ASAYİŞ - 20 Ekim 2017 Cuma 15:48

Samsun Adliyesinde 67 bin soruşturma dosyası var

A
A
A
Samsun Adliyesinde 67 bin soruşturma dosyası var

Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Samsun Adliyesinde 67 bin soruşturma dosyasının bulunduğunu belirtirken, bu soruşturmaları 39 savcı ile yürüttüklerini ve savcı sayılarının yeterli olmadığını söyledi.

Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Samsun Adliyesinde 67 bin soruşturma dosyasının bulunduğunu belirtirken, bu soruşturmaları 39 savcı ile yürüttüklerini ve savcı sayılarının yeterli olmadığını söyledi.


Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, basın mensupları ile bir araya gelerek yıllık değerlendirme toplantısı yaptı. Samsun Adliye Sarayı Başsavcılık Toplantı Salonunda düzenlenen basın toplantısına Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Necdet Uzun’un yanı sıra adliye muhabirleri katıldı.


Samsun’un Türkiye’nin diğer illeri gibi adli vakalarda çok sık anıldığını hatırlatan Başsavcı Ahmet Yavuz, "Özellikle suç yoğunluğu itibarıyla Türkiye’nin diğer illerinde soruşturma olayları neyse bir ilerideyiz. Adli anlamda güncelliğimiz, popülerliğimiz var. Asla bu övünülecek bir durum değil. Bence önemli etkenlerden biri de basının burada aktif çalışması ve olaylara duyarlı olması, yakinen her olayı takip edip toplumu bilgilendirme çalışması. Bu takdire şayan" dedi.



“Samsun’da birinci sırada tehdit suçları var”


Samsun’un büyükşehir olması ve nüfusunun fazla olması dikkate alındığında Türkiye’deki önemli iş yoğunluğu olan illerden birisi olduğunu hatırlatan Başsavcı Yavuz, “Samsun’da birinci sırada tehdit suçları var. Bunlar silahlı, silahsız basit tehditler. İkinci sırada yaralama suçları var. Bunlar silah kullanılarak basit yaralama nitelikli yaralama ve aile içi şiddet. Bunların hepsi yaralama sonucu içinde değerlendiriliyor. Üçüncüsü de Türkiye’nin bütün adliyelerinde olduğu gibi terör ve başta FETÖ operasyonları. Sayısal olarak bakarsak bu yıl içinde 3 bin 279. Bu az bir rakam değil. Araştırıp soruşturuyoruz ve her iddiayı dava konusu yapmıyoruz. Dördüncü sırada sahtecilik ve dolandırıcılık. Beşinci sırada ise hırsızlık geliyor. Uyuşturucu suçları bu 5 sıralama içinde değil. Samsun’da basında çok uyuşturucu çıkıyor. Emniyet teşkilatı iyi çalışıyor. Hemen hemen tüm operasyonlarda sonuç alıyor. Basında da haklı olarak yer alıyor. Uyuşturucu suçunun çok büyük kısmı kullanmak ve ticaret de var. Bize adliyeye intikal eden ilk 5 suçta uyuşturucu yok" diye konuştu.



“Adliyemizde 67 bin soruşturma dosyası var”


2016 yılından soruşturması tamamlanmamış ve bu yılkilerle birlikte Samsun Adliyesinde 67 bin soruşturma dosyasının olduğunu belirten Başsavcı Ahmet Yavuz şöyle devam etti:


“Bunları şu an itibariyle 39 savcımız ile yürütüyoruz. Savcı sayımız yeterli değil. Yıl sonuna kadar elimizdeki dosyanın yüzde 70’i çıkmış olacak. FETÖ soruşturmaları ülkemizde olduğu gibi birinci önceliğimiz ancak diğer soruşturmalar da devam ediyor. Bizim bu zaman dilimi içerisinde gelen soruşturma evraklarına baktığımızda terör büro olarak söylüyorum 3 bin 279. Bunların şu anda elimizde soruşturması süren 917 dosya. Bunların bin 276’sı dava konusu oldu Ağır Ceza Mahkemesine. Bin 276 dava konusundan 476’sı iddialar yeterli delil bulunmadığından FETÖ’den takipsizlik kararı verildi. 673’ü suç yeri başka diye başka ilin savcısına gönderildi. Elimizde soruşturması devam eden 917 FETÖ dosya sayısı var. Emniyet Genel Müdürlüğünden ByLock içerikleri tüm il başsavcılıklarına gönderildi. Bize gönderilen toplam tutanak sayısı 800 binden fazla tutanak var. Bunlar teker teker Samsun Emniyetinde ekip oluşturulup, incelenip raporlanıyor. ByLock yazışmalarında hiç bilinmeyenler, telefon kaydı kendi adına olmayan kişiler de tespit edilip raporlanıyor. Bunlar tamamlanınca soruşturmaya dahil edenler değişebilir. Teker teker hepsinin ayıklanması ayrı dosya oluşturulması gerekiyor. Emniyette arkadaşlarımız gayretle sürdürmeye çalışıyorlar. FETÖ soruşturmasında bizde yargılanan Samsun dahil 9 il ve ilçelerde görev yapmış Rize’den Sinop’a kadar 308 hakim savcı sayısı. 261’inin davası açıldı. 27 tanesi devam ediyor. 19 tanesi takipsizlikle sonuçlandı. Soruşturma sürerken 27 kişiden 11’i hakkında yakalanamadığı için davaları açılmadı. 1 kişi de görevsizlikten Ankara’ya gönderildi."



“FETÖ soruşturmasında 2 bin 159 kamu görevlisi, bin 603 sivil var”


FETÖ soruşturmasında vali yardımcısı ve kaymakamların da olduğunu ifade eden Başsavcı Ahmet Yavuz, "9 ilde görev yapanlarla ilgili elimizde soruşturması devam eden 14 vali yardımcısı ve 13 kaymakam var. FETÖ soruşturması tamamında kamu görevlisinin sayısı 2 bin 159 dosya. Sivil kişilere ait bin 603. Elimizde 917 soruşturma dosyası var. Ama bunlar artabilir. 919 uyuşturucu dosya sayımız var. 316’sına dava açıldı. 196 takipsizlik. 25 yetkisizlik diğer geri kalanı ile başka yerlerdeki dosya ile birleştirilmiş. Uyuşturucu dosyalarında dağılım uyuşturucu ticareti 111 dosya. Bu sanık sayısı değil, dosya sayısı. Uyuşturucu kullanım dosyası 779. Kenevir ekimi 29 dosya soruşturması yapmışız. Uyuşturucu ticaretinin hepsine hemen memen dava konusu etmişiz. Kullanılma gibi 205’ine dava açmıyoruz. Bunlar için erteleme veya denetimli serbestlik kararı almışız" bilgilerini verdi.



Pilot Adliye Projesi


Samsun’da önemsedikleri Pilot Adliye Projesi’nin adli görüşme odaları olduğuna dikkat çeken Başsavcı Yavuz, "Bunlardan biri adli görüşme odası. Türkiye’de 30 adliyede var. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, özürlü gruplara yönelik işlenen suçlarda bu odaları kullanıyoruz. Duruşmalara çıkmadan, savcı hakim yüzü görmeden psikolog eşliğinde kameralarla kendileri fark etmeden ifadeleri alınıyor. Samsun’da odaları kullanım orana olarak yüzde 80 oranında. Bunları daha da üst seviyeye taşıyacağız" şeklinde konuştu.



Yeni Samsun Kapalı Cezaevi inşaatı


Yeni Samsun Kapalı Cezaevi inşaatının devam ettiğini ve hedeflerinin yıl sonu tamamlanması olduğunun altını çizen Başsavcı Ahmet Yavuz şunları söyledi:


“Cezaevi inşaatını Adalet Bakanlığı değil, TOKİ yürütüyor. Eski cezaevinin bulunduğu alana TOKİ inşaat yapacak. Yeni cezaevi inşaatında da sorunlar oluşmuş ve müteahhit işi yapamayınca inşaatın sıkıntısı bize düştü. Geçen hafta yeniden ihale yapıldı. İnşaatın yüzde 95’i bitmiş durumda. Geri yüzde 5 kaldı. Yeni cezaevi eskisinin üç katı. 3 bin 500 civarın da hükümlü ve tutuklu binden fazla personel yer alacak. Yıl sonu cezaevi inşaatının tamamlanması hedefleniyor. Adliyemizde de güvenlik noktasına gidilecek. Burayı 3 bölgeye ayıracağız. Herkesin girebileceği, belirli kişilerin girebileceği ve hakim ve savcıların girebileceği kartlı geçiş yerleri olacak. Vatandaşın işi hızlı bir şekilde sağlanacak.”



Uzlaşma büroları


Adliyedeki uzlaşma bürolarının mahkemelerin yükünü azalttığına dikkat çeken Başsavcı Yavuz, "Birçok suç uzlaştırma kapsamına alındı. Bunlar basit tehditler, basit hırsızlıklar, mala zarar vermeler. Mağdur ile sanık bir araya getirilip uzlaştırma bürosunda zarar telafi ediyor. Uzlaştırma için gelen 2 bin 531 suç dosyadan bin 300 civarında dosyada tarafları uzlaştırdık. Uzlaştırmada yüzde 75 oranında anlaşma sağladık. Mahkemelere giden bu yasa çıkmadan önce dosya sayısı bir yılda 3 bin 178. Bir yılda bunun bin 178 dosyada uzlaştırma sağlamışız. Bu 3 tane Asliye Ceza Mahkemesi demek" açıklamasını yaptı.



Adli Tıp Kurumu ihtiyaç


Adli Tıp Kurumunun Samsun’da kağıt üzerinde kurulu olduğuna dikkat çeken Başsavcı Yavuz, “Yılda 400 vaka otopsi için Trabzon Adil kıp Kurumuna gönderiliyor. Samsun Eğitim Araştırma Hastanesinin ilerisinde 5 dönüm alan tahsis edildi. Bakanlık 10 dönüm istiyor. Belediyeye yazdık. Bir hafta içinde tahsis yapıldığında adli tıp binasını 10 dönüm arazi üzerine yapacağız. Proje hazır. Bakanımızın talimatları ile bu yılsonuna kadar kesin kazma vurulacak. Bütün Samsun için, bölge için bir kazanç. Hem istihdam hem de vatandaşın mağduriyetini giderilmesi için. Çok vakamız var. Bu sadece otopsi değil. Fizik, kimya biyoloji dairelerinin değerlendirmesi gereken olaylar Ankara ve İstanbul’a gönderiliyordu" ifadelerini kullandı.



Yargıda Zaman Yönetimi Projesi


Yakın zamanda Yargıda Zaman Yönetimi Projesi’nin hayata geçirileceğini açıklayan Başsavcı Ahmet Yavuz konuşmasını şöyle tamamladı:


“Yargıda Zaman Yönetimi Projesi var. Bakanlığımız yasal düzenlenmeyi hazırlandı. Yargı makamları önüne gelen işi ilk kapıdan girdiğinde işin taraflarına şikayetçiyi şikayet ettiği sonucu ne zaman sonuçlanacağına dair yazı verecek. Savcılık aşamasında savcılık, mahkeme aşamasında mahkeme. Davan 6 ayda sonuçlanacak gibi. Vatandaşa psikolojik olarak rahatlık sağlayacaktır. Bakanlık buna her davayla ilgili bir süre belirliyor. Vatandaşlarımız başvurusundan emin olarak adliyeden ayrılacak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.