GENEL - 27 Mayıs 2016 Cuma 16:27

Samsun'da “2. Ot Yemekleri Festivali”

A
A
A
Samsun'da “2. Ot Yemekleri Festivali”

Samsun’un yöresel otlarını ve ot yemeklerini tanıtmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) ve Samsun Turizmciler Derneği’nce ortaklaşa “2. Samsun Yöresel Ot Yemekleri Festivali” düzenlendi.
Festival, Bafra ilçesinin Sürmeli Mahallesi’nde ot toplama yarışmasıyla başladı. Kadınların Samsun yöresinde yetişen otlardan yaptıkları yemekler Sevgi Gölü’nde düzenlenen etkinlikte sergilendi.
Festivalin açılışına Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Arlı, Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Soğuk, Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Genç ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Başkanvekili Çakır ve beraberindekiler festivaldeki sergileri gezdiler. Daha sonra mutfak atölyesine geçen protokol burada yapılan yemekleri izlediler. Sergilerin gezilmesinin ardından konuşan Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Genç, “2014 yılında Turizm Altyapı Birliği ve Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte 17 ilçemizi gezdik. Buralarda ilçelerimizin turizm ile ilgili neleri ön plana çıkaracağımıza baktığımızda bu festivali önerdik. Samsun Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi buna destek oldular. Daha sonra aramıza OKA geldi. Festivalimizin birincisini geçen sene yaptık. Şu anda ikincisini yapıyoruz. Geçen sene yapılan festivalimiz 2 gündü. Bu sene de 5 güne çıktık” dedi.
Türkiye’de sağlıklı beslenmenin arttığını ifade eden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Turan Çakır, “Sağlıklı beslenme insan var olduğu günden beri önemli olan bir olgudur. Sağlıklı beslenip sağlıklı yaşamak, sağlıklı bir şeklide de hayatımızı sonlandırmak istiyoruz. Allah’ın bahşetmiş olduğu vücuda eziyet etmeden o emaneti sağlıklı bir şekilde taşımamız gerekiyor. Bu nedenle, bilimsel olarak da sağlığa faydası kanıtlanmış bu otların bizler tarafından en iyi şekilde tüketilmesi lazım” diye konuştu.
100 standın kurulduğu festivalde yarın yöresel ot yemekleri yarışması düzenlenecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”