfur Erdoğdu’ya çiçek verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’deki katliamı anlatan resim sergisi açıldı Şırnak’ta, İsrail’in saldırısı altında bulunan Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla resim sergisi açıldı. Filistin’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanında ’Gazze’de Çocuk Olmak’ resim sergisi düzenlendi. İl geneli düzenlenen ve 72 eserin bulunduğu sergide, öğrenciler Gazzeli çocukların dramlarını resimlerine aktardı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, “Bilindiği gibi Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Ve biz insanlar zamanla bunu unutabiliyoruz. Duyarsız hale gelebiliyoruz. Bizde Şırnak İl Milli Eğitim olarak Gazze’de yaşanan bu cinayetleri, insanlığa karşı yaşanan bu soykırımı, unutulamaması için, gündemde tutulası için bir resim yarışması düzenledik. Savaşlarda en çok mağdur olanlar çocuklardır. Çocuklarımızın Gazze’de yaşananlara duyarlılığını artırmak için, gelecek yıllarda bu olayın unutulmaması için, çocuklarımızın zihinlerinde iz bırakması için böyle bir yarışma düzenledik. Bütün ilçelerimizden büyük bir rağbet oldu. Çocuklarımız ve öğretmenlerimize bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerinin yaptıkları 72 tane eserimiz var. Burada öğrencilerimizin resim yeteneklerini yarıştırmak değil amacımız, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını gündemde tutulmasını sağlamak” dedi. Resim yarışmasında birinci olan Silopi Fen Lisesi öğrencisi Yasemin Birlik de, “Resme başlamadan önce Gazze’de çocuk olmak nedir, nasıldır diye düşündüm. Çocukken bir anda büyümek, çocukluğunu yaşamadan ölmektir, Gazze’de çocuk olmak. Ailesini, evini, yolunu, en önemlisi de çaresizliğini kaybetmektir, Gazze’de çocuk olmak. Bende bunu anlatmak istedim resmimde” diye konuştu. Gün boyu açık olan resim sergisine Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.