EĞİTİM - 22 Nisan 2018 Pazar 17:44

Bilgiç: "OMÜ artık kendini göstermeye başladı"

A
A
A
Bilgiç: "OMÜ artık kendini göstermeye başladı"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, OMÜ’nün, 2017-2018 yılları içerisinde uluslararası değerlendirmeyle dünyada ilk binde yer alıp, 2017’de eğitim ihracatında Orta Doğu Teknik Üniversitenin ardından Türkiye ikinci olarak artık kendini göstermeye başladığını söyledi.


OMÜ Tiyatro Topluluğu’nun eski ve yeni üyeleri OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ile bir araya geldi. Rektörlükçe düzenlenen kahvaltı programında; OMÜ Geleneksel 24. Ulusal Tiyatro Festivali kapsamında farklı şehirlerden Samsun’a gelen OMÜ’nün eski tiyatrocuları, üniversitede halen farklı bölümlerde öğrenim hayatlarına devam eden yeni tiyatrocu gençlerle tanışıp kaynaşma fırsatı buldu. Kahvaltıda, programın anlamı dolayısıyla tiyatro oyuncularına seslenen Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç mezun ve mevcut öğrencilere önem verdiklerini belirterek, "Mezunlarımızın üniversitemizin tanıtımında, bilinmesinde ve saygınlık kazanmasında önemli ve değerli bir rolleri olduğunu biliyoruz. Bundan ötürü mezunlarımızla irtibatımızı koparmamak için Mezunlar Koordinatörlüğümüz faaliyet gösteriyor. Biz yönetim olarak da bu ilişkinin ve diyalogun canlı kalması ve mezunlarımızın üniversitemizin adını daha yukarılara taşıması için çaba gösteriyoruz" dedi.



"OMÜ artık kendini göstermeye başladı"


OMÜ mensubu tiyatrocuları üniversitedeki değişim ve dönüşüm hakkında bilgilendiren Rektör Bilgiç; OMÜ’nün, 2017-2018 yılları içerisinde uluslararası değerlendirmeyle dünyada ilk binde yer alıp, 2017’de eğitim ihracatında Orta Doğu Teknik Üniversitenin ardından Türkiye ikinci olarak artık kendini göstermeye başladığını vurguladı. Rektör Bilgiç, diğer yandan üniversite- şehir buluşması adına da önemli iş birliklerinin sağlandığını dile getirdi.



"Üniversitelerimiz dünya çapında isimlerinin anılacağı başarıları elde etmeli"


Rektör Bilgiç bütün bu çalışmaların da semeresini almaya başladıklarını belirterek, "Üniversitelerin, sadece öğrencilerin diploma alıp gittiği yerler olmaktan çıkması gerektiğinin farkında ve bilincindeyiz. Çok büyük yatırımlarla kurulan bu eğitim yuvalarının, ülkemizin gelişmesinde aktif ve belirleyici bir konuma sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaldı ki gelişmiş bütün ülkelerin üniversiteleri aynı zamanda o ülkelerin en güçlü kurumlarıdır. Türkiye’de üniversiteler sayı ve fiziki imkanlar bakımında belli bir doygunluğa ulaştı. Malumunuz, 10-15 yeni üniversite daha geliyor. Tabii bu doygunluk, artık üniversitelerimizin tümünün dünya çapında da isimlerinin anılacağı başarıları elde etmesini zorunlu kılmakta. Biz de bu minvalde üniversite olarak bütün dallara uygulamayı düşündüğümüz ’iş yeri eğitimi’ programını hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu program önce isteğe bağlı olacak, sonrasında mecburi hale gelecek. Öğrencilerimiz 1 yarıyıllarını sahada kredilendirilmiş bir eğitimin parçası olarak geçirecekler" diye konuştu.



"Üniversitemizin önemi aynı zamanda mezunlarımızın toplum tarafından takdir edilmesiyle büyüyecektir"


Mezunların başarılarının OMÜ’ye pozitif yansımaları olacağını kaydeden Rektör Bilgiç şunları söyledi: "Mezunlarımız ne kadar başarılı olurlarsa, mensubu oldukları kurumu ne kadar çok severlerse bizlerin buradaki çaba ve çalışmaları da o kadar karşılık bulacaktır. Siz sevgili mezunlarımızın bu anlamda Üniversitenizle olan bağınızı sürdürmenizi istiyoruz. OMÜ’nün; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ve ilk adımlarının gerçekleştiği Samsun gibi değerli ve simge bir şehirde bulunması zaten başlı başına bir önem arz ediyor. 43 yıllık mazisiyle ön plana çıkan Üniversitemizin önemi, aynı zamanda mezunlarımızın toplum tarafından kabul ve takdir edilmesiyle büyüyecektir. Aynı şekilde, farklı alanlardaki mezunlarımız bulunduğu yörede, bölgede beğenilip tercih ediliyorsa bu durum OMÜ’nün takdir görmesi demektir. Bu, bir yandan da güçlü bir üniversitenin güçlü nesiller yetiştirmesine vesile olacaktır. İnşallah mezunlar günümüzde de sizleri tekrar aramızda görürüz."



Topluluk 30 yıldır köy ve kasabalarda çocukları tiyatro ile buluşturuyor


Kahvaltıda mezunlar da 10 bine yakın üyesiyle Türkiye’nin en üretken topluluklarından olan OMÜ Tiyatro Topluluğu’nun çocuk tiyatroları ile de ön plana çıktığını ve köy ve kasabalarda 30 yıldır çocukları tiyatro ile buluşturduğuna vurgu yaparak üniversite yönetiminin göstermiş olduğu alaka ve vermiş olduğu destek için Rektör Bilgiç’e şükranlarını sundular.


Güzel Sanatlar Kampüsü’nde başlayan OMÜ Geleneksel 24. Ulusal Tiyatro Festivali kapsamında Tiyatro Topluluğunun Fanus adlı oyunu da sanatseverlere hitap edecek. Kahvaltı programın ardından mezunlar, Rektör Bilgiç ve programa katılan diğer yetkililerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirirken Rektör Bilgiç’i oyunlarına davet ettiler.


Rektörlük yemekhanesinde gerçekleştirilen programa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vedat Ceyhan, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Güngör Kural ile OMÜ mensubu eski ve yeni nesil genç tiyatro oyuncuları katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-