SAĞLIK - 03 Eylül 2015 Perşembe 14:13

Hipospadiyas Hastalığında Cerrahi Çözüm

A
A
A
Hipospadiyas Hastalığında Cerrahi Çözüm

Doç. Dr. Ünal Bıçakcı, halk arasında peygamber sünneti olarak bilinen hipospadiyas hastalığının cerrahi müdahale ile düzeltilebilen bir sorun olduğunu söyledi.
Hipospadiyasın toplumda erkek çocuklarda yüzde 2-3 oranında görülen bir hastalık olduğunu ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı ve Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ünal Bıçakcı, hastalıkta ön taraftaki sünnet derisinin tam gelişmemiş olup, idrar deliğinin pipinin daha alt kısımlarına açıldığını ve çocuğun idrarını aşağı doğru ve ince olarak yaptığını söyledi. Çoğu vakada pipinin öne doğru eğik şekilde olduğunu vurgulayan Bıcakcı, hipospadiyasın çeşitli tipleri mevcut olduğunu, bu tiplere göre de birçok cerrahi yöntem geliştirildiğini ifade etti. Çoğu tek seansta düzeltilebilmekle birlikte iki seanslı aşamalı ameliyat gerektiren hipospadiyas tipleri olduğunu belirten Doç. Dr. Ünal Bıçakcı, aynı zamanda ameliyat sonrası oluşabilecek olası yüzde 5-10 sorunlardan darlık, fistül gibi bu hastaların takiplerinin iyi yapılması gerektiğini söyledi.
“HİPOSPADİYAS CERRAHİSİ İÇİN UYGUN YAŞ 1 İLE 3 YAŞ ARASIDIR”
Hipospadiyas vakalarının her tipinin OMÜ’de başarılı bir şekilde yapıldığını söyleyen Doç. Dr. Ünal Bıçakcı, hipospadiyaslı çocukları olan ailelerin mutlaka çocuk ürolojisi veya çocuk cerrahisi uzmanlarına başvurmaları gerektiğini kaydetti. Bıçakcı, “Farkına varılamayan vakalar sünnet esnasında göze çarpmakta ve hatta sünnet yapıldıktan sonra merkezimize yollanmaktadır. Bu durumda operasyon için önemli olan sünnet derisi kaybedilmekte ve cerrahiyi kötü yönde etkileyebilmektedir. Ailelerin çocuklarını doğum sonrası muhakkak genital muayene açısından sağlık kuruluşlarına götürmeleri önerilir. Çocuğun psikolojik durumu göz önüne alındığında hipospadiyas cerrahisi için en uygun yaş, 1 ile 3 yaş arasıdır. İdrar deliğinin çok aşağıya açıldığı şiddetli vakalarda onarım yapılmazsa erişkinlik döneminde kısırlığın bir sebebi olabilir. Aileler hipospadiyas tanısı konmuş çocuklarını ileri dönemlere kadar bekletmemeli ve en azından bir yaş sonrasında muhakkak operasyon için çocuk ürologlarına veya çocuk cerrahlarına götürmelidirler" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.