Ümit Özat Hakemlere Ateş Püskürdü

Samsunspor Teknik Direktörü Ümit Özat, Göztepe maçı hakemi Deniz Ateş Bitenel’e yönelik olarak, “Onlar dua etsinler ki benim futbolculuğuma denk gelmediler” dedi.
PTT 1. Lig’in 22 puan ve averajla lider takımı Samsunspor’da, Teknik Direktör Ümit Özat haftalık olağan toplantısını Nuri Asan Tesisleri’nde gerçekleştirdi. 2-0 kaybedilen Göztepe maçı ve hafta sonunda oynanacak Giresunspor maçı hakkında açıklamalarda bulunun Özat, Göztepe maçı hakemi hakkında çok ağır eleştirilerde bulundu. Hakem Deniz Ateş Bitnel’in futbolcuları saha içinde aşağıladığını belirten genç teknik adam, futbolcular olmazsa hakemlerin ve bazı mesleklerin para kazanamayacağını belirtti.
“BİZE YAKIŞMADI”
Sezonun en kötü maçını oynadıklarını belirten Samsunspor Teknik Direktörü Ümit Özat, “Göztepe maçına sonuç olarak bakarsanız bana göre bu senenin en kötü futbolunu oynadık. Bu takımın kötü futbol oynaması demek, birilerinin de maça müdahale etmesi anlamına gelmiyor. Ben de bu maç için çok doğru hamleler yaptığımı söyleyemem. İkinci yarıya daha çok kazanma odaklı bir takım çıkarttık. 2 santraforu oyuna aldık. Golü yediğimiz dakikaya kadar kalemize top gelmedi. Gelen top da kaleye gelen bir top değil. Şişirme bir topun formalar bile birbirine çarpmadan verilmiş olan bir penaltıyla sonuçlanması. Göztepe’nin bireysel olarak çok iyi oyuncuları var ama takım oyunu olarak ligin en kötü topunu oynayan takımına yenildik. Bize yakışmadı” diye konuştu.
“MAÇTA PENALTI OLMASA GOL OLMAZDI”
Maçta, Samsunspor aleyhine verilen penaltı hakkında açıklamalarda bulunan Özat, “Öyle bir penaltı verilmese maç 90 değil 900 dakika oynansa gol olmazdı. İlk golü atanın kazanacağı bir maç olacaktı. Onların attığı ilk gole de gol demek ne kadar doğru olur onu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” şeklinde konuştu.
“BU ÇOCUKLAR OLMAZSA SEN HALI SAHADA BİLE MAÇ YÖNETEMEZSİN”
Penaltı pozisyonu sonrasında hakeme hakaret edip etmediğiyle ilgili bir soru üzerine Ümit Özat, şunları söyledi:
“O konu hakkındaki gerekli şikayet, yanılmıyorsam kulübümüz tarafından TFF’ye yapıldı. Detaylar kendilerine aktarıldı. Bu konular futbolcuların dile getireceği konular. Ama hakemlerin, sahada oyunculara saygısız davranmaya hakları yok. Onlar dua etsinler ki benim futbolculuğuma denk gelmediler. Böyle efendi çocuklara denk geldiler. Bu çocuklar olmazsa sen halı sahada bile maç yönetemezsin. Bunu sadece o maçın hakemi için söylemiyorum. Burada işin tek gerçeği var o da futbolculardır. Futbolcu olmasa gazeteci olmaz. Futbolcu olmazsa kimi yazıp eve ekmek götüreceksiniz? O futbolcular olmazsa ben kimi çalıştırıp eve ekmek götüreceğim? O futbolcular olmazsa bu hakemler kimin maçını yönetip de evine ekmek götürecek?”
Bazı hakemlerin tavrını beğenmediğini belirten Özat, “Bu ülkenin bir gerçeği var. Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus ve diğerleri diye... Cüneyt Çakır, Cüneyt Çakır olduysa sadece yetenekleri ile olmadı. Cüneyt Hoca acaba saha içerisinde kimseyi aşağılamış mı? Bir sorsunlar. Ben olsam kendi konumumda başarılı olmuş birisine sorarım ya da kafa yorarım nasıl bu kadar başarılı oldu diye. Bu kadar dedikodu çıkıyorsa futbolcular yalan mı konuşuyorlar? Sen bu penaltıyı vermesen de biz Göztepe’ye yenilebilirdik. Neticede futbol bu. Ama forması bile birbirine çarpmayan Mirkan Aydın bile şaşırdı. Kulübeden en ufak bir hareket olmadı. Orada 22 adamın şaşırdığı, iki yedek kulübesinin şaşırdığı bir pozisyona statta bulunan hakemden başka kimse inanmadı. Ben orada da değilim. Futbolcuma veya herhangi bir futbolcuya saha içerisinde saygısız davranmayı kabul etmiyorum. Futbolcular varsa herkes var” açıklamasını yaptı.
“ADALET HERKESE, HER ZAMAN, HER YERDE LAZIM”
Her maç kendilerine küfür edilmesinden yakınan Ümit Özat, şöyle devam etti:
“Hangi maça gidersek ne anamız kalıyor ne de karımız. Sen hakem olarak sana küfür edildiği zaman düdüğü çalıp anons yaptırıyorsun. Yani, hiçbirimizin anası, karısı değerli değil, bir tek senin annen ve eşin değerli. Ana avrat küfür yiyoruz orada. Niye anons yaptırmıyorsun? Futbolcuya saldırı olunca, antrenöre saldırı olunca oyun devam eder, hakeme saldırı olur oyun iptal olur. Niye? Sen dokunulmaz mısın? Kamu görevlisi. Kamu görevlisi de ana baba evladı, antrenör de ana baba evladı, oyuncu da ana baba evladı. O anlamda hukuksuzluğun izahı ne? Ama biz bu küfrü kaldırabiliyoruz demek ki. Sakin oluyoruz. Kimseye fevri bir davranışta bulunmuyoruz. O zaman sen de pamuk tıka kulağına, oyunu durdurma. Anons yaptırma. Demek ki iğne batınca herkesin canı yanıyor. Bize küfür edilince futbolun güzelliği, kendilerine edilince oyun duracak. Böyle şey var mı? Adalet herkese, her zaman, her yerde lazım” ifadelerini kullandı.
“ZOLA İLE ÇALIŞMAK İSTEMİYORUM”
Zola’nın son antrenmana alınmaması üzerine açıklamalarda bulunan kırmızı-beyazlı takımın antrenörü Ümit Özat, “Ben Zola ile çalışmak istemiyorum. Bunu kendisine de ifade ettim. 12 hafta oldu. Zaten 27-28 kişi devam ediyoruz. Düşünmediğim bir oyuncuyu antrenmanda kullanana kadar, altyapıdan bir oyuncuya yer açarım daha mantıklı. Biz ona antrenmanlarda ve maçlarda yeteri kadar şans verdik. Zola bu kadarını bile bekleyemeyebilirdi. Bunu beklemesini sağlayan tek kişi de benim. Devre arasına 6 hafta önceden bu oyuncuya kararımızı bildirdik. Gerekirse izin kağıdı verip kendisine kulüp bulmasını da isteyeceğiz. Zola’nın dikişi burada tutmadı. Başka bir yerde tutabilir” dedi.
“GİRESUNSPOR MAÇI, SENENİN EN ZOR MAÇI”
Bu hafta sonu oynanacak maçın sezonun dönüm maçı olacağını belirten Özat, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu hafta oynayacağımız Giresunspor maçı senenin en zor maçı ve ilk yarının da kader maçı olacak. İlk yarıyı nerede bitireceğimizi belirleyecek tek maç, Giresunspor maçı. 2 maç üst üste kaybedebiliriz de kazanabiliriz de. Daha önümüzde çok maç var. Henüz ligin 3’te 1’lik kısmı geride kaldı. Sabırlı olmamız lazım. İlk yarı ne kadar puan toplarsak bu bir avantajdır. Bu ligin asıl devresi 2. devredir. O arada kulübe zorluk çıkartmadan, mümkünse doğru takviyeler yaparak geçen senenin ikinci yarısında yapılan çıkışı, bu senenin ikinci yarısında da yapmak lazım. İlk yarıda önümüzde 5 maç var. Bu maçlardan en az 10 puan almalıyız.”