ÇEVRE - 25 Kasım 2017 Cumartesi 09:31

"Saklı cennet" Ayvacık, görenleri hayran bırakıyor

A
A
A
"Saklı cennet" Ayvacık, görenleri hayran bırakıyor

“Saklı cennet” olarak adlandırılan Samsun’un Ayvacık ilçesi, doğal güzellikleri ile görenleri hayran bırakıyor.

“Saklı cennet” olarak adlandırılan Samsun’un Ayvacık ilçesi, doğal güzellikleri ile görenleri hayran bırakıyor.


20 bin 178 nüfuslu ve 382 km2 yüzölçümü ile Samsun’un en küçük ilçelerinden birisi olan Ayvacık, Karadeniz’e özgü tüm güzellikleri bünyesinde barındırıyor. Yeşilırmak üzerine kurulu olan Ayvacık, Hasan ve Suat Uğurlu Barajı Gölleri ve doyumsuz manzarasıyla insanları cezbediyor. Suat Uğurlu Baraj Gölü yanında bulunan ilçede mavi ile yeşil iç içe geçmiş durumda. Samsun’a 62 kilometre mesafede yer alan Ayvacık Tokat, Amasya ve Ordu illeri ile Asarcık, Çarşamba ve Salıpazarı ilçeleriyle komşu.


"Saklı cennet" olarak adlandırılan Ayvacık doğal güzelliklerinin yanı sıra, çeşitli mahallelerde bulunan tarihi değirmenler ile tarihi ahşap camiler ilçenin tarihine tanıklık ediyor. İlçenin kurucularının Büyük Selçuklu Devleti’nin parçalanması ile bölgeye gelen ve Danişmentler’in de kurucuları arasında yer alan Porsuklu Beyliği’nin Ayvacuklu Kabilesi olduğu biliniyor.


Canik Dağları’nın kuzey eteklerinde kurulu Ayvacık’ın büyük bölümü ormanlık alandan oluşan çam ağaçlarıyla kaplı. Suat Uğurlu Baraj Gölü üzerinde bulunan Kirazlık Adası apayrı bir güzellik oluşturuyor. Zevgar Adası olarak da bilinen ve Koçyurdu Mahallesi’ne bağlı iken baraj sularının bölgeyi kaplaması sonucu oluşmuş. Yabani hayvanların bulunduğu eşsiz bir manzaraya ev sahipliği yapan ada, ilçeye gelen turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Ayvacık’a gelen ziyaretçilerin Eynel Köprüsü ile Kirazlık Adası arasında panaromik gezi turları yapmalarına imkan sağlıyor.


İlçe, yerli ve yabancı turistleri bekliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Bursa’da akıl almaz kaza...Kıl payı böyle kurtuldu Bursa’da hafif ticari araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybedip yol kenarında park halinde bulunan otomobile çarptı. Kaza sonrası park halindeki aracın yanında bulunan bir vatandaş ise kazadan kıl payı kurtuldu. Yürekleri ağza getiren anlar bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Gür Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, hafif ticari araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki araçlara çarptı. Çarpmanın şiddetiyle sürücü yaralanırken yol kenarında bulunan vatandaşlar kazadan kıl payı kurtuldu. Yürekleri ağza getiren kaza kamerada Çevrede bulunan bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, hafif ticari park halindeki bir otomobil çarpması ve o sırada çarptığı aracın yanında yürüyen vatandaş kıl payı ile kurtulduğu görüldü. İddiaya göre, alkollü olan hafif ticari araç sürücüsü kazadan sonra şoku atlatarak hızlıca bölgeden kaçtı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı. Bir annenin çocuklarını arabanın arasında kalmaktan sonra anda kurtardığını belirten Yurdagül Düzgün, "İşletmemiz vardı burada, çalışıyorduk. Gürültü ve sesleri duyduk. Hemen dışarıya çıkıp baktık. Bir aracın 3 araca çarptığını ve bir annenin çocuklarını arabanın arasında kalmaktan son anda kurtardığını öğrendik. Polisler ve 2 tane ambülans geldi. Dört yol ağzı olduğu için günde en az 2 kaza oluyor."diye konuştu
Erzurum Erzurum coğrafi işarette yarışıyor Erzurum’da bu güne kadar 55 ürün coğrafi işaret aldı. 13 ürün ise tescil için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay bekliyor. Ülkemizde Gaziantep ve Konya’dan sonra en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan Erzurum’da son yıllarda artan turizm hareketliliği ve ziyaretçi sayısı özellikle kent merkezinde gastronomiye dair olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi. Tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olan coğrafi işaret son yıllarda rağbet görüyor. Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Erzurum’un bu anlamda ülkemizde ilk üç şehir içinde olması kentin zengin kültürü, kadim tarihi, coğrafi konumu ve yıldızı hızla parlayan Palandöken Kayak Merkezi ile daha güçlü hale geliyor. 15 ürün coğrafi işaret için bekliyor Ülkemizde Gaziantep 105, Konya 73 ve Erzurum 55 tescilli ürün ile listenin ilk üçünde bulunuyor. Son olarak Tortum Ekşi Pestili tescil ettiren Erzurum’da 55 ürün coğrafi işaretli oldu. Bunlardan 49’si mahreç işareti alırken, 6 ürün menşei adı aldı. Erzurum’da halen 13 ürün coğrafi işaret için sırada bekliyor. Bu 13 ürün; Erzurum Kahvaltısı, Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı, Bardız Kilimi, Erzurum İspir Gobdini, Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Burması/Erzurum Burma Bileziği, Erzurum Yufka Yağlaması, Hınıs Köftesi, Erzurum Babaanne Pastası (Erzurum Pastası) , Erzurum Kelecoşu, Erzurum Kuru Kayısı Kaysefesi ve Erzurum Patates Boranisi şeklinde sıralanıyor. 55 ürün coğrafi işaret aldı Hem gastronomi hem de kültürel miraslar açısından zengin olan Erzurum’da bu güne kadar 55 ürün Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaretle tescillendi. Bunlar ; Erzurum Pekmezli Baklavası, Erzurum Ayran Aşı Çorbası, Erzurum Ayva Yahnisi / Erzurum Ayva Kalyesi, Erzurum Aşmalı Yahni, Erzurum Aşotu, Erzurum Civil Peyniri, Erzurum Cılbıra / Erzurum Çılbır, Erzurum Demir Tatlısı, Erzurum Dut Çullamas,ı Erzurum Ehram Dokuma Kumaşı, Erzurum Ekşili Dolma, Erzurum Eriştesi, Erzurum Et Kavurması, Erzurum Gliko, Erzurum Hasıta / Erzurum Hasuta, Erzurum Herle Aşı Çorbası, Erzurum Hink Yemeği, Erzurum Hurma Tatlısı, Erzurum Kadayıf Dolması, Erzurum Kara Fatma Çorbası, Erzurum Kavut Haşılı, Erzurum Kaz Lokması, Erzurum Kesme Aşı Çorbası, Erzurum Ketesi, Erzurum Küflü Civil Peyniri (Göğermiş Peynir), Erzurum Kıtlama Şekeri, Erzurum Lavaş Ekmeği / Erzurum Ecem Ekmeği / Erzurum Acem Ekmeği, Erzurum Mantısı /Erzurum Hıngeli, Erzurum Pastırması, Erzurum Pekmezli Kadayıfı, Erzurum Peynir Helvas,ı Erzurum Su Böreği, Erzurum Sucuğu ,Erzurum Tatar Böreği, Erzurum Tel Helvası, Erzurum Tereyağı, Erzurum Tuzlu Lokumu, Erzurum Yumurta Pilavı, Erzurum Çaşır Kavurması, Erzurum Çaşır Salamurası ,Erzurum Çeç Pancarı, Erzurum Çiriş Yemeği, Erzurum Çortutu Pancarı ,Erzurum Şalgam Dolması, Hasankale Lavaşı, Hınıs Fasulyesi, Karnavas Bezi, Karnavas Dut Pekmezi, Narman Şeker Fasulyesi, Oltu Cağ Kebabı, Oltu Taşı, Pasinler Yaprak Döner, Tortum Ekşi Pestili, İspir Kaymağı ve İspir Kuru Fasulyesi olarak karşımıza çıkıyor.
Hatay Amik Ovası’nda sıcak havada zorlu hasat: Soğan tarlada 17 TL’den alıcı buluyor Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bereketli Amik Ovası’nda soğan hasadı başladı. Sıcak havada zorlu şartlarda sökülen soğan tarlada 17 TL’den alıcı buluyor. Türkiye’nin en bereketli topraklarından olan ve birçok ürünün yetiştiği Hatay’ın Amik Ovası’nda baharın gelmesiyle ürünler hasat edilmeye başlandı. Reyhanlı ilçesinde çiftçiler tarafından yüzlerce dönüm araziye ekilen kuru soğanda hasat başladı. Çiftçi Hüseyin Elmas, 100 dönümlük alana yaptığı soğan ekiminde 500 ton ürün almayı başardı. Tarlada kilosu 17 TL’den satılan soğanlar, depremin etkilediği bölgeye ekonomik katkı sağlamaya devam ediyor. "Şu an soğanın tarlada kilosu 17 TL" Soğan hasadının Nisan ayı itibarıyla başladığını dile getiren Hüseyin Elmas, 100 dönümlük alanda 500 ton ürün elde ettiğini belirterek, "Biz burada soğan hasadı yapıyoruz. Soğanın rekoltesi az olduğu için işçi çalışmasında sıkıntı var. Soğan hasadı Reyhanlı’dan başlıyor. Hasat, Nisan gibi başlar Aralık gibi biter. Şu an soğanın tarlada kilosu 17 TL’dir. Bu işi herkes yapamaz, meşakkatlidir. Bu sene rekolte az olduğu için günlük yevmiyeler düşük, yaklaşık 500 liradır. Şu an burada 100 dönüm tarla var. Ortalama 500 ton da soğan var" dedi. "Bu işi kolay gören bazı arkadaşlar var ama gerçekten çok zor" Soğan söküm mesaisinin sabah 6 itibarıyla başladığını söyleyen Mustafa Kılınç, havaların ısınmasıyla beraber çalışmaların zorlaştığını dile getirerek, "Biz buraya Şanlıurfa’dan geldik. Burada çalışıyoruz, soğan işi yapıyoruz. Söküyoruz, kesiyoruz ve torbalıyoruz. Günlük yevmiyemiz tarlaya bağlı eğer ot yoksa günlük yaklaşık olarak 500 liraya geliyor. Bu işi kolay gören belki bazı arkadaşlar var ama gerçekten çok zor. Sabah 6 gibi gelip, akşam 6’da bırakıyoruz. Şimdi havalar biraz serin birkaç gün sonra havalar sıcak olunca insan toprağa ayakkabısız basamıyor. O günlerin gelmesini istemiyoruz. Gerçekten çok sıcak, sıcaklık 40 dereceyi geçiyor" şeklinde konuştu. Güneşin altında sabahtan akşama kadar çalışmanın çok zor olduğunu söyleyen Fehmi Tutkal da, "Sabah 6’da kalkıyoruz minibüslere binip tarlaya geliyoruz. Soğanları söküyoruz. Burada yevmiye 445 lira civarında, güneşin altında sabahtan akşama kadar çalışmak çok zor bir şey. Sabah 6 gibi başlıyoruz, akşam 6 gibi bırakıyoruz. Günün 12 saati buradayız" dedi.