SAĞLIK - 24 Mayıs 2018 Perşembe 15:41

Ramazan’da beslenme semineri

A
A
A
Ramazan’da beslenme semineri

Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Samsun Şubesinde Ramazan’da beslenme semineri verildi.

Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Samsun Şubesinde Ramazan’da beslenme semineri verildi.


Büyük Anadolu Hastanelerinden Diyetisyen Elanur Yılmaz gerçekleşen programda Ramazan’da beslenme konusunu anlatırken, “Normal koşullarda bireylerin beslenme programında 3-4 öğün yer alırken, bu miktar Ramazan ayında 2 öğüne düşer. Sahurdan iftara kadar geçen süreye kadar aç kalınır. Bu zamanlarda fazla yemek yenmediğinde kilo verme durumu gözlenirken, aç kalma korkusuyla çok fazla yemek yendiğinde ise bireylerde kilo artışı görülür” dedi.


Ramazan ayında beslenme konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Elanur Yılmaz, “Yumurta, tam buğday ekmeği, süt veya yoğurt, salata gibi oluşan besinlerin Ramazan’da beslenmemizin odak noktası yaparsak hem açlık krizlerine çözüm bulacağımızı hem de sağlıklı bir şekilde zayıflama şansı da yakalayabiliriz” şeklinde konuştu. Diyetisyen Elanur Yılmaz katılımcıların sorularına cevap verdi.


Büyük Anadolu Hastaneleri Kurumsal İlişkiler ve İş Geliştirme Müdürü Fatih Esen ise, "Hastane olarak hem Samsun ve çevre il ve ilçelerinde gerçekleştirdiğimiz sağlık konferanslarımızın bir yenisinde daha sizlerle bir aradayız. Bilgilendirmeye yönelik gerçekleştirdiğimiz programımızda alanında uzman diyetisyenimizi sizlerin ayağına getirerek öğrenmek istediğiniz konular üzerine bilgi sahibi yaparak aklınıza takılan sorulara da yanıt verme fırsatı oluyor. Şimdiden sizlere sağlıklı bir yaşam dilerken, desteklerinden ötürü Samsun Toprak Mahsulleri Ofisine teşekkür ediyorum" diye konuştu.


Programa TMO Samsun Şube Müdüresi Derya Şahiner ve çalışanları katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-