GENEL - 06 Şubat 2016 Cumartesi 23:51

Şentop: “Mevcut Anayasa Ruhunu Teslim Ederse Türkiye'nin Anayasa Sorunu Çözülür”

A
A
A
Şentop: “Mevcut Anayasa Ruhunu Teslim Ederse Türkiye'nin Anayasa Sorunu Çözülür”

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof.Dr. Mustafa Şentop, Türkiye’de mevcut Anayasa’nın ruhunu teslim etmesi halinde Anayasa ile ilgili sorununun çözüleceğini söyledi.
Canik Belediyesi tarafından “Yeni Türkiye Yolunda Yeni Anayasa” konulu konferans düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen konferansa TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop konuşmacı olarak katıldı. Konferansa AK Parti Samsun Milletvekilleri Fuat Köktaş, İbrahim Sarıcalı, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, AK Parti ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Konferans öncesi açılış konuşmasını yapan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, “Belediyeler sadece taş, park, bahçe yapan kurumlar değil, ülkenin gelişim ve dönüşümüne katkı sağlayan önemli kurumlardır. Dolayısıyla biz yeni bir milli anayasanın yapılmasına aynı zamanda yeni milli bir sistemin geçişine katkı sağlamak amacıyla bu konferanslarımızın serisini başlattık” dedi.
ŞENTOP: “MEVCUT ANAYASA RUHUNU TESLİM EDERSE TÜRKİYE’NİN ANAYASA SORUNU ÇÖZÜLÜR”
Anayasa’da 17 tane değişiklik yaptıklarını belirten TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof.Dr. Mustafa Şentop, “Birisi başörtüsü ile ilgili değişiklik. Bunu Anayasa bütünüyle iptal etti. Bu 17 değişiklikten 16’sı yürürlüktedir. Anayasa’nın madde bazlı olarak yüzde 65’i, yüzde 70’i hüküm bazlı olarak değişmiş. Halbuki Türkiye’nin Anayasa ile ilgili sorunu çözülmemiş. Birçok mesafe alındığı düşünülüyor. Çok önemli değişiklikler var. Mesela bizim dönemimizde yapılan 2004 yılında Anayasa’nın 90. maddesinde insan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşme hükümleriyle ‘Türkiye’deki kanunların hükümleri birbiriyle çelişirse kanun hükmü uygulanmaz, sözleşme hükmü uygulanır’ gibi değişiklik yapmışız. Yani Avrupa İnsan Sözleşmesine aykırı bir kanun hükmü varsa kanunu uygulamıyorsun, sözleşme hükmünü uyguluyorsun. Bunu Türkiye’de insan hakları sözleşmelerine aykırı olan bütün kanun hükümlerinin geçersiz hale getirilmesi anlamı taşıyor. Bu 2004 yılında bir devrim mahiyetinde düzenlemeydi. Uygulamaya bakarsak ciddi bir mesafe almadık, alamadık. Birçok değişiklik yapıldı, birçok hüküm değişti ama Anayasa ile ilgili sorunu değişmedi. Çünkü biz Anayasa’nın sadece sözünde değişiklik yapıyoruz, ruhunda değişiklik yapmıyoruz. Anayasa’nın ruhu ifadesi bir anayasa hükmüdür, bir anayasa kavramıdır. Anayasa’nın bir başlangıç kısmı var. Bu başlangıç kısmının sonlarına doğru bir yerde çok önemli bir ifade var. Derki, ‘bu anayasa sözüne ve ruhuna sadakatle anlaşılır ve uygulanır’. Bizim yaptığımız bütün değişiklikler Anayasa’nın sözüyle ilgili değişiklikler. Bir de ruhu var. Onun ne olduğunu bizim bilmemiz mümkün değil. O ruhu çağırıp ona soran, onun ne olduğunu açıklayan kurumlar var. Anayasa Mahkemesi en önemli kurumdur. Anayasa’nın ruh çağırıcısıdır. Onün için Abdullah Gül aday olduğunda 101. maddeyi farklı yorumluyor. Daha önce başka cumhurbaşkanları aday olmuş, seçilmiş bir maddeye göre sorun yok ama konjonktüre göre ruh farklı bir telkinde bulunuyor. Türkiye’de Anayasa ile ilgili temel sorunumuz bu ruhla, bu paradigmayla. Türkiye dolayısıyla Anayasa değişiklikleriyle değil ancak bu mevcut Anayasayı terk ederek yerine yeni bir anayasa yaparak anayasa sorununu çözebilir. Yeni mevcut Anayasa ruhunu teslim ettiği takdirde Türkiye’nin Anayasayla ilgili sorunu çözülecektir. Bunun için biz başından beri, parti programında da yeni anayasa vurgusunu devamlı yapıyoruz. Türkiye’nin gerçek manada sivilleşebilmesi için, Türkiye’nin bu vesayetçi anlayıştan, bürokratik holigarşiden kurtulması, millet iradesinin gerçek manada hakim olabilmesi için Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı var. Biz üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakmak için anayasa değişikliği yaparken, şimdi hiçbir değişiklik yapmadan serbest hale gelebiliyor. Ne değişti? Bu paradigmada, zihniyette bir değişiklik meydana geldi. Bu siyasetin inisiyatif almasıyla oldu” dedi.
TÜRKİYE’NİN BİR ANAYASASI YOK
Türkiye’nin bir Anayasası olmadığını ve onun için bir Anayasa’ya ihtiyacı olduğunu ifade eden Şentop, “Türkiye’nin niye Yeni Anayasa’ya ihtiyacı var? Türkiye’nin bir Anayasası yok. Onun için ihtiyacı var diyorum. Yazılı metin olarak bir Anayasa var ama artık bu Anayasa’yı var eden bu Anayasa’nın kurmuş olduğu paradigma çöktü Türkiye’de. Bir muallak gibi boşlukta duruyor bu Anayasa. Onun için Türkiye’de Anayasa değişmediği halde birçok değişebiliyor. Bugüne kadar anayasaları devlet yapmış. Askerler darbe yapmış, anayasa yapmışlar. 12 Eylül ve 27 Mayıs’ta anayasa yapmışlar. Devlet anayasa yaparken kendisini sınırlama için anayasa yapmıyor. Milleti zapturapt altına almak için anayasa yapıyor. Artık tablo değişti, millet devleti zapturapt altına almak için, devleti sınırlamak için bir anayasa yapacak duruma geldi. Yeni Anayasa’nın eski anayasalardan farkı bu. Artık Anayasa’yı millet adına seçilenler yapacak. Bu anayasa milleti değil devleti düzenleyecek” diye konuştu.
Şentop şöyle devam etti: "Yeni Anayasa tartışmaları içindeki en önemli konunun başkanlık sistemi konusudur. Başbakanlık sistemi meselesi bu Türkiye’de devletin yeniden inşası sürecinin bir üst başlığıdır. Nasıl yeni Anayasa Türkiye’de büyük değişimi ifade eden kavramsa, devletin milletin hizmetine yeniden inşa edildiğinin üst başlığı ise başkanlık sistemidir. Teknik olarak bakarsanız Türkiye’de parlamenter sistem kalmamıştır. Özellikle Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesinden itibaren yok. Başkanlık değil ama yarı başkanlık sistemi midir? Bu tartışılabilir. Fransa’da bu yarı başkanlık sistemidir. Şuan bizdeki sistemin Fransa’dan iki temel farkı var. Birincisi Cumhurbaşkanı Fransa’da aynı zamanda kabinenin başıdır. Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık eder. Biz de böyle bir kural yok. Ama Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü zaman Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırabilir. Biz de Cumhurbaşkanı olmadan Bakanlar Kurulu toplantısı yapılabilir. Fransa’da yapılamaz. İkinci fark ise, Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü dönemlerde kararname çıkarma yetkisi var. Biz de böyle bir şey yok ama şöyle bir var: Olağanüstü durumda Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder ve kanun hükmünde kararname çıkartır. Tek başına değil, toplantıya çağırdığı Bakanlar Kurulu ile yapar. Bunun dışında Fransa’daki başkanlık sistemiyle başka bir fark yok. Türkiye’de parlamenter sistem işlemiyor. Dolayısıyla bir sistem arayışı zaruretten ortaya çıkıyor. Parlamenter sistem Türkiye’de darbecilerin iktidara el koyabileceği, siyaseten yönlendirebileceği, hükümet kurdurabileceği ve hükümet düşürebileceği bir imkanı sunuyor” şeklinde konuştu.
Başkanlık sisteminde 2 dönem sınırlaması getireceklerini belirten Şentop sözlerini şöyle tamamladı: “Bu şahsa özel bir düzenleme değil. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da buna ihtiyacı yok. Başkanlıkla, yarı başkanlıkla siyasetin gündeminde kalmış bir isim değil sonuçta. Başkanlık sistemi Türkiye’de istikrarı garanti etmek için, devleti inşa etmek için gerekli bir sistem. Bazıları Türkiye’nin başkanlık sistemi ile bölüneceğini söylüyorlar. ’Türkiye’de federasyon olur’ diyorlar. Bu doğru değil. Bu tamamen bir yalandan ibarettir. Bizim Meclis’e önerdiğimiz bir başkanlık sistemi var. Madde madde yazdığımız ve Anayasa Uzlaşma Kurulu’na verdiğimiz bir teklif. Bizim başkanlık sistemi ile söylediklerimiz kitaplarda yazan teorik bilgiler değil, resmi metindir. Madde madde yazmış olduğumuz bir metin var. Başkanlık sistemi üniter devlet modeli ile beraber yürütülecek. Yeni federasyon değil, üniter olacak. ABD’de Başkanlık var, federasyon olabilir. Ülke şartları öyle. Almanya’da parlamenter sistem var ama federasyon var. Bizde parlamenter sistem var üniter devlet var. Her ülkenin şartları ve tarihi geçmişi, siyaset ortamı, toplumsal yapısı devlet şekli ile ilgili tabloyu ortaya koyuyor. Türkiye üniter bir devlet modeliyle yönetilmiştir, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren. Tek ve merkezi yasa ve yürütme merkezi var. Türkiye’de ‘başkanlık sistemi ile federasyon sistemi gelir üniter devlet yapısı ortadan kalkar’ demek bu sistemi hiç bilmemek anlamına gelir. Başkanlık sistemin bir tek tehlikesi var. Bu tehlike devlet için değil, millet için değil, bugünkü siyasi parti liderleri içindir. Muhalefet partileri için var. Çünkü 7 Haziran ortaya bir tablo çıktı. CHP, MHP ve HDP’nin bir araya gelmesi durumunda hükümette yer alma durumu ortaya çıktı. Ama başkanlık sistemine geçersek bu partilerin hükümette yer alma ihtimalleri sıfır. Niye, çünkü başkanlık sisteminde bir partinin yüzde 50 oy alması gerekir. Onların derdi bu bakımdan Türkiye değil. Eğer başkanlık sistemi olursa bu zihniyetteki partiler hükümette kıyamete kadar yer alamayacaklar.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya 30 Ağustos OSB’de Olağan Genel Kurul heyecanı KÜTAHYA (İHA) – Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi 6. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. 30 Ağustos OSB’nin Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Öztaş, OSB’de 2024 yılı arsa tahsislerinin metrekare olarak peşin bin 800, bir yıllık ödeme planında 2 bin 200 TL ve iki yıllık ödeme planında 2800 TL olarak karara bağlandığını ifade etti. Öztaş, "Organize Sanayi Bölge genişleme çalışmaları çerçevesinde 2 milyon 173 bin metrekarelik genişleme alanımızın rızaen ve hazine arazilerinin tarafımıza devirleri ile birlikte toplam 1 Milyon 442 bin 718 metrekarelik kısmının OSB’miz adına tapusunu almış bulunmaktayız. Geriye kalan 730 bin 281 metrekarelik alanın ise kamulaştırma davaları peyderpey açılmaktadır. Yılsonuna kadar davaların tamamının bitmesini beklemekteyiz. Bölgemiz 2006’lı yıllında ilimizdeki Organize Sanayi Bölgelerinin gelişimiyle birlikte Merkezde kurulan 2’nci, ildeki 4’üncü Organize Sanayi Bölgesidir. İlk kurulduğu günden bu yana hem fiziksel hem de altyapı hizmetleri anlamında planlı bir şekilde büyüyen ve gelecekte doğacak ihtiyaçları öngörüp takvimine alarak bunlar için gerekli yatırımları yapan bir bölge olmamız, bizlerin hep bir adım ileride olmamızı sağlamıştır. Ayrıca belirtmek isterim ki her yıl olduğu gibi 2023 yılının en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu listelerinde Organize Sanayi Bölgemiz bünyesinde faaliyet gösteren firmalarımızın bulunması ayrı bir gurura vesile olmaktadır” dedi. “Çalışmalarımızı ve projelerimizi kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla planlıyoruz” Mahmut Öztaş,” Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimizde çalışmalarımızı ve projelerimizi, kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla, Türkiye’nin ve Kütahya’mızın güçlü bir sanayi ve gelişim bölgesi olması amacıyla planlamış bulunmaktayız. OSB olarak amacımız bölgemiz sanayicilerine rekabet şartlarını sunabilmek adına kaliteli ve düşük maliyetli, sürekli ve kesintisiz hizmet sağlamaktır. OSB çevresinde TOKİ tarafından yapımı devam eden küçük sanayi sitesi ve keresteciler sanayi sitesi gibi sanayi sitelerinin de kurulumları devam etmekte olup, bölgemiz çevresinde KOBİ düzeyinde firma sayısının artması ile daha cazip ve kıymetli hale gelmektedir” ifadelerini kullandı. Kütahya 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Öztaş,” 28 kişilik OSB personelimiz ile faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 27 parsel üretim ve 8 parsel inşaat aşamasındadır. Planlama aşamasında 1 ve 2 adet boş bulunmaktadır. Genişleme sahamızda ise ön tahsise hazır halde 56 adet parselimiz bulunmaktadır. Mevcut ve Genişleme sahamız ile birlikte toplam 94 parselimiz mevcuttur. 2023 yılında firmalarımızda toplam 2 bin 360 kişi istihdam edilmektedir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 14 milyon 274 bin kWh elektrik dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 5 Milyon 272 bin 391 Sm³ doğalgaz dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 158 bin 284 metreküp su dağıtımı gerçekleşmiştir” diye konuştu. Genel Kurulda daha sonra Genel Kurul Divan Başkanı ve üye seçimine geçildi. OSB Müdürü Murat Demir, katılımcılara 2023 yılı faaliyetleriyle alakalı bilgiler sundu.
Bursa Bursaspor eski başkanı işadamına avukatlara ve icra memuruna saldırı gözaltısı Bursa’da bir dönem Bursaspor başkanlığı yapan işadamı E.A. ve beraberindeki 1 kişi icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Olay karıştıktan sonra kaçan diğer 2 şüphelinin ise arandığı belirtildi. Dün saat 12,30 sıralarında Nilüfer ilçesinde iddiaya göre işadamı E.A.’ya ait olduğu eve icraya giden 2 avukat ile 1 icra memurunun darp edildiği olayla ilgili soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddia edilen şüpheliler E.A, B.C.K, B.Y.B. ve. İ.A. ile ilgili olarak; yakalama kararı çıkardı. Şüpheliler E.A. ve B.C.K. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Müteahhit işadamı E.A. ile B.C.K.’nın Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde adli işlemleri devam ederken diğer 2 şüphelinin ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. E.A.’nın yakınlarına olaya kendisinin karışmadığını ifade ettiği öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği aktarıldı. Öte yandan Bursa Barosu da avukatlar ve icra memuruna yönelik saldırıya tepki gösterip, olayın takipçisi olacaklarını kaydettiler.
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.