YEREL HABERLER - 26 Mayıs 2015 Salı 20:49

Samsun Emniyet Müdürlüğü 80 Öğrenciyi Çanakkale Gezisine Gönderdi

A
A
A
Samsun Emniyet Müdürlüğü 80 Öğrenciyi Çanakkale Gezisine Gönderdi

Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, il merkezinde öğrenim gören öğrencileri "Çanakkale Gezisi" isimli proje kapsamında Bursa ve Çanakkale’ye gönderdi.
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geziye 80 öğrenci katılırken, gezinin amacının ülkenin kuruluşunda önemli bir zafer kazanan Çanakkale şehitlerinin bıraktığı milli mücadele mirasının yerinde incelenip, gençlerin gelecekte ailesine ve topluma faydalı, rasyonel, milli değerlere sahip bir şekilde kişilik kazanmasının amaçlandığı öğrenildi.
Ayrıca gezi programı doğrultusunda öğrencilerin Çanakkale ve Gelibolu Yarımadasındaki şehitlik ve müzeleri gezip tarih bilinçlerini artırmak, tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkarak, benimsemelerini sağlamak, milli birlik ve beraberliğe katkıda bulunmak, birlikte hareket etme kabiliyetini geliştirmek ve takım ruhunu aşılamak, öğrencileri hem tarihi görsel olarak öğretmek hem de Çanakkale’de şehit yatan ecdadının bu vatan için ne büyük fedakarlıklar yaptıklarını, nasıl mücadele verdiklerini yerinde göstererek tarih bilgilerinin geliştirilmesi, milli birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları ile ülke, bayrak ve toprak gibi kutsal değerlere duyulan sevginin artırılmasının hedeflendiği belirtildi.
80 öğrenci bu akşam saat 19.30 sıralarında 2 otobüs ile Çanakkale ve Bursa gezisi için Samsun Emniyet Müdürlüğü önünden uğurlandı. Öğrencileri aileleri ile birlikte uğurlayan Samsun Emniyet Müdürü Vedat Yavuz yaptığı açıklamada, "Samsun Emniyet Müdürlüğü olarak il merkezinde Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa 80 tane bay-bayan öğrenciyi Bursa ve Çanakkale gezisine gönderdik. Temennimiz çocuklarımızın oralarda bu memleketin, bu vatanın nasıl kurtarıldığını, hangi meşakkatlerden geçirildiğini gözleri ile görmeleri, o duyguyu birebir orada yaşayarak geri dönmeleridir. Öğrencilerimizi milli ve manevi konuda bir şeyler katabiliyorsan ne mutlu bize. Oralar gidip görülmesi gereken yerler. Ben 3 kez gittim. 3 kere nasip oldu. Üçünde de o yarım adaya girdiğimizde tüylerim diken diken oldu. İstiklal Marşı’nı ağlamaktan kimse söyleyemedi. Ben bu gezinin faydalı olacağına inanıyorum" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.