YEREL HABERLER - 25 Kasım 2016 Cuma 18:34

Bilgiç: “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”

A
A
A
Bilgiç: “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Bilgiç, “Hacı Bektaşi Veli asırlar önce ne güzel söylemiş: ‘Bir olalım, diri olalım, iri olalım’” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Topluluğu, "Alevi Bektaşilik Kültür Günü" kapsamında bir panel düzenledi. Prof. Dr. Kurtman Ersanlı ve Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Topluluğu’nun Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül’ün panelist olarak yer aldığı panelin yöneticiliğini ise Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Aslan yaptı. Panele ayrıca Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, akademisyenler, öğrenciler ve Samsunlular katıldı.
Panel, Topluluk Başkanı Soner Aslan’ın topluluğun vizyonu ve amacı hakkında bilgi verdiği açılış konuşmasıyla başladı. Aslan, topluluk olarak Hacı Bektaş Veli’nin sevgi, anlayış ve hoşgörüsünü yaymayı hedeflediklerini söyledi.
"Farlılıklarımızı bir yana koyarak birlik olalım"
Konuşmasına, kimseyi ne olursa olsun ötekileştirmeden, herkesi yaratılanların en değerlisi kabul eden canlara selam ederek başlayan Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, "Asıl konumuza geçmeden önce bir şeyin altını çizmek istiyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımızda bir değil bin kere düşünmek zorundayız. Milletimize ve devletimize düşmanlık eden, her geçen gün artan bir şiddetle saldıran unsurlar var. Bize düşen görev, farklılıklarımızı bir yere koyarak birbirimize sarılmamız ve birlik olmamızdır. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra bu en önemli görevimizdir. ‘Ayrılıkta azap var’ sözü boşa söylenmemiştir" dedi.
“Sevginin kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir"
Alevilik ve Alevilik-Bektaşilik anlayışını tanımlayarak açıklayan Prof. Dr. Ersanlı, "Alevilik, adını Hz. Ali’den alan, onun soyunu ve onu takip eden, İslam inancına sahip olanlar tarafından kurulmuştur. Yani Alevi olmak, Hz. Ali’nin yolundan gitmek, Hz. Ali gibi düşünmek, onun gibi yaşamaya çalışmak ve hikmet sahibi olmaktır" ifadelerini kullandı.
Alevilik Bektaşilik anlayışında sen ben, kadın erkek çocuk ayrımı olmadan herkesin aynı değerde Hakkın severek överek yarattığı kimse olduğunu dile getiren Ersanlı, Hakkın severek yarattığına hor gözle bakmanın ise insan olmaktan uzaklaşmak demek olduğunu kaydetti. İnsan olabilmek için sevgiyi işaret eden Prof. Dr. Ersanlı sevginin kaynağının da Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim olduğunu belirtti. Ersanlı, "Gün bir olma, diri olma, iri olma günüdür" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
"Alevilik Hz. Muhammed ve Hz. Ali ile bağlantılı bir İslam inancıdır"
Panelde Alevi Bektaşi inancının önemli sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili konuda konuşan
Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül de, "Alevi inancında birçok sorun olmasına rağmen ben burada dört tanesini gündeme getirmek istiyorum. Bu sorunların başında, Alevi inancının İslam inancı dışındaki inançlara dayandırılması geliyor. İkincisi, yazılı kaynakların dikkate alınmaması, üçüncüsü Alevi-Sünni inançlarındaki ortak değerlerin yok edilmeye çalışılması ve son olarak, şehirleşme sonucu ortaya çıkan sorunlar" dedi.
“Dış odaklar Türkiye’yi Alevi ve Sünni olarak bölmeye çalışıyor”
Dış odakların Türkiye’yi Alevi ve Sünni olarak bölmeye çalıştıklarına dikkat çeken Gül, "Aleviliği İslam dışında bir inanç gibi göstererek toplumsal çözülme oluşturmaya çalışıyorlar. Alevilik, Hz. Muhammed ve Hz. Ali ile bağlantılı bir İslam inancıdır. Hititler, Urartular gibi daha öncesinde aramak gaflet ve delalettir" ifadelerini kullandı.
Alevilerin doğru bir şekilde örgütlenebilmesi için devlet yardımının gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gül, sözlerine şöyle devam etti: "Ailevi Bektaşi inancı ile ilgili derneklerde her derneğin farklı bir uygulaması var. Bu da karmaşaya neden oluyor. Bunun önüne geçmek için Alevilerin de kendi içinde örgütlenerek kendi ibadetlerini özgür bir şekilde yapmaları konusunda devletimizden destek bekliyorum."
Konuşmaların ardından Muharrem Temiz’in sazını dinleyen katılımcılar, aynı zamanda Alevi kanaat önderi olan Prof. Dr. Kurtman Ersanlı ile Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Topluluğu’nun Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül’ün semah gösterisini izlediler.
"Allah birlik ve dirliğimizi bozmasın"
Programın sonunda panelistlere teşekkür belgesi sunan Rektör Prof. Dr. Bilgiç panele teveccüh gösteren akademisyen ve misafirlerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “İyi ki hocalarımızı ve konuklarımızı yalnız bırakmadık ve yanlarında olduk. Ne mutlu bize ki sizin gibi güzel ve değerli insanlarla buluşmuşum. Allah birlik ve dirliğimizi bozmasın. Hacı Bektaşi Veli asırlar önce ne güzel söylemiş: ‘Bir olalım, diri olalım, iri olalım’. Cenab-ı Allah hepimizi farklı özelliklerde yaratmış ve beraber olmamız için çok fazla meziyet ve vasıflar vermiş. Aynı vatan toprakları üzerinde yaşayıp, aynı dili konuşup, aynı Allah’a inanıp ayrı düşmemiz akıl kârı değil. Birliğimizi ve dirliğimizi bozmaya çalışanlara karşı en büyük engel inşallah bizler olacağız. Bu temenniler ile sizleri canı gönülden selamlıyorum, sağ olun, var olun.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.