YEREL HABERLER - 21 Şubat 2017 Salı 12:47

Birecik’ten “Fıstık” çıkışı

A
A
A
Birecik’ten “Fıstık” çıkışı

Türkiye’de fıstık üretiminde ciddi pay sahibi olan Şanlıurfa’da “Urfa fıstığı” markasının oluşturulması için Birecik Belediyesi harekete geçti.
Türkiye’nin toplam fıstık üretiminin önemli bir bölümünü Şanlıurfa tek başına karşılıyor. Şanlıurfa’nın toplam fıstık üretiminin yüzde 47’si ise Birecik sınırlarında yer alıyor. Fıstığın “Urfa fıstığı” olması için yola çıkan Birecik Belediyesi, tarih ve turizm kenti ilçenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan fıstığa da sahip çıkıyor. Birecik Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı, başlattıkları tanıtım seferberliğinin bir parçası olarak, tüm hemşehrilerine “Antep değil, Urfa fıstığı diyelim” çağrısında bulundu.
“İlçemize ve kentimize sorumluluğumuz”
Başlattıkları “Fıstık Projesi” ile hem Urfa fıstığının hem de Birecik’in, dolayısıyla da Şanlıurfa’nın tanıtımını yapacaklarını anlatan Başkan Pınarbaşı, “Yöremizin sembollerinden olan fıstığın bugüne kadar Antep fıstığı ile bilinmesinin sebebi işleme tesislerinin bu kentte olmasıdır. Oysa, Şanlıurfa da en büyük üretici illerden birisidir. Şanlıurfa, Türkiye’nin toplam fıstık üretiminin önemli bir bölümünü karşılıyor. İlimizin üretiminin yüzde 47’si de tek başına bizim ilçemize ait. Şanlıurfa’daki 18 milyon ağacın 7 milyon adedi Birecik sınırlarında bulunuyor. Bu yüzden bu ürünü tanıtmayı hem ilçemize hem de kentimize sorumluluğumuz olarak görüyoruz” dedi.
“Hasat şenliği yetmez”
Her yıl fıstık hasat günü düzenlediklerini anımsatan ancak, tanıtımda bunun yeterli olmadığını vurgulayan Başkan Pınarbaşı, “Fıstığın üretimden pazarlamaya kadar birçok sorunu var. En büyük sorun ise destekleme kapsamına alınmamış olması. Oysa desteklemeye alınsa hem üreticimiz hem bölge hem de ülke ekonomimiz kazanacak. Bilindiği gibi Karadeniz Bölgesi’nin ürünü fındık destekleme kapsamında ve ülkemiz bu ürünün üretiminde dünya lideri. Oysa bir zamanlar fıstıktaki dünya liderliğimizi biz İran’a kaptırdık. Şu anda, İran dünyanın en fazla fıstık üreten ülkesidir. Bu ülkeyi ABD takip ediyor, Türkiye ise üçüncü sırada yer alıyor” şeklinde konuştu.
“Eskiden destekleniyordu”
Birecik Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı, eskiden fıstığın destekleme kapsamında olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti, “İlk olarak 1968-1969 üretim sezonunda desteklenen ürünler kapsamına alınan Urfa fıstığı 1980 yılına kadar sürekli olarak desteklenmiştir. 1981 yılından itibaren de kapsam dışına alınmıştır.
1985, 1987, 1991, 1992 yıllarında tekrar desteklenmiş olup, desteklemenin uygulanmadığı 1988 ve 1989 yıllarında Güneydoğu Birlik, kendi nam ve hesabına alımlarda bulunmuştur. 1986 ve 1990 yılında adı geçen birlik hiç alım yapmamıştır. Bu dönemden sonra fıstık destekleme kapsamına hiç alınmamıştır. Bu yüzden üreticimiz mağdur olmakla birlikte, bundan yöre ekonomimiz de yara almaktadır”
“Bölgenin bakanı söz verdi”
Konuyu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e de aktardığını ve destek sözünü aldığını anımsatan Başkan Pınarbaşı, fıstıkla ilgili yaptıkları en önemli çalışmalardan birisinin katalog hazırlanması olduğunu ifade etti.
“Görsel şölen”
Bir de “Urfa Fıstığı Sergisi” düzenleyeceklerini, ardından da festivalin geleceğini ifade eden Pınarbaşı, fıstık destekleme kapsamına alınıp, üreticinin yüzü gülünceye kadar bu çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi.
“Urfa fıstığı markası”
Başkan Pınarbaşı, hemşehrilerine de seslenerek, “Antep fıstığı değil, Urfa fıstığı ifadesini kullanalım. Çünkü Urfa fıstığı bir markadır. Urfa’da, özellikle de Birecik ilçemizde yetişen fıstığın lezzeti diğer yörelerde yetişenlerden daha kalitelidir. Toprağımızın özellikleri nedeniyle de 2-3 kilogram olan ağaç başı ortalama verim bizim ilimizde 4 kilogramı bulmaktadır. Baklavada da çerezlik tüketimde de tüccarların öncelikli tercihi Urfa fıstığıdır. Tüm hemşehrilerimizi fıstık markamıza sahip çıkmaya çağırıyorum”
Pınarbaşı, “Türkiye’nin her noktası ayrı bir tarım deseni ile marka. Üretilen ürünler, o bölgelerin sembolleridir ve marka kent olmaya değer katar. Şanlıurfa’mız da bilindiği gibi Balıklıgöl’ü, insanlık tarihinin yeniden yazıldığı Göbeklitepe’si, dünyanın ilk üniversitesi Harran, isotu, ciğer kebabı, tarihi ve doğal güzellikleriyle marka bir kent. Hepsinden önemlisi de gurur kaynağımız ‘Peygamberler Kenti’ unvanımızdır. Tüm bunların yanı sıra fıstık da kentimizin sembolleri arasında yer almasına rağmen bugüne kadar marka oluşturma yönünde bir çalışma yapılmamış. Biz bu eksiği gidermek ve yöremizin ürününü markalaştırmak için yola çıktık. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.