SAĞLIK - 22 Mayıs 2017 Pazartesi 15:42

Ağrılara doğal çözüm: Nöral terapi

A
A
A
Ağrılara doğal çözüm: Nöral terapi

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elif Berber Menekşe, nöral terapinin hemen hemen pek çok hastalıklarda kullanılabilen bir metot olduğunu söyledi.


Nöral terapi hakkında bilgi veren VM Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’nden Uzm. Dr. Elif Berber Menekşe, “Başta Almanya olmak üzere birçok ülkede ağrı kliniklerinde kullanılan ağrı tedavi metodudur. Nöral terapide amaç; regülasyon yani vücudun yeniden düzenini kurarak ağrılara çözüm bulabilmektir, iğneler cilde yapılmaktadır. Akupunktur noktalarına, lokal ağrı noktalarına ve ağrıya sebep olabilen ameliyat izleri gibi bozucu alanlara enjeksiyon uygulanır. Nöral terapi, sinir düzenleme tedavisi olarak tanımlansa da sinirlere iğne yapılmamaktadır” dedi.


Uzm. Dr. Elif Berber Menekşe şu bilgileri verdi: “Genellikle insülin ucu şeklinde çok küçük iğneler kullanılmaktadır. İlaç olarak prokain ve lidokain gibi kısa etkili lokal anestezik madde kullanılır. Nöral terapide bu maddelerin lokal anestezik etkisinden değil, sinir sistemi üzerinde oluşturduğu biyoelektriksel düzenleyici etkisinden faydalanılmaktadır. Çok ciddi iğne fobisi olan hastalar bile bu tedaviyi yaptırabilmektedir. Uygulanan tedavide temel amaç; iğne yapmak değil, sinir sistemi ağında biyoelektriksel uyarı oluşturmaktadır. Seçilen sinir sisteminde kablo gibi bildiğimiz sinirler gibi değildir. Vücudun her hücresine ulaşan sinir uyarıları, vücudun network ağıdır. Bozucu alanlardaki olumsuz uyarılar nötralize edilir. Yaşamımız boyunca geçirdiğimiz mikrobik hastalıklar, ameliyatlar, kazalar, fiziksel ve psikolojik travmalar biyo-elektriksel bozucu alanlar sebep olmaktadır. Bademciklerimiz iltihaplandığında, dişimiz çürüdüğünde ya da sezaryen gibi bir ameliyat sonrası o bölgedeki iletişim ağı etkilenir. Bozucu alanlara cilde yapılan nöral terapienjeksiyonu ile iletişimdeki bozukluk düzeltilmektedir. Nöral terapi hemen hemen pek çok hastalıklarda kullanılabilen bir metottur. Fibromiyalji gibi yaşam kalitesini bozan ve kronikleşen migren gibi ağrı durumlarında hastalar avuç avuç ilaç yutmaktadır ve bu sebebe yönelik bir tedavi değildir. Fibromiyaljiye bağlı yaygın bel, boyun ve sırt ağrılarında, boyun kaynaklı baş ve migren ağrılarında, kronik ağrı refleksini kırmada bir tedavi seçeneğidir. Hormon bozukluklarda, bağırsakla ilgili bazı şikayetlerde, karın cildine yapılan uygulamalar da etkili olabilmektedir.”


Tedavi ettiği hastalarıyla ilgili konuşan Uzm.Dr. Elif Berber Menekşe, “Birgül Çavuş isimli hastamız, her gün baş ağrısı boyun ağrısı, başını taşıyamama hissi nedeniyle acile başvurmaktan muzdaripti ilk muayene geldiğinde, gittiği tedavilerden hiçbir fayda görmediğini belirtti. Solda belirgin diş sıkma bruksizmi mevcuttu, boyun, kafa arkası ve yüzüne çeşitli noktalardan yapılan nöralterapi ve nöroproloterapi seanslarından sonra, ilk defa baş ağrısı nedeniyle acile gitmeyip, rahat bir uyku uyuduğunu ifade etti. Hastane personelimiz olan Pınar Öncü Çırak isimli hastamıza ise o ana kadar yapılan fizik tedavi programı ile; boyun kaynaklı baş ağrısı, boyun ağrısı, ön kolunda ki ağrılar ve ellerindeki sinir sıkışmasına bağlı uyuşmalar geçmemişti. Bu nedenle; Pınar hanıma boyun, baş ve yüz bölgesine nöral terapi, kollarına, el-bilek seviyesine nöral terapi ve nöroproloterapi seansları uygulandı ve şikayetlerinin artık tamamen geçtiğini ifade etti” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”