SAĞLIK - 25 Nisan 2017 Salı 17:24

Bel fıtığı tedavisinde yeni gelişmeler

A
A
A
Bel fıtığı tedavisinde yeni gelişmeler

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak, ozon ile bel fıtığı tedavisinin son yıllarda oldukça popüler olduğunu söyledi.


İnsanda 33 adet omurga kemiği mevcut olup bunların 7 adeti boyunda, 12 tanesi sırtta, 5 adet belde, 5 sacral bölgede ve 4 adet de koksal vertebrada yer alır. Etraflarında yer alan eklemler kas dokuları bağ dokuları disk dokuları ve omurilik ile bağlantılı olarak insanların ayakta kalmasını ve gövdenin ağırlığının bacaklara aktarılmasını sağlarlar. Bu yapılardaki herhangi bir sorun ağrı, uyuşma ya da kuvvet ve/veya duyu kusuru ile kendini belli edebilen klinik tablolar oluşturabilir.



“Her bel ağrısı bel fıtığı demek değildir”


VM Medical Park Samsun Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği’nden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak bel fıtığı hakkında bilgi verdi. Çoğu kişinin hayatının belli bir döneminde mutlaka bel ağrısı çektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak, “Ama her bel ağrısı bel fıtığı demek değildir. Öykü, muayene ve klinik ve radyolojik bulgular eşliğinde hastalara tanı konulur. Tanı için genellikle altın standart manyetik rezonans (MR) dediğimiz radyasyon yaymayan cihaz ile konmaktadır. Her bel fıtığı hastasına illa ki cerrahi demiyoruz fakat eğer hastanın ani gelişen idrar ve büyük abdest kaybı varsa, ayaklarında kuvvet kaybı gelişmişse bu, en acil ameliyat endikasyonudur. Diğer türlü önce medikal tedavi dediğimiz ilaç tedavisi, tutucu tedavi dediğimiz istirahat ve korse tedavisi son olarak da fizik tedavi denenmektedir. Bütün bunlara rağmen hala hastanın ağrısı geçmemiş, ilerleyici kuvvet kaybı oluşmuş ve hastanın iş ve sosyal yaşamının ileri derece bozulduğu durumlarda cerrahi tedavi önerilir. Cerrahi tedavide amaç, ağrı ve bacakta güçsüzlüğe neden olan fıtıklaşmış diskin sinire olan basısının ortadan kaldırılmasıdır. Lomber disk hernisi olan hastaya açık diskektomi, mikrodiskektomi veya tam kapalı (endoskopik) diskektomi ameliyatı önerilebilir” dedi.



Ameliyat çeşitleri


Ameliyat çeşitlerinden bahseden Yrd. Doç. Dr. Çolak, “Açık diskektomi ameliyatı; genel anestezi altında, hasta yüzüstü veya diz-dirsek pozisyonunda uygulanır. Ciltte yapılan 2-4 cm’lik kesiden yapılır. Daha sonra kas dokusu sıyrılarak ekartör yerleştirilir. Omurganın arkasındaki kemik dokudan küçük bir pencere açılarak, hemen altındaki bağ dokusuna ulaşılır ve bu dokunun bazen alınarak bazen bağ dokusunda da küçük bir giriş yeri açılmasını takiben omurilik kesesi ve buradan çıkan sinir kökü görülür. Sonrasında hastada yakınmayı oluşturan sinir köküne basan fıtık parçası görülür ve çıkarılır. Daha sonra fıtığın oluştuğu disk mesafesine girilerek fıtık çıkartılması işlemi yapılır ve kanama kontrolu yapıldıktan sonra ameliyat sonlandırılır. Mikrodiskektomide (mikroskop kullanılarak yapılan bel fıtığı ameliyatı); altın standart cerrahi olup tüm dünyada en fazla yapılan ve tüm cerrahların çok rahatlıkla uyguladığı yöntemdir. Genellikle spinal anestezi eşliğinde hasta uyumadan yapılır. Burada ise daha küçük cilt kesisi kullanılır ve daha az kas dokusu ekarte edilir. Bu da hastanın ameliyat sonrası döneminin daha rahat ve ağrısız geçmesine neden olur. Daha az kas dokusunu ekarte ederek ameliyat yapmak, ameliyat sonrası daha az kas spazmı yani daha az ağrı demektir. Ameliyatta kullanılan mikroskop ise dokuların daha büyük, üç boyutlu ve çok ayrıntılı tanınmasını sağlayarak komplikasyon olasılığını azaltır. Mikrodiskektomi sonrası hastalar ortalama 4-6 saat içinde mobilize edilip ayağa kalkarlar. Bu erken hareketlenme hastanın geceyi daha rahat geçirmesini ve tuvalet gereksinimini kendisinin yardımsız yapmasını sağlıyor. Hastalar çoğunlukla 1 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilmektedir. Tam kapalı (full endoscopic) bel fıtığı ameliyatı; bel bölgesinde arkadan, arka-yan veya yan taraftan girilerek yapılır. Tüm tip endoskopik girişimlerde, açık veya mikrodiskektomiden çok daha küçük bir cilt kesisi (0.6 cm) kullanılır. Son 10 yılda endoskopik yöntemler tıpta çok güncel hale gelmiş ve beyin cerrahisinde de kendine önemli bir yer edinmiştir. Hastalar için günübirlik yatış yapılmakta, hastalar ameliyattan 2 saat sonra yürümekte ve 6 saat sonra taburcu edilmektedir. Erken hareketlenme hastanın günü daha rahat geçirmesini ve tuvalet gereksinimini kendisinin yardımsız yapmasını sağlamaktadır. Ameliyatlar genel veya epidural anestezi altında gerçekleştirilir. Bel bölgesinde oluşan fıtığın yerleşim yerine göre orta veya yan taraftan girilerek yapılan tam kapalı bel fıtığı ameliyatı; 0.6 cm’lik bir kesiden fıtıklaşmış disk alanına sokulan 4 mm’lik bir endoskop yardımıyla ekrandan cerrahi saha görülerek gerçekleştirilir. Bu ameliyatın en önemli avantajı mikrodiskektomide zorunlu olan kas dokusu sıyırması (diseksiyonu) ve kemik doku açılımı gerektirmemesidir. Bu da tam kapalı ameliyat sonrası bel ağrısının çok daha az olması ile hastanın erken hareketlenerek günlük yaşama çok daha çabuk katılabilmesini sağlar. Bu ameliyattaki en büyük sorun cerrahın bir ekrana bakarak ameliyatı yapması hemen her hastaya uygun bir cerrahi olmaması en önemli handikapıdır. Öğrenme eğrisi oldukça zorludur. Hasta seçiminin mutlaka dikkatli yapılması gereklidir. Hastalara cerrahi işlem sırasında oluşabilecek bir sorunda açık yada mikrocerrahi dönülebileceği ayrıntılı olarak anlatılmalı hasta bilgilendirilmelidir. Ne kadar başarılı cerrahi yapılırsa yapılsın bel fıtığında tekrarlama riski mevcuttur. Bu oran yüzde 5-12 arasında değişmektedir. Bu durumlarda tekrarlamış bel fıtığı olan hastalara ya yeniden mikrocerrahi ya da eğer o bölgede hareketli segment dediğimiz oynayan bir omurga görüntüsü varsa alternatif cerrahi olarak enstrümantasyon dediğimiz halk dilinde platin denilen vida ameliyatı uygulanabilir. Bunun dışında bazen hastaların kendi yapısına göre aşırı bir iyileşme dokusunun oluşması sonucu sinir kökü etrafında belirgin bası etkisi oluşturan granülasyon dediğimiz yapışıklıklar gelişebilir. Son yıllarda bu tür yapışıklıklar için hastalara epiduroskopi dediğimiz işlemler yapılabilir Epiduroskopide ucunda mikro-kamera, lazer portu ve enjeksiyon portu mevcuttur. Fleksible, yani ucu her yöne kıvrılabilen fiberoptik epiduroskop ile anatomik yapılar ayrıntılı olarak görüntülenerek video-kamera sistemi ile değerlendirilir, fıtıklara lazer uygulanarak, onların küçülmeleri sağlanır, yapışıklıkların mekanik olarak temizlenmesi sağlanır, sinir sıkışmaları düzeltilir ve ilaç enjeksiyonları yapılarak dokuların fizyolojik sağlıklarına tam olarak kavuşmaları sağlanır. Sadece bir girişimle bütün bel bölgesine, bu bölgedeki tüm fıtıklara müdahale edilebilir. Kemik yapılar ve kaslar etkilenmezler ve zarar görmezler. Kısa süreli bir yöntemdir ve yaklaşık 30 dakika sürer. Yalnızca fleksible fiberoptik endoskop kullanıldığı için sinir ve damar yaralanma riski yok denecek kadar düşüktür. Girişimden 4 saat sonra hasta yürüyebilir ve günlük yaşamına dönebilir. Epiduroskopi, fizik tedavi uygulamaları ve ilaçlardan fayda görmeyen hastalar için en son geliştirilen ve en ideal yöntem olarak düşünülmektedir. Bu işlemler dışında son yıllarda ameliyat olmak istemeyen, herhangi bir nörolojik kaybı olmayan sadece ağrısı olan hastalara uyguladığımız alternatif bir tedavimiz daha var. Burada hastanede yatış yapılarak uygulanan sadece bel bölgesine yapıştırılıp etkisini gösterdiği düşünülen ilaç bantları mevcuttur. Amaç cerrahi öncesi hastaya son bir şans vermektir” diye konuştu.



Ozon terapisi


Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak, “ozon terapisi” hakkında şu bilgileri verdi: “Son yıllarda halkımızın çok duyduğu bir diğer tedavide ozon terapisidir. Burada amaç ozonun disk içersine verilmesi ve bizim proteoglikan dediğimiz yapılar parçalanıp ve su tutamaz hale gelmesidir. Böylece serbest oksijen radikallerinin oluşumunu engellenir. Disk mekanik olarak büzüşür ve mumyalaşır yani artık şişerek ağrıya neden olamaz. Ozon terapisi iki şekilde uygulanır. Birincisinde ameliyathane koşullarında ve görüntüleme cihazlarının eşliğinde bizzat fıtığa neden olan diskin içersine verilerek. 1 kez uygulanır. Narkoz neşter gerektirmez. Yan etkisi yok denecek kadar az olan ve tekrarlanabilir bir yöntemdir. Hastanede kalmanıza gerek yoktur. İşlem 10 dakika civarında sürer. Bu yöntem araştırmalarda ameliyat kadar etkili olduğu düşünüldüğünde ozon diskektomi olarak da adlandırılmaktadır. Biz diskoliz diyoruz. İkinci uygulama yöntemi normal poliklinikte bel fıtığına neden olan omurgalar civarına belin iki yanına 3 sağ, 3 sol tarafa 5 santim derine çok ince bir dental iğne ile 10 cc kadar ozon enjekte edilir. Ozon gazı derinliklere, disk etrafına ve şişmiş sinir civarına nüfuz ederek emilir ve etkilerini gösterir. Her gün uygulanması gerekir toplam 12-14 uygulama ile hasta sorunlarından kurtulur. Bu yönteme ‘diskosan’ adı verilmektedir. Ozon ile bel fıtığı tedavisi son yıllarda oldukça popüler olmuştur. Sonuç olarak hangi tip tedavi ya da hangi tip cerrahi uygulanırsa uygulansın hekimin birinci amacı önce zarar vermemektir. Her tedavi şeklinin bir komplikasyonu olabileceği hastalara ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Tedavi olduktan sonra hastaların kendilerini nasıl korumaları gerektiği, nelere dikkat etmeleri gerektiği ve yaşamlarını nasıl sürdürmeleri gerektiği dikkatli bir şekilde anlatılmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Özhaseki, “Şimdi başka belediyecilik başladı, algı belediyeciliği. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, AK Parti’nin gerçek ve hizmet belediyeciliği yaptığını söyledi. Muhalefeti eleştiren Bakan Özhaseki, "Şimdi başka belediyecilik başladı, algı belediyeciliği. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Öğretmenevi’nde STK, Sektör temsilcileri buluşması programına katıldı. Burada kalabalığa hitap eden Bakan Özhaseki, yerel seçimlerin önemine dikkat çekerek, “Bütün seçimler Türkiye’de önemlidir. Ama yerel seçimlerin şöyle bir önemi de vardır. Siz orada kendi geleceğinizi inşa edecek insanı seçersiniz. Yani çocuklarımızı büyüteceğimiz, yaşayacağımız ortamı bize hazırlayacak olan insanı seçersiniz. Şehirlerin geleceği o şehirdeki yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Oradaki yerel yönetici başta belediye başkanını kast ediyoruz. Dürüst birisi ise çalışkan, gayretli birisi ise gerçekten Allah rızası için bunu yapıyor, gece gündüz demeden toplum için bunu yapıyorsa Cenabı Allah onun gören gözü oluyor. Ayağı oluyor, yardım ediyor. Değilse, niyet bozuksa her işi eline yüzüne bulaştırıyor. O zaman da bunun eziyetini bizler çekiyoruz. Biz geleceğimizi oyluyoruz. O yüzden bildiğimiz doğruları söylemekte gayret ediyoruz” ifadelerine yer verdi. 1994 yılı öncesinde ideolojik, takıntılı, kafasındaki sapkın hedeflerine ulaşmak için belediyecilik yapan insanlar olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “İstanbul’da bir semtte kahveler dolu. Fabrikadan mal çekiyorum özel sektördeyim. Kahvehanelerin neden dolu olduğunu sordum. Bana cevap olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elemanları olduğu, akşama kadar oyun oynadığını söylediler. Çalışmaz, eylem olacağı zaman otobüsler yanaşır, gösteri alanına giderler. Bunlar çalışmak için değil ki. Öğrenciliğim İstanbul’da geçti. Cami yanında tavana kadar çöp deryası olduğunu bilirim. Sular akmaz. Gece saatlerine suyu kurarız, kap kacağı biriktirip elimizi yüzümüzü yıkayacağız. O dönemler öyleydi. Ama biz çıktık dedik ki hizmet edeceğiz. Gece gündüz çalışacağız. Kimseyi ayırmayacağız. Mazeret de üretmeyeceğiz. Bu sözümüzde durduk. Yıllardır çok şükür birçok belediyede bunları da yaptık başardık” şeklinde konuştu. "Biz sözümüzde, ahdimizde dururuz, çalışırız" Kayseri Belediye Başkanlığı dönemlerini hatırlatan Bakan Özhaseki, “Biz sözümüzde ahdimizde dururuz, çalışırız. Haliyle Türkiye’nin birçok zorluğu var. Bulunduğumuz coğrafya böyle bir coğrafya en büyük zorluklardan birisi de depremsellik. Hepimiz bilelim ki şu anda bile yer altında kırılmamış, hangi şiddette kırılacağını bilmediğimiz 500’e yakın fay hattı var. Türkiye bir deprem ülkesi. Çok 100 yılda 6 üzerinde yıkıcı deprem sayısı 231. Ölen insan sayımız 130 bin. Öyle olunca bizim şehirlerimizi muntazam yapmamız lazım. Depreme dirençli yapmamız lazım. Evlerimiz rastgele yapmamız lazım. 6 Şubat’ta meydana gelen hadisede 680 bin evimiz yıkıldı, 170 bin de işyeri. Dile kolay, 850 bin. Burada tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan da zarar gördü. Asrın felaketi olarak deniliyor ama bin yıllık Anadolu medeniyetimizde başımıza gelen en büyük felaket buydu. Bundan daha büyük felaket de Moğol istilası dahil karşılaşmadık. Zararımız 100 milyar doların üzerinde. Ama çok şükür bunu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler de yol arkadaşları olarak hep beraber adeta asrın dayanışmasına döndürdük. Gece gündüz çalışıyoruz. Arı gibi çalışıyoruz. Şu anda 300 binden fazla ev yapılıyor. Köy evlerini artık çelik karkastan yapılıyor. Şehirlerin merkezlerini, altyapılarını yapıyoruz. 76 bin evi geçen haftalarda vatandaşlarımıza teslim ettik” diye belirtti. 6 Şubat depreminden sonra asrın dayanışması sergilendiğinde bölgeye gelen yabancı misyon şeflerinin “Bu depremin 4’te 1’i bizde olsaydı vallahi biz bunun altından kalkamazdık” dediklerini hatırlatan Bakan Özhaseki, “Birkaç gün önce gazetelerde gördüm. Amerika’da bir kasırga olmuştu. Devlet üç senede hala oraya gitmemiş, vatandaş isyan ediyor, protestolarda bulunuyordu. Çok şükür bizde ilk günden itibaren oradaydık. 810 AK Partili belediye var. Bütün başkanlarımızı oraya gönderdik. Çalışıyoruz. İnşallah oradaki kardeşlerimizin bütün haklarını vereceğiz” "Hadi gelin bin şantiyeyi gezdireceğim diyorum, gelen giden yok" Özhaseki, “Bir ay kadar önceydi. Ana muhalefetin genel başkanı çıkmış, ‘hükumetin deprem karnesini açıklıyorum, sıfır, sıfır.’ Ne diyor dedim ya? Gösteri yapar gibi adamcağız bağırıyor elinde kağıtla. Bir başka genel başkan çıkıyor diyor ki 76 bin evi ‘Herhalde AKP’lilere verdiler’ diyor. Allah sizi ıslah etsin. Ne olursunuz şu kirli dilinizi çekin. Öteki de çıkmış, ‘Özhaseki’ye bak, utanmadan mis gibi evler yaptık’ diyor. Ne diyeceğim, mis gibi evler yapıyoruz. Aslanlar gibi evler yapıyoruz. Ne dememi beklersiniz. Oradaki çalışma bile zoruna gidiyor. Hükumetin başarısı bile zoruna gidiyor. Deprem olduğunda bir genel başkan yardımcısı diyor ki ‘Hükumet depremin altında kalır, merak etmeyin’ diyor. Ya ne biçim adamsınız? Enkazın altında insanlar var, kurtarmaya çalışıyoruz. Daha birinci gün. Hala siyaset derdindeler. Ne olur şu kirli dilinizi bir çekin ya. Hadi gelin bin şantiyeyi gezdireceğim diyorum gelen giden yok” diyerek muhalefeti eleştirdi. “Hem iktidarda hem yerel siyasette çalışacağız” 22 yılda AK Parti’nin iktidarda olduğunu, geçmiş iktidarlardan kat kat fazlasını yaptıklarını söyleyen Bakan Özhaseki, “Biz çalışacağız. Hem iktidarda hem yerel siyasette çalışacağız. Günü birlik biraz vakit geçirirler geçer giderler. Ama önemli olan bıraktığınız eserler. Hamdolsun 22 yılda iktidardayız. Türkiye’yi büyüttük. Altyapısını yaptık. Hiç kötü sözümüz olmaz geçmiş iktidarların üzerine kat kat fazlasını yaptık. Eğer biz bu beldeyi seviyorsak burada güzel işler olsun istiyorsak, elimizde güçlü bir AK Parti iktidarı varken Özcan Beye de sonuna kadar destek olacağız” dedi. “Hiç çalışma yok, çalışıyormuş gibi gözüküyor” 20 yıl belediye başkanlığı yaptığını söyleyen Bakan Özhaseki, “Her seçimlerde çıkardım. Yaptıklarımı anlatırdım. Önümüzdeki dönemde şunları yapacağım derdim. Vatandaşlar oy verirse gider yapardık. Şimdi başka belediyecilik başladı. Algı belediyeciliği. Yapmıyor, yapıyormuş gibi gözüküyor. Hiç çalışma yok, çalışıyormuş gibi gözüküyor. Adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar. Geçen seneki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüme ayrılan taraf 485 milyon, algı operasyonları için ayrılan ara 900 milyon lira civarı. Allah sizi ıslah etsin ne diyeyim. Sosyal medya ordusuyla, trollerle, yan yatıyor alkışlıyorlar, gülüyor, alkışlıyorlar. Sövün buraya diyorlar hücum, 50 bin kişi birden sövüyorlar. Ama gerçek belediyecilik ayrı bir şey. Gerçek belediyeciliğin temelinde hizmet var. Biz de hizmet yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Manisa CHP Genel Başkanı Özel halk buluşmasının finalini Turgutlu’da yapacak CHP Genel Başkanı Özgür Özel halk buluşmalarının finalini memleketi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde gerçekleştirecek. Halk buluşması 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleşecek. Görkemli bir final ile seçim çalışmalarının noktalamak isteyen Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek’i Turgutlu’da ağırlayacak. Halk buluşması aynı zamanda CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın’ın seçim kampanyasındaki son halk buluşması olacak. Büyük halk buluşması 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleşecek. “Tarihi bir buluşma olacak” Turgutlu Belediye Başkan Adayı ve mevcut Belediye Başkanı Çetin Akın, “Aylardır çok güzel bir kampanya yürütüyoruz. 31 Mart yerel seçimlerinin son halk buluşmasını Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ferdi Zeyrek’in katılımı ile Turgutlu’muzda yapacağız. Bu yönüyle tarihi bir buluşma olacak. Turgutlu’muzda ve Manisa’mızda umut zirvede, heyecan yüksek; kazanmaya hazırız. Tüm hemşehrilerimi 29 Mart Cuma günü saat 17.30’da Koza Parkı Kavşağı’ında gerçekleştirecek olduğumuz büyük buluşmaya davet ediyorum” dedi.