YEREL HABERLER - 17 Temmuz 2016 Pazar 17:07

Karaaslan: “Vatan savunması tankla değil yürekle yapılıyor”

A
A
A
Karaaslan: “Vatan savunması tankla değil yürekle yapılıyor”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, meydanlarda bir vatan savunmasının yapıldığı belirterek, "Türkiye’deki her sokakta, meydanda vatan savunması yapılıyor ama tankla tüfekle değil, yürekle yapılıyor" dedi.
AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı sabaha kadar Samsunlularla demokrasi nöbeti tutup, Ankara’ya TBMM olağanüstü genel kuruluna gitti. Genel kurulun hemen ardından Samsun’a dönen Karaaslan, Cumhuriyet Meydanı’nda tekrar sabaha kadar Samsunlularla demokrasi nöbeti tuttu.
Demokrasi nöbeti tutan Samsunlulara seslenen Karaaslan, milletin bu ülkede oynanmak istenen oyunu ters çevirdiğini belirterek, "Sizler bu ülkenin kaderini değiştirdiniz. Allah hepinizden razı olsun. Sadece bu ülkedeki o karanlık emelleri olanlara değil, bütün dünyaya çok güçlü bir mesaj verdiniz. Bizler Recep Tayyip Erdoğan’ın eşliğinde bu ülkede inşallah bugünden itibaren bunların yaşanmaması için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Yıl 1960, bu ülkede bir başbakan ve iki bakanın asılmasıyla sonuçlanan bir darbe yaşandı. Yıl 1980, bu ülkede kardeşi kardeşe kırdıran bir darbe yaşandı. 27 Mayıslar yaşandı. Bu ülkede e-muhtıralar verildi" dedi.
Milletvekilleri olarak TBMM’de olağanüstü genel kurulu yaptıklarını hatırlatan Çiğdem Karaaslan, ’’TBMM’ye gittiğimizde karşılaştığımız manzara içler acısıydı. Bugüne kadar işgal güçlerinin TBMM’ye saldırmadığını düşündüğümüzde, hainlerin TBMM’yi bombalaması, vekillerimizin bütün geceyi sığınakta geçirmiş olması ve terk etmeden milletin meclisine sahip çıkması çok önemli. Sizler nasıl meydanlarda Türkiye’nin geleceğine sahip çıkıyorsanız, bizler de TBMM’de sizlerin temsilcisi olarak demokrasinin, özgürlüklerin, milli iradenin devamlılığı için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Bu coğrafyada hiç bir şey kolay olmadı. Hiç bir şey bize altın tepside sunulmadı. Bu değerlerimiz çok zor elde ettik. Bu nedenle bizden hiç kimse kolaylıkla alamaz’’ diye konuştu.
Meydanlarda bir vatan savunması yapıldığının altını çizen Karaaslan, ’’Türkiye’deki her sokakta, meydanda vatan savunması yapılıyor ama tankla tüfekle değil, yürekle yapılıyor yürekle. Bu ülke çok büyük badireler atlattı. Gün oldu şanlı oldu, Urfa oldu. Gün oldu gazi oldu, Antep oldu. Gün oldu meşale şehir oldu, İlkadım şehri oldu, Samsun oldu. Gün oldu Sakarya oldu, Dumlupınar oldu. İşte bugün de Ankara ve İstanbul’da yapılan saldırılara bütün Türkiye olarak cevap verdik. Doğuda, güneydoğuda, Türkiye’nin her yerinde meydanlar burada olduğu coşkuyla dolu. O yüzden ben şöyle diyorum. İşte bu kocaman yürekli insanların ülkesi Türkiye. Ve bu Türkiye’ye hiç kimse oyun oynamaya kalkmasın. Hiç kimse karanlık emellerini bizim üstümüzde test etmeye kalkmasın. İşte karşılığı bu olur. Sizler var oldukça, sizlerin bu duaları, bu kocaman yürek oldukça, hamdolsun bu ülkenin başına hiçbir şey gelmez. Allah’a çok şükür bir liderimiz var. Recep Tayyip Erdoğan. Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet için mücadele ediyor ve etmeye devam edecek. Bizlerde onun arkasındayız. Hep birlikte nöbete devam’’ şeklinde konuştu.
Karaaslan konuşmasının ardından alanı gezerek demokrasi nöbeti tutan Samsunlularla görüştü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.